SON DAKİKA
Hava Durumu

#Akp

Ekometre - Akp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akp haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan: Zam yapanlara göz açtırmayacağız Haber

Erdoğan: Zam yapanlara göz açtırmayacağız

Özel sektör için hazırladıkları Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı'nı gelecek haftalarda ilan edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat artışı yapanlara yönelik denetimlerin sıkılaştırılacağının altını çizdi ve "Ülkemizin ticari hayatını zehirleyen fırsatçılık sorununa karşı aldığımız tedbirleri masaya yatırdık. Vatandaşın rızkına göz dikenlere göz açtırmamakta kararlıyız" dedi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sona erdi. Kabine toplantısı 3 saat 50 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı sonrası yaptığı açıklamada,  Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası'na özel olarak odaklandıklarını belirterek, Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'ni yakında paylaşacaklarını vurguladı. "Fahiş fiyat artışı yapanlar ile etiket oyunlarıyla milletimizi kandırmaya çalışanlara karşı denetimlerimizi daha da sıkılaştıracağız" mesajı veren Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: Türkiye'deki sığınmacıların geri gönderilmesi "Bugünkü kabine toplantımızda içişleri bakanımızın, sanayi ve teknoloji bakanımızın ve ticaret bakanımızın sunumlarını dinledik. Göç yönetimiyle ilgili yürütelen çalışmaları kapsamlı bir şekilde ele aldık.  Düzensiz göçü kaynağında engellemeye dönük çabalarımız sürüyor. Ülkemizdeki sığınmacıların güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerine dair eylem planımıza tüm paydaşlarla istişare içinde çalışıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, bu ülkeye bir daha Boraltan Köprüsü utancını yaşatmadan kardeşlik hukukumuza halel getirmeden, ülkemizin, ticari ve ekonomik çıkarlarına zarar vermeden bu hassas süreci çok boyutlu bir şekilde yönetiyoruz ve yöneteceğiz. Yeni düzensiz göç akınlarına karşı tedbirlemizi de sınır ötesinde alıyoruz.  'Bölgesel gelişme ulusal stratejimizi yakında paylaşacağız' 12. Kalkınma Planımızla uyumlu olarak hazırlanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimizi yakında kamuoyumuyla paylaşacağız. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası'na özel olarak odaklanacağız. Bu bölgelerimizde sulama yatırımlarını tamamlamayı, akıllı tarım uygulamalarına hızla geçmeyi, kırsal ekonomileri çeşitlendirmeyi ve turizm gelirlerini artırmayı hedefliyoruz. Özel sektörümüz için Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı'nı da önümüzdeki haftalarda ilan edeceğiz.  'Fahiş fiyat artışı yapanlara karşı denetimleri sıkılaştıracağız' Ülkemizin ticari hayatını zehirleyen fırsatçılık sorununa karşı aldığımız tedbirleri masaya yatırdık. Vatandaşın rızkına göz dikenlere göz açtırmamakta kararlıyız. Fahiş fiyat artışı yapanlar ile etiket oyunlarıyla milletimizi kandırmaya çalışanlara karşı denetimlerimizi daha da sıkılaştıracağız. Pek çok sektörde tamahkarlıktan kaynaklı fiyat köpüğünün yavaş yavaş ortadan kalktığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu daha da hızlanacaktır. 13 Eylül tarihinde mensubu ve mezunu olmaktan her zaman iftihar ettiğim Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ni ve toplam 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirdiğimiz külliyemizin üniversitemize ve tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 1.5 asra yaklaşan tarihinde Türkiye'ye büyük hizmetlerde bulunmuş Marmara Üniversitemize böyle bir eseri kazandırmak şahsım için ayrı bahtiyarlık kaynağıydı.  'Üst akıl Balkanlar'da da toplumsal fay hatlarını karıştırıyor' Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren üst aklın son günlerde Balkanlar'da da toplumsal fay hatlarını karıştırdığını görüyoruz. Biz Balkanlarda özellikle Bosna Hersek'te barış, huzur ve istikrarın korunmasından yanayız. Hassasiyetimizi Demokratik Eylem Partisi Genel Başkanı Bakir İzzetbegoviç'e de ifade ettim. Bundan sonra da Bosna Hersek'in yanında olduğunu sürdüreceğiz. '28 Şubat zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışıyorlar' 28 Şubat'tan gayet iyi hatırladığımız faşizan manşetlerin tekrar atılmaya başlanması linç kampanyasının parçasıdır. Manşetleriyle darbecilere selam çakanlar, bugün de 28 Şubat zihniyetini başörtülü, çarşaflı, sakallı, cübbeli diyerek yeniden hortlatmaya çalışıyorlar. Farklı yaşam tarzlarının hayatın bütün alanlarında görünür olmasından rahatsızlık duyuyor, milletimizin bazı kesimlerini adeta öcü gibi göstermeye kalkıyor. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler artık sona ermiştir. Bu makamlarda olduğumuz müddetçe Allah'ın izniyle hiç kimse o kara günleri bir daha geri getiremeyecektir.  'Müteahhitlerimizi kutluyorum' Ülkemizi yurtdışında gururla temsil eden müteahhitlerimizi bir kez daha kutluyorum. Çin'den sonra ikinci olduğumuz bu sektörde inşallah gelirlerimizi hak ettiği yere getireceğiz. Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'na iştirak etmek üzere gittiğimiz New York'ta 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik. İran, Sırbistan, Ukrayna, Maldivler Cumhurbaşkanları, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı, Arnavutluk, Pakistan, Lübnan, İran, Hollanda, Yunanistan ve Ermenistan başbakanları. BM Genel Sekreteri, UCM başsavcısı ile verimli görüşmelerimiz oldu. BM ile birlikte Türkevimiz de küresel diplomasinin nabzının attığı merkezlerden biri haline geldi. Böyle bir eseri ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. 'Devrik Genel Başkan, türkevi'nden niye bu kadar rahatsız' Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi'nden niye bu kadar rahatsız olduğunu açıkçası anlayamıyoruz. Türkevi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı Türk milletinin her bir ferdine açıktır. Bunda ayıplanacak, eleştirilecek bir durum da göremiyoruz.  '1 milyona yakın Lübnanlı yerlerinden edildi' Biz New York'ta iken İsrail, Lübnan'a yönelik saldırılarını daha da artırdı. Aralarında çok sayıda çocuğun olduğu 1000'i aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti. Lübnan Başbakanı sayın Mikati ile görüşmemizde Türkiye'nin güçlü desteğinin yanlarında olduğunu çok net söyledim. 30 ton insani yardım çarşamba günü Beyrut'a ulaştı. Yardımlarımızı güvenlik şartları elverdiği ölçüde devam ettireceğiz. Şimdiden 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerlerinden edildi.  Biz de diplomatik temaslarda hız verdik. Bu süreçte aslolan İslam dünyasının tavrıdır. Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da yaşanan zulme en büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermelidir. Mazluma el uzatma noktasında bizim tüm dünyaya liderlik yapmamız gerekiyor. İsrail'i ateşkese zorlayacak, ekonomik, ticari ve ekonomik adımlar atılmıyor. Bu atalet karşısında üzüntü duyduğumuzu özellikle söylemek isterim. 'BM gerekirse güç kullanmalı' Bugün Filistin ve Lübnan'a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmaktır. İsrail sadece uluslararası hukuka olan inancı değil kendisine destek veren ülkelerin itibarını da yok etmektedir. Biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Siyonist lobinin şahsımızı hedef alan hadsizliklerine de boyun eğmeyiz.  BM Genel Kurulu'nun 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararında olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi süratle devreye alınmalıdır. BM gerekirse güç kullanmmalıdır."

Erdoğan: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, demiştik Haber

Erdoğan: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, demiştik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 23. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında, "Türkiye ne zaman kendini toparlasa, ne zaman ekonomide kabuğunu kırmaya çalışsa bir bahane üretip bizi yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Allah’a hamdolsun bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Önce Allah’ın yardımı, sonra aziz milletimizin duası ve desteği sayesinde oyunları bozarak, kirli senaryoları parçalayıp atarak bugünlere geldik." ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşlarıhiçbir şey eskisi gibi olmayacak “Bugün mutluyuz, gururluyuz. AK Parti ailesi olarak bugün heyecanlıyız. 23'üncü yaşımıza ulaşmanın sevincini yaşıyoruz. "Artık" diyerek revan olduğumuz millete hizmet yolunda bugün 23'üncü yılımızı devirdik. 23'üncü yılımız, 23'üncü yaş günümüz kutlu olsun.” “Nice isimsiz kahramana tek tek teşekkür ediyorum” “14 Ağustos 2001'den bu yana, tam 23 yıldır AK Parti'nin ülkeye ve millete hizmet sancağını iftiharla taşımış: kurucularımıza, genel başkanlarımıza, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimize, bakanlarımıza, milletvekillerimize, il, ilçe, belde başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, il, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarımıza, yönetim kurulu üyelerine, belediye başkanlarımıza, belediye meclis üyelerimize, il genel meclis üyelerimize, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandık müşahitlerimize, üyelerimize ve AK Parti'nin bu günlere gelmesinde emeği, alın teri, desteği olan nice isimsiz kahramana tek tek teşekkür ediyorum. Binlerce yıllık bu sevdaya gönül veren, bu büyük yolculuğa eşlik eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Rahmet-i Rahman'a kavuşan, bugün aramızda olmayan mensuplarımızı, gönüldaşlarımızı, dava ve yol arkadaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin.” Pınarhisar vurgusu “Hiç şüphesiz en büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. Pınarhisar'dan çıktığımız andan itibaren bizi aşkla bağrına basan… Kuruluşumuzdan bu yana bizi çok güçlü biçimde destekleyen… Girdiğimiz her seçimde, karşılaştığımız her sıkıntıda, maruz kaldığımız her saldırıda dimdik yanımızda duran milletimin her bir ferdine, şahsım ve partim adına teşekkürlerimi arz ediyorum. Böyle bir milletin mensubu ve hizmetkarı olmaktan bahtiyarlık duyuyoruz. Bizlere, Türkiye'ye, Türk milletine ve tüm insanlığa hizmet etme imkanını bahşeden ve bu güzelliği yaşatan Rabbimize sonsuz hamd ediyoruz. AK Parti'nin 23'üncü yaşının; ülkemize, milletimize, demokrasimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını Rabbim'den niyaz ediyorum.” “ak Parti bizatihi milletimiz tarafından kuruldu” “Kıymetli dava ve yol arkadaşlarım, AK Parti, bundan 23 sene önce milletin umudu olarak, bizatihi milletimiz tarafından kuruldu. Her zaman söylüyorum: 14 Ağustos 2001'de biz o güne kadar dalga dalga büyüyen bir gönül hareketinin sadece tabelasını astık. Kefenimizi giyerek başlattığımız ‘büyük ve güçlü Türkiye’ mücadelesinde ‘milletimize emanetinin emin ellerde olacağının’ sözünü vermiştik. ‘Gerekirse kendimiz bedel ödeyeceğiz fakat aziz milletimize asla bedel ödetmeyeceğiz’ demiştik. Yine 23 sene önce problemlerin altında ezilen Türkiye'ye ‘meselelerimiz çözümsüz değildir’ özgüvenini aşıladık. “Muhafazakar-demokrat kimliğimiz” “Türkiye'nin kutuplaştığı, Türk siyasetinin kendine çıkış yolu aradığı bir dönemde ‘muhafazakar-demokrat’ kimliğimizle milletimizin ruh köküne sadık kalarak ülkemizin kronik sorunlarını çözmeyi vadettik. Bir dip dalga hareketi olarak doğan, kurulan, büyüyen AK Parti, çok kısa sürede milyonların umudu haline dönüştü. Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. 7'den 77'ye, toplumun her kesiminden muazzam bir teveccüh gördük.” “Milletin  umutlarını yeniden dirilttik” “Yorulmuş, tükenmiş, gelecekten ümidini kesmiş, karamsarlık girdabında sürüklenen bir milletin umutlarını yeniden dirilttik. Milletimiz AK Parti'de yıllar sonra kendini gördü; kendi değerlerini temsil eden samimi, liyakatli, gayretli ve Türkiye sevdalısı kadrolar gördü. Kuruluşumuzun üzerinden yalnızca 14 ay geçmişken, aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu, işte bu yüce ruhla üstlendik. Türkiye'yi yönetme mesuliyetini devraldığımız andan itibaren milletimize karşı görevlerimizi hakkıyla yerine getirmenin çabasındayız. Problemlerin karmaşıklığı karşısında ürken, çekinen, korkan değil; tam tersine ne kadar büyük olursa olsun meselelerin üzerine cesaretle giden ve çözüme odaklanan bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Aşkla çalışan yorulmaz, bize yorulmak, pes etmek yakışmaz' diyoruz." "Meclis'in iradesine ipotek koymak istediler" “Bakınız bugüne kadar nice engelle karşılaştık. Yol boyunca nice badireler atlattık; bizi hizmetten, bizi çalışmaktan, bizi üretmekten alıkoymak isteyen nice sinsi senaryolarla muhatap olduk. Sokak olaylarından vesayet girişimlerine, kanlı darbe teşebbüslerinden terör eylemlerine kadar pek çok tehditle mücadele ettik. Ankara'nın göbeğinde "Ordu Göreve" pankartları açarak alenen darbe çığırtkanlığı yaptılar. Gazete kupürleri marifetiyle partimizi kapatmaya kalktılar. 367 diye bir şey uydurarak Meclis'in iradesine ipotek koymak istediler.” "Milletin iradesine çökmeye kalkıştılar" Cumhuriyet mitingleriyle insanımızı kışkırttılar. Gezi Olaylarında 3-5 ağacın taşınmasını bahane ederek sokaklarımızı ateşe verdiler. PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından DHKPC'sine varıncaya kadar yularını ellerinde tuttukları bütün taşeronları üzerimize saldılar. 17-25 Aralık'ta emniyet-yargı teşkilatlarımıza sızan haşhaşileri, 15 Temmuz gecesi silahlı kuvvetlerimiz içindeki hainleri kullanarak, milletin iradesine çökmeye kalkıştılar.” "Kirli senaryoları parçalayıp atarak bugünlere geldik" “Her seçim döneminde sandığın itibarına gölge düşürmek, kitleleri karşı karşıya getirmek için sayısız yola başvurdular. Türkiye ne zaman kendini toparlasa, ne zaman ekonomide kabuğunu kırmaya çalışsa bir bahane üretip bizi yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Allah'a hamdolsun bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Önce Allah'ın yardımı, sonra aziz milletimizin duası ve desteği sayesinde oyunları bozarak, kirli senaryoları parçalayıp atarak bugünlere geldik.”

Maaş zamları ciddi oranda azalacak Haber

Maaş zamları ciddi oranda azalacak

İktidarın enflasyonu sert düşürme hedefi, maaş zamlarını olumsuz etkileyecek. Seçim nedeniyle yılbaşında yüzde 50’ye varan oranlarda zam alan asgari ücretli, memur ve emekliyi 2025’in yılbaşında daha az oranlı şok zamlar bekliyor. Maaş zammı ciddi oranda budanacak Erdoğan Süzer’in haberine göre, iktidarın 2025 yılında enflasyonu yüzde 14’e indirme hedefi nedeniyle maaş zamları ciddi oranda budanacak. Yıl sonu enflasyon gerçekleşmesine göre memur ve memur emeklilerini yılbaşında yüzde 6.6 ile yüzde 12 aralığında zam bekliyor. İşçi emeklilerinin zammı yüzde 10.6 ile yüzde 16.2 aralığında olacak. Temmuzda zam verilmeyen asgari ücret için ekonomi yönetiminin kafasından geçen zam oranı ise yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bulunuyor. 2025 için düşük zam Ekonomi yönetimiyle birlikte Merkez Bankası da maaş zamlarının enflasyon tahminleriyle uyumlu olması gerektiğini açıklamış ve bunu asgari ücrete zam yapmayarak temmuzda uygulamıştı. Şimdi 2025 hedefi olan yüzde 14’ü tutturmak için yine ücretli ve emeklilere fatura kesilecek. Enflasyonun yüzde 38’e indirilmesi halinde Yıl sonunda enflasyonun tahmin edildiği gibi yüzde 38’e indirilmesi halinde memur ve memur emeklilerine 1 Ocak 2025 itibarıyla yüzde 0.57 enflasyon farkı ve yüzde 6 toplu sözleşme zammı verilecek. Toplam zam yüzde 6.61 olacak. Yüzde 42 veya 45 olursa Yıl sonu enflasyonu yüzde 42 olursa, enflasyon farkı dahil toplam zam oranı yüzde 9.7, enflasyon yılı yüzde 45’le kapatırsa memur ve emeklinin zammı yüzde 12.02 olacak. Buna karşılık son 6 aylık enflasyon kadar zam yapılan işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerinin aylıklarına ise, yıl sonu tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 38 olursa yılbaşında yüzde 10.63 zam yapılacak. Yüzde 38'lik tahminin tutması çok zor Ancak bu enflasyon tahmininin tutması çok zor. Yıl sonu TÜFE yüzde 42 olursa zam oranı yüzde 13.84’e, TÜFE yüzde 45’i görürse zam oranı yüzde 16.25’e çıkacak. Asgari ücretliyi perişanlık bekliyor İktidarın yüzde 14’lük enflasyon hayali asgari ücretliyi adeta açlık ve perişanlığa sürükleyecek. 2025’te enflasyonun yüzde 14’e düşürüleceği iddiasıyla asgari ücret zammının yüzde 15’te bırakılması halinde 1 Ocak 2025’te asgari ücret 19 bin 552 TL’de kalacak. Temmuzda zam yapılsa maaşlar daha iyi olacaktı Refah payı denilerek zam yüzde 20’ye çıkarılırsa asgari ücret 20 bin 402 TL, zam yüzde 25 yapılırsa asgari ücret 21 bin 252 lira olacak. Oysa temmuzda yüzde 25 zam yapılmış olsaydı asgari ücret ocakta yüzde 15 zamla 24 bin 440 TL’ye, yüzde 20 zamla 25 bin 503 liraya çıkacaktı.

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını tanıttı Haber

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını tanıttı

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları: 14 Mayıs geride kaldı. 28 Mayıs günü Cumhuriyetimiz, devletimiz ve milletimiz için çok önemli bir seçime gidiyoruz. O gün 2 aday ve 2 farklı anlayış daha önce bir seçim olmamış gibi sıfırdan milletimizin karşısına çıkacak. Benim görevlerimden birisi de gerçekleri söylemektir. Bize inanan, bizi destekleyen, oyunu kullanan tüm vatandaşlara teşekkür ediyorum. İlk turda sandıktan bu iktidara karşı memnuniyetsizlik ve değişim mesajı çıktı. İktidar partisinin oyları önemli ölçüde eridi. AK Parti 7 puan geriledi. Maalesef bir demokrasi şöleni ve huzur havası içinde geçmesi gereken seçim süreci Erdoğan'ın yalan ve iftira kampanyaları ile gölgelendi. Ben karşımda daha mert, yürekli bir rakip görmek isterdim. Bu ülkenin vatandaşları montajlardan ve bundan medet ummayan liderler hak ediyordu. Ancak siyasi kültürümüz bir kez daha lekelendi. Milletimizi çaresizlik içerisinde iftira ve karalama kampanyalarıyla aldatmaya çalışanlar hedeflerine ulaşamadı. Milletimiz bize çok etkili bir mesaj verdi. Kimi vatandaşlarımız sandığa gitmedi, kimisi tepkisel oy kullandı, kiminin de eli istemeye istemeye Erdoğan'a gitti. Sizlerin mesajlarınızı aldık. 10 günde tüm gayretimizi sarf edeceğiz. Tüm tutanaklar elimizde. Tek bir oyun dahi hakkını yedirmeyeceğiz. YSK'ya gerekli tüm itirazları yaptık. 28 Mayıs'ta seçim sabahı her sandıkta 5 müşahide ihtiyacımız var. Hakkını yedirmeyecek, her koşulda güvenebileceğimiz çok daha fazla yiğit kadın ve erkek sandık görevlisine ihtiyacımız var. "Terör örgütleriyle asla masaya oturmayacağım" Terör meselesini bize iftira atmaya çalışan Erdoğan ile konuşalım. Erdoğan sen değil misin terör örgütleriyle masaya oturan. Milletimizle gizli gizli pazarlık yapan. Senin ne haddine bizi sorgulamak, senin ne haddine bize kara çalmak. Buradan açık ve tekrar ilan ediyorum; ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım, hiçbir zaman da oturmayacağım. Erdoğan, senin izlediğin hiçbir tavizkar politikayı izlemeyeceğim. Erdoğan sen değil misin FETÖ'yü besleyen, sen değil misin 'Ne olur geri dön' diyen. Sen değil misin TSK'ya kumpas kuran. Ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım, asla durmayacağım. Erdoğan sen ülkenin sınırlarına, namusuna sahip çıkmadın. Bu ülkeye bile bile 10 milyondan fazla mülteci getirdin. İthal oy sağlamak için TC vatandaşlığını sattın. Ben iktidara gelir gelmez tüm mültecileri evlerine göndereceğim, nokta. Erdoğan sen bu ülkeyi uyuşturucu baronlarına teslim ettin. Memleket mafya babalarını malına döndü. İktidara gelir gelmez uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. İki torbacıya öldürttüğünüz Sinan Ateş'in hesabını soracağım. Erdoğan, sen parmağındaki tek yüzükle iktidara geldin. Şimdi kendini, aileni ve etrafındakilerin yedi sülalesini zengin ettin. Bak, Erdoğan, ben hiçbir zaman çalmadım, çırpmadım. Devletin ve milletin 5 kuruşunda gözü olanın gözünü çıkaracağım. 28 Mayıs'ta yeni bir seçime giderken vatandaşlarıma seslenmek isterim. Farkında mısın, bunlar kalırsa 10 milyondan fazla daha sığınmacı gelecek. Farkında mısınız, dolar 30 liraya dayanacak. Bir kuru ekmek 10 liraya çıkacak, yağmalar başlayacak. Farkında mısınız, şehirler, mafyaların, sığınmacıların kontrolüne geçecek. Farkında mısınız, kadın cinayetleri artacak, genç kızlar sokaklara çıkmayacaklar. Farkında mısınız, bunlar domuz bağıyla insanları öldürenlere ortak olacak. Farkında mısınız, her meşrepten teröristleri memlekete sokacaklar. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Seni de oy attığın sandığın başında bekliyorum. Biz bu vatanı bu sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın. Vatanını seven sandığa gelsin.

Liderler oy kullanma sürelerinin kısaltılmasına itiraz etti Haber

Liderler oy kullanma sürelerinin kısaltılmasına itiraz etti

Yüksek Seçim Kurulu’nun, İrlanda, ABD, İngiltere, Kanada ve Japonya gibi bazı ülkelerde ikinci tur oy verme işlemini dört günden iki güne düşürmesine tepki geldi. CHP, YSK’ya dilekçe vererek bu kararın kaldırılmasını talep etti. AK Parti de sandık sayısının artırılması talebinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından seçim öncesinde 20-24 Mayıs tarihleri arasında açıklanan yurt dışı oy kullanma tarihleri bazı ülkelerde değiştirildi ve iki güne indirildi. Portekiz’de ise bir günle sınırlı tutulurken Lizbon Büyükelçiliği’nen yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylaması 23 Mayıs 08.00-22.00 saatleri arasında büyükelçiliğimizde kurulacak sandıklarda gerçekleştirilecektir” denildi. Türkiye’nin Washington ve Ottawa büyükelçilikleri ise cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda oy kullanma süresinin 20-21 Mayıs’ta olacağını ve sadece iki gün süreceğini duyurdu. Oy kullanma sürelerindeki azalma sosyal medyada da en çok tartışılan konulardan biri oldu. CHP, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda ve İngiltere’de oy vermek için ayrılan sürenin 4 günden 2 güne düşürülmesine itiraz etti. Yedi saat beklediler CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, YSK’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda ve İngiltere’de oy vermek için ayrılan sürenin 4 günden 2 güne düşürülmesine ilişkin kararına itiraz ettiklerini açıkladı. Partinin YSK’ya sunduğu itiraz dilekçesi şu şekilde: “İlk turu tamamlanan ve ikinci tura kalan cumhurbaşkanı seçiminde hangi ülkelerde hangi günlerde kaç sandık kurulacağı Yüksek Kurulunuzun 2023/142 sayılı ve 16/03/2023 tarihli kararıyla belirlenmişti. Tüm siyasi partiler, seçim kurulları, adaylar, adayların temsilcileri ve seçmenler hazırlıklarını bu karara göre yapmış, seçimin ikinci tura kalması halinde yukarıda anılan kararda geçen günlerde oy kullanılacağı kabulüne göre hazırlanmıştır. Seçmenler oy kullanma planını bu karara göre yapmıştır. Oy torbası taşınması organizasyonu da siyasi partilerce bu organizasyona göre tertiplenmiştir. Ne var ki Yüksek Kurulunuz, 15/05/2023 tarihinde 1007 sayılı kararıyla kuralı yine maç başladıktan sonra değiştirmiştir. Bu kararla seçmenlere önceden bildirilen oy verme günleri bazı yerlerde azaltılmıştır. Özellikle ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda ve İngiltere’de oy kullanma günlerinin düşürülmesi, coğrafi olarak büyük olan bu ülkelerdeki seçmenlerin oylarını kullanmak için sandık başlarına yetişememesi sorunu doğuracaktır. Birinci tur oylamada görüldüğü üzere seçmenler uzunca bir süre sandık başlarında sıra beklemiştir. Bazı yerlerde bu bekleme süresi 7 saati bulmuştur. Hal böyle iken şimdi oy kullanma günlerinin ve sandıkların azaltılması seçmenlerin oy kullanması önünde daha büyük bir engelin doğmasına neden olmaktadır. Demokratik sistemlerde seçim kurullarının görevi seçmenlerin oy kullanmasını kolaylaştırıcı tedbirler almaktır. Bu nedenlerle başta ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda ve İngiltere olmak üzere 2023/142 sayılı kararınız sonrasında 2023/1007 sayılı kararla oy verme gün sayısı ve sandık sayısı azaltılan her yerde yeniden önceki karara göre sandık kurulmasına karar verilmesini istemek gerekmiştir. 2023/142 sayılı kararınızda belirtilen oy verme gün sayısı ve sandık sayısının 2023/1007 sayılı kararla düşürüldüğü her yerde, gün ve sandık sayısının yeniden artırılmasına karar verilmesini dilerim.” denildi.  AK Parti'den sandık sayısını artırın talebi geldi  AK Parti de,  yurt dışındaki sandık sayılarının artırılması talebiyle Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvuru yaptı. AK Parti YSK Temsilcisi Recep Özel tarafından yapılan başvuruda, Cumhurbaşkanı Seçiminin ikinci tur oylamasının 28 Mayıs'ta yapılacağı anımsatılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Cumhurbaşkanı Seçiminin ikinci oylaması kapsamında, sandık sayıları ile oy kullanma günlerinin artırılması ve azaltılması yönünde düzenleme yapılarak, bazı temsilciliklerde sandık sayılarının hafta içi ve hafta sonlarında azaltıldığı görülmüştür. Oy vermeye gelecek vatandaşların işlemlerinin hızlandırılmasını teminen, yurt dışında oy verme işleminin 20 Mayıs 2023'te başlayacağı ve Dışişleri Bakanlığının teklifi de göz önünde bulundurulup, yurt dışında kurulacak sandık sayılarının yeniden gözden geçirilerek, sandık sayılarının artırılması hususunda gerekli kararın alınarak temsilciliklerin bilgilendirilmesi hususunda gereğini arz ederiz."

Liderlerin yurt dışı oy dağılımları Haber

Liderlerin yurt dışı oy dağılımları

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında yaşayan vatandaşlar tarafından da merakla takip edildi. Seçimler Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında ikinci tura kalırken, yurt dışı oy dağılımı açıklandı. Yurt dışında kullanılan 1 milyon 628 bin 964 oyun dağılımına göre Erdoğan en çok oyu yüzde 95.44 ile Lübnan’dan aldı. Kılıçdaroğlu ise yüzde 91.53 ile Estonya’da birinci sırada yer aldı. En çok oy Belçika'dan geldi Erdoğan, Avrupa’daki en yüksek oyu yüzde 72.31 ile Belçika ve yüzde 71.93 ile Avusturya’dan aldı. En fazla seçmenin bulunduğu Almanya’da Erdoğan’ın oy oranı ise yüzde 65.40 olurken Kılıçdaroğlu’nun oy oranı 32.61 oldu. Erdoğan’ın Avusturya’da da yüzde 71.93 oy oranına ulaştı. Hollanda’dan yüzde 68.93, Danimarka’dan yüzde 58.07, Fransa’da ise yüzde 64.24 oy oranlarıyla Erdoğan birinci sırada yer aldı. Erdoğan’ın oy oranı Katar’da yüzde 61.8, Kırgızistan’da yüzde 65.36, Malezya’da yüzde 50.91, Mısır’da yüzde76.2, Suudi Arabistan’da ise yüzde 73.61 olarak belirlendi. Portekiz'in tercihi Kılıçdaroğlu oldu Avrupa ülkeleri arasında Kılıçdaroğlu, Portekiz’den yüzde 91.39 oy alarak birinci sıraya oturdu. Kılıçdaroğlu’nun oy oranı İtalya’da 73.85, Malta’da yüzde 73.13, Polonya’da yüzde 85.28, Yunanistan’da yüzde 75.88 olarak belirlendi. ABD’de Kılıçdaroğlu’nun oy oranı yüzde 80,39 olurken, Birleşik Krallık’da oy oranı yüzde 79.04 olarak belirlendi. Kılıçdaroğlu’nun oy oranı Çin’de yüzde 69.31, Brezilya’da yüzde 70.93, Güney Kore’de yüzde 75.52, Kanada’da ise yüzde 79.65 oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.