Sakarya’da yaşayan Murat Kılıç, yaptığı Ar-Ge çalışmaları neticesinde klasik kolonyalardan ziyade toplumun her kesimine hitap eden 154 çeşit koku üretiyor. Sakarya’ya has koku üretmek için çalışmalara başlayan Kılıç, sadece şehirde yetişen longoz menekşesi, gölge zambağı ve kestane kabağı çiçeklerinden ürettiği "Şehr-i Sakarya" kolonyasını 8 ülkeye satıyor. Yaptıkları kolonyaları, Güney Afrika, İngiltere, Almanya, Portekiz, Hollanda, Dubai gibi ülkelere ihraç eden Kılıç, hem Sakarya’nın kokularını dünyaya tanıtıyor hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
"Bizim ilk hamlemizde şehrimize özel bir koku yapmaktı"
Sakarya’da yetişen çiçeklerden ürettiği kolonyalarını birçok ülkeye pazarlayan Murat Kılıç, "Ben bu meslekte 3’üncü nesilim. Dedem esansçı, babam ise kolonya üretirdi. 56 yıllık emek var. Biz bundan 10 sene önce klasik kolonya üretmemeye karar verdik. Artık klasik kolonyalardan çıkmak lazım çünkü sektör her geçen gün düşüyor. Bizde yeni bir çalışma başlattık. İlk hamlemiz şehrimize özel koku yapmak oldu. ’Şehr-i Sakarya’ bu kokulardan birisi" dedi.
"8 ülkeye ihracat yapıyoruz"
Şehr-i Sakarya’nın özel bir koku olduğunu ifade eden Kılıç, bu kokuyu üretirken sadece Keremali Yaylası’nda yetişen gölge zambağını, longoz menekşesini ve yine kentte yetişen kestane kabağını kullandıklarını kaydetti. Kılıç, "Hepsini toplayarak bir araya getirdik. Çok güzel bir kolonya olduğuna inanıyorum. Gelen tepkiler de çok güzel. Şu an 8 ülkeye ihracat yapıyoruz" diye konuştu.
"Ben bir kişi için 17 esans karıştırdım"
Yaptıkları Ar-Ge çalışmaları neticesinde özel kokular ürettiklerini vurgulayan Murat Kılıç, "Esmer ve beyaz tenli insanların kullandıkları kokular farklı. Bir takım kokular bazı insanlarda alerji oluşturabilir, bunu bilmeniz gerekiyor. Buraya gelen insanlar özel koku istedikleri zaman burçlarına kadar gidiyorsunuz. Herkesin kendine göre bir keyfi var ve onu yakalamanız lazım, ona göre de esans kullanmanız lazım. Ben bir kişi için 17 esans karıştırarak hayatta vazgeçemeyeceği koku yaptım" şeklinde konuştu.
"Benim için en büyük keyif, yeni bir şey bulmak"
Mesleğinde yeni ürünler bulmanın kendisini mutlu ettiğini aktaran Kılıç, "Ben 1970’li yıllardan beri bu işin içerisindeyim. 7 yaşımdan beri dükkan açıyorum şimdi ise Ar-Ge kısmına geçtik. Benim için en büyük keyif Ar-ge, yani yeni bir şey bulmak, araştırmak, insanları mutlu etmek. Örneğin insanlar dükkana geliyor, bayramda çalışanlarına değişik bir kolonya hediye etmek istediklerini söylüyorlar, biz de yapıyoruz. İnsanlar mutlu oluyor, geri dönüşleri de güzel oluyor" ifadelerini kullandı.