AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana’da Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen partisinin 99. İl Danışma Meclisi toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin en genci olduğunu belirterek, “Bütün bu işleri yapmamızı sağlayan aziz milletin duasıdır. Biz diğer ülkeler gibi millete bağımızı hiç kopartmadık. Bizim aklımıza gençlik deyince yorulmamak, cesaret ve yoldan dönmemek gelir. AK Parti’nin en genci Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnşallah bir sonraki döneme ülkenin başına en genç Cumhurbaşkanı getireceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’ı getireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Herkesin en çok görüşmek istediği lider Recep Tayyip Erdoğan’dır”
Rusya-Ukrayna savaşıyla dünyanın karşı kaldığı krizleri Türkiye’nin dirayetli bir şekilde yönettiğini anlatan Çelik, “Rusya- Ukrayna savaşıyla birlikte dünyanın karşı karşıya kaldığı istikrarsızlık hem doğudaki hem de batıdaki ülkeleri ciddi bir meydan okumadan geçiriyor. Enerji krizinden tahıl krizine kadar birçok noktada dünyanın bir takım düzenleri bozulmaya başlıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız hadiseler enerji koridorundan, tahıl koridoruna kadar bir şeyi gösteriyor. Dünyanın birçok yerinde bir sürü ülke bu krizlere hazırlıksızken Türkiye’nin ne kadar hazırlıklı olduğunu görüyoruz. Şuanda Şangay 5’lisine katıldığımızda da en kilit aktör Türkiye’dir. Herkesin en çok görüşmek istediği lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ukrayna dünya tahılının çok büyük bir bölümünü üretiyor. Eğer bu tahıl dünyaya ulaştırılmasa dünyanın çeşitli yerlerinde ciddi açlık krizleri ortaya çıkacaktı. Cumhurbaşkanımızın inisiyatifiyle Ukrayna tahılının dünyaya ulaştırılması için bu mutabakat sağlandı. Arkasından Rus tahılının da dünyaya ulaştırılması için çeşitli girişimler devam ediyor. İstanbul’da gerçekleştirilen Rusya ve Ukrayna heyetlerini bir araya getirme, cumhurbaşkanımızın bu bir araya getirme sürecini himaye etmesi, ardından enerji kriziyle dünyanın karşı karşıya kaldığı tablo görüldüğü zaman Türkiye’nin ne kadar dirayetli bir şekilde yönetildiği, cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik performansın dünyanın geneli içinde ne kadar büyük pozitif sonuçlar ürettiği herkesin gözü önünde gerçekleşiyor” diye konuştu.
“Yoklama vermek eskiden ilkokullarda vardı”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Twitter üzerinden ‘Sizleri duymak, hissetmek istiyorum yanımda mısınız, değil misiniz?’ twetine de atıfta bulunan Çelik, “Dünyada görüşüne en çok başvurulmak istenen kişi cumhurbaşkanımızken dün karşımızdakilerin halini gösteren bir gelişme yaşandı. 6’lı masanın mensuplarından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tuttu kendi partililerine bir mesaj yazdı. ‘Sizleri duymak, hissetmek istiyorum yanımda mısınız, değil misiniz?’ dedi. Bir siyasi parti genel başkanının kendi mensuplarına ‘Yanımda mısınız, değil misiniz?’ diye sormak zorunda kalması ne büyük bir zaaftır. Ne büyük bir açmazdır. Siyasetin doğası, siyasi particiliğin doğası siyasi parti mensuplarını aynı ailenin mensupları haline getirme çabasıdır. Aradan bu kadar zaman geçmiş, hala bir siyasi partinin genel başkanı ‘Yanımda mısınız, değil misiniz?’ diye soru soruyor. Onlarında her biri ilkokulda yoklama verir gibi ‘Yanındayız’ diyerek tweet atıyor. Arkadaşlar bu tırnak kontrolü, yoklama vermek eskiden ilkokullarda vardı. O işler orada kaldı. Bir siyasi parti genel başkanı sokaklarda yürüdüğü zaman insanların teveccühünü test etmek zorunda kalıyorsa, kendi siyasi partisinin mensuplarının yoklamasını almak zorunda kalıyorsa bu memleket için, köklü bir siyasi parti için azdır. Cumhurbaşkanımız ise ülke sokaklarında bölge ülke sokaklarına oradan da Central Park’ta yürüdüğü zaman nasıl yürüdüğünü görüyoruz. AK Parti’de sen, ben, öteki yok. Hepimiz varız” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın temposuna hiçbiri ulaşamıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 haftalık çalışma temposunun muhalefet liderlerinin 1 yıllık çalışma temposuna denk gelmediğini vurgulayan Çelik, “Bütün dünyanın üretim zincirinden tutunda diğer konulara kadar ciddi sıkıntılar içerisine girdiği bir dönemde ne tedarik zincirinde ne de üretim konusunda Türkiye’miz bir sıkıntı yaşamıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini açıkladık. İnşallah vatandaşlarımızın sosyal konutları en verimli şekilde buluşmasını sağlayacağız. Rakamlar ve başvuru sayıları giderek yükseliyor. Cumhurbaşkanımız bunların en kısa sürede bitirilmesi için talimatlarını veriyor. Bu muhalefet liderlerinin 1 yıllık çalışması hepsini toplasan cumhurbaşkanımızın 1 haftalık çalışmasına denk gelmiyor. Aynı şekilde Ramazan ayından bugüne kadar Türkiye’nin her tarafında ve Adana’mızda teşkilatlarımızın çalışması, karşımızdakilerin hepsinin çalışmasının yüzde 1’i etmiyor. Arkadaşlarımız bundan dolayı bir rehavete kapılmıyorlar. Her sunumda kendi rekorlarını nasıl kıracaklarını değerlendiriyorlar” ifadelerini kullandı.
“Sonuna kadar mavi vatana sahip çıkacağız”
Türkiye’nin mavi vatanda doğalgaz ve petrol arama çalışmalarını büyük bir özveriyle sürdürdüğünden bahseden Ömer Çelik, “Doğu Akdeniz’de, mavi vatanda bütün bu gaz arama çalışmaları, petrol arama çalışmaları büyük bir başarıyla devam ediyor. Bunlar daha önce niye gerçekleşmedi. 20 senenin neticesi olarak AK Parti’nin ortaya koyduğu yeni Türkiye vizyonunun Türkiye’yi kendi kazanımlarına kavuşturması iradesinin neticesi olarak ortaya çıkan bu tablo önceki 50 senede niye gerçekleşmedi. Burada şunu düşünmemiz gerekiyor. Karşımızdakilerin bu kazanımlar için planı, projesi nedir. Onların tek bir planı, projesi var. Bütün bu çalışmaların rafa kaldırılması. Cumhurbaşkanımız mavi vatandan taviz vermeyeceğiz dediği zaman CHP’den ‘Mavi vatan demek çok maksimalist bir davranıştır, başkalarının nezrinde bizi saldırgan olarak gösterebilir’ deniyordu. Böyle bir şey ancak Yunan parlamentosundan söylenebilecek bir şeydir. Bunu bir CHP milletvekili söylüyor. Ne kimseye verecek bir çakıl taşımız ne de mavi vatandan kimseye verecek bir damla suyumuz var. Sonuna kadar mavi vatana sahip çıkacağız” dedi.
“2 devlet tek millet anlayışı çerçevesinde verdiğimiz desteği sabote ediyorlar”
2. Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek nedeniyle bir CHP milletvekili tarafından sabote edildiğini aktaran Ömer Çelik, “Azeri kardeşlerimiz topraklarını geri aldılar. Orası Azerbaycan toprağıydı ve Ermenistan tarafından işgal edilmişti. Türkiye oraya destek verdiği zaman bir CHP milletvekili tuttu ve Fransız yayın organlarının söylediği sözü tekrarladı ve Türkiye’ye karşı kara propagandanın bir parçası haline gelerek ‘Türkiye oraya cihatçı gönderiyor’ dedi. Azeri kardeşlerimizin öz toprağı olan Karabağ’ın geri alınması için 2 devlet tek millet anlayışı çerçevesinde verdiğimiz desteği bile sabote etmeye çalışan bir anlayış var” şeklinde konuştu.
“6’lı masadan 66 tane ses çıkıyor”
6’lı masadan birçok ses çıktığını anlatan Çelik, “Bu 6’lı grup bir araya geldiği zamanda yarısı Suriye politikasını destekliyor, yarısı Suriye politikasına karşı çıkıyor ve buradan bir birliktelik çıkacağı düşünülüyor. Bir kısmı İstanbul Sözleşmesi’ne karşıyım, bir kısmı da gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi’ni hayata geçireceğim diyor. Onun ötesinde bir kısmı ben özelleştirmeye karşıyım, öteki diyor ki bizim yaptığımız özelleştirmeler doğruydu. Önce 6’lı masadan 66 tane ses çıkıyor, bunların azaltılması, milletin anlayacağı hale getirilmesi lazım. Biz cumhur ittifakı olarak Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi ve kalkınması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Öte yandan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 6’lı masanın adaylarını açıklama tarihinin Haziran 2023 seçimlerinden sonra olduğunu belirterek, Cumhur İttifakı adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu yineledi.
“Hiç kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin”
Yunanistan’ı da uyararak, Türkiye’nin gücünü kimsenin test etmemesi gerektiğini söyleyen Ömer Çelik, daha sonra şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanımız Mora Yarımadası’nda gerçekleşen o hiç unutmadığımız katliamın yıldönümünde kaybettiğimiz canlarımızı anan bir mesaj yayınladı. Yunanistan’ın ülkemizin kurtuluş savaşı verdiği dönemde Anadolu’da gerçekleştirdiği acımasız katliamlar kayda geçmiş, uluslararası hukuk tarafından tescil edilmiştir. Aynı Yunanistan bugün Ege’de masum göçmenlerin botlarını şişleyerek, onları döverek, kurşunlayarak ölüme götürüyor. Bunlar Anadolu’da ne yaptılarsa şuanda Ege’de aynısını yapıyorlar. Ondan sonra çıkıyor Yunanistan Başbakanı, bugün Türkçe bir tweet atmış ve ‘Biz sizin düşmanınız değiliz. Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek istiyoruz’ diyor. Biz Türkiye olarak hiçbir komşumuzu düşmanımız olarak görmüyoruz. Her zaman barıştan yana ve barış doğrultusunda hareket etmekten yana olduğumuzu söylüyoruz. Nitekim Miçotakis Türkiye’ye geldiğinde cumhurbaşkanımız kendisiyle konuştuğunda kendisine, ‘Başka ülkelere gidip de aramızdaki sorunların arasına sokmayın. Gelin bu konuları ikili görüşelim’ dedi. Miçotakis’te, ‘Ben buna katılıyorum’ dedi. Bir müddet sonra Amerikan kongresine gidip Türkiye’ye düşmanlık anlamına gelebilecek son derece ucuz ve korkak bir konuşma yaptı. Şimdi de uçak ve gemilerimize yönelik tacizlerimizi devam ettiriyorlar. Hiç kimse şunu unutmasın. Türkiye büyük bir diploması devletidir. Türkiye’nin barıştan yana iradesiyle iş tutanlar her zaman kazanırlar. Ancak hiç kimse Türkiye’nin gücünü test etmek gibi yanlış bir işin içerisine girmesin. Kara, hava ve mavi vatanımız söz konusu olduğunda nasıl kararlı olduğumuzu tarihe sorsunlar.”