SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ekometre Gazetesi

Ekometre - Ekometre Gazetesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekometre Gazetesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Etki ajanlığı düzenlemesi taslağı iptal edilmelidir” Haber

“Etki ajanlığı düzenlemesi taslağı iptal edilmelidir”

Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün engellenmesi, gazetecilere, yazarlara, yayıncılara yönelik baskıların artması ve TBMM’den geçirilmek istenen etki ajanlığı düzenlemesi nedeniyle altı meslek örgütü sorunları dile getirmek için bir toplantı düzenledi. Toplantı 15 Kasım 2024 Cuma günü saat 11.00’de TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapıldı. Moderatörlüğünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in üstlendiği toplantıda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, Türkiye Gazeteciler Sendikası Eğitim Sekreteri Didem Mercan, Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Tahir Şilkan, PEN Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral, DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ve Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk söz aldı. Toplantıda, toplumu sarsan her olayda gazetecilere, yazarlara, yayıncılara yönelik hedef gösterme, fiziksel saldırı, haksız, hukuksuz gözaltı ve tutukluluğa itirazlar gündeme getirildi. TBMM’de şimdilik torba yasadan çıkarılan etki ajanlığı düzenlemesinin iptal edilmesi istendi. Vahap Munyar: Etki ajanlığı düzenlemesinin kaldırılmasını istiyoruz Toplantıda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin yine Türkiye gündemini belirlediği bir günde birlikteyiz. Yurttaşların gerçekleri öğrenme, doğru haber alma hakkı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller, gazetecileri, yazarları, yayıncıları, aydınları ve bu ülkede yaşayan her yurttaşı olumsuz etkiliyor. Sansür, oto sansür, haberlere erişimin engellenmesi, yayın durdurma, ağır para cezaları, resmi ilan kesintileri, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki önemli sorunlar olmaya devam ediyor. Basın emekçilerine yönelik psikolojik ve fiziksel şiddet, hedef gösterme eylemleri maalesef her gün biraz daha artıyor. Haksız gözaltı ve tutukluluk kararlarıyla gazetecilerin mesleklerini sürdürmeleri, haberin serbest dolaşımı engelleniyor. Son olarak ekim ayı içinde TBMM’ye getirilen Noterlik Kanun Teklifi’nde yer alan Etki Ajanlığı Düzenlemesi ise yaşadığımız ağır sorunları farklı bir boyuta taşıyor. Temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olan etki ajanlığı düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve yasa teklifinden çıkarılması gerektiğine hep dikkat çektik. Düzenlediğimiz toplantı öncesi TGC’nin, basın meslek örgütlerinin, muhalefet partilerinin itirazlarıyla etki ajanlığı düzenlemesinin şimdilik torba yasadan çıkarıldığını gördük. Yapılan açıklamalara göre TBMM’deki bütçe görüşmelerinden sonra muhalefet partileriyle görüşüldükten sonra bu düzenleme yeniden gündeme getirilecek. Daha önce de açıkladığımız gibi etki ajanlığı düzenlemesi ile toplumda infial yaratan,  şok eden, rahatsız eden bilgi ve düşüncelerin susturulması bu yolla mümkün olabilecektir. Düzenlemenin neyi cezalandırdığı belli değildir. Düzenlemenin muğlaklığı Anayasanın 38. Maddesi’nde ifadesini bulan suç ve cezada kanunilik ilkesine de aykırı bir düzenlemedir. Biz bu düzenlemeden tamamen vazgeçilmesini istiyoruz. Ayrıca biliyorsunuz,  dünyada gerçeğin peşinde olan gazetecilere şiddetin arttığı bir dönemdeyiz. İsrail’in insanlık dışı saldırılarıyla bugüne kadar Gazze’de 188 gazeteci öldürüldü. İsrail’in sivillere, sağlık çalışanlarına ve gazetecilere yönelik saldırılarını bir kez daha kınıyoruz.” Sibel Güneş: Gazetecilere suç uydurmak için çalışılıyor Toplantının moderatörlüğünü yapan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise gazetecinin haber yaparken engellendiğine, hedef gösterildiğine, basın kartının iptal edildiğine işaret ederek şöyle konuştu: “Gazetecilere, yazarlara, yayıncılara suç uydurmak, buna bir yasal düzenleme yapmak amacıyla çalışan iktidar ve ortaklarının görev yaptığı bir ülkedeyiz. Toplumu sarsan her olayda gazeteciler hedef gösteriliyor.  İktidar ve ortaklarının kamu yararını ihlal eden çalışmalarını haberleştiren her gazeteci haksız gözaltı ve tutukluluk baskısı altında tutuluyor.  Tekzip yayınlanacak haberlerde bile gazetecilerin tutuklandığı bir döneme geçtik. İktidar ve ortaklarından söz ederken ‘gülümsedi’ diye hedef gösterilir oldu gazeteciler. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak haberin suç olmadığını anlatmaya devam edeceğiz. Gazeteciler görevlerini yapmasa Narin Cinayeti, Yeni Doğan Yoğun Bakımda ölen bebekler kamuoyunda böyle etkili yer alacak, yaptırım uygulanacak mıydı? İyi ki evrensel etik ilkelerle görevini yapan meslektaşlarımız yılmadan görevlerini yerine getiriyor. Etki ajanlığı düzenlemesinin tamamen kaldırılmasını istiyoruz.”   Didem Ercan: Gazetecilere yönelik son saldırı etki ajanlığıdır Türkiye Gazeteciler Sendikası Eğitim Sekreteri Didem Mercan da yaptığı konuşmada ”Mesleğimize yönelik her türden saldırıya karşı olduğumuzu ifade etmek için toplandık. Gazeteciliğe ve gazetecilere yönelik son saldırı, etki ajanlığı yasa tasarısıdır. Tasarı şimdilik bertaraf edilmiş gözüküyor ancak bu tehdide karşı uyanık kalmaya devam etmek, tetikte olmak meslek örgütü olarak, sendika olarak sorumluluğumuzdur” dedi ve şöyle devam etti: “İktidar ortakları AKP ve MHP tarafından geçen Mayıs’ta gündeme getirilen etki ajanlığı tartışması, yaz döneminde rafa kaldırılmıştı. Meclis açılır açılmaz, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun  teklifinin içinde yeniden önümüze getirildi. Meslek örgütlerinin, sivil toplumun, muhalefetin kitlesel tepkisi ile geri çekildiği açıklandı. Ancak Dezenformasyon Yasası sürecinden de biliyoruz ki, iktidar bir yasaya ihtiyaç var diyorsa, onu meclisten geçirmek için ne gerekiyorsa yapar. Hâlihazırda iktidar, iktidardakilerin aileleri ve iktidara yakın iş insanlarıyla ilgili haber yapmanın fiilen yasak olduğu, haberlere saniyesinde erişim engeli getiren savcıların, hâkimlerin olduğu bir hukuk sisteminde, ajan damgasının en kolay yapıştırılacağı meslek grubunun gazeteciler olacağı açıktır.  Bu sebeple söz konusu teklif, ne şimdi, ne de daha sonra yasalaşmalı, zaten kırıntılarını arayıp bulmaya çalıştığımız basın özgürlüğü, tamamen ortadan kalkmamalı.” Tahir Şilkan: "Etki ajanlığı" yasa tasarısını kabul etmiyoruz!                                                 Türkiye Yazarlar Sendikası adına söz alan  Genel Sekreter Tahir Şilkan ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi:                                                   “Torba Kanun içerisinde Meclis'e sunulan ve  etki ajanlığı olarak nitelenen yasa tasarısı, basın özgürlüğüne, düşünce özgürlüğüne açık bir tehdit, söz söyleme ve yazma hakkına doğrudan saldırıdır. Belirsizliklerle dolu bu tasarı  ile gazetecilerin halkı aydınlatacak haber yapmaları, ağır hapis cezası tehdidiyle ortadan kaldırılmak istenmektedir. Demokratik kitle örgütlerinin siyasi iktidarı eleştirmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Biz gazeteci-yazar ve yayın örgütleri olarak;  bu yeni suç düzenlemesine karşı birlikte karşı koyacağımızı kamuoyuna duyurmayı görev sayıyoruz. Halkın haber alma hakkını savunmak ve gerçeği ortaya koymak adına üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu nedenle, tüm meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla dayanışma içinde bu hukuk dışı yasal düzenlemeye karşı çıkacak ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.  Özgür bir basını, ifade özgürlüğünü, söz söyleme ve yazma özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz.” Zeynep Oral: Etki ajanlığı yasalaşırsa partiler bile düşüncesini açıklayamaz PEN Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral ise etki ajanlığı düzenlemesiyle iktidarla aynı düşüncede olmayan herkesin hukuki kanıt olmadan casus olarak nitelendirilebileceğini vurgulayarak şu konulara dikkat çekti: “İktidarın etki ajanlığı düzenlemesi ikinci kez geri çekildi. Yarın öbür gün, sözleri değiştirip yeniden önümüze sürecekler. Ama herhangi bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Çünkü iktidarın amacı bellidir. Ekonomi, yoksulluk, işsizlik, hukuksuzluk, eğitim rezilliği, kadın, bebek, hayvan cinayetleriyle değil de etki ajanlığı üzerinde bunca ısrarın nedeni bellidir. Amaç bilindiği gibi tüm muhalif sesleri susturmaktır. Bu teklif yasalaşırsa, bundan sonra partiler bile kendi düşüncesini açıklayamaz, bu doğrultuda kampanya yapamaz. Demokratik, evrensel, çağdaş söylemleri benimseyen her STK artık casus muamelesi görebilecek. Demokratik, laik hukuk devletinin olmazsa olmazları yerine getirinceye kadar gazeteciye, yazara, yayıncıya baskıya hayır diyoruz.” Turgut Dedeoğlu:  Ekim ayı içinde 104 gazeteci yargılandı DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ise konuşmasında son bir ay içindeki gazetecilere yönelik hak ihlallerine işaret etti ve şunları söyledi: “Geçtiğimiz ekim ayı içinde 39 dosyada 104 gazeteci yargılandı, 11 gazeteciye 19 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Yedi gazeteciye soruşturma, altı gazeteciye dava açıldı. 19 gazeteci gözaltına alındı. Yedi gazeteci tehdit edildi. Yeni Yaşam Gazetesi’nin beş sayısına toplatma kararı verildi. 30 yıldır yayın yapan Açık Radyo’nun RTÜK kararı ile karasal yayını durduruldu. Gazetecilere baskılar arttı.  Etki ajanlığı düzenlemesi bu tabloyu daha da ağırlaştıracak. Sonuç olarak demokratik hukuk devletinde geçerli olan temel anayasal güvencelere aykırı düşen, ceza hukuku ilkeleriyle çelişen, ülkemizin bağlı olduğu uluslararası insan hakları hukuku kapsamında saygınlığını olumsuz etkileyecek bu düzenlemenin taslaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.” KENAN KOCATÜRK: BU DÜZENLEMEYLE CEZAİ İŞLEM VE YARGILAMALARIN ÖNÜ AÇILIYOR Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk de konuşmasında  etki ajanlığı düzenlemesinin geri çekilmesine dikkat çekerek ““Demokratik bir hukuk devletinde, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü hakkını yakından ilgilendiren, ceza hukuku alanında belirsiz, ne şekilde yorumlanacağı öngörülebilir olmayan ifadelere yer verilmesini kabul etmek mümkün değildir” dedi. Kenan Kocatürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Söz konusu düzenleme, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin ana çalışma konularından biri olan düşünce, ifade ve yayınlama özgürlüğü önünde sansürün ve daha da kötüsü, giderek normalleşen oto sansürün de artmasına neden olabilecek bir kapsama sahiptir. Bugüne kadar hem kültür kitaplarında, hem K-12 eğitim yayıncılığında, çocuk, gençlik kitaplarında gördüğümüz baskıların, keyfi değerlendirmelerin neticesinde, böyle bir kanun teklifinin araştırma yayınlarına ve akademik alandaki çalışmalara yeni baskılara yol açacağı gerçekçi bir endişemizdir. Günümüzde ders kitaplarından aşk kelimesinin çıkarıldığına tanıklık ediyoruz. Tamamen belirsizlik getiren bu taslakla yazarlar, muhalifler, demokratik kitle örgütleri ve STK’lara karşı cezai işlem ve yargılamaların önü açılmaktadır. “

 Osmangazililer ücretsiz interneti çok sevdi  Haber

 Osmangazililer ücretsiz interneti çok sevdi 

 Ücretsiz internetten 6 ayda 21211 kişi yararlandı Depremden etkilenen Gaziantep’in İslahiye ilçesinde yaşayan vatandaşlar için de ücretsiz internet noktası oluşturan Osmangazi Belediyesi’nin bu hizmetinden 2024 yılının ilk altı ayında 21 bin 211 kişi faydalandı. Günümüz teknolojisinin tüm imkanlarını kullanan Osmangazi Belediyesi, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin yanı sıra sıra belediyeye ait tesislerde, ücretsiz olarak kablosuz internet hizmeti sunuyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen bölgelerden biri olan Gaziantep’in İslahiye ilçesinde de ücretsiz internet noktası oluşturan Osmangazi Belediyesi’nin bu hizmeti, vatandaşlar tarafından çok sevildi. Wi-fi cihazlarına cep telefonu, tablet ve dizüstü bilgisayarları ile bağlanan vatandaşlar, hayatımızın ayrılmaz parçası haline gelen internete anında erişim sağlıyor. Bilgiye hızlı ve kolay erişimi sağlamak, acil durumlar sırasında iletişimi kolaylaştırmak ve sosyal etkileşimi artırmak için kamusal ortak kullanım alanlarında verilen ücretsiz internet hizmetinden 2024 yılının ilk altı ayında 21 bin 211 kişi faydalandı. Özellikle öğrenciler tarafından yoğun ilgi gören kablosuz internet erişim noktalarında, toplam 132 bin 852 kez oturum açma işlemi yapıldı. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, ücretsiz kablosuz internet erişimi hizmetini daha da yaygınlaştırmak istediklerini belirterek, “İnternet artık hayatın akışında bir zorunluluk haline geldi. Neredeyse her anımız internet üzerinde devam ediyor. Sosyal belediyecilik anlayışımız doğrultusunda, vatandaşlarımızın ücretsiz, hızlı ve güvenli bir internete bağlanabilmesi için özellikle vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde ve belediyemize ait tesislerde ücretsiz internet hizmeti veriyoruz. Vatandaşlarımızın bu hizmetimize gösterdikleri ilgiden dolayı çok memnunuz. İlerleyen süreçte ücretsiz kablosuz internet ağımızı daha da genişletmek istiyoruz” dedi.   

Deepfake kripto suçlarının yüzde 70’ini oluşturabilir Haber

Deepfake kripto suçlarının yüzde 70’ini oluşturabilir

Kripto varlık platformu ve Web3 şirketi  Bitget,  deepfake teknolojilerinin kripto para sektörü üzerindeki etkisini araştırdı. Yayınlanan rapora göre, suç amaçlı deepfake kullanımında keskin bir artış var. 2022 yılının başından bu yana kripto para dolandırıcılığı kayıpları 79,1 milyar dolara ulaştı. Sosyal mühendislik ve bot dolandırıcılığı, 2024 yılının ilk çeyreğinde deepfake suçlarının ,21'ini oluşturdu ve kayıplar 2,03 milyar dolara ulaştı. Raporda, etkili önlemler alınmadığı takdirde, kripto deepfake suçlarındaki yükselişin 2026 yılının başlarına kadar %70 oranında artabileceği belirtiliyor. 2025’te Maliyet Artabilir Bitget Deepfake raporu, kripto sektöründe geçen yıla kıyasla 2024'te küresel olarak %245 artış gösteren kötü niyetli deepfake kullanımının giderek karmaşıklaştığını vurguluyor. Bazı ülkelerin çeşitli girişimlerine rağmen, deepfake kullanımından kaynaklanan 2024 yılında 25,13 milyar doları bulması bekleniyor. Bitget CEO’su Chen Uyardı: Kullanıcılar en etkili savunma hattı  En etkili savunma hattının kullanıcılar olduğunu belirten Bitget CEO’su Gracy Chen, "Deepfake'ler kripto sektörüne güçlü bir şekilde giriyor. İyi bir eğitim ve farkındalık olmadan bu saldırıları durdurmak için yapabileceğimiz çok az şey var. Küresel ölçekte kapsamlı bir yasal ve siber güvenlik çerçevesi oluşturulana kadar, kullanıcıların dikkatli olmaları ve dolandırıcılık ile gerçek teklifleri ayırt etme becerileri, bu tür suçlara karşı hala en etkili savunma hattı. İşte bu nedenle Bitget Haziran ayında Dolandırıcılık Önleme Ayı kampanyasını başlattı. Slowmist ve diğer işbirlikçilerle ortaklık kurarak, daha fazla kullanıcının kriptoda güvenli bir şekilde gezinmesine yardımcı olmak için bir dizi eğitici içerik yayınlayacak. Güvenlik ipuçları içeren X (Twitter) Spaces'e ev sahipliği yapacak ve dış mekan güvenlik uyarı reklam panoları yerleştireceğiz." Sosyal Mühendislik ve Botlar Kullanılıyor Araştırmanın raporunda, suçlular tarafından kullanılan tekniklerin derinlemesine analizi, tercih ettikleri yöntemlerin sosyal mühendislik ve botlar olduğuna değiniliyor. Dolandırıcılar ayrıca davranışsal örüntü tanıma teknolojileri, ses değiştirme, makine öğrenimi ve yüz değiştirme algoritmaları da dahil olmak üzere yapay zekadaki yeni gelişmeleri aktif olarak kullanıyor. Bu tür gelişmeler, suçluların dolandırıcılık amacıyla kimlik hırsızlığı ve taklitçilikten yararlanmasına ve kriptoda dolandırıcılık eylemleri gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Raporda yer alan veriler, 2026 yılının başlarında kripto sektöründeki deepfake suçlarının %70 oranında artabileceğini gösteriyor. Kötü niyetli deepfake faaliyetlerindeki artışın başlıca nedenleri piyasadaki dalgalanma, deepfake teknolojisindeki ve sosyal mühendislik taktiklerindeki ilerlemeler ve doğrulanmamış bilgilerin yol açtığı artan yatırımcı risk alma eğilimi. Rapor, kripto alanındaki en yaygın deepfake türleri arasında kimlik hırsızlığı, bot ağları için deepfake tarafından oluşturulan sahte kimlikler, piyasa manipülasyon planları, yatırım dolandırıcılığı ve diğerlerinin yer aldığını gösteriyor. Kayıplar açısından sahte haber suçlarının en büyük alt kümesinde dolandırıcılık, yasadışı bağış toplama, sahte arabuluculuk, sosyal mühendislik saldırıları, dezenformasyon ve sahte duyurular bulunuyor. Mevzuat çerçevelerinin uyarlanması ve sektör oyuncularının teknolojik yeteneklerinin geliştirilmesi, kripto alanında deepfake kullanımının artışını engellemek için büyük önem taşıyor. Piyasa katılımcıları ve hükümetler arasındaki işbirliği, bu tür suçların bölgesel hakimiyetinin değişmesini önlemek için küresel olarak çok önemli olduğu belirtildi. Bitget, kullanıcılara zarar verebilecek deepfake ve diğer oltalama saldırıları konusunda farkındalık yaratarak kullanıcılarına yardımcı oluyor. SumSub gibi işbirlikleriyle Bitget, kimlik doğrulama, yüz biyometrisi, doküman dışı doğrulama ve veritabanı doğrulama ile deepfake dolandırıcılıklarını %99'un üzerinde bir doğruluk oranıyla tespit edip önleyerek dünya çapındaki 25 milyon kullanıcısını güvence altına almayı hedefliyor.

Ülkemize gelen turist sayısı yüzde 1,02 azaldı Haber

Ülkemize gelen turist sayısı yüzde 1,02 azaldı

2023 yılı Kasım ayında 2 milyon 551 bin olan turist sayısı bu yıl Kasım ayında 2 milyon 525 bin oldu. 11 aylık ziyaretçi sayısı 53 milyona yaklaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ocak-Kasım dönemi turizm verilerini açıkladı. Buna göre, 2023 yılı Kasım ayında Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,02 azalış kaydedildi. Veri Şubat 2021 tarihinden beri görülen ilk gerileme olarak kaydedildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'den alınan geçici verilere göre; 2023 yılı Kasım ayında Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,02 oranında bir azalarak 2 milyon 525 bin 345 oldu. Türkiye 2023 yılının 11 ayında toplam 52 milyon 742 bin 526 ziyaretçi ağırladı. Gelen turistin 46 milyon 725 bin 424’ünü yabancılar, 6 milyon 17 bin 102’sini ise yurt dışı ikametli vatandaşlar oluşturdu. Ocak-Kasım 2023 döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 10,82 artış yaşandı. Türkiye’ye 11 ayda en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında bir önceki yılın aynı dönemine göre Rusya Federasyonu yüzde 23,02 artış ve 6 milyon 83 bin 696 kişi ile birinci, Almanya yüzde 8,73 artış ve 5 milyon 959 bin 843 kişi ile ikinci, İngiltere (Birleşik Krallık) ise yüzde 12,44 artış ve 3 milyon 711 bin 802 kişi ile üçüncü oldu. Bu ülkeleri Bulgaristan ve İran izledi. Rusya Kasım’da da birinci Türkiye’ye bu yılın Kasım ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı ise 2 milyon 525 bin 345 olarak gerçekleşti. Kasım ayında en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında da yine Rusya Federasyonu birinci, Almanya ise ikinci oldu. Bulgaristan’ın üçüncü olduğu sıralamada İran dördüncü, Gürcistan beşinci oldu.

Sertalp ten Rektör Prof. Dr. Yılmaz a tebrik Haber

Sertalp ten Rektör Prof. Dr. Yılmaz a tebrik

EKOMETRE Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kenan Sertalp Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlük görevine yeni atanan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’a bir tebrik ziyareti gerçekleştirdi. Rektörlük görevinden öncede Rektör Yardımcılığı görevini yürüttüğünü hatırlatan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Yeni başlamış bir rektör olarak araştırma üniversitesi liginde Uludağ Üniversitesi’ni daha üst gruplara taşımayı kendime temel hedef olarak belirmemiş durumdayım. Hocalarımın kalitesine güveniyorum” dedi. Türkiye’de 207 üniversite, 23 araştırma üniversitesi bulunduğuna dikkat çeken Rektör Ferudun Yılmaz, “Araştırma üniversitesi sıralamasında yerimizi daha da yukarı çıkarabilmek için araştırma geliştirmeyi merkeze alan, üniversite sanayi iş birliğini de yine kendi hedefi haline getirmiş bir yönetim olarak yola çıkmış durumdayız. Araştırma görevlilerini projeler marifetiyle destekleyerek sanayiyle buluşturmaya çalışacağız” diye konuştu. Kenan Sertalp Rektör Prof.Dr.Yılmaz’ı tebrik ederek “Bendeniz de bu dönem bir iktisat hocasının Rektör olmasının sanayi ve Üniversite işbirliğinde yeni fırsatları başlatacak olmasından duyduğu mutluluğu” ifade etti ve ekledi “70 bin öğrencisi olan Uludağ Üniversitesi'ni yönetmek zorlu bir görev. Sadece Tıp Fakültesi Hastanesi'ne her gün 10 bin insan geliyor büyük bir sorumluluk, kolaylıklar dilerim.” Yayın kabiliyetini arttırmak istiyoruz Rektörlükleri döneminde ‘Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) Koordinatörlüğü’ ihdas ettiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Yılmaz, “Bu birim ile araştırmacı ve proje kabiliyeti yönü daha fazla öne çıkan hocalarımız desteklenecek. Genel bir organizasyon şeması oluşturuyoruz. Her bir fakültede araştırma geliştirme koordinatörü temsilcisi olacak. O temsilciler marifetiyle fakültelerimizin araştırma geliştirme kabiliyetini, proje kabiliyetini, yayın kabiliyetini arttırmak istiyoruz. Bu yayın kabiliyetini arttırma yönünde üniversitemizin hem verisini derlemek, hem de bu veriyi daha yukarı doğru çıkarabilmek için üst yönetim olarak elden gelen desteği ilgili fakültelere vereceğiz” ifadelerini kullandı. Yapı projeleri hızlandı Üniversite olarak 2 sene sonra 50.yıla gireceklerini kaydeden Rektör Yılmaz, oldukça güçlü olmasına rağmen hala yapı stoklarına ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bir önceki dönemde yapılaşma adımları atıldığının altını çizen Yılmaz, sürecin hızlanarak ilerlediğini belirtti. Hem devlet bütçesi hem hayırseverlerin desteğiyle sürecin yürüdüğünü aktaran Yılmaz, “Güney Marmara’da bölge hastanesi hüviyetini koruyan 900 yatak kapasiteli Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin dörtte birinden fazla büyüklükte ‘250 yatak kapasiteli Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ inşaatı hızlı bir biçimde sürüyor. Alt yapısı oldukça iyi düzenlenmiş, büyük amfilere ve büyük miktarda kapalı alana sahip tüm fakülte öğrencilerinin yararlanacağı ‘merkezi derslik’ projesi var. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyemiz marifetiyle yapmakta olduğumuz, içinde olimpik havuzunda olduğu ‘spor kompleksi’ kampüsümüze çok büyük zenginlik katacak. Depreme dayanıklı olmayan merkezi konumdaki bir yurt binamızı yıkarak, yerine ‘gençlik merkezi’ yapmak üzere inşaat temelleri atıldı. Bunun yanında sosyal donatı olarak ‘kafeler, alışveriş merkezleri, zincir marketler’ kampüs içinde bir cazibe merkezi oluşturacak. Ayrıca ‘diş hekimliği fakültesi’, ‘organ nakli merkezi’, ‘veteriner fakültesinin diseksiyon binası’, ağırlıklı mühendislik fakültesi birimlerinin kullanacağı büyük bir ‘teknoloji merkezi’ ve içinde ayrıca ‘mükemmeliyet merkezinin’ yer aldığı inşaat çalışmaları ise hayırseverlerin katkılarıyla sürüyor. Bu kadar binanın birlikte yürüyor olması az bir şey değil. Bunlar tamamlandığında tabiri caizse yapı problemlerimizi halletmiş olacağız. Bir iki tane temel bina ihtiyacımız kalacak. Ve yine konsantrasyonumuzu araştırma üniversitesi ufkumuza verme imkanı da yakalamış olacağız” açıklamasında bulundu. En çok öğrenciyi barındıran BUÜ sayıyı azaltacak Uludağ Üniversitesi’nin 67-70 bin bandında değişen öğrenci hacmi ile Türkiye’nin öğrenci sayısı en büyük üç üniversitesinden biri olduklarını belirten Yılmaz, “Bu öğrencilerden 21 bini ön lisans. Ön lisans öğrencileri şu açıdan kıymetli. Bursa bir sanayi şehri biliyorsunuz. Dolayısıyla o sanayinin aradığı elemanın hızlı ve etkin bir biçimde yetiştiği bir yer. Genelde bizim yüksekokullarımızın mezunları çok tercih ediliyor. Güçlü yüksekokullarımız var. Ayrıca önümüzdeki yıllardan itibaren öğrenci sayımızı bir miktar düşürebilme yönünde Yüksek Öğretim Kurumu’na tekliflerimiz olacak. Kabul edilirse bir miktar öğrenci sayılarımız azalma söz konusu olabilir” ifadelerine yer verdi. Tercih yapacak öğrencilere çağrı Yaklaşan üniversite tercihleri öncesi seçim yapacak öğrencilere de çağrıda da bulunan Yılmaz, “Güçlü bir geleneği ve yarım asırlık bir tarihi var. Hemen hemen bütün fakülteler kendi klasmanlarında oldukça seçkin bir yerde yer alıyorlar. Son derece güzel bir kampüsü ve güzel bir şehrin üniversitesi. Uludağ Üniversitesi’nin kampüs içinde yurt kapasitesi oldukça yüksek. Birkaç yıl önce yurtlarla alakalı şikayetlerin arttığı dönemde sıkıntının duyulmadığı yer Bursa'ydı” şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan uyarı yayınladı, petrol yükseldi Haber

Suudi Arabistan uyarı yayınladı, petrol yükseldi

ABD ham petrolü önceki iki güne göre neredeyse yüzde 2 yükseldikten sonra varil başına 74 dolara yükseldi. Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Salman, ittifakın yılın ikinci yarısı için üretim politikasını gözden geçirmek üzere yapacağı toplantıdan bir hafta önce spekülatörlere "dikkatli olmalarını" söyledi. Bu, daha geniş finansal piyasalar üzerinde ağırlık oluşturan ABD borç tavanı üzerindeki çıkmazın çözümünde ilerleme eksikliğini telafi etti. Konuşmacı Kevin McCarthy, Salı günü geç saatlerde iki tarafın ilk temerrüdü önlemek için henüz bir anlaşmaya varmadığını söyledi. Singapur merkezli Saxo Capital Markets’den bir stratejist, "OPEC'in fiyatları desteklemek için petrol piyasasına daha fazla müdahale edeceği ihtimalini artırıyor" diye ekledi. Yükseliş hissine ek olarak, endüstri tarafından finanse edilen Amerikan Petrol Enstitüsü, ABD ülke çapındaki ham petrol stoklarının geçen hafta 6,8 milyon varil azaldığını bildirdi. Çarşamba günü ilerleyen saatlerde hükümet rakamları tarafından onaylanırsa, Mart sonundan bu yana en büyük düşüş olacak. Petrol, Çin'in sıfır-kovid politikasını terk ettikten sonra cansız ekonomik toparlanması, FED'in faiz oranlarını artırması ve son zamanlarda borç tavanı konusunda bir anlaşmaya varılmaması görünümü baskıladığından, yıl boyunca hala düşüşte. Yaptırımlara rağmen Rus akışları da güçlü kaldı.

Küresel piyasalar negatif seyir izliyor Haber

Küresel piyasalar negatif seyir izliyor

Beyaz Saray ile Cumhuriyetçi temsilciler arasındaki borç limiti müzakereleri dün de devam ederken, görüşmeler henüz anlaşmayla sonuçlanmadı. İki tarafın şu an için daha fazla toplantı planlamadıkları yönündeki açıklamalar risk algısını artırırken, analistler, borç limiti krizinin 1 Haziran itibarıyla çözülmüş olması gerektiğine inanmayan Cumhuriyetçiler olduğunu, bu durumun da görüşmelerdeki ilerlemeyi sınırladığını söyledi. Öte yandan, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, hala 1 Haziran'dan önce anlaşmaya varabileceklerine inandığını belirtti. Dün ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), mayısta aylık bazda 1,7 puan azalışla 48,5'e inerek piyasa beklentilerinin altında kalırken, yeni konut satışları nisanda aylık bazda yüzde 4,1 artışla 683 bine çıkarak beklentileri aştı. Analistler, para politikasına ilişkin beklentilerin şu an için borç limiti krizine ilişkin haber akışının gerisinde kaldığını belirterek, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek ay yüzde 25 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gidebileceği beklentisinin devam ettiğini bildirdi. Bugün açıklanacak Fed toplantı tutanaklarının yatırımcılar tarafından yakından takip edileceğini aktaran analistler, tutanaklardaki gelecek dönem para politikasına ilişkin olası sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini kaydetti. Emtia fiyatları karışık bir seyir izlerken, bakırın libresi, resesyon endişeleriyle 3,6 dolarla Kasım 2022'den bu yana en düşük seviyeye indi. Şu sıralarda 77,5 dolarla önceki kapanışa paralel seyreden Brent petrolün varil fiyatı, Suudi Arabistan yetkililerinin petrolde satış pozisyonu açanları uyarmasının da etkisiyle dün yüzde 2,1 değer kazandı. Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,12, Nasdaq endeksi yüzde 1,26 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,69 geriledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne yükselişle başladı. Avrupa'da da dün satış ağırlıklı bir seyir öne çıktı. Bölge genelinde ekonomik aktivitede gözlemlenen yavaşlama risk algısının güçlenmesine sebep oluyor. Dün açıklanan verilere göre, bölge genelinde imalat sanayi PMI 50 seviyesinin altındaki seyrini sürdürerek daralmaya işaret ederken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) enflasyonla mücadele kapsamında faiz artışlarına devam edeceği beklentileri güçlü kalmaya devam ediyor. Analistler, bugün ECB'nin 25. yıl dönümü nedeniyle bir konuşma yapacak olan ECB Başkanı Christine Lagarde'ın vereceği mesajlara dikkati çekerek, para politikasına ilişkin olası sözle yönlendirmelerin varlık fiyatları üzerinde etkili olabileceğini kaydetti. Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,44, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,33, İtalya'da MIB 30 endeksi 0,50 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,10 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de düşüşle başladı. Asya'da pay piyasaları yeni günde düşüş eğiliminde hareket ederken, ABD'deki borç limiti krizine ilişkin gelişmeler bölgede yakından takip ediliyor. Çin'de ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin güçlü kalmaya devam etmesi risk iştahını törpülemeye devam ederken, ABD tarafında oluşacak olası bir temerrüdün Çin ekonomisine etkileri belirsizlikleri artırıyor. Analistler, Çin'de bir süredir devam eden yavaşlama eğiliminin son dönemde açıklanan verilerle birlikte daha da gün yüzüne çıktığını belirterek, bu durumun imalat sanayinde kullanılan bakır ve demir gibi metal fiyatlarını da baskıladığını ifade etti. Öte yandan, Yeni Zelanda Merkez Bankası, bugün beklentiler dahilinde politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5,50 seviyesine çıkarırken, politika metninde, faiz artışlarının sonuna gelindiği mesajı verildi. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 geriledi. Yurt içinde dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 0,11 üzerinde 4.470,97 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 19,8579'dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 19,8700 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, yurt dışında ise Almanya'da Ifo iş dünyası güven endeksi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması ile Fed toplantı tutanaklarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.400 ve 4.200 seviyelerinin destek, 4.500 ve 4.600 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Hizmet güven endeksi aylık yüzde 1,7 puan arttı Haber

Hizmet güven endeksi aylık yüzde 1,7 puan arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) finansal sektörde faaliyet gösteren 143 kuruluşun yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilen anket sonuçlarına göre, endeks mayısta bir önceki aya göre 1,7 puan artarak 150,0 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, son üç aydaki iş durumunun FHGE’yi artış yönünde, son üç aydaki hizmetlere olan talep ile gelecek üç aydaki hizmetlere olan talep beklentisi ise FHGE’yi azalış yönünde etkiledi. İş durumu ve hizmetlere olan talebe ilişkin değerlendirmelere göre, son 3 ayda iş durumunda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler bir önceki aya kıyasla güçlendi. Son 3 ayda hizmetlere olan talepte artış olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek 3 ayda hizmetlere olan talepte artış olacağı yönündeki beklentiler ise zayıfladı. İstihdama ilişkin değerlendirmelere göre, son 3 ayda istihdamda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyir azalış olduğunu bildirenler lehine dönerken, gelecek 3 ayda istihdamda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir güçlendi. Mayıs ayında, NACE Rev.2 sektör sınıflamasına göre "Finans ve Sigorta Faaliyetleri" sektöründe güven endeksleri alt sektörler itibarıyla değerlendirildiğinde, "64-Finansal Hizmet Faaliyetleri (sigorta ve emeklilik fonları hariç)” ve "66-Finansal Hizmetler ile Sigorta Faaliyetleri için Yardımcı Faaliyetler" sektörlerinde bir önceki aya göre sırasıyla 2,0, ve 14,6 puanlık artış, "65-Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Fonları (zorunlu sosyal güvenlik hizmetleri hariç)“ sektöründe ise bir önceki aya göre 3,4 puanlık azalış gerçekleşti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.