Ticaret Bakanlığı’nın aldığı önlemler ve TCMB’nin faiz kararları neticesinde sıfır otomobil hızlı bir şekilde alınıp satılan yatırım aracı olmaktan çıkmıştı. ‘Al-satçı’ olarak bilinen kişilerin otomotiv piyasasından çekilmesiyle birlikte bayiler bir yılı aşkın süreden sonra ‘gerçek’ müşterilerle baş başa kaldı. Hal böyle olunca markaların elindeki araç stokları artmaya başladı.
Takas dahil destekler 200 bin tl'yi aştı
Yıl sonuna kadar satışlarda vites küçültmek istemeyen markalar ekim ayı itibarıyla kampanyalarını hızlandırdı. Bazı modellerde nakit alımlarda 125 bin TL’yi bulan indirimler yapılırken, bazı modellerde ise takas dahil destekler 200 bin TL’yi aştı. Kampanyalar arasında BDDK’nın kredi kullanım koşulları çerçevesinde yüzde 0 ila yüzde 2 arasında değişen kredi seçenekleri de bulunuyor.
Kredili araç satışları durdu
Her ay satış rekorları kıran otomotiv pazarında aslında son çeyrekte önemli oranda yavaşlama bekleniyordu. Çünkü artan kur, enflasyon ve tüm modellerin artık yüzde 80’lik ÖTV dilimine girmesiyle en ucuz otomobilin fiyatı 725 bin TL’ye (Hyundai i10) ulaşmıştı. Üstelik aylık faizlerin yüzde 4’lere çıkması ve BDDK’nın kullanım limitlerini güncellememesi nedeniyle kredili araç satışları da neredeyse durdu.
Yapılan kampanyaların da desteğiyle aylık satışların 80-90 bin adet bandında devam etmesi v e toplam satışların 1 milyon adedi geçerek tarihi rekor kırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarında son rekor 983 bin 723 adetle 2016 yılında kırılmıştı.