Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2023 yılı için açıklanan yeni asgari ücretteki artışın önemli olduğunu, ancak toplumdaki beklentileri tam olarak karşılamadığını belirterek, “Asgari ücrete ilişkin köklü bir değişiklik yapılarak, bütün çalışanları hayat pahalılığına karşı koruyacak ve toplu sözleşme düzenini bozmayacak, çalışanların aileleri ile beraber insanca yaşayabilmesine imkan tanıyacak, gıda enflasyonunu dikkate alacak bir düzenlemenin gerekliliğine inanıyoruz” diye konuştu.
“Asgari ücret ile vergi oranları arasındaki makas giderek daralmaktadır”
Arslan, 2023 yılı ocak ayından itibaren geçerli olacak asgari ücret artışının önemli olduğunu ve rakamın toplumun beklentilerini tam anlamıyla karşılayamadığını ifade ederek, “Asgari ücrete yönelik düzenlemeler yapılırken, çalışanların ailevi yükümlülüklerinin dikkate alınması ve çalışanların hayat pahalılığına ve özellikle gıda enflasyonuna karşı korunması gerekliliğinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Milli gelirin dağılımına bakıldığında, işletmeler açısından sürdürülemez bir durumun olmadığı, aksine öncü sektörlerdeki işletmelerin büyümeye devam ettiği ve işverenlerin yükünü hafifletecek önemli düzenlemelerin hayata geçtiği görülmektedir. Bundan sonra da bu düzenlemelerin yapılmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede 2023 yılında asgari ücret için işverenlere verilen devlet desteğinin 250 TL’ye çıkarılmasını da önemli buluyoruz. Hak-İş olarak tüm ücret geliri elde eden kişiler için asgari ücrete tekabül eden kısmın vergiden muaf olmasını önemli buluyoruz. Ancak verilere baktığımızda 2002 yılında belirlenen birinci gelir vergisi dilimi tutarı 15 brüt asgari ücrete tekabül etmekte iken, bu oran yıllar içerisinye giderek azalmış ve 2022 yılında 4,95 katına kadar gerilemiştir. Yani asgari ücret ile vergi oranları arasındaki makas giderek daralmaktadır. Bu çerçevede vergi oranlarının acilen düzenlemesine ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Gelir vergisi oranının yüzde 10 ile sabitlenmesini talep ediyoruz"
Arslan, asgari ücret üzerindeki vergi yükünün azaltılması gerektiğini belirterek, “Bu rakamın daha da iyileştirilmesinin mümkün olacağının altını bir kez daha çiziyoruz. Ülkemizin ekonomik süreçleri göz önüne alındığında bütün ücret geliri elde edenler için bir yıl boyunca gelir vergisi oranının yüzde 10 ile sabitlenmesi talebimizi yineliyoruz. Bu çerçevede asgari ücrete ilişkin köklü bir değişiklik yapılarak, bütün çalışanları hayat pahalılığına karşı koruyacak ve toplu sözleşme düzenini bozmayacak, çalışanların aileleri ile beraber insanca yaşayabilmesine imkan tanıyacak bir düzenlemenin gerekliliğine inanıyoruz. Asgari ücrete yapılan artışların özel sektörde örgütlü işyerlerinde çalışan işçiler ile üniversiteler ve belediyelerde çalışan kamu işçilerinin ücretlerine de aynı oranda yansıtılmasını, diğer bir ifade ile tüm ücretlerin asgari ücret ile aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz. İşçilerin tamamını temsil etmekten uzak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çoğulcu, katılımcı ve kapsayıcı olmaktan çok uzak, çağın gerisinde kalmış yapısının değiştirilmesi, katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesi talebimizi yineliyoruz. Açıklanan asgari ücretin tüm emekçilere, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.