AKP'nin protokol saygısızlığı
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın ismi toplantı öncesi, Kurum’la birlikte, Şanlıurfa Valisi, iki AKP’li milletvekili ve TOKİ Başkanının oturduğu protokol masasından kaldırıldı. 350 bin kişinin iradesiyle salonda olduğunu söyleyen ve duruma “Bir şeyi yok saymakla yok olmuyor” diyerek tepki gösteren Gülpınar salonu terk etmedi ve toplantıyı izleyicilerin arasına geçerek izledi.
Şanlıurfa Valiliği Konferans Salonu’nda dün (20 Temmuz) düzenlenen İl Koordinasyon Toplantısı’nda protokol krizi yaşandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da yer aldığı protokol masasında Yeniden Refah Partili (YRP) Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar’ın ismi kaldırıldı.
Şanlıurfa Valiliği Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda protokol masasında Kurum’un yanı sıra Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TOKİ Başkanı Mustafa Levent Sungur ile AKP’li vekiller Cevahir Asuman Yazmacı ve Mehmet Ali Cevheri oturdu.
İsminin kaldırılmasına tepki gösteren Gülpınar, toplantıdan ayrılmayarak dinleyicilerin arasına geçip toplantıyı izlemeye devam etti. Belediye başkanlık koltuğuna 350 bin kişinin iradesiyle oturduğunu hatırlatan Gülpınar “Bir şeyi yok saymanızla o şey yok olmuyor. Sizin birazdan dile getireceğiniz şeyler direkt Büyükşehir Belediye Başkanını ilgilendiren talepler. Ben herhangi bir görüntü verme taliplisi değilim. Biz yine de her şartta taleplerimizi sizlere ileteceğiz. Bu talepler benim şahsi
taleplerim değil Urfa’nın talepleridir” dedi.
YRP Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Kasım Gülpınar’a ayrımcılık yapılmasına tepki gösterdi.
Suat Kılıç’ın paylaşımında Gülpınar’ın bu duruma tepki gösterdiği anlar yer aldı. Gülpınar, Kurum’a, “Malatya’da, Maraş’ta, Adıyaman’da da muhalefet partisi belediye başkanı aynı şekilde koordinasyon toplantısında burada değil de orada oturmuştu. Sizin söylediğiniz siyasi anlayış, siyasi ittifak baştan böyle başlarsa farklı bir muameleye tabi tutulursak, burada 350 bin kişinin iradesiyle Allah bize nasip etti, bu koltuğa oturduk. Burada sizin birazdan dile getireceğiniz şeyler direkt Büyükşehir Belediye Başkanını ilgilendiren talepler. Ben herhangi bir görüntü verme taliplisi değilim. Biz yine de her şartta taleplerimizi sizlere ileteceğiz. Bu talepler benim şahsi taleplerim değil Urfa’nın talepleridir” diye seslendi.
Kılıç, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Şanlıurfa’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’un katılımıyla icra edilen İl Koordinasyon Toplantısı’nda, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Kasım Gülpınar’ın adının, salona girildiği anda Divan’dan alınması, sınırları zorlayan bir ‘tam hukuksuzluk’ halidir. Devleti, kurumları, hukuk sistemini yok saymaktır. Bir gün önce Adıyaman’da, CHP’li Belediye Başkanı, olması gerektiği gibi Divan’a dahil edilirken, ertesi gün aynı içerik ve ad altında yapılan bu toplantıdan, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın şahsında Şanlıurfa’nın, Şanlıurfalıların dışlanması kabul edilebilir bir durum değildir. ‘Ankara’nın, bu saygısızlık, hukuksuzluk ve ilkelliğe kayıtsız kalmayacağını, yeni bir demokrasiyi yok sayma ve umutsuzluk vakasını izlemekle yetinmeyeceğini umuyoruz. Her şeye rağmen salonu terk etmeyen, Şanlıurfa’nın hukukuna sahip çıkan, tepkisini azami bir devlet adamlığı ciddiyeti ve nezaketi ile seslendiren, Yeniden Refah Partili Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Kasım Gülpınar’a da, adını Divan’dan çıkaran ilkelliğe karşı sergilediği ilkeliliği nedeniyle teşekkürlerimizi bildiriyoruz. Gülpınar’ın orada dediği gibi ‘Bir şeyi yok saymanızla o şey yok olmaz…'”
AKP’den tepki: “Şık olmadı”
AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, yaşanan bu duruma tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Miroğlu, “Şanlıurfa’da belediye başkanının protokolde değil salon sıralarına oturmak zorunda kalması bu bakımdan şık olmadı, çok üzücü oldu” dedi:
“Biz AK Partililerin, bizim dışımızdaki muhalefet partilerine karşı nasıl davranacağına dair temel bir desturumuz var ki o da gelir kan revan içinde kalan ülkenin 15 Temmuz gecesine dayanır. O gece Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız çıktı ve dedi ki ‘Ben halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım bugüne kadar…’ Halkın gücü de sandıktan çıkan güçtür. O gücü yok saymak, tanımamak diye bir şey asla sözkonusu olmamalıdır. AK Parti’ye karşı seçimlere girip seçim kazanmak ayıp da değil, günah da. Demokrasi farklı tercihlere saygı demektir. Ama bu farklı tercihler sizi çok üzmüşse, kızmak öfkelenmek yerine yirmi yıldır birinci parti olduğunuz bir şehri neden kaybettiğinizi sorgular muhasebe yaparsınız. Sözü Şanlıurfa’ya getireceğimi anlamışsındır sanırım. Herkes bilir ki, partilerin ve devletin protokol düzeni birbirinden ayrıdır, şehirlerde devleti valiler temsil eder, partileri il başkanları ve milletvekilleri. Bakanımız Sayın Kurum, şehirleri ziyaret ediyor bu aralar ve devletin protokol kuralına göre bir araya geliniyor ve şehirlerin geleceğini planlayan toplantılar yapılıyor. Bakanlık çevre ve şehircilik olunca haliyle belediye başkanları vali veya bakanın yanında ve protokolde yer alıyor. 31 Mart seçimlerine göre CHP 14, YRP 1, DEM 3, AK Parti 12 büyükşehir belediyesi kazandı. Batı illerimizde sorun yaşanmıyor ama maalesef Güneydoğu’da sorun yaşanıyor ve yaşanacak gibi! Şanlıurfa’da belediye başkanının protokolde değil salon sıralarına oturmak zorunda kalması bu bakımdan şık olmadı, çok üzücü oldu! Farklı bir sosyolojiye sahip bu ilimizde çok siyasi tecrübemiz oldu ve mesela benden daha fazla emeği ve görevi olmuş AK Partili bir arkadaşımız geldi farklı bir tercihte bulundu. Dünyanın sonu değil bu arkadaşlar! Ona oy veren 350 bin seçmen sizin seçmeninizdi ve o seçmen keyfi duruşlarınıza değil, sahip olduğunuz demokratik anlayışınıza oy veriyordu. Gösterin kendinizi, size yine oy verir kıymetli Şanlıurfalı hemşehrilerimiz! Ama partiye de size de bir şey kazandırmayacak davranışlardan da sakının kendinizi. İnanın bu halk artık herşeyi biliyor!”
Web.tv
