SON DAKİKA
Hava Durumu

#Merkez Bankası

Ekometre - Merkez Bankası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Merkez Bankası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MB döviz alımlarını yavaşlattı Haber

MB döviz alımlarını yavaşlattı

QNB ekonomistlerinin yaptığı hesaplamalara göre mart-temmuz döneminde aylık ortalama 22.5 milyar dolar döviz alan MB, eylülde alım tutarını 10.6 milyar dolara, ekimde ise geçen cuma itibariyle 5.3 milyar dolara kadar yavaşlattı. Merkez Bankası toplam rezervleri bankacıların hesaplamalarına geçen hafta 2 milyar dolar artışla 159.3 milyar dolar, swap hariç net rezerv de 3.3 milyar dolar artışla 40.5 milyar dolara yükseldi. QNB ekonomistleri enflasyonda beklenen hızlı iyileşme olmayınca, Merkez Bankası dolar kurundaki değer kaybını son dönemde yavaşlatmış göründüğünü belirterek Merkez Bankası’nın kur istikrarını piyasaya döviz satarak değil döviz alma hızını yavaşlatarak yapmasının ise olumlu rezerv görünümünün korunmasını sağladığını kaydetti. QNB ekonomistleri Erkin Işık, Deniz Çiçek ve Kaan Özçelikkale’nin yayımladığı notta Merkez Bankası’nın analitik bilançosuna göre dış varlıkları 18 Ekim haftasında 2 milyar dolar arttı. Ekonomistler toplam döviz rezervinin de benzer değişimle 159.3 milyar dolara yükseldiğini tahmin etti. Araştırma notunda 18 Ekim ile biten hafta içerisinde bankaların Merkez Bankası’nda zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 0.4 milyar dolar azalmasının brüt rezervi olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Bunu hariç tutan net rezervin ise 2.3 milyar dolar artışla 60.6 milyar dolar olduğunu hesaplayan QNB ekonomistleri swap hariç net rezervin de önceki haftaya göre 3.3 milyar dolar artışla 40.5 milyar dolara çıktığını belirtti. Mart sonundan bu yana alımı 96.7 milyar dolar Ekonomim'den Şenme Turhan'ın haberine göre, net rezerv içinde değerlendirilen yurtiçi bankalarla yapılan swap hacminin 18 Ekim haftasında 1 milyar dolar azalmasının net rezervi olumsuz etkilediğini kaydeden ekonomistlerin notuna göre altın fiyatlarının yükselmesi de net rezervde 1.5 milyar dolarlık artışa yol açtı. Kamunun döviz mevduatı ise incelenen hafta içerisinde 0.2 milyar dolar yükseldi. Sonuç itibariyle, bu sayılan işlemler net rezervin geçen hafta 0.7 milyar dolar yükselmesine yol açtı. Bu da, bunun dışında kalan işlemlerle (ihracat döviz alımları, reeskont kredi ödemeleri, kamu kurumlarına ve piyasaya döviz satışları, yurtdışı bankalarla depo/swap işlemleri vs.) nette 1.6 milyar dolar döviz girişi olduğu anlamına geldi. Mart sonundan beri TCMB'nin toplam döviz alışı 96.7 milyar dolar, sene başından beri de 64.1 milyar dolar düzeyine yükseldi. ABD seçimleri dalgalanmaya yol açabilir QNB ekonomistleri enflasyonda beklenen hızlı iyileşme olmayınca, Merkez Bankası’nın dolar kurundaki değer kaybını son dönemde yavaşlatmış göründüğünü belirtti. Ekonomistlerin notunda “Bunu piyasaya döviz satarak değil, döviz alma hızını yavaşlatarak yapması, olumlu rezerv görünümünün korunmasını sağlanmaktadır. TCMB’nin mart-temmuz döneminde aylık ortalama 22.5 milyar dolar döviz alımı yaparken, eylül ayında aylık döviz alım tutarını 10.6 milyar dolara, ekim ayında ise geçen cuma itibariyle 5.3 milyar dolara kadar yavaşlattığını hesaplıyoruz. TCMB bu şekilde devam eder ve dolar kuru yılı 34-34.5 seviyelerinde bitirirse, enflasyonun TCMB tahmin aralığının üst sınırı olan yüzde 42’nin altında kalabilir. Önümüzdeki dönemde ABD seçimlerinin yol açabileceği olası piyasa dalgalanmalarını da dikkate alırsak, bunun için bazı dönemlerde satış yönünde müdahale etmesi de gerekebilecektir” denildi.

Şimşek: Temel mallarda enflasyon yüzde 28'e düştü Haber

Şimşek: Temel mallarda enflasyon yüzde 28'e düştü

Bakan Şimşek ayrıca önümüzdeki hafta ABD'de büyük bankalarla görüşmeler yapacağını söyledi. Bakan Şimşek'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle: "Körfez bizim için ciddi fırsatlar barındırıyor" "Katar ve Kuveyt ziyaretim oldu. Her iki ülkenin de Karma Ekonomi Komisyonu Eş Başkanıyım. Yakın dönemde Katar ile bir zirve yapılacak. Körfez bizim için ciddi fırsatlar barındırıyor. Özellikle turizmde çok önemli fırsatlar barındırıyor." "Sektörel çeşitliliği başarmış bir ülkeyiz" "Biz sektörel çeşitliliği başarmış bir ülkeyiz. Yakın ülkelerden tedarik artık önemli bir konsept. Bizim artık ekonomide model olarak tamamlayıcılık ilkesi. İnanıyorum ki yatırımcıların kaygıları azaldıkça büyük bir potansiyel var. 250'ye yakın önde gelen firma yöneticileri ile bir araya geldik." "Haftaya ABD'de önemli bankalarla bir araya geleceğiz" "Haftaya ABD'de önemli bankalarla bir araya geleceğiz. IMF toplantıları marjında yatırım bankaları toplantılar yapıyor. Gideceğimiz G20 uzun bir toplantı olacak. ABD Hazine Bakanı ile görüşmemiz olacak. Çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz." "Cari açık neredeyse yüzde 1'in altına indi" "Cari açık Türkiye'nin yumuşak karnı. Cari açık geçen sene mayısta çok yüksekti. Cari açık neredeyse yüzde 1'in altına indi. Bölgesel çatışmalar olmasa cari açık dengede olurdu. Bizim esas cari açıkla ilgili projeksiyonlarımız yapısal dönüşümden geçiyor." "Cari açıkta önemli bir eşikteyiz" "Çok önemli adımlar attık. 284 ürün belirledik. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye'den yatırımları çekmek istiyoruz. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030'a kadar 30 milyar dolarlık destekle. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Yüksek teknolojili ürün üretimine destek sağlanacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz. Bu projelerin hayat geçmesiyle birlikte cari fazlayı konuşuyor olacağız." "Temel mallarda yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü" "Temel mallarda yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü. Enflasyon düşmeye devam edecek. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Kira artışındaki yüzde 25'lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120'ye yakın artış oldu. Hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız. Enflasyonda düşüş fiyat artışının yavaşlaması demek. Enflasyonu düşürmek hiç kolay değil." "Program sonuç veriyor" "Deprem ve EYT gibi maliye politikasına sınırlayıcı unsurlar var buna rağmen enflasyonda düşüş başlamış. Enflasyonda düşüş fiyat artışının yavaşlaması demek. Bu programı uygulayacağız. Bu program sonuç veriyor. Enflasyonda beklentilerde iyileşme var." "Türkiye'de rezerv yeterliliğini sorun olmaktan çıkarttık" "Ekonomi programımız sonuç veriyor. Net rezerv artışı 100 milyar doları aştı. Biz Türkiye'de rezerv yeterliliğini sorun olmaktan çıkardık." Kredi kartlarından neden kesinti yapılacak? "Savunma projelerine kaynak gerekiyor. Savunma Sanayi fonunda ciddi şekilde para veriyoruz. Bu sene 165 milyara çıkarttık. Birçok yerden öneri alındı. Ekonomi kurmayları ile çalışıldı. Parti grubumuz bazı konuları tekrar değerlendirebilir." "Son toplantıda, savunma için ek kaynak gerekliliği söylendi. Biz zaten bütçede deprem ve EYT'yi yönetmeye çalışıyoruz. Kendi kaynaklarımızla çözüm düşündük. Enflasyonu artıracak vergi artışı yapmayalım dedik. İşlem bazlı ücretleri düşündük." "Bu paket tamamen savunmaya kaynak için hazırlandı. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu'na gidecek. Bütçe açıklığını azaltmak için yapılmış bir paket değil. Paketin bir kuruşu bile bütçeye girmeyecek. Savunma sanayi bizim için çok önemli. Bu fona Hazine'nin herhangi bir müdahalesi yok." "Eleştirilere kulaklarımızı tıkayamayız. Gelen değerlendirmeleri Meclis dikkate alır. Bütçe dışı fonları ilkesel olarak doğru bulmuyorum. Ama bazı fonlar ihtiyaç."

TCMB Aylık Fiyat Gelişmeleri" raporu yayınlandı Haber

TCMB Aylık Fiyat Gelişmeleri" raporu yayınlandı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), "Aylık Fiyat Gelişmeleri" raporu yayınlandı. Raporda şöyle denildi; "Tüketici fiyatları ağustos ayında yüzde 2,47 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 9,81 puan düşüşle yüzde 51,97 seviyesine gerilemiştir. Yıllık enflasyon yüksek bazın da etkisiyle ana gruplar genelinde düşmeye devam ederken, aylık fiyat artışı gıda grubu öncülüğünde önceki aya kıyasla zayıflamıştır. Gıda fiyatları uzun bir aradan sonra aylık bazda gerilemiş, bu gelişmeyi taze meyve ve sebze kalemi başta olmak üzere işlenmemiş gıda alt grubu sürüklemiştir. Enerji fiyatlarındaki artışta doğal gaz mesken tarifelerinde yapılan düzenleme belirleyici olmuştur. Temel mal grubu aylık enflasyonu önceki aylara kıyasla bir miktar yükselse de görece ılımlı seyrini sürdürmüştür. Hizmet grubunda, ulaştırma hizmetleri ile zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi güçlü eğitim gibi kalemler öncülüğünde, aylık fiyat artışları gücünü korumuştur. Üniversite eğitim ücretleri yüksek bir oranda artarken, bu yıl kayıt tarihlerine bağlı olarak söz konusu artışın kademeli bir şekilde ağustos ayı itibarıyla endekse yansımaya başlaması, hizmet grubu aylık enflasyonunu yukarıya çeken bir unsur olmuştur. Üretici fiyatları artışı önceki aya kıyasla bir miktar yavaşlamış, yıllık üretici enflasyonu yüksek bazın da etkisiyle düşmüştür. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinin aylık artış oranları önceki aya kıyasla yükselirken, medyan enflasyon ve SATRIM gibi aylık fiyat değişimlerinin dağılımına dayalı alternatif göstergeler haziran ayı değerlerine gerilemiştir. Tüm göstergeler birlikte incelendiğinde, enflasyonun ana eğiliminin kayda değer bir değişiklik sergilemediği değerlendirilmektedir. Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 2,47 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 9,81 puan azalarak yüzde 51,97 seviyesine gerilemiştir. Mevsimsel etkilerden arındırılmış tüketici fiyat artışı bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır. B endeksinin yıllık değişim oranı 9,44 puan azalarak yüzde 50,87 olurken C endeksinin yıllık değişim oranı 8,67 puan düşüşle yüzde 51,56 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, gıda, temel mal, hizmet, enerji ve alkol-tütün-altın gruplarının katkıları bir önceki aya kıyasla sırasıyla 3,75, 2,76, 2,40, 0,83 ve 0,07 puan azalmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış verilerde, B ve C göstergelerinin aylık artışları bir önceki aya kıyasla yükselmiştir. Fiyat artışları, B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada düşerken, diğerlerinde yükselmiştir. Hizmetlerde aylık fiyat artışındaki yüksek seyir korunurken, temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam etmiştir. Ana eğilime ilişkin medyan enflasyon ve SATRIM gibi dağılım bazlı alternatif göstergeler ise B ve C endekslerinden ayrışarak ağustos ayında gerilemiştir. Hizmet fiyatları ağustos ayında yüzde 4,60 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 7,80 puan gerileyerek yüzde 77,83 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon ulaştırmada daha belirgin olmak üzere yüksek bazın da etkisiyle tüm alt gruplarda gerilemiştir. Aylık enflasyon, lokanta-otel ve haberleşme gruplarında bir önceki aya kıyasla zayıflarken, ulaştırma hizmetleri (yüzde 9,20) başta olmak üzere diğer alt gruplarda güçlenmiştir. Ulaştırma hizmetleri fiyatlarındaki yüksek aylık artışta, havayolu ile yolcu taşımacılığının (yüzde 41,56) yanı sıra şehir içi yolcu taşımacılığı başta olmak üzere bazı yönetilen kalemler etkili olmuştur. Kira grubunda aylık artış, sözleşme yenileme oranının ağustos ayında da yüksek olmasının etkisiyle, yüzde 7,38’e yükselirken yıllık enflasyon 1,07 puan düşüşle yüzde 121,26 olarak gerçekleşmiştir. Diğer hizmetler alt grubunda, başta özel üniversite olmak üzere üniversite ücretlerinin yüksek bir oranda artması ve bu yıl endekse daha erken yansımasıyla eğitim hizmetleri (yüzde 11,34) öne çıkarken paket turlarda fiyat düşüşünün sürdüğü gözlenmiştir. Lokanta-otel alt grubu aylık enflasyonu (yüzde 2,03) gıda ve talep görünümünün yansımalarıyla bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır. Haberleşme aylık enflasyonunun (yüzde 0,61 ile) 2022 yılı öncesi seviyelere gerilemesi dikkat çekmiştir. Ağustos ayında, temel mal grubu yıllık enflasyonu 9,34 puanlık düşüşle yüzde 28,91’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda azalmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, temel mal enflasyonunun bir miktar yükselmekle beraber ılımlı seyrettiğine işaret etmektedir. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları yüzde 1,50 ile görece düşük bir aylık artış kaydetmiş, yıllık enflasyon 7,70 puan düşüşle yüzde23,69 olarak gerçekleşmiştir. Fiyatlar, otomobil (yüzde 2,24), mobilya (yüzde 1,68) ve beyaz eşyada (yüzde 0,55) artarken, diğer elektrikli ve elektriksiz ev aletlerinde (yüzde -0,18) gerilemiştir. Giyim ve ayakkabı fiyatları mevsimsel eğiliminin aksine bu dönemde sınırlı bir artış kaydetmiş (yüzde 0,30), yıllık enflasyon 10,19 puan azalarak yüzde 28,52 olmuştur. Diğer temel mallar alt grubu fiyat artışı ise yüzde 1,44 ile geçtiğimiz aylara kıyasla daha ılımlı gerçekleşmiştir. Enerji fiyatları ağustos ayında yüzde 6,84 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 11,66 puan düşerek yüzde 68,45’e gerilemiştir. Enerjideki yüksek aylık artışta meskenlere yönelik doğal gaz fiyat artışının (yüzde 27,64) etkisi belirleyici olmuştur. Diğer taraftan, bu dönemde uluslararası ham petrol fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle akaryakıt fiyatları aylık bazda yüzde 1,32 oranında gerilemiştir. Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları ağustos ayında yüzde 1,10 oranında azalmış, yıllık enflasyon 14,03 puan düşerek yüzde 44,88 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 15,60 puan, işlenmiş gıdada ise 12,69 puan gerileyerek sırasıyla yüzde 41,75 ve 47,66 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Gıda fiyatları 2020 yılı ağustos ayından bu yana ilk defa aylık bazda azalırken, bu gelişmede mevsim ortalamalarına kıyasla taze meyve ve sebze öncülüğünde belirgin bir gerileme sergileyen işlenmemiş gıda fiyatları (yüzde -4,89) öne çıkmıştır. Bu dönemde gerek kırmızı gerekse beyaz et fiyatlarında da düşüş gerçekleşmiştir. İşlenmiş gıdada aylık enflasyon yüzde 2,37 ile önceki aya kıyasla sınırlı bir yavaşlama kaydederken, bu grupta çay ve şekerleme-çikolata kalemlerindeki fiyat artışları öne çıkmıştır. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları yüzde 4,46 oranında yükselmiştir. Tütün ürünlerinde, maktu vergi güncellemesinin ima ettiği artışın firmalar tarafından temmuz ayında kısmi bir şekilde nihai fiyatlara yansıtılmasıyla vergi kaynaklı etkinin yaklaşık yarısı ağustos ayına sarkmıştır. Yurt içi üretici fiyatları ağustos ayında yüzde 1,68 oranında artmış, yıllık enflasyon yüksek bazın etkisiyle 5,62 puan düşerek yüzde 35,75’e gerilemiştir. Bu dönemde ana sanayi grupları itibarıyla, enerji grubundaki fiyat artışı yüzde 3,04 olurken, ara malı (yüzde 1,25) ve dayanıksız tüketim malları (yüzde 1,17) manşet oranı sınırlayan gruplar olarak gerçekleşmiştir. Sektörler bazında incelendiğinde, tütün ürünleri, elektrik, gaz buhar ve iklimlendirme, içecekler, basım ve kayıt hizmetleri, makine ve ekipmanlar, kömür ve linyit ile ağaç-mantar ürünleri fiyat artışları ile öne çıkan alt gruplar olmuştur."

Karahan: Yakın zamanda faiz indirimi yok Haber

Karahan: Yakın zamanda faiz indirimi yok

Merkez Bankası temmuz PPK’sından piyasaya sürpriz yok. Ancak erken faiz indirimi tartışmalarına bir kez daha noktayı koyan Likidite gelişmelerinin ise yakından izlendiği PPK metninde vurgulandı. Merkez Bankası temmuz ayı Para Politikası Kurulu kararı açıklandı. Merkez Bankası beklenildiği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu sıkı para politikası duruşunun süreceğinin altını çizdi. Eylül ayı için başlayan faiz indirimi tartışmalarını da rafa kaldırtan PPK metninde enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaşacağı cümlesi korundu. Uzmanlar PPK metninde Merkez Bankası’nın indirimin değil yakın bir zamanda faizin indirilmeyeceğinin sinyalini net olarak verdiğini vurguladı, ilk faiz indiriminin yılsonuna doğru enflasyon yüzde 42’nin altına gerilediği durumunda yapılabileceğine işaret etti. Şebnem Turhan'ın haberine göre Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Başkan Fatih Karahan G20 toplantılarına katılacağı için bu kez salı günü karar açıkladı. Merkez Bankası, Haziran 2023'ten bu yıl mart ayına kadar olan dönemde politika faizini 41.5 puan artırarak yüzde 50'ye yükseltti. Son 4 toplantıdır ise politika faizi yüzde 50’de sabit bırakılıyor. TL karşılığı swap ihaleleri başlıyor Bu arada Merkez Bankası’ndan, bankalara gönderilen talimata göre, uygulanmakta olan para ve kur politikası çerçevesinde sterilizasyon araçlarının çeşitlendirilmesi amacıyla satım yönlü altın karşılığı TL swap ihalelerine (valör tarihinde TCMB'nin TL karşılığı altın satışı) başlanmasına karar verildi. Ayrıca, satım yönlü döviz karşılığı TL swap ihalelerine (valör tarihinde TCMB'nin TL karşılığı döviz satışı) başlanması kararlaştırıldı. Böylece Merkez Bankası piyasadaki TL’yi çekmek için bir yöntemi daha devreye sokmuş olacak. Temmuzda artış TCMB’nin etkisi dışında PPK metninde haziranda aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir zayıfl ama kaydettiğine işaret edilirken öncü göstergeler temmuzda aylık enfl asyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen- yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret ettiği belirtildi. Merkez Bankası zamların enflasyon üzerinde yaratacağı etkiye işaret ederken buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağını öngördü. Gerekirse duruş sıkılaştırılacak PPK metninde, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği, kurulun parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak faizin sabit tutulmasına verildiği, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşun yinelendiği vurgulandı. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği tekrar edilen metninde enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacağı kaydedildi.

Merkez Bankası’nda skandal Haber

Merkez Bankası’nda skandal

Açıkladığı 818.2 milyar liralık devasa zararla tüm zamanların rekorlarını kıran Merkez Bankası’nda performans skandalı yaşandı. Banka yönetimi, rekor zarara rağmen başkan, başkan yardımcıları, Para Politikası Kurulu üyeleri dahil 3 bin 835 personelin tamamına ‘performans tazminatı’ adı altında maaşının 2 ile 4 katı oranında para ödülü verdi. Erdoğan Süzer'in haberine göre tazminat ödemesinden sadece, önceki Başkan Hafize Gaye Erkan’ı CİMER’e şikayet edip işinden olan Büşra Bozkurt gibi ‘dış kaynak’ diye ifade edilen taşeron çalışanlar yararlandırılmadı. Hizmet alımı anlaşmasıyla Merkez Bankası’na iş yapan taşeron şirketlerin kadrosunda görünüp yıllardır Merkez Bankası’nda görev yapan ‘dış kaynak’ personel sayısının 500 civarında olduğu belirtildi.  100 emekli maaşına denk Performans tazminatının dağıtımında personel arasında ayrım yapılması bankada büyük rahatsızlık yarattı.  Merkez Bankası’nda maaşlar kamunun diğer kurumlarına göre daha yüksek olduğu için dağıtılan performans ödülü de yüksek düzeylere ulaştı. Başkan ve başkan yardımcıları ile banka meclisi üyesi gibi görevlerde bulunan üst düzey yöneticilerin maaşı brüt 250 bin liranın üzerinde bulunuyor. Bu yöneticilerden örneğin 4 maaş tutarında performans tazminatı alanlara yaklaşık 1 milyon liralık ödül verilmiş oldu. Bu tutar, Merkez Bankası’nın düşüremediği enflasyon yüzünden 10 bin liralık aylıklarıyla çarşıya, pazara dahi çıkamaz hale gelen 100 emeklinin toplam aylık gelirini aşıyor. Bu parayla yaklaşık 59 asgari ücretli bir ay geçim savaşı veriyor. Ödül için başarı olmalı  Merkez Bankası’nın hesaplarını inceleyen Sayıştay, 2019 yılı raporunda performans tazminatının belirli bir başarı kriterine dayanması gerektiğini, başarı kriteri olmadan genele yapılan ödemenin mevzuat amaçlarıyla uyuşmadığını banka yönetimine bildirmişti. Merkez Bankası zarar ettiği için ortada ödüllendirilecek bir başarı bulunmuyor. Banka yönetimi, Sayıştay’ın uyarılarının aksine yönetici kademesinde bulunanlara 4’er maaş, diğer çalışanlara 2’şer maaş performans tazminatı ödemeye devam ediyor.

Merkez Bankası faizi sabit bıraktı Haber

Merkez Bankası faizi sabit bıraktı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), mayıs ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre, banka politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi) beklentiler dahilinde yüzde 50 seviyesinde bıraktı. Karar metninde Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin sınırlı bir zayıflama kaydettiği, yakın döneme ilişkin göstergelerin de yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret ettiği belirtildi. TCMB bu gelişmelerle birlikte, tüketim malı ithalatının Nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırladığını vurguladı. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunu ifade eden TCMB, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiğini belirtti. Sıkı duruş ve dezenflasyon mesajları yinelendi TCMB'nin karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği mesajı yinelendi. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını yineleyen TCMB para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceğini ve dezenflasyonun yılın ikinci yarısında tesis edileceğini vurguladı. Likidite fazlası için ilave tedbir vurgusu Son günlerde sistemde likidite fazlası dikkat çekerken, TCMB faiz kararı metninde ilave tedbirlere vurgu yaptı. Karar metninde son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacağı belirtildi. Banka yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlasının da ilave tedbirlerle sterilize edileceğini ifade etti. 9 Kez faiz artırmıştı Merkez Bankası, haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylül, ekim ve kasımda 500'er baz puan, aralık ve ocakta 250'şer ve mart ayında 500 baz puan olmak üzere 9 toplantıda, toplam 4 bin 150 baz puan faiz artırmıştı. Banka, şubat ve nisan aylarında ise faize dokunmamıştı.

KKM'nin yükü 1 trilyon 58 milyarı aştı Haber

KKM'nin yükü 1 trilyon 58 milyarı aştı

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabının halka çıkardığı ağır fatura sonunda gün yüzüne çıktı. KKM hesaplarının Merkez Bankası’na faturası 2023’te 833 milyar 420 milyar TL oldu. Bankada parası olanlara kamu kaynaklarından ödenen bu devasa tutar, Merkez Bankası’nın 30 Nisan’da yapılacak olağan genel kurulunda ilk kez açıklanacak. Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre KKM için Merkez Bankası’ndan 2022’de 72.8 milyar TL, bütçeden de toplam 152 milyar TL ödenmişti. Böylece, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ‘gözlerdeki ışıltı’ dediği ekonomi modelinin halka çıkardığı toplam fatura 1 trilyon 58 milyar 285 milyon 607 bin 467 lira oldu.  Merkez bilgi vermemişti Merkez Bankası 15 Nisan’da 818.2 milyarlık 2023 yılı dönem zararını açıklamış, ancak KKM zararı konusunda bilgi vermemişti. Sözcü, KKM zararının da yer aldığı Merkez Bankası 2023 Yılı Faaliyet Raporu’na ulaştı. Raporda, KKM hesabı sahiplerine 2023’te 833 milyar 420 milyon liralık devasa ödeme yapıldığı bilgisi, 92’nci sayfadaki kâr/zarar tablosunun altında ‘dip not’ olarak yer aldı. Bu veri, KKM kaynaklı zararın Merkez’in dönem zararından büyük olduğunu, KKM uygulaması yüzünden Merkez Bankası’nın kârdan zarara geçtiğini ortaya koydu. Raporda KKM hesabı sahiplerine 2022’de yapılan ödemenin de 72 milyar 843 milyon lira olduğu bilgisi verildi. KKM hesaplarına ilişkin ödemeler, bütçe açığı düşük görünsün, Hazine ilave borçlanma yapmasın diye 2023’te tümden Merkez Bankası’nın sırtına yüklenmişti. KKM için bütçeden 2022’de 92.5 milyar, 2023’te de 59.5 milyar ödendi. Böylece 2 yıllık KKM yükü 1 trilyon 58 milyarı aştı. Hazine’ye 78.6 milyar faiz ödedi Merkez Bankası, geçen yıl 286 milyarlık faiz gelirine karşılık 133 milyar faiz ödedi, faizden net 153.5 milyar kazandı. Merkez en yüksek faiz ödemesini ise 78.6 milyar lirayla Hazine’ye yaptı. Merkez Bankası’nın faiz dışı net zararı ise 833.4 milyarlık KKM ödemesinin etkisiyle 997.4 milyar oldu. Bu zararın 16.9 milyar lirası yabancı para ve altın alım satımından kaynaklandı. Net komisyon ve hizmetlerden de 23.2 milyar net kazanç sağlayan Merkez, 2023’ü 818.2 milyar zararla kapattı. KKM ödemesi olmasaydı Merkez, 2023’te 12.7 milyar ‘kâr’ edecekti.

Ticari krediler 700 baz puan arttı Haber

Ticari krediler 700 baz puan arttı

Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısında yaptığı faiz artışı sonrası bankacılık sektörü de kredi faiz oranlarını yeniden düzenledi. Zaten geçen hafta ihtiyaç ve ticari kredi faizlerini artıran bankacılık sektörü yeni haftaya da tüm kredi kanallarında faiz artışıyla başladı. Merkez Bankası’nın geçen haftaki 500 baz puanlık faiz artırımı kredi faiz oranlarına hemen yansıdı. Ekonomim'den Şebnem Turhan'ın haberine göre bankalar ihtiyaç kredi faizlerini 40-200 baz puan arasında yükseltirken ticari kredi faizlerinde de 700 baz puanlık artırımlar gerçekleşti. İhtiyaç kredisinde aylık yüzde 6 seviyeleri ticari kredi faizinde ise yıllık yüzde 59-75 seviyeleri artık normalleşti. Merkez Bankası, ihtiyaç ve ticari kredilerde bankalara büyüme sınırı uyguluyor. İhtiyaç ve taşıt kredilerinin yanı sıra yeni haftaya konut ve taşıt kredi faiz oranları da artışla başladı. Bir haftada faiz artışı yüzde 13,5 Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının gecikmesiz ilk yansıdığı alan daima kredi faizleri oluyor. Merkez Bankası’nın mart ayı Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 45 olan politika faizini yüzde 50’ye çıkarmasının hemen ardından bankacılık sektörü tüm kredi faizlerinde ayarlamaya gitti. Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre bazı bankalarda yüzde 52 seviyesinde olan ticari kredi faizi yeni haftaya yüzde 59 seviyesinden başladı. Bu 7 puanlık artış neredeyse bir haftada ticari kredi faizinin yüzde 13,5 artışa uğradığını gösteriyor. Bazı bankaların internet sitelerinde yer alan bilgilere göre ise ticari kredi faizinde yüzde 75’e kadar çıkan oranlar göze çarpıyor. Bankacılık sektörü kaynakları ortalamada ise yüzde 59-65 arasında ticari kredi faizleri ağırlıklı. Belli miktarlar üst yönetime soruluyor Merkez Bankası mart ayı başında ticari kredilerde bankaların aylık büyüme sınırını yüzde 2,5’ten yüzde 2’ye indirdi. Ancak ticari kredide sınırlar bununla kalmıyor. Şirketler yüksek ticari kredi faizi oranlarını kabul etse de bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre banka banka farklılık göstermekle birlikte yüzde 2 aylık kredi büyüme sınırının yanı sıra banka üst yönetimlerinin uyguladığı kısıtlar da bulunuyor. Bazı bankalarda 500 bin - 1 milyon arası ticari kredi talepleri banka üst yönetimine sorulmadan onaylanamazken, en fazla 200-300 milyon lira seviyesinde kredilere şubeler karar verebiliyor. TL tahvil stoku 385 milyar lirayı aştı Bankaların ticari kredi iştahı oldukça düşük iken reel sektörün de bu faizlerle talebi artırması da çok beklenmiyor. Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre çok sıkışık durumda olan şirketler kredi kanallarına başvuruyor yapabilen şirketler ise tahvil ihracına yöneliyor. Oldukça zayıf olan tahvil sektörü son dönemdeki sıkılaştırmanın etkisiyle hızlı büyüyor. TL cinsi tahvil ihraçları kredi kanallarının açık faiz oranlarının düşük olduğu 2022 yılında sadece 12 milyar lira iken 2023 yılında 229 milyar liraya yükseldi. 2024 yılının ilk iki ayında ise tahvil ihraçları 127.3 milyar liraya ulaştı. Toplam TL tahvil stoku da 385 milyar lirayı geçti. Bankalar sübvansiyonsuz tarımsal kredi faizlerini de yükseltti. Bazı kamu bankalarında yüzde 47 olan çiftçi kredi faiz oranı da yüzde 51’e çıkarken bazı özel bankalarda ise yüzde 60’a kadar ulaştı. İhtiyaç kredi faizi de artışla başladı İhtiyaç kredi faizini bankacılık sektörü daha geçen hafta artırmıştı. Bu yeni haftaya da yine artışla girildi. Geçen hafta yüzde 4,3 olan bir özel bankanın ihtiyaç kredi faizi bu hafta yüzde 6’ya çıkarken, bazı kamu bankalarında yüzde 4,94 olan ihtiyaç kredi faizi yeni haftaya yüzde 5,34 ile başladı. Bazı bankalarda 2 puana yakın artış yapılırken bazı bankalarda da 0.5 puanlık artışlar görüldü. İhtiyaç kredi faizinin yanı sıra konut ve taşıt kredi faiz oranlarında da yükselişler var. Bazı kamu bankalarında konut kredi faizi yüzde 4,29’a kadar çıktı. Aylık yüzde 2 büyüme sınırı olan taşıt kredisinde de faiz oranları geçen hafta sert yükselmiş ve yüzde 3,99 seviyelerinden yüzde 4,29’a çıkarılmıştı bu haftaya ise en düşük yüzde 4,5 seviyesinden taşıt kredisi kullandırımı gerçekleştiriliyor. Kredi kartıyla ödemeler yüzde 166 arttı Parasal sıkılaştırma kredi kartı faizlerine yansıtılmıyor. Merkez Bankası sadece kredi kartından nakit çekim ve kredili mevduat hesapları faiz oranlarının yüzde 5’e çıkarılmasını düzenledi. Ancak kredi kartı faiz oranı halen yüzde 3,66, gecikme faiz oranı da yüzde 3,96 seviyesinde. Bu oranlar kredi kartı kullanımının artış hızının kesilmemesi sonucunu da doğuruyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla şubat ayında yapılan toplam ödeme tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 152 artarak 1,01 trilyon lira oldu. BKM, şubat ayına ilişkin verilerini açıkladı. Buna göre, şubat ayı itibarıyla Türkiye'de kredi kartı sayısı 120.4 milyon, banka kartı sayısı 191.2 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 91.8 milyona çıktı. Geçen yılın şubat ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 18, banka kartı sayısında yüzde 11, ön ödemeli kart sayısında ise yüzde 23'lük artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise yüzde 15 artarak 403,4 milyona ulaştı. Kartlı ödemelerin 843.1 milyar lirası kredi kartları ile yapılırken, 150,3 milyar lirasında banka kartları, 19 milyar lirasında ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Ödemelerde büyüme oranı, kredi kartlarında yüzde 166, banka kartlarında yüzde 94, ön ödemeli kartlarda ise yüzde 184 oldu. İnternetten kartlı ödemeler ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 177 artarak 294 milyar liraya yaklaştı. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı yüzde 26 oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.