Kastamonu’da özellikle sahil bölgesinde kestane ağaçlarının fazlalık göstermesi sebebiyle Cide, Doğanyurt, İnebolu, Abana, Bozkurt ve Çatalzeytin ilçeleri başta olmak üzere yoğun olarak kestane balı üretimi yapılıyor. Adeta şifa deposu olan ve düzenli tüketildiğinde birçok hastalığa iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanan Kastamonu kestane balı, 3 yıl gibi bir çalışmanın ardından Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği’nin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu’nca yapılan incelemeler neticesinde Coğrafi İşaret Belgesi alarak tescillendi. Kastamonu kestane balının da tescillenmesiyle birlikte kentin coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükseldi.
“Tescil çalışmalarımız 3 yıl sürdü”
Özellikle sahil bölgelerinde kestane balının yaygın olduğunu ve buralardan alınan numuneleri Kastamonu Üniversitesinde analiz ettirdikten sonra coğrafi işaret tescil belgesi için müracaatta bulunduklarını söyleyen Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, “Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği olarak 2018 yılında tescil çalışmalarına başladık. Öncelikle kestane balı üretim sahamız olan Abana, Bozkurt, İnebolu, Doğanyurt, Cide, Şenpazar ve Küre ilçelerimizden üniversitemize analizlerimizi gönderdik. Bu çalışmalarımız 3 yıl sürdü. Bu çalışmalar neticesinde üniversiteden aldığımız tahlillerle Kastamonu kestane balının farklı özelliklerinden dolayı ve diğer kestane ballarından üstün özelliklerinden dolayı coğrafi işaret almak için başvuruda bulunduk. Bu yol uzun sürdü bizim için, numuneleri topladık Kastamonu Üniversitesine götürdük, sonuçları analiz edildi. Bununla ilgili çalışmaları yaptıktan sonra coğrafi işaret için çalışmalarda bulunduk. Geçtiğimiz günlerde de 12 Ağustos’ta da tescil belgemizi aldık. Bütün Kastamonulu arıcılarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Artık Kastamonu kestane balı markamız tescillendi. Bundan sonrasında üreticilerimizden toplayıp, tüketicilerimizin kullanımına sunacağız” dedi.
“Tescil belgesi ürünümüze katma değer katarak, hak ettiği değeri bulacaktır”
Kastamonu kestane balının tescillenmesiyle birlikte ürünlerine katma değer katacaklarını ve hak ettiği değeri bulacağına inandığını belirten Başar, “Coğrafi işaretli ürünler önemlidir. Biliyorsunuz ki Kastamonu’da sarımsağımız, siyez buğdayımız bunun gibi birçok coğrafi işaretli ürünlerimiz vardır. Bu ürünler bir kere marka değeri katıyor ve daha çok tercih ediliyor. Sarımsak, ülkemizin neredeyse her yerinde yetişiyor ama Taşköprü sarımsağı ünlenmiş, nam salmış bir sarımsak aynı şekilde Türkiye’de Kastamonu kestane balının özelliği ve kalitesi de biliniyor. Bizim bu tescil belgesini almamızla birlikte ürünümüze katma değer katacaktır, ürünlerimiz hakkettiği değeri bulacaktır. Üreticilerimiz ürünlerini daha yüksek fiyatla satabilecektir. Bu da üreticiler açısından büyük bir girdi oluşturacaktır. Kastamonu’muzun tanınmasında etkili bir rol oynayacaktır. Hem üretici kazanacak hem de tüketicinin güvenli alabildiği bir ürün oluşturulacak” diye konuştu.
Kestane Balı ile ilgili üniversitelerin bir çalışma yaptığını ifade eden Başar, “Yapılan çalışmada Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ve bölgelerinden alınan ya da toplanan ballar oldu. Bunun neticesinde Kestane Balı için olsun diğer ballar için olsun üniversitelerimizin analiz sonuçlarında her balın kendine ait özellikleri ortaya çıktı. Kastamonu kestane balı ise diğer ballardan farklı özellikler gösterdi. Diğer kestane ballarına istinaden birçok noktada üstünlüğü vardı ki bunu çalışan hocalarımızda bizlere iletmişlerdi, bu üstünlüğüyle birlikte bizlerde tescillenmiş olduk” şeklinde konuştu.
“27 Haziran’da yaşanan selde yüzde 50 civarında kestane balında verim kaybımız oldu”
27 Haziran’da yaşanan sel afetinde bazı bölgelerden hiç kestane balı alınamadığını bazı bölgelerde ise yüzde 50 civarında verim kaybının oluştuğunu anlatan Başar, şöyle konuştu: “Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliğinin bin 250 civarında kayıtlı üyesi var. Bunların 900 tanesi aktif olarak arıcılık yapıyor. Her ailenin 4 kişi olduğunu varsayarsak 3 bin-4 bin kişi Kastamonu’da arıcılıktan geçiniyor. Bizim üyelerimizin yaklaşık yüzde 75’i kestane balı üretimi yapmaktadır ve bu oranda bizim bünyemiz altında yetiştirilmekte ve üretilmektedir. Bu seneyi değerlendirecek olursak son 2 sene içinde gerçekleşen seller bizi de etkiledi. 27 Haziran’da yaşanan sel tam üretim esnasında oldu. Kestane balı üretim sahamızda büyük bir üretim kaybı oldu, neredeyse yüzde 40-50’ye kadar varan bir verim düşüşü yaşadık. Kastamonu’da yıllara göre üretim çok fazla değişkenlik gösteriyor. Ortalama 400 ton civarında yıllık kestane balı üretimimiz oluyor. Bunun 250 tonu kestane balı, 150 tonu ise genelde iç bölgelerdeki ilçelerimizde yetiştirilen çiçek balı oldu. Bu sene çiçek balında herhangi bir düşüşümüz yok ama kestane balında 100-150 ton arasında bir düşüşümüz oldu. Bazı bölgelerimizde hiç ürün alamadık. Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Coğrafi işaret belgesi bizim için ilk basamaktı, belki ürünümüzün tescillenmesi gerekiyordu. Böyle bir belgeyle piyasaya çıkmak çok önemliydi. Bizde bunu gerçekleştirdik, bundan sonraki hedefimiz ise Kastamonu’ya yakışır bir marka haline gelmek, bu markayla birlikte üreticilerimizin hak ettiği değeri karşılamak, yüksek bedellerle ürettiğimiz balımızın satışını sağlamak.”
Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürünü 28’e yükseldi
Kastamonu Kestane Balı ile birlikte kentin coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükseldi. Kastamonu’nun diğer coğrafi işaretleri ürünleri şöyle:
Araç akdene (göce) orbası, Araç kül çöreği, Azdavay yöresel giysileri, Cide ceviz helvası, Daday etli ekmeği, Devrekani cırık tatlısı, Devrekani hindi banduması, Evrenye bıçağı, Kastamonu pastırması, Kastamonu simidi, Kastamonu Siyez bulguru, Kastamonu siyez buğdayı, Kastamonu siyez unu, Kastamonu taş baskı dokuması, Kastamonu simit tiridi, Kastamonu çekme helvası, Kastamonu örme fanilası, Kastamonu üryani eriği, Pınarbaşı kara çorba, Taşköprü kuyu kebabı, Taşköprü sarımsağı, Tosya kıl telası, Tosya bıçkısı, Tosya kıstısı, Tosya pirinci, Çatalzeytin fındık şekeri, İhsangazi ekşili Pilavı.