SON DAKİKA
Hava Durumu

#Otomotiv

Ekometre - Otomotiv haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otomotiv haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Lüks otomobil satış payı 7,3 puan arttı Haber

Lüks otomobil satış payı 7,3 puan arttı

Gelir dağılımındaki bozulma otomobil pazarında da trendi değiştirdi. Toplam satışlarda lüks segmentin payı, bir yılda 7,3 puan artarak yüzde 18’e dayandı. Orta gelir grubunun artık otomobil alamadığını belirten uzmanlar sektördeki yapısal değişime dikkat çekerek önlem istedi. Daralan pazarda, vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentindeki araç satışları yıllık bazda yüzde 29 azalırken, D, E ve F segmentini kapsayan lüks otomobil satışları ise yüzde 32’nin üzerinde arttı. Aysel Yücel'in haberine göre lüks segment araçların payı son bir yılda 7,3 puan artarak yüzde 17,7’ye ulaştı. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) dün açıkladığı verilere göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç satışları, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13,9 oranında azalarak, 68 bin 654 adede geriledi. Geçen ay, otomobil satışları yıllık bazda yüzde 12,6 düşerek 55 bin 944 adet olurken, hafif ticaride ise satışlar yüzde 18,8 azalarak 12 bin 710 adet olarak gerçekleşti. Ocak ayında daralan pazara rağmen lüks segment araçların satışları artırması dikkat çekti. Ocak ayında vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araç satışları yıllık bazda yüzde 29 azalırken, D, E ve F segmentini kapsayan lüks otomobil satışları ise yüzde 32’nin üzerinde arttı. 2024’te rekoru sayıyı gören araç satışlarındaki artış, D ve üstü araçlara yönelik talepten kaynaklandı. Ocak 2024’te yüzde 10,4 seviyesinde bulunan D ve üstü segmentlerdeki araçların toplam satışlar içindeki payı aralık sonunda yüzde 14,3’e, Ocak 2025’te ise daha da hızlanarak yüzde 17,7 ile veri tarihinin en yüksek seviyesine yükseldi. “Yapısal değişim büyük tehlike” Otomotiv veri ve analiz şirketi Cardata’nın CEO’su Hüsamettin Yalçın, lüks otomotiv sektöründeki hızlı yükselişin piyasadaki yapısal değişimin bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Yapısal değişiklik bir toplumdaki en büyük tehlikedir. Dar ve orta gelirli vatandaş otomobil alamaz hale geldi. Vergi ve başka reformlar şart” dedi. Son dönemde Türkiye otomotiv pazarında dikkat çeken en önemli gelişmelerden birinin, lüks segment araç satışlarının artış göstermesi olduğunu belirten Yalçın, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Ocak ayında toplam pazar daralırken, D, E ve F segmentlerinde büyüme yaşanması, piyasadaki yapısal değişimi gözler önüne seriyor. Bu durumun birkaç temel sebebi var. Öncelikle, yüksek enflasyon ve krediye erişimdeki zorluklar nedeniyle orta sınıfın otomobil alması giderek zorlaşıyor. Özellikle A, B ve C segmentlerindeki modellerin fiyatları son 1 yılda arttı, ancak tüketicilerin kredimentteki talebi baskıladı. Buna karşılık, finansmana daha kolay erişebilen ve alım gücü yüksek tüketiciler, lüks segmente yönelmeye devam ediyor. Buna krediye daha rahat erişebilen ticari kurumları da ekleyebiliriz. Özellikle vergi avantajı nedeniyle ithal elektrikli araçların daha erişilebilir hale gelmesi, lüks segmentte büyümeyi hızlandıran faktörlerden biri. Örneğin, geçtiğimiz yıl boyunca Çin menşeli premium elektrikli otomobillerin Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptığını gördük. Bu markalar, premium segmentte rekabeti artırarak tüketicilere daha fazla seçenek sundu. Bu eğilim kısa vadeli bir dalgalanma değil, aksine piyasada süregelen bir dönüşümün göstergesi. Türkiye’de otomobil sahipliği giderek daha fazla üst gelir gruplarına kayarken, orta sınıf için erişilebilir modeller azalıyor. Eğer bu süreç devam ederse, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki otomotiv pazarının yapısında kalıcı bir değişim görebiliriz.” Yalçın, kredi koşulları ve vergi sisteminin, özellikle orta sınıfın otomobile erişimini kolaylaştıracak şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Aksi takdirde, otomobil sahipliği giderek lüks bir tüketim haline gelebilir” dedi. ● Yeni regülasyon yerli payını artırdı Yüksek enflasyon ve krediye erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle talebin sınırlı olduğu otomotiv pazarında, daralmayı derinleştiren en büyük nedenlerinden biri de 2024 sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan ÖTV muafiyetli araçlara yönelik yeni yasal düzenleme oldu. Engelli desteğiyle ÖTV’siz alınan araçlarda yüzde 40 yerli şartı gelmesi ve yeniden satış için sürenin 10 yıla çıkarılması, satışlarda daralmaya neden oldu. Diğer yandan, yeni düzenleme yerli payının artmasını sağladı. Aralık sonunda 29,1 olan satışlardaki yerli payı, ocak ayında yüzde 31,6’ya yükseldi. ● Elektrikli ve hibrit araçların payı %40’ı aştı Türkiye otomotiv pazarında benzinli ve dizel araçların satışları azalırken, elektrikli otomobillerin payı hızla artıyor. Ocak ayında otomobil satışları motor tipine göre incelendiğinde, geçen yıl ocak ayında yüzde 64,4 paya sahip olan benzinli otomobillerin payı bu yılın ocak ayında yüzde 48,5’e geriledi. Bu dönemde hibrit otomobil satışları yıllık bazda payını 13,7 puan artırarak yüzde 29,7’ye çıkardı. Ocak 2024’te satışlardan yüzde 6,4 pay alan elektrikli araçlar ise bu yılın ocak ayında 6 bin 225 adet satışla payını yüzde 11,1’e çıkardı. Böylece satışlarda elektrikli ve hibrit motora sahip çevreci araçların toplam payı yüzde 40’ı aştı. Ocakta, dizel otomobillerin payı ise yıllık bazda 2,3 puan azalarak yüzde 10,3’e geriledi.

Avrupa'da otomotiv piyasası durgun Haber

Avrupa'da otomotiv piyasası durgun

Avrupa'da otomotiv piyasasındaki durgunluk Ekim ayında da devam etti. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre Ekim'de yeni otomobil tescilleri yıllık bazda yüzde 0,1 artışla 1,04 milyon adet oldu. İlgili verilere göre, İspanya ve Almanya'daki toplam satışlarda sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 6'lık artış olurken, Fransa, İtalya ve İngiltere'deki satışlarda daralma yaşandı. Avrupalı ​​otomobil üreticileri, Çin kaynaklı rekabetle mücadele etmeye çalışırken bir yandan da zayıf talep, yüksek üretim maliyetleri ve elektrikli araçlara geçiş sürecini yönetmek gibi konularla mücadele ediyor. AB, İngiltere ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği'nde (EFTA) Ekim ayında tescil edilen yeni araç sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0,1 artarak 1,04 milyona çıktı. Tamamen elektrikli otomobillerin satışları üst üste ikinci ay artış göstererek Ekim ayında yüzde 6,9 artarken, hibrit otomobillerin satışları yüzde 15,8 arttı. AB, İngiltere ve EFTA'daki Volkswagen satışları yüzde 12,6 artarken, Stellantis'te yüzde 16,7 ve Renault'ta yüzde 0,4 düştü. Tesla'da satışlar ise yüzde 23,1 düştü AB'de toplam yeni araç kayıtları yıllık bazda yüzde 1,1 arttı. Almanya'da üç aylık kayıpların ardından satışlar yüzde 6 arttı. Pazar araştırma şirketi JATO Dynamics'in Küresel Analisti Felipe Munoz konuya ilişkin olarak yaptığı ayrı bir açıklamada; "Yıl sonuna yaklaşırken, otomobil üreticileri satılmayan stokları satmak için giderek daha fazla indirim ve fırsat sunuyor. Bu, kayıt rakamlarının istikrara kavuşmasına yardımcı oluyor ve piyasanın toparlandığının bir göstergesi olarak yanlış yorumlanmamalı" ifadelerini kullandı.

10 araçtan 6-7’sini engelliler alıyor Haber

10 araçtan 6-7’sini engelliler alıyor

Türkiye’de konut satışları son dokuz yılın en düşük performansını sergilerken otomotiv satışları tarihi rekorlar kırmaya devam ediyor. Artan fiyatlara rağmen hız kesmeyen satışlarda sene başından bu yana engellilerin aldığı ÖTV muafiyetli araçlar ve filo satışları etkili oluyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) paylaştığı son verilere göre, şubat ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30.6 artarak 105 bin 990 adetle kapandı. Bu sonuçla tüm zamanların en yüksek şubat ayı rakamına da ulaşıldı. Şubat ayında binek otomobil satışları yüzde 39.6 artarak 82 bin 277 olurken, hafif ticari araç satışları yüzde 6.6 artarak 23 bin 713 adede ulaştı. Ocak-Şubat 2024 döneminde ise otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40.6 arttı ve 185 bin 691 adet olarak gerçekleşti. ‘10 araçtan 6-7’sini engelliler alıyor’ Hürriyet'ten Taylan Özgür Dil'in haberine göre, 2023 yılının ikinci yarısından itibaren limitleri yetmediği için Ocak 2024’ü bekleyen engellilerin oluşturduğu talep yılın ilk iki ayında sıfır otomobil satışlarını arttıran en büyük etken oldu. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan İstanbul’daki bir otomotiv bayisinin yetkilisi Hikmet Vanlıoğlu, “Engelli araçlarda limitin 1 milyon 591 bin TL’ye çıkması ile 1 Ocak 2024 itibarıyla satışlar hızlandı. Bazı markalarda 10 araçtan neredeyse 6-7’sini engelliler satın alıyor” dedi. Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan ise şu değerlendirmelerde bulundu: “İlk iki ayda engellilerde kuvvetli bir araç talebi var. Bununla birlikte, turizmdeki yüksek beklentiler doğrultusunda filo satışında da ciddi bir talep gözlemliyoruz. Seçimden sonra ise ekonomi yönetiminin izleyeceği para politikası satışlarca belirleyici rol oynayacak” dedi.

Veri ihlalleri  otomotivde dengeleri alt üst edebilir Haber

Veri ihlalleri otomotivde dengeleri alt üst edebilir

Parmak izi veya yüz tanımadan trafik levhası-şerit veya asfalt yapısını tanımaya, sürüş güzergahlarını öğrenerek daha tutarlı sürüş sunmaya değin birçok yeniliğe sahne olan yeni nesil otomobillerle ilgili olarak konuşan Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı “Sürücünün ve otomobilin verileri artık yeni otomobillerde teknolojilerin gelişimi için çok kıymetli hale geldi. Ancak acil durum için paylaşılan konum bilgisinden parmak izine kadar birçok verinin paylaşımı, halen Avrupa dahil birçok bölgede hukuki bir zemine oturmuş değil ve bunun haklı sebepleri var. Örneğin büyük afetler veya savaş durumlarında araç üreticilerinin uzaktan erişimle araçları tamamen kullanım dışı bırakması imkânsız görünmesin. Koltuk ısıtma gibi basit donanımların abonelik yöntemiyle uzaktan erişimle açılıp kapatılması bile bu riskler hakkında ipucu veriyor. En küçük veri ihlali otomotivde tüm dengeleri alt üst edebilir. Ne var ki E-mobility'nin temel unsurları olan Connectivity, Otonom Sürüş, Electric (Elektrikle Çalışma) ve Share (Paylaşım) dijitalleşme ile önem kazanmıştır. Bu unsurların başarıyla uygulanabilmesi ve kullanıcı deneyimini artırabilmesi için özel verilerin toplanması kaçınılmaz.” yorumunu yaptı. Ülkemiz otomotiv endüstrisinde 50 yılı aşkın süredir var olan Motor Aşin, yeni nesil otomobillerin getirdiği avantajları ve tehditleri gözler önüne serdi. Güvenlik ve kullanım konforu anlamında çok gelişmiş özelliklere sahip olan yeni otomobiller, hayatı kolaylaştırsa da bazı riskleri beraberinde getiriyor. Mobilitede gelişime sekte vuran temel unsur hukuki süreçler Dev üreticilerin önemli yatırımlarını ertelemesindeki temel unsurun hukuki süreçler olduğunu aktaran Aşçı, “Birçok üretici tam otonom sürüşten veri işleyen gelişmiş farklı teknolojilere değin yatırımlarını belirsizlikler nedeniyle erteliyor. Bu bir anlamda sürücülerin yeni teknolojilerden mahrum kalması anlamına gelirken, diğer taraftan karmaşık bir sürecin yönetimi hakkında soru işaretleri bulunuyor. Örneğin tam otonom bir araç bir kazaya karıştığında suçlu sürücü mü, otomobil mi, yazılım şirketi mi, yerel yönetim mi olacak? Büyük bir belirsizlik. Yine paylaştığınız parmak izleri, sürüş verileri ne amaçla kullanılacak? Bir savaş veya afet halinde uzaktan erişimle araçların kullanım dışı bırakılması imkânsız değil. Öyle ki abonelik sistemiyle uzaktan koltuk ısıtmayı kapatıp açacak bir network, yine uzaktan erişimle otomobilleri istediği gibi yönetebilme riskini beraberinde getiriyor. En ufak veri ihlali otomotivde dengeleri alt üst edebilir.” dedi.   Türkiye’deki bazı araçlarda E-Call / SOS veya gelişmiş uygulamalar kullanım dışı Otomobillerde veri güvenliği konusunda Türkiye’nin de birkaç yıl evvel belirli adımlar attığına dikkat çeken Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Bazı marka ve modeller ülkemize E-Call problemleri nedeniyle ithal edilmedi. Konum bilgisi gibi kritik seviyede önem arz eden verilerin, üreticinin ülkemizde kuracağı bir merkezde depolanması isteniyor. Veri toplama ve kullanma konusunda küresel standart eksikliği ve hukuki belirsizlik ise önemli sorunlara yol açıyor. Farklı ülkelerdeki düzenlemeler nedeniyle bazı markalar, veri merkezlerini ülke dışında konumlandırıyor. Türkiye'de ise bu durum, premium markaların bazı özelliklerinin kullanılamamasına neden oluyor. Veri merkezlerinin ülke sınırlarında olması talebi, güvenlik ve kontrol açısından gerekli olabilir. Ancak bu düzenlemelerin desteklenmesi ve uluslararası uyum, küresel oyuncuların pazarda etkin olabilmesi için önemli bir faktör. Burada hem hükümetlere hem de araç markalarına önemli görevler düşüyor.” ifadelerine yer verdi.

Otomobil pazarı ilk altı ayda  yüzde 62 arttı Haber

Otomobil pazarı ilk altı ayda yüzde 62 arttı

Otomotiv Sanayi Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde toplam üretim yüzde 18, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. Bu dönemde, toplam üretim 870 bin 600 adet, otomobil üretimi ise 550 bin 615 adet düzeyinde gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62 artarak 697 bin 726 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 62 oranında arttıı ve 516 bin 288 adet olarak gerçekleşti. Ticari araç grubunda, 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde üretim yüzde 4, ağır ticari araç grubunda yüzde 28, hafif ticari araç grubunda geçen yılın aynı dönemine yüzde 2 arttı. 2022 yılı Ocak-Temmuz dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 62, ağır ticari araç pazarı yüzde 38 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 68 arttı. 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 11 oranında, otomobil ihracatı ise yüzde 26 oranında arttı. Bu dönemde, toplam ihracat 586 bin 795 adet, otomobil ihracatı ise 375 bin 670 adet düzeyinde gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 17, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 20,5 Milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 24 artarak 6,2 Milyar $ seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 24 artarak 5,7 Milyar € seviyesinde gerçekleşti.

BorgWagner gelirini 10 milyar doların üzerine çıkartacak Haber

BorgWagner gelirini 10 milyar doların üzerine çıkartacak

Otomotiv dünyasını ileri taşıyan yeniliklere imza atan ve satış sonrası hizmetler alanında global çözümler sağlayan Delphi Technologies’i bünyesinde barındıran BorgWarner, iki yıl önce açıkladığı Charge Forward 2027 stratejisinde temel aşamayı geride bıraktı. Bu kapsamda BorgWagner, bu stratejinin temel ayağı olan PHINIA bölünmesini tamamladı. Araç pazarı için yenilikçi ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri sağlama konusunda dünya lideri olan BorgWarner, Charge Forward 2027 stratejisinin bundan sonraki aşaması olarak, şirketin eÜrün alanında teknoloji lideri olarak konumunu daha da ileriye taşımaya ve temel portföyün değerini en üst düzeye çıkarmaya odaklanacak.   İki yıl önce şirketin elektrikliye geçişini hızlandırmak amacıyla Charge Forward 2027 stratejisini duyuran BorgWagner, bu stratejinin temel ayağı olan PHINIA bölünmesini tamamladı. Yakıt sistemleri ve satış sonrası segmentlerini PHINIA adı altında ayrı, halka açık bir şirkete bölünmesinin başarıyla tamamlandığını açıklayan BorgWagner, bu stratejiyle 2025 yılına kadar içten yanmayla ilgili gelirde 3 milyar ile 4 milyar dolar arasında kazanım öngörüyor. eÜründe hedef 10 milyar doları aşmak! Araç pazarı için yenilikçi ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri sağlama konusunda dünya lideri olan BorgWarner, Charge Forward 2027 stratejisinin bundan sonraki aşaması olarak, şirketin eÜrün alanında teknoloji lideri olarak konumunu daha da ileriye taşımaya ve temel portföyün değerini en üst düzeye çıkarmaya odaklanacak. Bu kapsamda 2027 yılı hedeflerini de belirleyen BorgWagner; eÜrün gelirinde 10 milyar doları aşmak, eÜrün portföyünde yaklaşık yüzde 7'lik düzeltilmiş işletme marjı sağlamak ve güçlü temel faaliyet marjlarını sürdürmek için çalışmalarını hızlandıracak. Konu hakkında açıklamalarda bulunan BorgWarner Inc Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Frédéric Lissalde, “Bugün bulunduğumuz noktaya gelmek için muazzam bir çalışma yaptık. Bu önemli adım, hem BorgWarner hem de PHINIA'nın kendi stratejilerine odaklanmasına ve bunları sürdürmeye devam etmesine olanak sağlıyor. PHINIA ekibine yeni, bağımsız bir şirket olarak kendi yolculuklarına başlarken en iyi dileklerimizi sunuyoruz” dedi. EV odağımız hızlanacak!   Charging Forward stratejisini uygularken kaydettikleri ilerlemeden inanılmaz derecede gurur duyduklarını vurgulayan Lissalde, şunları söyledi: “Aynı zamanda elektrikli araç (EV) faaliyetlerimiz de hızlanıyor. 2025 organik EV satış hedefimizin ötesine geçme yolunda ilerliyoruz. Son 2 yılda 4 satın alma duyurduk veya tamamladık. Yakıt Sistemleri ve Satış Sonrası segmentlerimizin amaçlanan bölünmesi, EV'lere odaklanmamızı hızlandıracak, enerji açısından verimli bir dünya vizyonumuzu daha da ileriye taşımak için önemli bir sonraki önemli adım olacak. Ayrıca geleceği desteklemek için güçlü finansallara sahip yeni, odaklanmış bir varlık yaratmış olacağız. Pazardan daha hızlı büyüyen Yakıt Sistemleri ve Satış Sonrası Pazarı'nın uzun vadeli trendlerden faydalanması bekleniyor. Bu ortamda PHINIA’nın bağımsız bir halka açık şirket olarak başarı kazanmak için iyi bir konuma sahip olacağına inanıyoruz.”

Tofaş'ın ilk çeyrekte kârı 2,4 milyar TL Haber

Tofaş'ın ilk çeyrekte kârı 2,4 milyar TL

Tofaş 1. çeyrekte 2,5 milyar TL’lik piyasa beklentilerine paralel 2,433 milyar TL net kâr açıklarken, FAVÖK ve ciro ise beklentilerin altında kaldı. Tofaş, 2023 yılının 1. çeyreğinde piyasa beklentisine paralel olarak 2,433 milyar TL net dönem kârı elde etti. Şirket geçen yılın aynı çeyreğinde 1,129 milyar TL net kar elde etmişti. FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kârlılık) cephesinde ise, piyasa beklentisi olan 3,645 milyar TL’nin altında 2,868 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde şirketin toplam satışları 19,295 milyar TL’nin altında, 18,741 milyar TL olarak gerçekleşti. Şirketin yurt dışı satışları 3,9 milyar TL olurken geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 düşüş, yurt içi satışlar ise 14,3 milyar TL ile yüzde 217 oranında artış gösterdi. Toplam perakende satışlarında da artış var Türkiye’de otomotiv pazarında satışlar yılın ilk 3 ayında artarken, Tofaş’ın toplam perakende satışlarında da artış yaşandı. Tofaş toplam perakende satışları, 2023 yılının ilk üç ayında yüzde 119,1 yükselerek 50.860 adet olarak gerçekleşirken Tofaş’ın hafif araç pazarındaki payı 2023 yılı ilk üç ayında 6,3 puan artarak yüzde 21,6 olarak gerçekleşti. Bu dönemde Fiat markası ise pazar lideri konumunu devam ettirdi. Tofaş’ın üretim hacmi, 2023 yılının ilk üç ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 25,3 artış kaydederek 60.943 adet olarak gerçekleşti. Yatırım harcamaları tutarı 25 milyon Euro arttı Üretim dağılımı ise; 7 bin 6 adet Doblo, 14 bin 250 adet MCV ve 39 bin 687 adet Egea şeklinde gerçekleşti. Tofaş’ın yurt içi perakende hafif araç pazarı hedefi 775 bin – 825 bin adetten 875 bin – 925 bin adede, yurtiçi satış adedi beklentisi 155 bin – 165 bin araçtan 175-190 bin araca, Tofaş üretim beklentisi ise 215 bin – 235 bin araçtan 230 bin – 245 bin adede yükseltildi. İhracat beklentisi 70 bin – 80 bin araç olarak sabit bırakılırken yatırım harcamaları tutarı beklentisi ise 100 milyon Euro’dan 125 milyon Euro’ya yukarı yönlü revize edildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.