SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mehmet Şimşek

Ekometre - Mehmet Şimşek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Şimşek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şimşek: En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon Haber

Şimşek: En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumda yönetilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde belirleneceğini belirtti. Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları görüşülecek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu: En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon. Para politikasının gecikmeli etkisi daha net görülecek. Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi Mayıs'ta zirveye ulaştı. Haziran'da başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor. Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullarla birlikte, gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede göreli bir toparlanma öngörüyoruz. Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir. Düşük kamu borcumuza rağmen dezenflasyonu desteklemek, kamu tasarruflarını artırarak cari açığı azaltmak ve yapısal dönüşüm için mali alan yaratmak amacıyla bütçe disiplinini sürdüreceğiz. Kayıt dışı faaliyetlerin yarattığı haksız rekabeti gidermek ve devletin gelir kaybını azaltmak için gereken tedbirleri alıyoruz. Kira sözleşmelerinin e-Devlet kapısı üzerinden hazırlanmasına imkân sağladık. Akaryakıt satışlarında plaka bilgilerinin otomatik tanımlanmasına imkân sağlayan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemini geliştirdik. 1 Ocak 2025’te uygulamaya başlayacağız. TL borçlanma mesajı Borçlanma politikamızı dört stratejik ölçüt üzerinden yürütüyoruz. Birincisi; kur riskini azaltmak için ağırlıklı olarak TL cinsinden borçlanıyoruz. TL cinsi borcun stok içindeki payını 2023 sonuna göre 6 puan iyileştirerek yüzde 42’ye çıkardık. İkincisi; borcun vadesini uzatarak stokun refinansman riskini düşürüyoruz. Vadesine 1 yıldan az kalan senetlerin stok içindeki payını 6 puan azaltarak yüzde 17 seviyesine düşürdük. Üçüncüsü; faiz riskini azaltmak için değişken faizli borçlanmanın payını sınırlıyoruz. Merkezi yönetim borç stokunun yüzde 70’i sabit faizli borçlardan oluşuyor. Son olarak; güçlü nakit rezervi tutarak, olumsuz piyasa koşullarına karşı likidite ve refinansman riskini yönetiyoruz.

Dünya Bankası'ndan finansman desteği Haber

Dünya Bankası'ndan finansman desteği

Dünya Bankası'ndan 4 projeye 1,9 milyar dolarlık finansman desteğiHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD temaslarının ilk gününde Dünya Bankası ile uygun koşullu 4 projeye ilişkin finansman anlaşması imzalandı. Şimşek'in katılımıyla, Dünya Bankasıyla enerji verimliliği, taşkın ve kuraklık risk yönetimi, yeşil geçiş ve deprem bölgesindeki sanayi sitelerinin yeniden imarına yönelik 4 önemli proje için kredi anlaşması imzalandı. Bahse konu projeler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Tarım ve Orman ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıkları tarafından uygulanacak. Projeler, kamu binalarında enerji verimliliğini artırmayı, afetlere karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi, yeşil geçişten olumsuz etkilenebilecek grupları desteklemeyi ve deprem bölgesindeki mikro, küçük ve orta ölçekli̇ işletmelerin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Toplam finansman 3,9 milyar dolara ulaştı Bu projelerle Türkiye'ye Dünya Bankasından yaklaşık 1,9 milyar dolar tutarında finansman sağlandı. Böylelikle bu yıl Dünya Bankasından sağlanan finansman tutarı 3,9 milyar dolara ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, geçen yıl Orta Vadeli Program açıkladıktan hemen sonra Dünya Bankasının Türkiye'ye tahsis ettiği kaynakları önemli ölçüde artırarak, devam eden 17 milyar dolarlık programa 3 yıl içinde sağlanması öngörülen 18 milyar dolar daha eklediğini ve toplam finansman tutarının 35 milyar dolara ulaştığını anımsatarak, "Bugün imzalanan projeler, Dünya Bankasının uyguladığımız ekonomik programa olan güvenini güçlü şekilde tekrar teyit ediyor. Bankanın toplam paketi artırmaya yönelik çalışmaları da devam ediyor, Dünya Bankasıyla hayata geçirilecek projeler ülkemizin kalkınma önceliklerini dikkate alıyor." diye konuştu. ABD temaslarının ilk gününde Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Antonella Bassani ile görüşen Şimşek, ayrıca Asya Kalkınma Bankası Başkan adayı Masato Kanda, Pakistan Maliye Bakanı Muhammed Aurangzeb ve Libya Merkez Bankası Başkanı Naji Issa ile de bir araya geldi.

Dalgın’dan Mehmet Şimşek’e 7 soru Haber

Dalgın’dan Mehmet Şimşek’e 7 soru

DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, 2025 bütçesiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bütçeyle ilgili 7 önemli soru yöneltti.  Dalgın, Bakan Şimşek’e, Gene bir Düyun-u Umumiye tahsildarı bütçesi mi geliyor? Orta direğin sırtına binen yük artacak mı? Sadece yatırımcı ilişkilerini gözeten bir bütçe mi olacak? Tersine Robin Hood politikasıyla vatandaştan alıp zengine vermeye devam mı edeceksiniz? Faiz lobisine hizmet eden bir bütçe mi hazırlıyorsunuz? Gelir vergisi dilimlerini güncelleyecek misiniz? Vatandaşın mağdur edilmeyeceği adil bir bütçe olacak mı?" sorularını yöneltti. “Devletin parası yoktur; harcanan her kuruş milletin parasıdır” Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın bu yılki bütçenin takipçisini olacağını ve yanlışlara karşı çıkacağını belirtirken, “devletin parası yoktur. Harcanan her kuruş milletin parasıdır. Bütçe, bunun millet adına denetlenmesidir.” dedi.    “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Ak Parti’nin performansını da değerlendiren Dalgın, bütçenin performansına değinerek, “AK Parti’nin 23. bütçesi, başkanlık sisteminin 7. bütçesi, yeni ekonomi yönetiminin ise ikinci bütçesi. Sayacı sıfırlıyorlar, mantıklı değil ama biz de öyle kabul edelim. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Bakalım ilk bütçeleriyle ne yapmışlar. Elimizde 9 aylık gerçekleşmeler var: 9 ayda 1 trilyon lira açık, her ay 100 milyar lira faiz ve hala yepyeni vergiler.” dedi. 

Şimşek: Temel mallarda enflasyon yüzde 28'e düştü Haber

Şimşek: Temel mallarda enflasyon yüzde 28'e düştü

Bakan Şimşek ayrıca önümüzdeki hafta ABD'de büyük bankalarla görüşmeler yapacağını söyledi. Bakan Şimşek'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle: "Körfez bizim için ciddi fırsatlar barındırıyor" "Katar ve Kuveyt ziyaretim oldu. Her iki ülkenin de Karma Ekonomi Komisyonu Eş Başkanıyım. Yakın dönemde Katar ile bir zirve yapılacak. Körfez bizim için ciddi fırsatlar barındırıyor. Özellikle turizmde çok önemli fırsatlar barındırıyor." "Sektörel çeşitliliği başarmış bir ülkeyiz" "Biz sektörel çeşitliliği başarmış bir ülkeyiz. Yakın ülkelerden tedarik artık önemli bir konsept. Bizim artık ekonomide model olarak tamamlayıcılık ilkesi. İnanıyorum ki yatırımcıların kaygıları azaldıkça büyük bir potansiyel var. 250'ye yakın önde gelen firma yöneticileri ile bir araya geldik." "Haftaya ABD'de önemli bankalarla bir araya geleceğiz" "Haftaya ABD'de önemli bankalarla bir araya geleceğiz. IMF toplantıları marjında yatırım bankaları toplantılar yapıyor. Gideceğimiz G20 uzun bir toplantı olacak. ABD Hazine Bakanı ile görüşmemiz olacak. Çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz." "Cari açık neredeyse yüzde 1'in altına indi" "Cari açık Türkiye'nin yumuşak karnı. Cari açık geçen sene mayısta çok yüksekti. Cari açık neredeyse yüzde 1'in altına indi. Bölgesel çatışmalar olmasa cari açık dengede olurdu. Bizim esas cari açıkla ilgili projeksiyonlarımız yapısal dönüşümden geçiyor." "Cari açıkta önemli bir eşikteyiz" "Çok önemli adımlar attık. 284 ürün belirledik. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye'den yatırımları çekmek istiyoruz. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030'a kadar 30 milyar dolarlık destekle. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Yüksek teknolojili ürün üretimine destek sağlanacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz. Bu projelerin hayat geçmesiyle birlikte cari fazlayı konuşuyor olacağız." "Temel mallarda yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü" "Temel mallarda yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü. Enflasyon düşmeye devam edecek. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Kira artışındaki yüzde 25'lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120'ye yakın artış oldu. Hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız. Enflasyonda düşüş fiyat artışının yavaşlaması demek. Enflasyonu düşürmek hiç kolay değil." "Program sonuç veriyor" "Deprem ve EYT gibi maliye politikasına sınırlayıcı unsurlar var buna rağmen enflasyonda düşüş başlamış. Enflasyonda düşüş fiyat artışının yavaşlaması demek. Bu programı uygulayacağız. Bu program sonuç veriyor. Enflasyonda beklentilerde iyileşme var." "Türkiye'de rezerv yeterliliğini sorun olmaktan çıkarttık" "Ekonomi programımız sonuç veriyor. Net rezerv artışı 100 milyar doları aştı. Biz Türkiye'de rezerv yeterliliğini sorun olmaktan çıkardık." Kredi kartlarından neden kesinti yapılacak? "Savunma projelerine kaynak gerekiyor. Savunma Sanayi fonunda ciddi şekilde para veriyoruz. Bu sene 165 milyara çıkarttık. Birçok yerden öneri alındı. Ekonomi kurmayları ile çalışıldı. Parti grubumuz bazı konuları tekrar değerlendirebilir." "Son toplantıda, savunma için ek kaynak gerekliliği söylendi. Biz zaten bütçede deprem ve EYT'yi yönetmeye çalışıyoruz. Kendi kaynaklarımızla çözüm düşündük. Enflasyonu artıracak vergi artışı yapmayalım dedik. İşlem bazlı ücretleri düşündük." "Bu paket tamamen savunmaya kaynak için hazırlandı. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu'na gidecek. Bütçe açıklığını azaltmak için yapılmış bir paket değil. Paketin bir kuruşu bile bütçeye girmeyecek. Savunma sanayi bizim için çok önemli. Bu fona Hazine'nin herhangi bir müdahalesi yok." "Eleştirilere kulaklarımızı tıkayamayız. Gelen değerlendirmeleri Meclis dikkate alır. Bütçe dışı fonları ilkesel olarak doğru bulmuyorum. Ama bazı fonlar ihtiyaç."

Şimşek: Sporcuları izaha davet edeceğiz Haber

Şimşek: Sporcuları izaha davet edeceğiz

Gelir İdaresi Başkanlığı, kayıt dışı ekonomiyle mücadele çalışmaları kapsamına farklı sektör ve meslek kollarına ilişkin denetimlerini sürdürüyor. Başkanlık, beyan dışı bırakılan yüksek tutarlı sporcu ücretlerine ilişkin çalışma başlattı. Sporcuların aldığı yüksek ücretlere ilişkin beyanda bulunup bulunmadığını kontrol eden Gelir İdaresi, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında futbol, basketbol ve voleybol branşlarında oynayan profesyonel sporculara kulüplerce ödenen ücretlerden bazılarının beyan dışı bırakıldığını tespit etti. Gelir Vergisi Kanunu uyarınca kulüpler sporculara ödediği ücretlerden vergi kesintisi yapıyor. Sporcuların elde ettiği ücret geliri, gelir vergisi tarifesinin 4'üncü dilimini aştığı takdirde bu meslektekilerin beyanname vermesi ve artan oranlı hesaplanan vergi ödemesi gerekiyor. Yürütülen çalışmada, 1900 sporcu analiz edildi. Gelir İdaresi Başkanlığı verileri, kulüplerin beyanları, sözleşme bilgileri, ulusal ve uluslararası basında yer alan haberler ve kulüpler tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna yapılan transfer bilgileriyle çapraz kontrole tabi tutuldu. Çalışma sonucu 2021-2023 yıllarında elde edilen ücret gelirlerinde büyük vergi kayıpları saptandı. Aralarında milyon dolarlık kontratlara sahip yıldız isimlerin de olduğu 400 sporcunun, son 3 yılda yaklaşık 5 milyar lira ücret gelirini beyan dışı bıraktığı ve 100 sporcunun da beyanname vermesine rağmen ücret gelirini bildirmediği belirlendi. İzaha davet edilecekler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Gelir İdaresi Başkanlığının söz konusu sporcuları izaha davet edeceğini ve beyan dışı bırakılan kazançlarını beyan etmelerini isteyeceğini söyledi. Şimşek, "İzaha davet kapsamında gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyen sporculardan ödenmeyen vergi cezalı şekilde talep edilecek." dedi. Vergide adalet ve verimlilik ilkesi çerçevesinde kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik denetimlerinin sürdüğünü vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti: "Maliye olarak 'çok kazanan ancak düşük gelir beyan edenlerin' kapısını çalmayı sürdürüyoruz. Yüksek gelir elde eden ve gelirini gizleyenlere yönelik denetim çalışmalarımız devam edecek. Kayıt dışı olandan vergi almak için ne gerekiyorsa yapacağız."

Şimşek: 2025'te enflasyon güçlü bir şekilde düşecek Haber

Şimşek: 2025'te enflasyon güçlü bir şekilde düşecek

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eşlik eden Şimşek, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğinin (ASKON) ABD şubesi tarafından düzenlenen etkinlikte, Orta Vadeli Program'da katedilen mesafe ve izlenecek politikalara ilişkin sunum yaptı. Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önce ciddi cari açığı olduğunu, alınan tedbirlerle cari açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi. Bakan Şimşek, "Cari açık bir kırılganlık, bir endişe kaynağı olmaktan çıktı" dedi. Cari açığı bir endişe kaynağı olmaktan kalıcı olarak çıkartacaklarını vurgulayan Şimşek, "İlave tedbirler gerekiyor ama bugün itibarıyla çok rahat yönetilebilir endişe kaynağı olmaktan çıkmış bir dış denge ile karşı karşıyayız" diye konuştu. "Daha sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için temelleri sağlamlaştırıyoruz" Mehmet Şimşek, geçen sene rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu anımsatarak, bunu çözmenin öncelikli hedeflerinden biri olduğunu, net rezervlerde geçen hafta itibarıyla 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini bildirdi. Rezervlerdeki iyileşmenin programa olan güçlü güvenin yansıması olduğunu belirten Şimşek, "Hem içeriden hem dışardan programa çok yoğun ilgi var. Dolayısıyla Türkiye rezerv konusunu da bir endişe kaynağı olmaktan çıkartmış durumda" dedi. Şimşek, dış finansmana erişimde muazzam bir iyileşme olduğunu ifade ederek, "Daha sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için temelleri sağlamlaştırıyoruz. Geçici olarak büyümede bir yavaşlama var. Fakat Türkiye'nin bünyesi sağlamlaşacak. Türkiye'de sürdürülebilir yüksek büyüme nihai hedefimiz. Bunu tekrar o patikaya evireceğiz" şeklinde konuştu. "2025'te enflasyon güçlü bir şekilde düşecek" Türkiye'de enflasyonun hala oldukça yüksek olduğunu dile getiren Şimşek, enflasyonun bu sene yüzde 40-42 arasında gerçekleşmesinin beklendiğini, gelecek sene yüzde 20'nin altına, sonraki sene de tek haneye düşmesinin öngörüldüğünü ifade etti. Şimşek, şöyle devam etti: "Dezenflasyon süreci kalıcı bir şekilde başlamış durumda. Bir taraftan para politikasının gecikmeli etkisiyle 2025'te enflasyon güçlü bir şekilde düşecek. Bir taraftan maliye politikası, gelirler politikası daha destekleyici hale gelecek. Buradan özellikle iş insanlarına seslenmek istiyorum; stoklarınızdan fiyatlama politikanıza kadar hesabınızı ona göre yaparsanız yanlış tarafta durmamış olursunuz. Enflasyon iniyor. Dolayısıyla bizim hedeflerimizi dikkate alırsanız sizin faydanıza olur. Bu sene enflasyona bir bant çizdik ve bir seçimin olduğu, jeopolitik kargaşanın zirve yaptığı zorlu bir senede bile birçok hedefimizi tutturduk. İş aleminden beklentimiz Orta Vadeli Program'ı rehber edinmeleri." Büyüme ile enflasyon arasında ters yönlü bir ilişki olmadığını belirten Şimşek, "Enflasyonu indirirken aslında güçlü yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini atıyoruz. Dolayısıyla geçici yavaşlama sakın karamsarlığa düşürmesin" diye konuştu. "Adil bir rekabet ortamı için kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, geçen sene aldıkları tedbirlerle bütçe açığını yüzde 5,2'ye çektiklerini, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı. Bütçe açığını aşağı çekmek için vergi tedbirleri almalarının yanı sıra tasarruf da yaptıklarını kaydeden Şimşek, şunları kaydetti: "Bundan sonra vergi oranlarını artırmaktan çok kayıt dışılıkla mücadeleyi önceliklendireceğiz. Kayıt dışı demek adaletsizlik demek. Kayıt dışılık emek finansmana erişmemek, ölçeğin düşük kalması ve verimsizlik demek. Dolayısıyla adil bir rekabet ortamı için kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz. Eğer kayıt dışıysanız bilin ki mutlaka maliye sizin kapınızı çalacak. Türkiye'deki bütün mükellefleri her sene denetime tabi tutacak vergi avatarları olacak. Herkesin bilançosu, gelir tablosu, çapraz denetimi yapılıyor olacak." "Sadece enflasyonu değil, dış kırılganlıkları da önemli ölçüde azaltacağız" Bütçe disiplini sayesinde enflasyonu aşağı çekeceklerini bildiren Şimşek, "Cari açıkta muazzam bir düzelme var ama bunu kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm süreci başlatıyoruz. Burada tabii ki Türkiye'de doğalgaz ve petrol üretimi bizim cari açığımızı azaltacak. Bu alandaki ilerleme, yeşil dönüşüm ve yeni sanayi politikası belki Türkiye'yi cari açıktan cari fazlaya götürecek. Sadece enflasyonu değil, dış kırılganlıkları da önemli ölçüde azaltacağız" şeklinde konuştu. Şimşek, Türkiye'nin çok güçlü bir hikayesi olduğuna işaret ederek, "Türkiye'de güçlü bir yapısal dönüşümün arifesindeyiz. Yapısal dönüşüm demek fırsat demek, büyüme demek. O nedenle bu hikayenin bir parçası olmak gerektiği çok net" ifadelerini kullandı.

Şimşek: Önceliğimiz demir yolu Haber

Şimşek: Önceliğimiz demir yolu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi'nin ikinci gününe video mesaj yolladı. Konuşmasında Orta Vadeli Program (OVP) ve Türkiye ekonomisinin gelecek dönem perspektifi hakkında katılımcılara bilgi veren Şimşek, programın işleyişini ve hedeflerini anlattı. Piyasadaki enflasyon beklentilerine dikkati çeken Şimşek, hem reel sektörde hem de finansal kuruluşlardaki beklentilerin de düştüğünü dile getirdi. Bakan Şimşek, 72 katılımcının enflasyon beklentilerine değinerek, şöyle konuştu: "Hem reel sektörden hem de tabii ki finansal kuruluşlardan. Ekim ayında '12 ay sonra enflasyon ne olacak?' diye sorduğumuzda piyasa diyordu ki yüzde 45,3 olacak. Bugün diyor ki yüzde 27,5 olacak. Ciddi, yaklaşık 18 puanlık enflasyon beklentilerinde iyileşme var. 24 ay sonrası enflasyon ne olacak diye sorduğumuzda, ekim ayında yüzde 26 civarı olacak diyorlardı, şimdi ise yüzde 18 civarı. Dolayısıyla gördüğünüz gibi yavaş yavaş enflasyon beklentileri bizim hedeflerimize yakınsamaya başladı. İnanıyorum ki biz hedeflerimizi tutturdukça, enflasyon düştükçe, bu enflasyon beklentileri daha da iyileşecek ve böylece Türkiye'nin tabii ki hem programı çalışacak hem de öngörülebilirlik daha da artacak." "Yılın iki çeyreğinde öngördüğümüz yapısal reformların 3'te 2'sini gerçekleştirdik" Yapılan reformların programda önceliklendirdikleri diğer bir alan olduğunu kaydeden Şimşek, OVP'de yüzlerce yapısal reform eylemi olduğu bilgisini paylaştı. Şimşek, "Şunu söyleyeyim. Yılın ilk iki çeyreğinde biz yapısal reformlar anlamında öngördüğümüz adımların yüzde 67'sini tamamladık. Şimdi diyebilirsiniz ki ya işte 'Niye yüzde 100 değil?' Dünya mükemmel bir dünya değil. Yüzde 67 iyi bir oran yani üçte ikilik. Önemli olan bunu sürekli kılmaktır ve ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemde reformlarda daha da hızlanacağız. Çünkü siyasi istikrar var, seçimlerin hepsini geride bıraktık. Şimdi tabii ki yüce Meclisimizin desteğiyle reformlarımızı hızlandıracağız inşallah." şeklinde konuştu. Çok kapsamlı bir reform gündemine sahip olduklarını anlatan Şimşek, yapısal reformlarda en önemli önceliğin beşeri sermayenin kalitesinin artırılması olduğunu belirtti. Şimşek, bunun insana yatırım demek olduğunun altını çizerek, eğitimde kalitenin insanların niteliklendirilmesi, becerilerinin artırılması, işbaşı eğitim gibi birçok konunun yer aldığını söyledi. "Reformlarla verimlilik artacak, bu artışla enflasyon düşecek" Bakan Şimşek, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirmesi ve kamu maliyesi alanında da önemli reformlar öngördüklerini dile getirerek, bunları uyguladıklarını bildirdi. Şimşek, "Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm. Peki bütün bu reformlar nasıl bu programı etkileyecek? Burada verimlilik artışı olacak. Verimlilik artışı sayesinde Türkiye'de enflasyon düşecek. Refah artacak, gücümüz artacak. İşte bütün bunlar aslında potansiyel büyümemizi yükseltecek, büyüme performansımızı yükseltecek. Onun için yapısal reformlar bizim programın en önemli bileşenidir. Yani bir taraftan tabii ki işte mali disiplin, dezenflasyon, işte dış dengedeki iyileşme ama esas bunları kalıcı hale getirecek olan yapısal reformlardır." dedi. "Ulaştırma yatırımlarında tek önceliğimiz demiryolu" Kaynak denildiği zaman beşeri sermayeden bahsettiklerini ifade eden Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti: "Teknoloji ve inovasyon ekosistemini güçlendirmesinden bahsediyoruz. Bir taraftan sektörel politikalara ihtiyacımız var. Mesela yeni bir sanayi politikası. Enerjide dönüşüm, yani yeşil dönüşüm, tarım, özellikle lojistik ve gıda arzının artırılmasına yönelik yatırımlar. Ulaştırma, özellikle rekabet gücümüzü artıracak ulaştırma yatırımları. Mesela, ulaştırmada biz kara yollarına büyük yatırımlar yaptık. Ama bu ihtiyaç azaldı artık. Havalimanları, limanlar, bu ihtiyaçların hepsi azaldı. Şimdi bizim tek önceliğimiz var, demir yolu. Ama buradaki en önemli öncelik ne? Tabii ki organize sanayi bölgelerini limanlara bağlamak. Rekabet gücümüzü artırmak ve karbon ayak izimizi azaltmak." "Amacımız Türkiye'yi yüksek gelirli ülkeler grubuna sokmak" Şimşek, dış entegrasyon alanında da önemli reformlara ihtiyacın olduğuna vurgu yaparak, siyasi istikrarın olması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, Avrupa Birliği (AB) ve yakın coğrafyayla entegrasyon gibi konuların önemli başlıklar olduğunu kaydetti. Bu reformların amacına değinen Şimşek, "Bizim amacımız Türkiye'yi yüksek gelirli ülkeler grubuna sokmaktır. Bakın yine biraz tarihi bir perspektif sunalım. Türkiye 1950'li yıllarda düşük orta gelir grubuna geçiyor. Çok uzun bir süre 2000'li yılların başına kadar düşük orta gelirli grup içerisinde kalıyor. AK Parti hükümetleriyle birlikte kalıcı olarak 2004'ten itibaren Türkiye üst orta gelir grubuna çıkıyor. Bu önemli bir kazanım. Ama 2004'ten beri oradayız, 20 yıldır oradayız. Şimdi hedefimiz Türkiye'yi yüksek gelir grubuna çıkarmak, yani sınıf atlatmak. İşte programın önemli hedeflerinden bir tanesi de budur. Bunun için ne lazım? Bir, tabii ki bizim çalışma çağındaki nüfusumuzun iyi bir şekilde kullanmamız lazım. Yani istihdamı artırmamız lazım, iş gücüne katılım oranlarını artırmamız lazım." ifadelerini kullandı. "Türkiye'ye benzer ülkelere göre çalışma çağındaki nüfustaki büyüme hala iyi" Şimşek, Türkiye'ye benzer ülkelere göre çalışma çağındaki nüfustaki büyümenin hala iyi olduğunu belirterek, ülkenin yaşlandığını ancak hala bir fırsat penceresi olduğuna işaret etti. 15-20 yıllık bir fırsat penceresi olduğunu dile getiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dolayısıyla bu fırsat penceresini iyi kullanacağız ve Türkiye'yi dediğim gibi yüksek gelirli ülkeler grubuna sokacağız. Özellikle burada en önemli reform alanlarından bir tanesi kadınların iş gücüne katılım oranı artırmaktır. Bunun için ne gerekiyorsa, bir eylem planı çalışıyoruz ama zaten uzun bir süredir çabalıyoruz. Türkiye'nin tabii kadınların iş gücüne katılım oranı son 20 yılda yüzde 20'lerden yüzde 36'ya kadar geldi. Ama OECD ortalaması yüzde 66. Türkiye eğer OECD ortalamasını kadınların iş gücüne katılımında yakalarsa bizim milli gelir büyüklüğümüz yüzde 20 daha yükselir. Dolayısıyla yüksek gelirli ülkeler grubuna girmek yetmez, orada yükselmek ve kalıcı bir şekilde Türkiye'yi daha müreffeh bir ülke haline getirmek için mutlaka bizim kadınların iş gücüne katılım oranını artırmamız lazım, artırıyoruz ama bunu hızlandıracağız. Yani son 20 yılda artırdık, bunu hızlandıracağız." "HIT-30 ile öncelikli yatırımları hayata geçirip türkiye'nin katma değer zincirindeki yerini yükselteceğiz" Mehmet Şimşek, programdaki diğer bir önemli konunun sanayide dönüşüm olduğuna dikkati çekerek, kişi başı gelire göre imalat sanayi katma değerinin milli gelire oran olarak oldukça yüksek olduğunu söyledi. Şimşek, buna rağmen neden zengin olunmadığını anlatarak, Türkiye'nin katma değer zincirinde arzuladığı yerde olmadığını aktardı. Ekonomik kompleksite endeksinde Türkiye'nin arzulanan yerde olmadığını kaydeden Şimşek, son 20 yılda epey ilerleme sağlandığını fakat buna ivme kazandırılması gerektiğini vurguladı. Şimşek, "Bu da kendi kendine olmuyor. Onun için bir program çalıştık ve bu programları devreye koyduk ve bunun sayesinde bu birazdan bahsedeceğim program sayesinde yüksek teknoloji ihracatımızın kişi başına milli gelirimize göre ki şu anda çok düşük onu arttıracağız. Peki nasıl yapacağız? Burada aktif sanayi politikaları uygulamalarıyla yapacağız. Burada 4-5 tane önemli başlığımız var. Yakın dönemde Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından açıklanan HIT-30 programı. Bu programın amacı 8 önemli alanda 30 öncelikli yatırımı çok güçlü bir şekilde desteklemektir. Yarı iletkenlerden, mobiliteye kadar, yeşil enerjiden, ileri imalata kadar sağlıklı yaşamdan, dijital teknolojiler, haberleşme ve uzay teknolojilerinden değer zincirini tamamlayan yatırımlara kadar. Birçok alanda çok güçlü destekler vereceğiz ve bu öncelikli yatırımları hayata geçirip Türkiye'nin hem katma değer zincirindeki yerini yükselteceğiz hem de yüksek teknolojili ihracatımızın oranını artıracağız." açıklamalarında bulundu. "Enerjide dönüşüm bizim için bir zaruret" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin dış ticaret açığını incelediklerini ve dış ticaret açığına sebep olan en büyük 284 ürün belirlediklerini belirterek, 300 milyar lira kaynak ayırdıklarını ve geçen sene aralık ayında bu programı açıkladıklarını anlattı. Şimşek, "Dedik ki dünyada veya Türkiye'de bu teknolojiye sahip bu orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünleri üretecek yerli, yabancı işbirlikleri, girişimciler gelirlerse ve fizibilite teknik anlamda finansal fizibiliteyi geçerlerse biz kendilerine iki yıl ödemesiz, 10 yıl vadeli, Türk lirası cinsinden çok elverişli koşullarda kredi imkanı sunacağız dedik. Dolayısıyla sanayide dönüşümü aktif bir şekilde biz yapacağız." şeklinde konuştu. Enerjide dönüşümün kendileri için bir zaruret olduğuna değinen Şimşek, 2003-2024'ün temmuz ayı itibarıyla Türkiye'nin enerji ithalatının kümülatif olarak 905 milyar dolar olduğu bilgisini paylaştı. Şimşek, "Bu enerji ithalatı, bu arada bütün bu dönemdeki cari açığımızın da 1,4 katı. Bunlar gerçekten büyük rakamlar. Yani eğer Türkiye enerjide dönüşümü sağlayıp kendi yeterliliğini kısmen sağlayabilirsen cari açığı kalıcı bir şekilde ortadan kaldırabilirsin. Bu da yeşil dönüşümü önceliklendirmemizi gerektiriyor. Bakın son 20 yılda ciddi bir şekilde yenilenebilir enerjiye yatırım yaptık. Yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretimi içerisindeki payını yüzde 39'dan yüzde 55'e çıkarttık. 2035 yılında yüzde 60'ın üzerine çıkartacağız. Nükleerle birlikte inşallah bu daha da artacak. Dolayısıyla enerjide dönüşümü yapıyoruz, yapacağız demiyoruz, fiilen yapıyoruz. Ama bunu hızlandıracağız." ifadelerini kullandı. "Yenilenebilir enerjide hedefimiz ilk 10" Yenilenebilir enerjide kurulu güç bakımından, Türkiye'nin dünya sıralamasında 2000'li yılların başında 17'nci sıradayken bugün 11'inci sırada olduğunun altını çizen Şimşek, gelecek yıllarda ilk 10'a, hatta ilk 5'e girmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Şimşek, "Çünkü büyük potansiyelimiz var. Bakın Avrupa'da jeotermalde birinci sıradayız, rüzgarda yedinci sıradayız, güneş enerjisinde sekizinci sıradayız. Fakat, geçenlerde Oxford ve Cambridge Üniversitesi akademisyenlerinin yaptığı bir çalışma var ve bu çalışmada diyorlar ki Türkiye'nin yeşil kompleksite potansiyeli yani yeşil dönüşümle dünyanın yeşil dönüşümüne katkıda bulunma potansiyeli Türkiye'nin çok yüksek. Türkiye dünyada altıncı sırada, Çin birinci sırada. Dolayısıyla biz sadece kendi yeşil dönüşümümüzü sağlamayıp aynı zamanda aslında bu alana yapacağımız yatırımlarla dünyada yeşil dönüşüm için de biz katkı verebileceğiz." diye konuştu. "Önümüzdeki 25-30 yıl içerisinde 70 milyar dolarlık demiryolu yatırımı yapacağız" Bakan Şimşek, sektörel önceliklerinden birinin de tarım ve tarımda dönüşüm olduğunu söyleyerek, tarım arazilerinin üretime kazandırılması, stratejik tarım ürünlerinde üretim planlaması, sözleşmeli üretim ve seri yatırımlarını modernleştirmesi gibi önemli konuların yapıldığını söyledi. Şimşek, "Organize tarım bölgelerinin sayısının artırılması ki bu konuda epey bir kaynak ayıracağız, akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması. Bütün bunlar bizim tarımda dönüşümü önceliklendirdiğimizi gösteriyor. Bakın enerjide dönüşüm, sanayide dönüşüm ve tarımda dönüşüm. Bunlar bizim için kritik alanlar, bunlar verimliliği arttıracak, bunlar rekabet gücümüzü artıracak." dedi. Altyapı yatırımlarına da değinen Şimşek, 2003'ten bu yana 277 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını ve 2053'e kadar da yaklaşık 200 milyar dolar daha yatırım yapmayı planladıkları bilgisini paylaştı. Şimşek, "Ama bu yatırımların büyük bir kısmı demir yollarına olacak. Şu anda bizim önceliğimiz sanayi bölgelerinin liman bağlantısını sağlayıp rekabet gücümüzü artırmak. Şöyle söyleyeyim, önümüzdeki 25-30 yıl içerisinde 70 milyar dolarlık demir yolu yatırımı yapacağız." açıklamasında bulundu. "Türkiye yapay zeka alanında iyi noktada" Şimşek, Global Liderler Zirvesi'nin önemli bir temasının da yapay zeka olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin yapay zeka alanında iyi bir noktada olduğunu belirtti. Şimşek, IMF'nin yapay zeka hazırlık endeksine işaret ederek, şunları kaydetti: "Türkiye, dikkat ederseniz gelişmekte olan ülke ortalamalarından çok daha hazırlıklı. Bu bizim için çok değerli ama bu yetmez. Bu önemli başlıklara ciddi yatırım yapacağız. Dolayısıyla her ne kadar gelişmekte olan ülkelere göre yapay zeka hazırlık endeksinde daha iyiysek de biz gelişmiş ülkelerle yarışmak istiyoruz, onlarla arayı kapatmak istiyoruz. Çünkü yapay zeka diğer sanayi devrimlerinden çok farklı. Yapay zeka, çok ciddi fırsatlar içeriyor ama yeterince hazır değilseniz, yapay zekaya hükmedemezseniz, önümüzdeki dönemde çok büyük tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla yapay zeka bizim önceliklendirdiğimiz bir alan. Dijital altyapıdan tutun, inovasyon, entegrasyon ekosisteminden beşeri sermaye yani insandan ve regülasyondan, etikten, bütün alanlarda ciddi bir çaba içerisinde olacağız."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.