SON DAKİKA
Hava Durumu

#Fatih Karahan

Ekometre - Fatih Karahan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fatih Karahan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yıl sonu enflasyon tahmini yükseldi Haber

Yıl sonu enflasyon tahmini yükseldi

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılının son Enflasyon Raporu sunumunda, yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 44 seviyesine yükseltildiğini açıkladı. 2025 ve 2026 enflasyon tahminleri ise sırasıyla, yüzde 21 ve yüzde 12 seviyesine çıkarıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılı son Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştirdi. Enflasyon raporu sunumunda ekonomik gelişmeleri değerlendiren Karahan, yıl sonu enflasyon tahminini de revize etti. Yıl sonu enflasyon tahmini yükseldi 2024 yılı ilk raporunda yüzde 34 olarak açıklanan yılsonu enflasyon tahmini, ikinci raporda yüzde 38’e çıkarken, yüzde 34-42 aralığına çekilmişti. 3. Toplantıda tahmin değişmezken, yüzde 34-42 bandına dikkat çekilerek bu bandın önemsenmesi gerektiği vurgulanmıştı. Karahan, enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 44,0 olacağını, ardından 2025 yıl sonunda yüzde 21,00, 2026 sonunda da yüzde 12 seviyesine gerileyecek şekilde tahminlerini güncellediklerini belirtti. Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl sonu için yüzde 38,0, gelecek yıl sonu için yüzde 14,0, 2026 yıl sonu için yüzde 9,0 seviyesinde bulunuyordu. Karahan, sunumunda dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve makroekonomik göstergelerin de dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerlediğini belirterek, "İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonu destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz" dedi. Başkan Karahan, "Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden yavaş olsa da iyileşiyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz" diye konuştu. TCMB Başkanı Karahan’ın sunumunda öne çıkanlar şu şekilde oldu: Dezenflasyon süreci devam ediyor. Enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden yavaş olsa da iyileşiyor. Makroekonomik göstergeler de dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor. İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonu destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz.  Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz. Küresel büyümede kademeli toparlanma öngörüsü korundu. Küresel merkez bankaları enflasyon eğilimini dikkate alarak parasal sıkılığı azaltıyor. Talepteki dengelenme süreci devam ediyor. Büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi. Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Arz göstergeleri, iktisadi faaliyette yavaşlamaya işaret ediyor. Çıktı açığı üçüncü çeyrekte gerilemeyi sürdürdü. Çıktı açığında gerilemenin yılın son çeyreğinde de devam ettiğini değerlendiriyoruz. Sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecektir. Cari dengedeki olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz. Enflasyon değerlendirmeleri Enflasyon beklentilerinde iyileşme kademeli olarak devam ediyor. Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşün sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimdeki iyileşme temel malların öncülüğünde devam ediyor. Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü kalemler hizmet enflasyonunu yukarı çekiyor. Hizmet enflasyonu üzerinde okula dönüş etkili oldu. Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak güç kaybetmektedir. Sanayi sektöründe firmaların fiyatlama davranışları iyileşiyor. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ediyor. Talep koşullarındaki zayıflamayla fiyat artışının genele yayılımı azalıyor. Analizler çıktı açığının düşüş eğilimini sürdürmesiyle önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının yayılımının daha da güç kaybedebileceğine işaret ediyor. Enflasyon beklentileri Sıkı parasal duruşun beklentiler üzerindeki etkisi yakından takip ediliyor. Sıkı para politikası duruşumuzla beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlıyız. Sıkı parasal duruş makroihtiyati adımlarla destekleniyor. Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin hızı arzu ettiğimiz gibi değil. “Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor” Miktarsal sıkılaşma ile fazla likidite sterilize ediliyor. Likidite koşullarını yakından izliyoruz. Araç setimizi etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor. Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevemiz mevduat faizlerinin TL'ye geçişi ve tasarrufları destekleyici seviyelerde kalmasını sağlayacak. Tüketici kredileri ılımlı şekilde büyüyor. Ticari kredi artışında büyüme sınırların altında devam ediyor. TL varlıklara olan ilgi ve güvenin arttığını görüyoruz. TL mevduat payı artarken, KKM payı geriliyor. Küresel piyasalarda azalan risk iştahı ile birlikte sermaye girişleri yavaşladı, önümüzdeki dönemde sermaye girişleri jeopolitik gelişmelere bağlı oynaklık gösterebilir. Sıkı para politikası duruşumuz rezervlere olumlu yansıyor. Risk primi ılımlı seyrini sürdürdü. SORU-CEVAP Merkez Bankası Başkanı Karahan’ın sunumu ve orta vadeli öngörülerde enflasyon beklentilerini değiştirmesinin ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularının alındığı bölüme geçildi. Sorulara karşılık cevaplarında gelecek yıl enflasyonda ciddi bir revizyon yapmayı beklemediklerini belirten Karahan, “Enflasyonda üst bant olan yüzde 42'ye yıl sonunda gelmeyi düşünüyorduk, en kötü ihtimalle, mevcut durumda baktığımızda buraya 2025 Ocak ayında ulaşacağız, ama bizim hedefimiz orta nokta, 38'e de 2025 Mart ayında ulaşacağımızı değerlendiriyoruz” dedi.

DEVA Partili Ekmen MB Başkanı Karahan’a sordu Haber

DEVA Partili Ekmen MB Başkanı Karahan’a sordu

Çiftçinin zarar ettiği, tüketicinin ise pazarda ürün alamadığını belirten Ekmen, “Bu garipliğe rağmen gıda enflasyonundaki düşüşün politikalara bağlı gerçekçi bir düşüş olduğunu iddia edebilir misiniz?” diye sordu. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a gıda enflasyonu, tarımdaki girdi maliyetlerini ve tarım girdilerin desteklenmesiyle ilgili sorular yöneltti. Çiftçi zarar ediyor, pazarda fiyatlar el yakıyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yasama yılı açılışında ‘gıda enflasyonu da dört yıl sonra ilk kez aylık bazda negatife döndü’ açıklamasını hatırlatan Ekmen, “Bu düşüşün mevsimsel etkinin ötesinde kalıcı bir düşüş olduğunu düşünüyor musunuz? Çiftçi ‘maliyetin altındaki satış fiyatları nedeniyle zarar ediyorum’ diye isyan ederken, tüketici ‘pazardaki fiyatlar cep yakıyor’derken bu düşüş rakamlarında bir gariplik olmalı ama bu garipliğe rağmen gıda enflasyonundaki düşüşün politikalara bağlı gerçekçi bir düşüş olduğunu iddia edebilir misiniz?” sorusunu yöneltti. Tarım girdilerinin desteklenmesiyle ilgili politikanız var mı? Ekmen konuşmasının devamında Merkez Bankası Başkanı Karahan’a şu soruları sordu:  “Kalıcı bir düşüş için tarım girdilerinin desteklenmesi ve lojistik maliyetlerinin azaltılması hususunda Tarım, Ticaret ve Ulaştırma bakanlıklarına ve ilgili paydaşlara politika önerileriniz oldu mu? Eğer olduysa politika önerilerinizi bizimle de paylaşabilir misiniz?”

TCMB Başkanı Karahan: KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira Haber

TCMB Başkanı Karahan: KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira

TCMB Başkanı Karahan "500 ve 1000 liralık banknotlara ihtiyaç var mı?" sorusu üzerine, "Bu kapsamda, küpür kompozisyonunu sizin dediğiniz şekilde ve farklı göstergelerle yakından takip ediyoruz. Üst banknota ihtiyaç olup olmadığı teknik analizler sonucunda ortaya çıkıyor" dedi. 'Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyon hedeflerinin gerçekçi olduğunu belirterek, hedefi, her veriyle birlikte yeniden gözden geçirdiklerini ifade etti. Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 'Enflasyonla mücadele programımız kesinlikle sıcak para üzerinden değil' TCMB Başkanı Karahan, "Dezenflasyon sürecinin sıcak parayı çekerek olduğu" yönündeki eleştirilere, "Enflasyonla mücadele programımız kesinlikle sıcak para üzerinden değil. Talep üzerinden, talebi kontrol ederek enflasyonu düşürme amaçlı. Bununla birlikte enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarında bozuklukları düzeltme amaçlı. Bu beklentilerde ve fiyatlama davranışlarında düzelme oldukça zaten ithalat da normalleşecek. Bununla birlikte cari açıkta kalıcı iyileşme olacak" yanıtını verdi. Bunun, dünyanın her yerinde politika faiziyle yapıldığını, kendilerinin de benzer bir program işlediklerini anlatan Karahan, "Son 1,5 ayda rezervlerdeki iyileşmeye bakarsak bunun üçte birinin yurt dışı kaynaklı olduğunu görüyoruz. Geri kalan üçte biri bireysellerin döviz mevduatlardan Türk lirasına, diğer üçte biri de ihracat gelirleri ve kurumlarımızın Türk lirasına dönmesinden kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı. Karahan, Türkiye'nin cari açıkta finansman problemi olmadığını vurgulayarak, "Bizim sıcak paraya, bu şekilde, bu anlamda ihtiyacımız yok. Talebi soğutmak, beklentileri düzeltmek ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı düzeltmek için yapmamız gereken faiz artışının yan etkisi olarak sermaye artışı da geliyor" dedi. 'Para politikası kararlarını alırken resmi enflasyon verilerini dikkate alıyoruz' Karahan, sadece rezervlerdeki iyileşmenin önemli olmadığını, kalıcı bir şekilde tek hanelere düşmesi ve daha sonra yüzde 5'e inmesinin kalıcı başarı için oldukça kritik olduğunu söyledi. Enflasyon hedeflerinin belirlenme sürecini anlatan Karahan, birçok varsayımın girdiği bir modelin olduğunu, bunlar ışığında enflasyon görünümünün ortaya çıktığını belirtti. Karahan, "Tek bir sayıda değil. 'Yüzde 38 diyoruz' ama etrafında bir band var. Birtakım varsayımlar var. Şu anda risklere baktığımızda yukarı yönlü risklerin ağır bastığını görüyoruz. Şu anda enflasyon hedefimizin gerçekçi olduğunu düşünüyoruz. Her gelen veriyle birlikte tekrar gözden geçiriyoruz. Ara hedef çerçevesinde politika duruşumuzu belirliyoruz" diye konuştu. 'Bizim verilerimizle TÜİK'in verilerinin tutarlı olduğunu düşünüyoruz' Karahan, TÜİK'in Eurostat'ın koyduğu uluslararası standartlara uygun hareket ettiğini, metodolojisinin net olduğunu ifade ederek, "Biz de TCMB bünyesinde piyasadan fiyat topluyoruz. Diğer varsayımlarla birleştirerek belli tahminlerde bulunuyoruz. Bizim verilerimizle TÜİK'in verilerinin tutarlı olduğunu düşünüyoruz. Para politikası kararlarını alırken resmi enflasyon verilerini dikkate alıyoruz. İTO'nun verilerini de kıymetli buluyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 'Performans ödemesi yeni bir uygulama değil' Milletvekillerinin Merkez Bankası çalışanlarına "performans" tazminatı sorularına Karahan, şu yanıtı verdi: "Başkan, başkan yardımcıları, denetleme kurulu üyeleri, Banka Meclisi Üyeleri ve Para Politikası Kurulu üyeleri performans ödemesi tazminatı almıyor. Performans ödemesi, çalışanların bireysel performansını teşvik etme amacıyla kullanılan bir sistem. 1980'lerden beri uygulanıyor, yeni bir uygulama değil. Her çalışanımıza vermedik. Performansa ve yüzdelik dilimlere göre ödemeler yapıldı. Bir ila iki maaş arasında tazminat ödendi. Bu da uluslararası uygulamalarla tutarlı. Diğer Merkez Bankalarında da uygulanır." 'Kurun daha stabil olması yabancı para kredi iştahını artırıyor' Karahan, bankaların döviz kredisi vermesini sınırladıklarını anımsatarak, faiz artırımıyla birlikte aktarım mekanizmasını desteklemek için ilave adımlar da attıklarını söyledi. Türk lirası kredilerde büyüme limiti olduğunu belirten Karahan, yabancı para kredisinin de yaklaşık yüzde 4 civarında arttığını kaydetti. Bunun enflasyon açısından problem olduğuna işaret eden Karahan, "Kurun daha stabil olması yabancı para kredi iştahını artırıyor. Türk lirası kredilerinin faizlerinin artmış olması iştahı artırıyor. Biz bunu sınırlama amacıyla yüzde 2 limit getirdik. Yüzde 2 limiti aşan bankaların zorunlu karşılık tesis etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. İhracatçılara getirilen yüzde 40 döviz satışına da değinen Karahan, bu uygulamanın devam edeceğini öngördüklerini bildirdi. Bu oranı değerlendirebileceklerini dile getiren Karahan, "Rezerv güçlendikçe, enflasyon düşeceğine olan inanç arttıkça ve piyasa koşulları el verdikçe yüzde 40'ı değerlendirebiliriz" diye konuştu. Merkez Bankasının kripto düzenlemesinde aktif rol almadığı eleştirilerine Karahan, "Merkez Bankası olarak ödemeler ekosistemine dair katkılarımızı yaptık, çalışmalar süresince yapmaya da devam edeceğiz" cevabını verdi. Karahan, Para Politikası kararlarını enflasyon görünümüne göre aldıklarını anlatarak, haziran 2023'ten itibaren güçlü bir sıkılaştırma süreci yaptıklarını, enflasyon ana eğiliminde de bir düşüş söz konusu olduğunu belirtti. Karahan, "Belirgin ve kalıcı bir düşüş olana kadar da bu sıkı duruşu sürdüreceğiz" dedi. 'Asgari ücret konusunda karar verici değiliz' Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanı'nın Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alma yetkisiyle ilgili kararının anımsatılması üzerine Karahan, "Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyum için çıkarılan kanun hükmünde kararnameye ilişkin çok sayıda iptal kararı verdi. Bu iptal kararında başkan ve başkan yardımcılarının hukuki durumlarında bir değişiklik olmamıştır. Çünkü, bu hususlar 3 sayılı Cumhurbaşkanı kararında zaten yer almıştır. Bu karar oldukça kapsamlı. Merkez Bankasına özgü değil. Benim yorum yapmam bu sebeple doğru olmayacaktır" yanıtını verdi. Karahan, "enflasyonda bir numaralı risk asgari ücrettir" yönünde bir açıklamasının olmadığının altını çizerek, "Asgari ücret konusunda karar verici değiliz, tavsiye kurumu da değiliz. Enflasyonda hedefleri ve tahminleri belirlerken ücretlerle ilgili birtakım varsayımlar yapmak zorundayız. Bunu yaparken de daha önce yapılan tek artış yönündeki açıklamaları baz aldık" diye konuştu. Karahan, enflasyonu hızlı ve kalıcı şekilde düşürdüklerinde alım gücünde artış olacağını vurguladı. 'Enflasyonla mücadele eden sadece Merkez Bankası değil' Hükümet tarafından açıklanan tasarruf tedbirlerini önemli bulduklarını belirten Karahan, "Enflasyonla mücadele eden sadece Merkez Bankası değil. Hükümetimizin de çeşitli kanallardan yaptığı açıklamalar var. Bunu iç talebin dengelenmesi açısından oldukça önemli buluyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Merkez Bankasının bütçesini hazırlarken verimlilik ve etkinlik unsurlarını göz önünde bulundurduklarını ifade eden Karahan, bütçeyi tasarruf ilkelerini gözeterek hazırladıklarını bildirdi. Karahan, işsizlik oranlarına bakıldığında ülkenin tarihsel ortalamalarının oldukça altında olduğuna vurgu yaptı. Ekonomi politikaları konusunda tüm kamu kurumlarıyla eş güdüm içinde ve işbirliği halinde olduklarını ifade eden Karahan, ürettikleri tavsiyeleri ilgili kurumlarla paylaştıklarını söyledi. 'KKM'ye talep azaldı' Fiyat ve finansal istikrarı önceleyen bakış açısıyla yapısal reform fikirleri üretmeye ve bunları paylaşmaya gayret ettiklerini kaydeden Karahan, son bir yılda uyguladıkları politikalar neticesinde kur korumalı mevduata (KKM) olan talebin azaldığının altını çizdi. 'KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira' KKM'de kademeli devam eden azalma öngördüklerini bildiren Karahan, KKM kaynaklı zararın Merkez Bankası'nın faaliyet raporunda da yazdığını ve bu tutarın üstü kapalı olmadığını belirtti. Karahan, "KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira. Son dönemde kur makul seviyede gittikçe reel değerlenme oldukça KMM'nin yükü olmuyor. Yani kur ödemesi yapılmıyor. Son dönemde açılan yani 2024 yılında ya da ondan önceki birkaç ayda açılan KMM hesaplarına kur kaynaklı ödeme olmayacağını düşünüyoruz. Fakat geçen sene mayısta açılan bazı hesapların vadesi uzun, bir kısmını vadesi mayıs ayında geliyor. Geçen yaz yaşanan kur artışı sebebiyle onların ödemesi şu anda yapılıyor. Bundan kaynaklı yılın 3-4 ayında yapılan birtakım ödemeler var" değerlendirmesinde bulundu. Karahan, KKM ödemelerinin ciddi anlamda likidite fazlasına sebep olduğunu bildirdi. 'Dijital Türk lirası sürecinin birinci fazı başarıyla tamamlandı' Merkez Bankasının bilançosunda yabancı para, altın varlık ve yükümlülüklerin olduğu bilgisini veren Karahan, bunların "değerlemesi" sonucunda bazı farkların çıktığını söyledi. Bu farkları "değerleme hesabında" izlediklerini ifade eden Karahan, bu hesabın değişim göstergesinin lehte ve aleyhte olabileceğini kaydetti. Dijital Türk lirası sürecinin 3 fazdan oluştuğunu aktaran Karahan, birinci fazın başarıyla tamamlandığını; ikinci faz çalışmalarının başladığını anlattı. Bu kapsamda bu yılın sonuna kadar dijital Türk lirasının iktisadi, hukuki ve güvenlik boyutlarını kapsamlı olarak ele aldıklarına vurgu yapan Karahan, üçüncü fazda da dijital Türk lirasının yaygınlaşmasının deneneceğini bildirdi. Karahan, tüm bu çalışmaların dinamik süreçler içerdiğini ve tam bir tarih vermenin zor olduğunu söyledi. Dijital Türk lirasının, Türk lirasının tüm süreçlerde dijitalleştirilme projesi olduğunu belirten Karahan, yeni yatırım aracı olmadığını vurguladı. Karahan, Türk lirasına kalıcı geçiş için fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesinin önemli olduğunu söyledi. 'Rezerv yönetimi yaparken ilk hedef enflasyonu düşürmek' Merkez Bankası'nın rezervlerine ve kurlara ilişkin bir hedeflerinin olmadığına dikkati çeken Karahan, "Rezerv yönetimi yaparken ilk hedef enflasyonu düşürmek. En önemli hedef. Neden? Çünkü biz bunu kalıcı şekilde yapabilirsek, rezerv problemi de ortadan kalkacak. Çünkü Türk lirasına rağbet artacak, ithalat makul seviyelere gelecek, cari açık daha makul seviyelere gelecek, belki cari fazla bile vereceğiz" ifadelerini kullandı. "Kar enflasyonu" konusunun son dönemde ortaya çıktığını ve tartışıldığını dile getiren Karahan, yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini söyledi. "500 ve 1000 liralık banknotlara ihtiyaç var mı?" sorusu üzerine Karahan, bu kapsamda küpür kompozisyonunu farklı göstergelerle takip ettiklerini bildirdi. Üst banknotlara ihtiyaç olup olmadığının teknik analizler sonucu ortaya çıktığını belirten Karahan, bu konuda birimlerin çalıştığını söyledi: "Bu kapsamda, küpür kompozisyonunu sizin dediğiniz şekilde ve farklı göstergelerle yakından takip ediyoruz. Üst banknota ihtiyaç olup olmadığı teknik analizler sonucunda ortaya çıkıyor, bu konuda birimlerimiz çalışıyor, incelemelerimiz devam ediyor. Bir karar verildiğinde, bu, kamuoyuyla şeffaflık çerçevesinde paylaşılacaktır." Çeşitli merkez bankalarının rezerv işlemleri gereğince altınlarını farklı merkez bankalarında tutabildiklerini ifade eden Karahan, bu uygulamanın yaygın olduğunu anlattı.

TCMB Başkanı Karahan: Faizde artış döngüsü bitti Haber

TCMB Başkanı Karahan: Faizde artış döngüsü bitti

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları için Washington’a gitti ve burada yaptığı sunumda politika faizinin artmayacağını belirtti. Ancak, bu açıklama Anadolu Ajansı tarafından yapılan haberde yer almamış. Karahan, politika faizinde artış döngüsünün sona erdiğini ve bundan sonra likidite yönetimine odaklanacaklarını ifade etmiş. Karahan'ın sunumunda, enflasyonla mücadele ve piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğunca rezerv biriktirmenin öncelikleri olduğu belirtilmiş. Bununla birlikte, swap işlemleri yoluyla ticari kreditörlerden daha az borçlanmayı planladıkları ve bu işlemlerin likidite sorunlarına yol açtığını vurgulamış. Artış döngüsünün sona erdiğini belirten Karahan, likidite yönetimini en üst düzeyde tutmayı amaçladıklarını ve bankaların swap işlemlerine güvenmediklerini dile getirmiş. Karahan'ın açıklamalarına göre, mart ayında gerçekleştirilen agresif faiz artışının talebin normalleşmesine katkı sağladığı ve yılsonu enflasyon hedefine doğru ilerledikleri aktarılmış. Ancak, piyasaların bu hedefe üç aylık bir gecikmeyle ulaşılacağına inandığına dikkat çekilmiş. Karahan'a göre, hane halkının enflasyon beklentileri yüksek ve politika eylemi konusunda daha az ikna olmuş durumdalar. Bu durum, manşet enflasyonun yaz aylarından itibaren yavaşlamasının Türk lirası cinsinden daha fazla tasarrufu destekleyeceğini öngörüyor. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp de Karahan'ın sunumuna odaklanarak hane halkının yüksek enflasyon beklentilerini dikkate alacaklarını belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.