Ailenin huzur, mutluluk ve güven ortamı olduğuna dikkat çekerek toplumları ayakta tutan en önemli unsurun huzurlu ve güçlü aile yapıları olduğunu belirten Milletvekili Kavuncu, "Aile, hem kadının hem de erkeğin iffetini, sağlığını ve hakkını koruyan en değerli kurum, en güvenli limandır. Toplumların çimentosu, mayası olan aileler, ülkelerin en büyük servetleridir. Ayrıca ailenin nesli muhafaza etmek gibi çok önemli ve vazgeçilmez bir görevi de vardır. Nesli korumak da aileyi korumakla mümkündür. Aile ve nesil güvenliğimiz ise en az can ve mal güvenliğimiz kadar değerli ve dokunulmazdır. Huzurlu toplumlar ancak aile yapısıyla inşa edilebilir. Onun için biz diyoruz ki; "Güçlü aile güçlü toplumu, güçlü toplum da güçlü Türkiye’yi oluşturacaktır. Tarih boyunca kadını ana olmaktan, erkeği baba olmaktan uzaklaştırmak fıtrata, yaradılışa aykırı bir sapkınlık olarak kabul edilmiş, bütün inançlar tarafından hem reddedilmiş hem de lanetlenmiştir" şeklinde konuştu.
"Sapkın, sapık ilişkiler aile ve nesil güvenliğimizi tehdit ediyor"
Tüm bu gerçeklere rağmen bütün insani ve ahlaki değerler hiçe sayılarak, ’toplumsal cinsiyet’, ’cinsiyet eşitliği’, ’özgürlük’ ve ’onur’ gibi süslü kavramlarla topluma servis edilen sapkın, sapık ilişkilerin gerçek beka meselesi olan aile ve nesil güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çeken Erol Kavuncu, "Kadının şiddete karşı korunması ve özgürleştirilmesi iddiasıyla aile kurumunun önemsizleştirilmesi, kadın ve erkeklerin kendi biyolojik kimliklerinden koparılması küresel emperyalist güçlerin ve bu güçlerin maşası terör örgütlerinin bir aldatmacasıdır. Ocaklarımızın söndürülmesi, yıkılmaz aile kalemizin yıkılması için kampanyalar düzenlenmesi, ülkemizi ve devletimizi bölüp parçalamak, istiklalimizi sonlandırmak isteyen düşmanların aile kurumumuza açtığı apaçık bir savaştır. Sinsice ve gizlice, temel insan hakları argümanının da arkasına sığınarak servis edilen bazı kişi ve kurumlarca da desteklenen, teşvik edilen bu sapkınlığı onursuzluğu şiddetle kınıyorum" dedi.
"TBMM’de Türk hukuku ve toplum yapısına aykırı bulundu"
"Aziz milletimizin her bir ferdi bilmedir ki ’eşcinsellik, sapkınlık’ ülkemizde ne yasalarda ne de milletimizin maşeri vicdanında iddia edildiği gibi hiçbir şekilde temel insan hakkı olarak tanımlanmıyor" diyen Milletvekili Kavuncu, "Geçmiş dönemlerde ’cinsel kimlik’, ’toplumsal cinsiyet’, ’cinsiyet eşitliği, ’cinsiyet kimliği’ ve ’cinsel yönelim’ gibi konu ve kavramlar TBMM’de yasama faaliyetleri esnasında görüşülmüş, TBMM tarafından Türk hukukuna ve toplum yapısına aykırı bulunarak kanun koyucu tarafından bilinçli olarak reddedilmiştir. Zira söz konusu tartışma ve kayıtlar TBMM tutanaklarında kayıt altına alınmıştır. (6529 sayılı Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nu görüşmelerinde) Bu nedenle cinsel kimlik ve cinsel yönelim yasalarımızda birilerine bir ayrımcılık temeli olarak hiçbir şekilde kabul edilmemiş ve tanımlanmamıştır. Bu sapkınlığın "temel insan hakkı" olduğu söylemi koca bir yalandır. Zira bir hak, hukuken tanınan hak ve hürriyetlerle oluşmaktadır ve sınırlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
"’Sapkınlık ve onursuzluklara müsaade edilmeyecek"
Milletvekili Kavuncu, "Bu nedenle her türlü hastalıklı davranışlardan ailemizi ve neslimizi korumak, kadim değerlerimizi ve milli kültürümüzü muhafaza etmek en başta devletimiz, ilgili kurum ve kuruluşlarımız olmak üzere her birimizin asli ve öncelikli görevimizdir. Güçlü devletimiz, asil ve necip milletimiz, kutsal aile kurumumuzu ve nesil güvenliğimizi tehdit eden her türlü sapkınlık ve onursuzlukların ülkemizde mayalanmak istenmesine, asla müsaade etmeyecektir, hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.