Dolar Haberleri - Son Dakika Dolar Haber Güncel Gelişmeler

Şimşek: Güçlü dolardan Türkiye'de olumsuz etkilenir

Türkiye'nin uzun süredir portföy girişleri konusunda yatırımcıların radarında olmadığını söyleyen Şimşek, “Doğrudan yabancı yatırımları tekrar çekmeye başlamayı umuyoruz” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Suudi Arabistan tarafından El Ula şehrinde düzenlenen Gelişmekte Olan Piyasa Ekonomileri Konferansı'nda konuştu. Enflasyonla mücadeleye ve mali disipline öncelik verdiklerini belirten Şimşek, enflasyonun hala yüksek olmakla birlikte düştüğünü, hizmet fiyatlarının yapışkan seyrettiğini, özellikle kira ve eğitimde çok fazla geriye dönük endeksleme yaşandığını anlattı. Şimşek, gıda fiyatlarındaki dalgalanmanın da bir zorluk ortaya koyduğunu ifade ederek, enflasyon beklentilerinin özellikle hane ve şirketler arasında piyasalardan daha yavaş biçimde olmakla beraber iyileştiğini vurguladı. "Hiçbir şey iyi politikaların yerini tutamaz" "Hiçbir şey iyi politikaların yerini tutamaz. Mühim olan sağlam politikalar ve bu politikaların iyi uygulanmasıdır." diyen Şimşek, bu yıl sıkı para politikası ve daha sıkı maliye politikasını, daha destekleyici gelir politikasıyla birleştireceklerini anlattı. Şimşek, bu yıl enflasyondaki düşüş sürecinin devam edeceğini, bunun da beklentileri daha da olumlu hale getireceğini ifade etti. Deprem ve yeniden inşa için 74 milyar dolar Bütçe disiplini konusunda Şimşek, Türkiye'nin son iki yılda deprem ve yeniden inşa için 74 milyar dolarlık harcama yaptığını anımsattı. Şimşek, şehirlerin yeniden inşası için yapılan harcamanın gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 6'sının üzerinde olduğuna işaret ederek, bunun sadece konut olmadığını, bütün altyapıyı kapsayan zor bir süreç olduğunu söyledi. Geçen sene bütçe açığının GSYH'ye oranının yüzde 5 civarında yüksek seviyede gerçekleştiğini hatırlatan Şimşek, bu yıl için bütçe açığını yüzde 3'e düşürmeyi hedeflediklerini, kamu borcunun GSYH'ye oranının da yüzde 25 seviyesinde seyrettiğini belirtti. Şimşek, bütçe disiplininin çok önemli olduğuna işaret ederek, bunun sadece borç sürdürülebilirliğiyle ilgili olmadığını, enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak için Merkez Bankasına yardım etmekle ilgili bir konu olduğunu dile getirdi. "Türkiye bu eğilimlerden etkilenebilir" Gelişmekte olan piyasalar açısından güçlü dolar ve yüksek uzun vadeli ABD hazine tahvili getirilerinin olumsuz ve zorlayıcı bir durum ortaya koyduğunu anlatan Şimşek, Türkiye'nin de bu eğilimlerden etkilenebileceğini ifade etti. "Türkiye uzun süredir portföy girişleri konusunda yatırımcıların radarında değil" Şimşek, Türkiye'nin bu dönemde güçlü dolar ve yüksek ABD tahvil getirisine karşı daha dayanıklı olduğunu, Türkiye'nin uzun süredir portföy girişleri konusunda yatırımcıların radarında olmadığını, son dönemde bir geri dönüş yaşandığını ancak yabancı payının görece düşük olduğunu aktardı. Türkiye'nin geçen yıl cari açığı GSYH'nin yaklaşık yüzde 0,7'sine düşürmeyi başardığına işaret eden Şimşek, bunun bu yıl biraz daha genişlemekle yönetilebilir kalacağını kaydetti. Şimşek, "Geçtiğimiz 18 ayda Merkez Bankasının net rezervleri yaklaşık 125-130 milyar dolar seviyesinde iyileşti." dedi. Odak noktasının yatırım iklimini iyileştirmek ve volatil (dalgalı) sermaye girişlerine olan bağımlılığı azaltmak olacağına dikkati çeken Şimşek, "Türkiye önemli bir pazar. Kişi başına düşen GSYH, yaklaşık 15 bin dolar seviyesinde bulunuyor. 1,3 trilyon dolarlık bir iç pazarı var." diye konuştu. "Doğrudan yabancı yatırımları çekmeyi umuyoruz" Şimşek, "Anlamlı doğrudan yabancı yatırımları tekrar çekmeye başlamayı umuyoruz çünkü bunlar borç üretmeyen girişler." değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonun düşürülmesi ve mali tarafta ilerlemeyle portföy yatırımcılarını vadeyi uzatmaya teşvik edeceklerini anlatan Şimşek, "Hükümet açısından gelecek yıldan itibaren net dış borç ödeyicisi olmak istiyoruz." dedi. Şimşek, borç yönetim stratejileri konusunda Türkiye'nin iç tahvil piyasasını daha da geliştireceklerini, lira türünde, daha az değişken faizli, sabit kuponlu borç alıp, vadeyi uzatmayı öngördüklerini belirtti. Güçlü doların Türkiye'yi ticari açıdan olumsuz etkileyeceğine işaret eden Şimşek, Türkiye'nin ham maddeleri dolar cinsinden satın aldığını, ihracatını büyük ölçüde Avro Bölgesi ve Avrupa'ya yaptığını anımsattı. Mehmet Şimşek, dolar cinsinden borç servis maliyetinin de yüksek olduğunu aktardı. YAPAY ZEKA "Yapay zeka, dönüştürücü bir teknolojidir ancak aynı zamanda yıkıcı da olabilir." diyen Şimşek, küresel gelir eşitsizliği ve yapay zekaya hazır ülkelerde servetin yoğunlaşması gibi endişeler olduğunu dile getirdi. Bakan Şimşek, yapay zekanın üretkenlik artışı için muazzam potansiyeli olduğunu ancak bazı yönleriyle iyi yönetilememesi durumunda sorunlar ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.

Altın ABD verilerini bekliyor

Külçe altın, Pazartesi günü güçlenen dolar nedeniyle yüzde 0,2 düştükten sonra ons başına yaklaşık 2.640 dolardan işlem gördü. Bu hafta sonu açıklanacak ABD tarım dışı istihdam rakamları, Fed'in 18 Aralık'taki faiz oranı kararını etkileyebilir; swap piyasaları, merkez bankasının çeyrek puanlık bir indirim yapma olasılığının neredeyse yüzde 75 olduğunu fiyatlıyor. Daha düşük faiz oranları genellikle faiz getirmeyen altına fayda sağlar. Değerli metal, Ekim ayının sonlarındaki rekor seviyeden itibaren yüzde 5 düştü, daha güçlü dolar ve Orta Doğu'daki güvenli liman talebini azaltan, azalan gerginliklerle baskılandı. Ancak bu yıl ABD'deki parasal gevşeme ve merkez bankası alımlarıyla yüzde 28'lik yükselişini sürdürüyor. Altın, Singapur'da saat 08:19 itibarıyla ons başına yüzde 0,2 artarak 2.643,47 dolara çıktı. Bloomberg Dolar Spot Endeksi, Pazartesi günü yüzde 0,5 yükseldikten sonra yüzde 0,1 değer kazandı. Gümüş ve paladyum yükseldi, platin ise sabit kaldı.

Piyasalar Trump zaferine odaklandı

ABD dolarının bu yükselişi, Georgia'daki seçim sonuçlarına dair erken belirtilerle başladı ve ABD işlem saatleri boyunca ivme kazandı. Dolar endeksi, euro ve yen başta olmak üzere altı büyük para birimi karşısında %1,55 artarak 105,39 seviyesine kadar yükseldi. Dolar endeksi, böylece dört ayın zirvesine ulaşmış oldu. Analistler, Trump'ın gümrük vergileri ve göçmenlik politikalarının enflasyonist etkisi nedeniyle doların destek bulduğunu düşünüyor. Piyasalar Trump’ın zaferini fiyatlıyor Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın başkanlığı kazanması, dolarda keskin bir yükseliş ve ABD Hazine tahvil getirilerinde artışa yol açtı. SEB Research'ten Amanda Sundstroem, seçim sonuçlarının nihai hale gelmesinin zaman alacağını ifade ediyor. Strateji uzmanı, bu sürecin piyasanın büyüme, enflasyon ve para politikası üzerindeki etkilerini değerlendirme çabalarını şekillendireceğini belirtti. Doların yükselişiyle birlikte Bitcoin de rekor seviyelerine ulaştı. Kripto para birimlerini açık bir şekilde destekleyeceğini ifade eden Trump'ın seçimi kazanma olasılığının yükselmesiyle birlikte Bitcoin, dünden bu yana ’un üzerinde yükseliş kaydetti ve rekor seviyesini 75.407 dolara taşıdı. Bununla birlikte Meksika pesosu ve Çin yuanı gibi para birimleri de Trump'ın politikalarının etkilerine maruz kalabilir. ABD doları, %3,36 artışla Meksika pesosu karşısında değer kazanırken, offshore ticarette Çin yuanı karşısında %1,23 yükseldi. Jeopolitik belirsizlikler ve para birimi hareketleri Piyasalar, daha değişken bir jeopolitik ortamda ve Çin ticaret savaşının yeniden başlaması olasılığıyla karşı karşıya gelerek hazırlık yapıyor. Deutsche Bank (DB) analistleri, olası bir Trump yönetiminin maliye politikası üzerinde geniş bir hareket alanına sahip olacağını ve doların en çok Meksika pesosu ve Avustralya doları gibi para birimleri karşısında güçlenebileceğini belirtiyor. Pimco ekonomistleri, yeni ABD başkanının politikalarının ekonomik etkilerinin bir süre daha belirsiz kalacağını öngörse de, bazı alanlarda daha net bir tablo görülebileceğini ifade ediyor. Açık bütçeler, vergi indirimlerinin uzatılması ve ABD-Çin gerilimlerinin devam etmesi gibi konuların gündemde olacağını belirtirken, Fed'in bağımsızlığını korumasının beklendiğini söylüyorlar. Ancak bütçe ve dış politikayla ilgili detayların netleşmesinin aylar alabileceği ifade ediliyor.

Dolar değer kazanmaya devam ediyor

Dolar Endeksi pazartesi gününü yüzde 0,44 yükselişle 2 Ağustos'tan bu yana en yüksek seviyesi olan 1.257,4'ten tamamladı. Singapur merkezli Malayan Banking Bhd'de kıdemli analist olan Fiona Lim, Bloomberg Dolar Endeksi'nde bu sabah itibarıyla 07:38'de yaşanan düşüşü kar toplama hareketi olarak değerlendirdi ve "ABD seçimlerinin yaklaşmasının yanı sıra gümrük tarifelerine ilişkin endişelerin doları desteklemeye devam etmesini bekleyebiliriz" yorumunu yaptı. Bloomberg Intelligence'a göre, Trump yönetiminin görece daha gevşek maliye ve daha sıkı para politikası uygulamaları büyüme beklentilerini artırarak Fed'in faiz indirimi söylemini şüpheye düşürebilir ve daha yüksek getiriler ile daha güçlü bir doların önünü açabilir. Bu arada ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Cumhuriyetçi rakibi Trump'ı asgari ücretin artırılmasını destekleyip desteklemeyeceğine ilişkin bir soruyu geçiştirdiği için eleştirdi. Harris pazartesi günü yaptığı açıklamada "Asgari ücreti artırmamız gerektiğine kesinlikle inanıyorum" dedi. Harris'in yorumları, Trump'ın Pennsylvania'daki bir McDonald's'ı ziyaret ederek önlük giydiği ve patates kızartması istasyonunda çalışarak insanlara yemek dağıttığı alışılmadık bir kampanya fotoğrafı çektirmesinden bir gün sonra geldi. Etkinlik sırasında Trump'a asgari ücretin yükseltilmesi soruldu ve Trump, "Ben şöyle düşünüyorum. Bu insanlar çok çalışıyor. Harikalar" yanıtını verdi.

Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,4 azaldı

Dün 78,04 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 75,43 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, saat 09.23 itibarıyla kapanışa göre yüzde 1,4 azalarak 74,38 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Texas türü (WTI) ham petrolün varili 70,55 dolardan alıcı buldu. Petrol fiyatlarının düşüşünde, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) küresel petrol talebi öngörüsünü aşağı yönlü revize etmesi ve İsrail'in İran'ın enerji santrallerine saldırmayacağına dair haber akışı etkili oldu. OPEC dün yayımlanan aylık petrol piyasası raporunda, bu yıl için küresel petrol talebine yönelik öngörüsünü bir önceki tahminine göre günlük 106 bin varil aşağı yönlü revize etti. Buna göre, küresel petrol talebinin bu yıl geçen yıla kıyasla günlük 1 milyon 930 bin varil artarak 104 milyon 140 bin varile, 2025'te günlük 1 milyon 640 bin varil artışla 105 milyon 780 bin varile ulaşması bekleniyor. Gelecek yıla dair talep tahmini, OPEC'in geçen ayki raporunda öngördüğü artışın günlük 100 bin varil altında kaldı. Küresel petrol talebinde yavaşlamanın çoğunlukla Çin kaynaklı olması bekleniyor. Dünyanın en çok petrol ithal eden ülkesi Çin'de talebin bu yıl günlük 580 bin varil artacağı öngörülüyor. Çin'e yönelik bu yılın talep tahmini, OPEC'in geçen ayki raporunda öngördüğü artışın günlük 70 bin varil altında kaldı. Dünyada petrol talebinde beklenenin altında büyüme olacağı öngörüsü fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Petrol kaynaklarının çoğunun yer aldığı Orta Doğu'da çatışmalar devam ederken, İsrail'in İran'ın petrol santrallerini hedef almayacağına dair haber akışı fiyatların düşüşünü destekliyor. Uluslararası basında yer alan haberlere göre, İsrail yönetimi ABD Başkanlığına İran'ın nükleer ve petrol tesislerine yönelik planlı bir misilleme yapılmayacağına dair güvence verdi. Brent petrolde teknik olarak 80,46 doların direnç, 69,78 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Dolar 33 lirayı aştı

Önceki günü 32,86'lık gösterge kurla kapatan ve bugün güne 32,94 seviyesinden başlayan dolar/TL'de 33 sınırı aşıldı. Dolar/TL yerel seçimlerden bu yana geçen üç aya yakın süre yatay seyir izledikten sonra 33 seviyesine doğru yükselişe geçti. TL, haziran ayı başından bugüne dolar karşısında yüzde 2 civarında değer kaybetti. Bu hafta TCMB'nin faiz kararı var Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı, bu hafta öne çıkacak gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra gecelik faizlerin dün de dahil olmak üzere dönem dönem politika faizinin altında kalması da piyasada yakından takip ediliyor. Reuters anketine göre TCMB'nin beklentilerin üzerinde seyreden enflasyonu kontrol altına almak adına en son mart ayında yaptığı sıkılaştırma ardından haziranda da politika faizini yüzde 50'de sabit bırakması bekleniyor. Geçen haftanın ilk üç işlem gününde Türkiye piyasaları kapalı idi. Kalan iki günde de hacim zayıf kaldı. Bu süreçte gecelik TL faizinin politika faizinin altına inmesi ardından TCMB'nin likidite adımları da yakından izlenmeye başlandı. Gecelik faiz cuma günü politika faizinin üzerindeydi ancak dün yüzde 49,55 ile bir kez daha politika faizinin altına indi. TCMB'nin yerel seçimlerden bugüne 78 milyar dolara ulaşan rezerv birikimi başta olmak üzere TL likiditesini genişletici birçok etken bulunuyor. TCMB ise lokal bankalarla yaptığı swapları 10 milyar doların altına çekerek, zorunlu karşılıkları artırarak ve depo ihaleleriyle TL likiditesini kontrol etmeye çalışıyor. Süreçte TL gecelik faizi politika faizinin altına bir iki günden uzun kaldığında TCMB'den yeni adım gelebilir beklentisi oluşuyor. Dolar/TL bu sabah saat 08.49 itibarıyla 32,93 seviyesindeydi. TL, dolar karşısında nisan ve mayıs ve haziran ayının ilk yarısında yatay seyir izledikten sonra yükselişe geçti. TL, haziranda dolar karşısında yaklaşık yüzde 2 değer kaybetti.

Dolar 33 lirayı aştı

Doların gücü, Fed'in faiz oranlarına bağlı

Doların gücü, Fed faiz oranlarını düşürme yönünde bir işaret verene kadar devam edecek gibi görünüyor. Son dönemde küresel emtia fiyatları Fed’in faizleri artırmayı değerlendirmediği yönündeki mesajlar ile Çin’in emlak piyasasını kurtarmaya yönelik planlarının etkisiyle yükseliş kaydetti. Bloomberg Emtia Endeksi pazartesi günü son sekiz ayın en yüksek seviyesine tırmandı. Endeks iki yılın en uzun kazanç serisi ile aralıksız üçüncü ayını da yükselişle tamamlamaya hazırlanıyor. Emtia üreticilerinin para birimleri ise bu yükselişin gerisinde kaldı ve yıl içinde düşüş gösterdi. Avustralya doları, Kanada doları ve Norveç kronu ile Bloomberg Emtia Endeksi arasındaki 90 günlük korelasyonlar düşmeye devam etti ve 12 ayın en düşük seviyelerine yaklaştı. Brezilya reali veya Endonezya rupisi gibi emtia riskinin yüksek olduğu gelişmekte olan ülke para birimleri için mevcut korelasyonlar da 2023 seviyelerinin oldukça altında. Azalan korelasyonlar, Bloomberg Emtia Endeksi’ndeki neredeyse yüzde 9’luk yükselişe rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan emtia üreticilerinin para birimlerinin çoğunun bu yıl dolar karşısında neden hala düşüşte olduğunu açıklıyor. Brezilya’da faiz indirimleri devam ederken ve Kanada’da önümüzdeki ay faiz indirimine gidilmesi beklenirken, Fed’in uzun süre yüksek faiz öngörüsü doları 2024 yılında %2,5’ten fazla yükseltti. En son MLIV Pulse anketi, katılımcıların çoğunluğunun bir ay sonra daha güçlü bir dolar beklediğini gösteriyor. Bununla birlikte anket, dolarda yükseliş bekleyen katılımcıların payının şu anda aralık ayından bu yana en düşük seviyede olduğuna da işaret ediyor.