SON DAKİKA
Hava Durumu

#Istanbul Ticaret Odası

Ekometre - Istanbul Ticaret Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istanbul Ticaret Odası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Altın faize yenildi Haber

Altın faize yenildi

Hem yerli hem de yabancı tarafında fiziki altına talep gerilerken gelişme Darphane’nin altın basım adedine de yansıdı. Seçim öncesi belirsizlik nedeni ile basım adedi nisanda 3,8 milyon ile 2021 yılından bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, “Artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altına talep neredeyse dip yaptı. Düşük bütçeli turistin gelmesi de sektörü negatif etkiledi. Yabancılar da kuyum almıyor” dedi. Güvenli liman olarak adlandırılan altın, yılbaşından bu yana önemli yükselişteydi. Eylül ayının ilk gününe göre gerilese de yılbaşında bin 953 TL olan altın yüzde 40,14 oranında değer kazandı. Gram altın fiyatı son bir yılda ise yüzde 64,34 arttı. Mevduat faizleri ise bankaya ve vadeye göre değişmekle birlikte Merkez Bankası verilerine göre hali hazırda yüzde 60’a yakın seyrediyor. Altın fiyatları gerek küresel piyasa gerekse yurtiçi ekonomik gelişmelere göre yön bulduğu için mevduat faizine göre daha fazla risk taşıyor. Bu anlamda risk almak istemeyen yatırımcıların mevduat faizinin yüksek gelirine kapıldığını anlatan Özboyacı, “İç piyasaya gelince artan faiz oranlarından sonra hane halkının tasarruf tercihi değişti ve altın talebi neredeyse dip yaptı. Yine Turizmde yaşanan düşüş ve gelen turistin düşük bütçeli olması da katkı yapmadı” değerlendirmesinde bulundu. Altına talebin düşüşünde bir diğer neden ise geçen yıl ağustos ayında altın ithalatına getirilen kota ile yurtdışı ile açılan fiyat farkı etkili oldu. Seçim öncesi kg başına 5 bin dolara kadar çıkan fark, halihazırda 2 bin dolar civarında. Yani yerli ya da yabancı tüketiciler, Türkiye’de altına yurtdışından çok daha yüksek fiyatla ulaşıyor. Bu da özellikle yabancı talebini negatif etkiliyor. Özboyacı, “Şu anda fark 2 bin dolar. Aşırı bir altın talebi olmamasına rağmen yine de fark var. Ekim ayında düzenlenecek fuar öncesinde farkların bu seviyede kalması ve artma ihtimalinden dolayı ihracatçılarımız oldukça endişeli” açıklamasında bulundu. Kuyumcukent’te faaliyet gösteren Önder Kıymetli Madenler Genel Müdürü Enes Uyanık da fiziki altına talebin düşük seyrettiğini dile getirerek, “Hem yerli hem de yabancı altın almıyor. Yabancı fiyat farkı nedeni ile almıyor ama yerlide de durum çok farklı değil. Altın fiyatları çok yükseldi ama bu dönemde insanlara yüksek faiz daha cazip geliyor. Altın her ne kadar daha yüksek getiri sunsa da risk taşıyor. Bu da daha garanti bir getiri sunan faizi cazip hale getiriyor. Önümüzdeki dönemde faizler düştüğünde tekrar bir canlanma olacaktır. Ancak faizler böyle kaldığı sürece insanlar fiziki altından ziyade faiz getirisini daha avantajlı buluyor. Altının riski var çünkü düşebilir de çıkabilir de. Ama faizde öyle bir risk yok. Yüzde yüz garanti bir getiri sunuyor” ifadelerini kullandı. Düşük talebin henüz sektöre olumsuz yansımasının gözlenmediğini belirten Uyanık, üretimin devam ettiğini, sektörün “bekle gör” durumuna geçtiğini dile getirdi. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, Darphane’nin basım adedindeki düşüşü şöyle yorumladı:  “İstanbul Altın Borsası’ndaki işlem hacmi önceki gün itibari ile 155 kilo iş olmuş. Darphane’ye gidilmemesinin bir gerekçesi de altın dışarıya göre primli olduğu için ancak aşırı bir talep olduğunda oraya gidiliyor. Şu an stoklardan tüketiliyor. Basımın düşük olmasının bir sebebi de bu. Zaten epeyce prim yaptığında altın stoklanmış verilmemişti piyasaya. Talep çok yüksek demiyorum ama bir dengelenme var. Bunun bir gerekçesi de yurtdışında altın fiyatları yükselecek, faiz indirimleri başlıyor. Onun da bir yansıması olur. Fiziki altın talebi düşerken altın mevduatında tam tersi bir durum yaşanıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bu yıl ocak ayında gerçek kişilerin 845 milyar TL olan kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü, 7 ayda 162 milyar TL arttı. Ocak ayına göre yüzde 19,17 oranında artan gerçek kişilerin altın depo hesaplarının büyüklüğü 1 trilyon 7 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde gerçek kişilerin TL mevduatların büyüklüğü ise yüzde 22 artışla 4 trilyon 859 milyar TL’den 5 trilyon 932 milyar TL’ye çıktı. Altın piyasası sadece düşük talep ile değil, yatırımların yurtdışına yönelmesi ile de gündemde. Ercan Özboyacı, hem yerli hem de yabancı tarafında yatırımların yurtdışına yöneldiği bilgisini vererek, “Pandemi sonrası Ortadoğulu firmalar merkezlerini Kuyumcukent’e taşımış, dükkanların hava parası 200 bin dolara fırlamıştı. Bugün Kuyumcukent’in yarı yarıya boşaldığını görebilirsiniz” dedi. Yerli şirketlerin de merkezlerini Türkiye dışına taşımaya başladığını kaydeden Özboyacı, Mısır, Dubai ve Irak gibi ülkelere göçün hızlandığını son 6 ayda sadece Mısır’a 1 milyar dolarlık sermayenin gittiğini kaydetti. Öte yandan Özbekistan’ın Kuyumcukent benzeri yapı oluşturmak için Türkiye’yi ziyaret ettiğine dikkat çeken Özboyacı, “Bize öğretin, bizi eğitin, diyorlar ama bizim elimizdekini almaya geliyorlar” diye konuştu.

İTO ağustos ayı geçinme indeksini açıkladı Haber

İTO ağustos ayı geçinme indeksini açıkladı

İstanbul'da ağustos ayında önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 1,73, toptan fiyatlar yüzde 0,98 artış gösterdi. Buna göre, kentte perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ağustosta bir önceki aya göre yüzde 1,73, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,98 arttı. Önceki yılın ağustos ayına göre değişim oranlarını gösteren İstanbul Ticaret Odasının 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yüzde 61,57, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 46,87 olarak gerçekleşti. Ağustosta perakende fiyatlarda bir önceki aya göre konut harcamalarında yüzde 7,06, kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubunda yüzde 2,11, ev eşyası harcamalarında yüzde 1,56, sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubunda yüzde 1,26, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubunda yüzde 0,98, diğer harcamalar grubunda yüzde 0,81, gıda harcamalarında yüzde 0,51 artış, giyim harcamaları grubunda yüzde 3,74 azalış oldu. Ağustos ayında toptan fiyatlarda bir önceki aya göre, mensucat grubunda yüzde 3,59, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 3,09, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,94, madenler grubunda yüzde 1,65, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,50, gıda maddeleri grubunda yüzde 0,21 artış, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 0,42 azalış gerçekleşti.

"Yabancı uyruklu işçiye değil meslek liselerine ihtiyaç var" Haber

"Yabancı uyruklu işçiye değil meslek liselerine ihtiyaç var"

Sanayiciler ise göçmen iş gücünden önce meslek liselerinin çalışan ihtiyacına göre düzenlenmesini istedi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından hazırlanan "İstihdamı Kazanmak" başlıklı raporda göçmen iş gücü ihtiyacına işaret edildi. Raporda, Türkiye’de özellikle mavi yakalı işlerde ve sanayi sektöründe olmak üzere önemli düzeyde bir yabancı iş gücü ihtiyacının (ve varlığının) bulunduğu dile getirildi. Ayrıca, yabancı çalışanların kayıt dışı çalışma eğiliminde oldukları ve görece olumsuz çalışma koşullarına sahip oldukları ifade edildi. Göçmen iş gücü konusunun önemi, karmaşıklığı ve çok boyutluluğu düşünüldüğünde, bu hususta uzun vadeli bir bakışla çeşitli sistemlerin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Raporda; “Farklı vasıf düzeylerinde ihtiyaç duyulan meslekler ve sektörler bazında uzun vadeli bir planlamanın yapılması ve bu plana göre farklı ülkelerle gerçekleştirilecek ikili işbirliği antlaşmaları ile gerekli yabancı iş gücünün meslek ve sektör bazında temin edilmesi iyi olacaktır. "Kayıt dışı çalışmaya ve olumsuz çalışma koşullarına dönük denetimlerin etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Yabancı çalışan istihdamında görülen vergi dezavantajının ortadan kaldırılması iyi olacaktır. Yabancılar için minimum ücret politikasının tasarımında piyasada geçerli olan ücret düzeylerinin de dikkate alması alınması önem arz etmektedir.” önerileri yapıldı. ‘Yanlış projelerle bozuldu’ Sabrican Tıknazoğlu'nun haberine göre İTO Meclis Üyesi ve Deri, Kürk ve Saraciye Meslek Komite Üyesi Musa Evin, öncelikli sorunun kendi yetişmiş insanımızı iş hayatına kazandıramamak olduğunu dile getirdi. Bu durumun Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanlış projeleriyle olduğunu vurgulayan Evin, şöyle devam etti: “18 yaşındaki bir gence iş hayatını öğretemezsin. Eskiden çocukları anne babaları yaz tatillerinde işe gönderirlerdi. Tecrübe kazansınlar, ellerinde bir meslek olsun diye. Ama şimdi artık bu eğitimi çocuk almadığı için iş hayatına giremiyor. En büyük sıkıntı ülkenin genç üniversiteli işsiz ordusu olması. Bizim meslek lisesi mezunları ne meslek lisesi mezunu oluyor ne de normal lise mezun oluyor. Arada kalıyor.” Göçmen iş gücüne karşı olduğunu belirten Musa Evin, şunları kaydetti: “Asgari ücretle çalışırken yabancı işçi çalıştırabilmek için önce devletten izin almak gerekiyor. Bir avukatla anlaşıyorsun, ona para veriyorsun, her sene bunu yeniliyorsun. Bir de diyorlar ki ‘Asgari ücretin en az yüzde ellisi fazla vermek zorundasın.’ Dünyanın neresinde yabancı işçiye kendi vatandaşından fazla maaş var. Benim mantığım almıyor. Bu da tabii biraz kayıt dışı çalıştırmaya da yöneltiyor. Ticaret Odası asıl konuşması gereken şeyleri konuşmuyor. Ben buna çok karşıyım.” Her sektör eleman arıyor Meslek liselerindeki elemanın iş hayatına giremediğinin bilgisini veren Evin, sözlerini şöyle tamamladı: “Meslek liselerini de özendirmek lazım. Meslek lisesinden önce meslek ortaokuluna ihtiyacımız var. Çünkü meslek lisesi mezunu zaten belli bir yaşı geçtikten sonra işe başlayacak. Zaten o işi de yapmak istemiyor. Kolay yoldan para kazanmak istiyorlar. Bizim sektörde zanatkâr olmak lazım. Emek yoğun bir sektör. “Bizim sektörümüzde deri meslek lisemiz var. 4. sınıfta 3 ay, haftada 3 gün çalışacak Bu işi nasıl öğrenecek ki? Meslek lisesine giden öğrenciye devlet burs verecek, sivil toplum örgütleri iş garantisi verecek. Bu işin başka bir kurtuluşu yok. Hangi sektöre giderseniz gidin, eleman arıyor. Turizm sektöründe de bulaşıkçı, komi dahi bulunamıyor. Otellerde eleman bulunamıyor.” Sanayilerle ortak program Tüm İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSKO) Genel Sekreteri Ümit Şuvak da ciddi anlamda mavi yakalı personele ihtiyaç olduğunu aktardı. Şuvak, iş gücü sorunuyla alakalı şu değerlendirmeyi yaptı: “Son dönemde apartman üniversitelerinin de çoğalmasıyla herkes 4 yıllık fakülte okuyor. Eğitim-öğretimde 4+4+4 gibi sistemlerle çıraklık eğitimlerinin de kalmamasına vesile oluyor. Emek yoğun çalışan işçilere çok ihtiyaç var. Suriyelileri gönderirsek çok ciddi sıkıntılar yaşayacağımız aşikar. "Ama bunun çözümü; dışarıdan göçmen getirmek yerine eğitim sistemimizde sanayi bölgeleriyle işbirliğiyle köklü değişiklikler yapmak ve meslek liselerini eski çekiciliğine getirmektir. Hem işsizlik sorununu ortadan kaldıracak hem de istihdama yeni profesyoneller kazandıracak önemli bir konu. Genç işsizlik ve iş gücü eksiği sorununa kısa süreli çözüm olarak da Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde çıraklık eğitim merkezlerini cazibeli hâle getirerek, işsiz gençlerimizi buraya yönlendirme yapılabilir.” Meslek liselerinde imaj sorunu İTO’nun raporunda değinilen bir diğer nokta da mesleki eğitimin yetersizliği oldu. Türkiye’de meslek liselerinin bir imaj sorunu olduğu kaydedildi ve liseler ile firmalar arasındaki bağların zayıf olduğu, staj uygulamasının yeterince etkin/verimli olmadığı belirtildi. Meslek liselerinin imaj sorununa ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Mavi yakalı meslekler çeşitli nedenlerle beyaz yakalı mesleklere kıyasla genel olarak dezavantajlı bir konumda bulunmaktadır ki bu dezavantajın ülkemizde özellikle güçlü olduğu ve bu durumun da yansımasını imaj/statü problemlerinde ve ‘İş beğenmeme’ olarak ifade edilen davranışta bulduğu söylenebilir. Günümüzde birçok firmada geçerli olmak üzere birçok (orta) vasıflı mavi yakalı meslekte - yaşanan iyileştirmeler neticesinde- ücret düzeyi ve yan haklar çoğu beyaz yakalı meslek ile en azından benzer düzeyde bulunmaktadır. Fakat, bu iyileştirmelerin genele yayılmadığı ve halen yeterli olmadığı söylenebilir. “Söz konusu imaj/statü problemlerinin hem maddi hem de sosyal/psikolojik yönleriyle mücadele edilmesi ve atılacak çeşitli somut adımlarla bu mesleklerin itibarının iyileştirilmeye çalışılması gerekmektedir.”

İTO aylık enflasyon oranlarını açıkladı Haber

İTO aylık enflasyon oranlarını açıkladı

İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, 2024 Ocak ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4,64 oranında arttı. Veri bir yılın zirvesi olarak kaydedildi. 2023 Şubat ayına göre 2024 Şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 76,58, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,06 olarak gerçekleşti. Konutta artış yüzdte 4,65 Şubat 2024’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 6,73, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 5,58, gıda harcamalarında yüzde 4,98, konut harcamalarında yüzde 4,65, ev eşyası harcamalarında yüzde 2,54 ve diğer harcamalar grubunda yüzde 0,14 artış, giyim harcamaları grubunda yüzde -1,51 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde -0,23 azalış izlendi. Şubat 2024’te toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 13,53, kimyevi maddeler grubunda yüzde 11,26, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 7,55, mensucat grubunda yüzde 4,61, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,80, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,69 ve madenler grubunda yüzde 1,27 artış görüldü.

Yerelist sektör profesyonelleri bir araya getirdi Haber

Yerelist sektör profesyonelleri bir araya getirdi

Bu yıl İstanbul Ticaret Odası desteğiyle, Baby Turco, Pure Baby, Sleepy, Fide Konserve ve Trendyol Hızlı Market Ana Sponsorluğunda gerçekleşen buluşma, organize gıda perakendesi sektöründe uzun yıllara dayanan tecrübesiyle birçok başarılı projeye imza atan Focus Fuar ve Kongre Yönetimi organizasyonunda, yeni kurumsal kimliği ve stratejileri doğrultusunda hayata geçiriliyor. İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere’nin açılış konuşmasıyla başlayan organizasyonda Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Ömer Düzgün, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan sırasıyla kürsüde yer alan isimler oldu. Faruk Güzeldere: “Tüketicilerimizin alım gücünü korumak en önemli sorumluluğumuz.” Yaptığı konuşmada İstanbul PERDER ve çatı kuruluşu Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun etkili birer sivil toplum kuruluşu olarak etki alanlarını genişletmeye her geçen gün devam ettiğini ifade ederek başlayan İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere, “İstanbul PERDER çatısı altında yer alan yerel marketler olarak, yaklaşık 1,5 milyon metrekare alanda 2 bin 300 şubemiz ile hizmet vererek 40 bin yurttaşımıza istihdam sağlıyoruz” dedi. Güzeldere ayrıca rekabetin ve gerilimlerin giderek artığı uluslararası düzenin yeniden şekillendiği zorlu bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Art arda yaşanan bu çoklu kriz ortamında, küresel tedarik ve üretim zincirleri yeniden şekillenirken perakende sektörünün ve yerel perakendeciliğin önemini hep birlikte daha iyi kavrıyoruz. Bu çalkantılı dönemlerde yerel perakendeciler olarak, ekonomideki kur dalgalanmalarının ve enflasyonist ortamın yarattığı fiyat belirsizliğine karşı tüketicilerimizin alım gücünü koruyabilmek adına giderek daha fazla gayret gösterme sorumluluğu hissediyoruz. Fiyat artışlarını tüketici nezdinde dengeleyebilmek adına her gün yüzlerce farklı ürün grubunda yaptığımız indirim ve fiyat sabitleme kampanyalarını sürdürüyoruz” dedi. Ömer Düzgün: “Yöresel ürünlerimizi tescilleyerek koruma altına almalıyız.” Faruk Güzeldere’nin ardından Yerelist sahnesinden sektör temsilcilerine seslenen Türkiye Perakendeciler FederasyonU Başkanı Ömer Düzgün, şunları söyledi: “Günümüz perakendesi, veri odaklı, sürdürülebilirlik, teknoloji ve tüketici davranışlarıyla şekilleniyor. Biz yerel zincirler, sektörün dönüşümünde uzun süredir aktif rol alıyoruz. Mağazalarımızı günlük olarak ziyaret eden müşterilerimize doğrudan temas ederek, kişisel deneyimlerimizi teknolojinin gücüyle birleştiriyoruz. Yerel zincirlerin esnekliği, hızlı aksiyon alma kabiliyeti ve topluma sunduğu katma değer, sektörümüzün sağlam bir dayanağıdır.” Konuşmasında ayrıca coğrafi işaretli ürünlerin önemine de dikkat çeken Düzgün, “Bugün dünya genelinde 10 binden fazla coğrafi işaretli ürün olduğu belirtiliyor. Bu verilere bakacak olursak, coğrafi işaretler AB'ye yıllık 75 milyar doların üzerinde, dünyaya ise yıllık 200 milyar doların üzerinde katma değer sağlıyor. Ülkemizde ise coğrafi işaret tescili alan yaklaşık 1500 ürün mevcut. Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alan ürün sayımız ise 18... Coğrafi işaretler açısından son derece zengin bir ülke olarak, sahip olduğumuz yöresel ürünlerin tescillenerek koruma altına alınması ve hak ettikleri ekonomik değerlere ulaşmaları ülkemiz için kritik bir önem taşıyor” dedi. Konferans ve fuar programına yoğun ilgi Yerelist’in ilk günü, öğle yemeği, fuar ziyareti ve B2B görüşmeleri için verilen aranın ardından Happy Center CEO’su Yavuz Altun’un “Katlamalı Büyüme Stratejileri, Sınırlı Kaynaklardan Sınırsız Hayallere” başlıklı konuşmasıyla devam etti. Yaptığı konuşmada günümüz rekabet koşullarında bir yandan büyürken diğer yandan değişime odaklanmanın formüllerini organizasyon katılımcıları ile paylaşan Altun, her geçen gün değişen piyasa koşullarında kurumları sınırlayan bütün etkenlerden kurtulup değişime ve yeniliğe adım atmanın sırlarını paylaştı. Yavuz Altun’un konuşmasının ardından Yerelist sahnesinde “Henüz Yolun Başındayız” başlıklı panelde yerel perakendenin liderleri yerini aldı. Happy Center CEO’su Yavuz Altun Moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Çağrı Market Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kara, Mopaş Market Genel Müdürü Reşat Narman, Snowy Ulu Kardeşler Yönetim Kurulu Üyesi Utku Tanay Ulu konuşmacı olarak yer aldı. Kendi içinde kıt kaynaklarla yaşama mücadelesi veren, büyük bir büyüme potansiyeli gösteren dört yerel zincirin üst düzey yöneticileri sektörde yıllar içinde edindikleri deneyimleri ve aile hikayelerini paylaşırken, son yıllarda yaşanan gelişmeler ışığında gelecek öngörülerini paylaştılar. Yerelist İstanbul Yerel Marketler Buluşması ve Fuarı’nın birinci gününin finalinde, etkinliğin sunuculuğunu da üstlenen ünlü radyocu, televizyon programcısı ve spiker Kadir Çöpdemir’in eğlenceli sunumuyla gerçekleşen Telekutu yarışması katılımcılara eğlenceli anlar yaşattı. Her yıl olduğu gibi bu yılda binlerce sektör profesyonelini bir araya getiren fuarda, Erpiliç, Gedik Piliç, Renax ve Ülker Tema Sponsoru olarak yer alırken, Aykanlar, Doa, Eren Mantı, Sözcüoğlu Group ve Ticimax Kurumsal Sponsorlar arasında yer alan markalar oldu. Ece Piknik, Hayat Kimya, Pobi Plastik, Somçelik Raf Sistemleri ve Zirve Çikolata organizasyonda Resmi Sponsor olarak yer alırken, Flodex, Gülsan Gıda, Keskinoğlu, Rafyap, Teksüt, Vindex ve Yayla Bakliyat ise Destek Sponsoru olarak yerini aldı. İstanbul Yerel Marketler Buluşması ve Fuarı bu yıl sponsor markaların yanı sıra 61 fuar katılımcısı firmaya da ev sahipliği yapıyor.

İTO dan ‘Cumhuriyet in 100’üncü yılı resepsiyonu’ Haber

İTO dan ‘Cumhuriyet in 100’üncü yılı resepsiyonu’

İstanbul iş dünyasının önde gelen meslek örgütü yılı dolayısıyla kutlama resepsiyonu ve etkinliği düzenledi. Haliç Kongre Merkezi’nin Türk bayraklarıyla donatılan Haliç Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe İTO Meclis Üyeleri ve diğer davetliler katıldı. Etkinlikte konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül, “Cumhuriyet 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en değerli varlığı. Son yüzyılda en önemli kazanımımız Cumhuriyetin ta kendisidir. Cumhuriyetle birlikte bu zor coğrafyada Türkiye, bölgesinin güvenli limanı olmayı başarmış bir ülkedir” diye konuştu. Vali Gül, Türkiye’nin güçlü olmasında iş insanlarının rolüne dikkat çekerek, İstanbul Ticaret Odası camiasına şu sözlerle seslendi: “Güçlü olmamızın en önemli sebebi sizlersiniz. Ürettiğiniz için, istihdam ettiğiniz için, 250 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeye ulaştığımız için her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. İstanbul’un rakamlarına baktık, 6 milyon kişi sigortalı olarak çalışıyor. Bu İstanbul Ticaret Odası’nın gücünü gösteriyor. Farklılıklarımızı zenginlik kabul edip, kardeşliğimizi, birlik bütünlüğümüzü daha çok güçlendirerek, Türkiye Yüzyılında daha çok üretim, istihdam ve ihracatla daha güçlü bir Türkiye’ye ulaşacağız. Cumhuriyetin 100. yılını kutluyorum.” “Milletimizin zafere attığı imzanın adı Cumhuriyet’tir” Katılımcılara hitap eden İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, "Milletimizin zafere attığı imzanın adı Cumhuriyet’tir. O yüzden bizim için Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde milletimizin Zümrüdüanka gibi küllerinden yeniden doğmasının adıdır. O yüzden bizim için Cumhuriyet, muhtaç olduğumuz gücü bulduğumuz bitimsiz bir kaynaktır. O yüzden bizim için Cumhuriyet, yeni Türkiye’nin güçlü hedeflerine açılan kapıdır" ifadelerini kullandı. Ülkemizin bağımsızlığını ve “milletin iradesinin iktidarını” simgeleyen Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayan Avdagiç, "Bu kutlu günde, İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak camiamız adına bir kez daha yürekten diyorum ki, çok yaşa Cumhuriyet" dedi. Türkiye’nin Cumhuriyet’le geçen 100 yılında, “uzun ve zorlu” bir yolculuk dönemini “başarıyla” geride bıraktığını kaydeden Şekib Avdagiç, ‘‘1912’deki Balkan Savaşlarından Milli Mücadele’nin zaferle neticelendiği 1922 Başkumandanlık Meydan Muharebesi’ne kadar geçen 10 yıl boyunca savaşlarla tarumar olmuş bir vatanımız ve milletimiz vardı. Vatanın her köşesi işgal edilerek, düşman askerlerinin postallarıyla çiğnenmekteydi. Çaresizdik, boynumuz büküktü, istiklalimiz tehdit altındaydı. Üstelik halkımız yokluk ve kıtlığın pençesindeydi. İşte böylesine bir ortamdan çıkması için milletimize rehberlik eden, yine milletimizin azim ve kararlılığı oldu. Bu kararlılık sayesinde, Türk milleti, kendisine hayat hakkı tanımayarak, tarih sahnesinden silmeye çalışan işgalcilere karşı büyük bir zafer kazandı’’ diye konuştu. “Bize bu günleri armağan eden büyüklerimize, şehitlerimize ve gazilerimize şükran borçluyuz” İTO Meclis Başkanı Erhan Erken de bir asır önce Birinci Dünya Savaşı’ndan büyük kayıplarla çıkmış milletimizin, başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere onun silah arkadaşları ve kahraman milletimizin büyük gayretleri ile Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştirdiğine işaret etti. Cumhuriyet’in kültürümüzde yabancı olmadığımız istişare başka bir deyişle meşveret ve şura kavramlarına büyük bir yakınlığa sahip olduğuna değinen Erken, toplumsal düzeyde bilinçlenmenin artırılması için eğitim kalitesinin yükseltilmesinin önemine dikkati çekti. Erken, istişare kültürünün yaygınlaştığı, cumhurun katılımı ile alınan kararların sonuçlarının titizlikle takip edildiği, şeffaf sistemlerin yürürlükte olduğu bir toplumsal yapının Cumhuriyetimizin temel özelliklerinin başında gelmesi gerektiğini ifade etti. Erhan Erken, sözlerini, "İTO’nun Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi inşallah ikinci yüzyılında da önemli hizmetlere imza atacağına tüm kalbimle inanıyorum" dedi. Cumhuriyet resepsiyonunda konuşmalardan sonra İTO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri İstiklal Marşı’nı okudu. Ardından belgesel gösterimi yapıldı.

İTO yıllık enflasyonu 74,2 olarak açıkladı Haber

İTO yıllık enflasyonu 74,2 olarak açıkladı

İstanbul’da ağustos ayında, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 8,80, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 6,65 oranında arttı. 2022 Ağustos ayına göre 2023 Ağustos ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 74,17, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 66,18 olarak gerçekleşti. Ulaştırma ve haberleşmede aylık artış yüzde 32,3  İTO verilerine göre; perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 32,29, gıda harcamalarında yüzde 9,77, ev eşyası harcamalarında yüzde 8,94, diğer harcamalar grubunda yüzde 7,53, konut harcamalarında yüzde 6,50, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,11, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 1,87 ve giyim harcamalarında yüzde 0,33 artış kaydedildi. Toptan fiyatlarda en çok artış mensucat grubunda  Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; mensucat grubunda yüzde 12,35, madenler grubunda yüzde 9,44, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 8,28, gıda maddeleri grubunda yüzde 8,23, kimyevi maddeler grubunda yüzde 4,25, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 3,65, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 2,77 artış izlendi Manşet enflasyonda yüzde 7 civarı artış bekleniyor  Seçimlerin ardından TL'de yaşanan değer kaybının birikimli etkisi ve vergi artışlarıyla TÜFE'nin aylık bazda yüzde 7'nin üzerinde artış göstermesi bekleniyor. Ekonomistlerin ağustos ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 7,32) göre bir önceki ay yüzde 47,83 olan yıllık enflasyonun yüzde 56,37'ye çıkacağı hesaplanıyor. Tüketici fiyatları temmuz ayında aylık yüzde 9,49 artış göstermişti. TÜİK, ağustos ayı enflasyon verilerini 4 Eylül Pazartesi günü açıklayacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.