SON DAKİKA
Hava Durumu

#Teknoloji

Ekometre - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gemini üretkenliği destekleyen yeni araçlar sunuyor Haber

Gemini üretkenliği destekleyen yeni araçlar sunuyor

Yeni Canvas özelliği ile gerçek zamanlı içerik düzenleme mümkün hale gelirken, Sesli Özet (Audio Overview) özelliği belgeleri dinamik bir podcast formatına dönüştürüyor. Metin, görüntü, ses, video ve kodlama dilleri gibi pek çok farklı veri türünü anlama ve birleştirme becerisine sahip çok modlu model Gemini, kullanıcıların üretkenliğini artıracak yeni özellikler sunmaya devam ediyor. Bugünden itibaren, Gemini yalnızca fikir üretmek, derinlemesine araştırmalar yapmak ve içerik oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda gerçek zamanlı belge düzenleme ve prototip kodlama gibi gelişmiş işlevlerle iş birliği süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Yeni Canvas özelliği, kullanıcıların belgelerini ve kodlarını doğrudan platform içinde oluşturup düzenlemesine olanak tanırken, Sesli Özet özelliği ise belgeleri dinamik podcast tarzı sesli içeriklere dönüştürüyor. Canvas ile gerçek zamanlı içerik düzenlemek mümkün Gemini’ın sunduğu yeni Canvas özelliği, belgeleri ve kodları oluşturmayı, düzenlemeyi ve paylaşmayı kolaylaştıran bir alan olarak tasarlandı. Kullanıcılar, prompt çubuğunda Canvas’ı seçerek içeriklerini gerçek zamanlı olarak yazıp düzenleyebiliyor. İlk taslaklar zahmetsizce oluşturulabiliyor ve Gemini’ın sunduğu geri bildirimler doğrultusunda geliştirilebiliyor. Belirli bölümleri veya tüm içeriği revize etmek isteyen kullanıcılar, ton, uzunluk ve biçimlendirme gibi değişiklikleri kolayca yapabiliyor. Örneğin, bir paragraf vurgulanarak Gemini’dan onu daha kısa ve net, profesyonel ya da gündelik bir hale getirmesi istenebiliyor. Konuşma metinlerinden blog yazılarına, raporlardan makalelere kadar pek çok farklı içerik türü için kullanılabilen Canvas, yalnızca bireysel üretkenliği değil, aynı zamanda iş birliğini de destekliyor. Kullanıcılar, oluşturdukları içerikleri tek tıklamayla Google Dokümanlar’a aktarabiliyor ve ekip arkadaşlarıyla paylaşabiliyor. Kodlama sürecinde yeni dönem Kodlama sürecini de daha erişilebilir ve verimli hale getiren Gemini, yazılım geliştirme süreçlerini destekleyen yapay zeka destekli çözümleriyle geliştiricilere önemli bir avantaj sunuyor. Yeni Canvas özelliği, kodlama fikirlerini web uygulamaları, Python betikleri, oyunlar, simülasyonlar ve diğer etkileşimli projeler için çalışan prototiplere dönüştürmeyi kolaylaştırıyor. Kullanıcılar, kodlarını gerçek zamanlı olarak oluşturabiliyor ve Gemini’nin önerileriyle optimize edebiliyor. HTML ve React gibi kodlar oluşturulup anında önizlenebiliyor, böylece tasarım süreci hızlanıyor. Örneğin, bir e-posta abonelik formu oluşturmak isteyen kullanıcılar, Gemini’den formun HTML kodunu üretmesini isteyebiliyor ve web uygulamalarında nasıl görüneceğini görüntüleyebiliyor. Kullanıcılar form giriş alanlarında değişiklik yapabiliyor, yeni butonlar ekleyebiliyor ve değişiklikleri anında görüntüleyebiliyor. Canvas, fikirden prototipe giden süreci hızlandırarak, farklı uygulamalar arasında geçiş yapma ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve kullanıcıların kodlarını tek bir platform üzerinden oluşturmasını, düzenlemesini ve paylaşmasını sağlıyor. Canvas, bugünden itibaren Gemini ve Gemini Advanced aboneleri için tüm dillerde dünya çapında kullanıma sunuluyor. İstem çubuğunda Canvas'ı seçerek bu özellikleri deneyimleyip ve oluşturmaya başlayabilirsiniz. Sesli Özet ile belgeler Podcast’e dönüşüyor Google’ın NotebookLM platformunda büyük ilgi gören Sesli Özet özelliği artık Gemini’a da entegre edildi. Kullanıcıların belgelerini, sunumlarını ve araştırma raporlarını analiz ederek dinamik bir podcast tarzı sesli içeriğe dönüştürmesini sağlayan bu özellik, yapay zeka destekli iki sunucu aracılığıyla akıcı ve dinamik bir sohbet oluşturuyor. Sunucular, içeriği özetleyerek konular arasında bağlantılar kuruyor ve karşılıklı bir diyalog içinde bilgiyi işliyor. Araştırma makaleleri, ders notları, uzun e-posta dizileri ve Deep Research raporları, Sesli Özet sayesinde hareket halindeyken bile dinlenebiliyor. Kullanıcılar, Gemini’ya belgelerini ve slaytlarını yükleyerek bu özelliği deneyimleyebiliyor. İstem çubuğunun üzerinde beliren öneri butonu aracılığıyla yapay zeka tarafından oluşturulan sohbet dinlenebiliyor, yeni bilgiler edinilebiliyor, sesli özetleri paylaşılabiliyor ya da indirilebiliyor. Sesli Özet özelliği, ilk olarak İngilizce olarak Gemini ve Gemini Advanced abonelerinin kullanımına sunuluyor. Yakın zamanda farklı dillerde de erişime açılması planlanıyor. Gemini’ın yeni özellikleri hakkında daha fazla bilgi için gemini.google.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Birlikte dönüşen gelecek Novonesis 1 yaşında Haber

Birlikte dönüşen gelecek Novonesis 1 yaşında

Dünyayı biyoçözümlerle daha iyi hale getirmeyi amaçlayan Novozymes ve Chr. Hansen’in birleşmesiyle kurulan Novonesis, ilk yılını geride bıraktı. Biyoteknolojinin gücüne dayanan bu yeni başlangıç, müşterilerine sektörel çözümler sunarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Novonesis’in 1. yılına özel düzenlenen gecede yönetim kurulu üyeleri, kurumsal iş ortakları, çalışanlar ve sektör paydaşları bir araya geldi. “Birlikte Dönüşen Gelecek” mottosuyla düzenlenen etkinliğe, kadim mirasıyla yeniden dönüşen Taşkızak Tersanesi ev sahipliği yaptı. Novonesis Türkiye Ülke Müdürü Pınar Tunçkol, açılış konuşmasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya hedefiyle çıktıkları bu yolda geçmiş miraslarını ve gelecek vizyonlarını aktardı. Ardından, sürdürülebilirlik temalı paneller ve sunumlarla gece devam etti. İlk olarak, Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Gezegen Sağlığı Biyoçözümleri Pazarlama İş Birim Yöneticisi Nihan Ergen’in moderatörlüğünde “Stratejik Bir Merkez Olarak Türkiye: Kıtaların Kesişiminde Biyoekonomi ve Sürdürülebilir Dönüşümü Teşvik Etmek” başlıklı panel gerçekleştirildi. Panele, Novonesis İnsan ve Paydaş İlişkilerinden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Morten Enggaard Rasmussen, Danimarka Türkiye Büyükelçisi Ole Toft ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü katıldı. Panelde, Türkiye’nin sürdürülebilir dönüşümdeki stratejik rolü ve güçlü bir biyoekonomi oluşturma potansiyeli ele alındı. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik krizinin giderek derinleştiği, bu sürece erken uyum sağlayan ülkeler ve şirketlerin gelecekte avantajlı konumda olacağı vurgulandı. Türkiye’nin biyoteknoloji ve döngüsel ekonomi odaklı küresel eğilimlere uyum sağladığı belirtildi. Biyoteknolojinin ekonomik büyüme, istihdam ve refah yaratmadaki kritik rolüne dikkat çekilirken, bu alanın gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için mevzuatın sadeleştirilmesi, biyolojik ve fosil yakıt bazlı ürünler için eşit teşviklerin sağlanması ve piyasaya erişimin kolaylaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye ve Avrupa’nın bu alanda daha fazla iş birliği yapması gerektiği vurgulandı. Konuşmacılar, sürdürülebilirliğin geleceğe yatırım yapmak anlamına geldiğini ve harekete geçmek için en doğru zamanın “şimdi” olduğunu belirtti. Gecede ayrıca, Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölge Başkanı Krishna Mohan Puvvada da bir konuşma yaptı. Biyoçözümlerin, temel gıda ve su güvenliğinden çevresel sürdürülebilirliğe, toplumsal refah ve bireysel gelişime kadar geniş bir etki alanına sahip olduğunu vurguladı. Gelecek biyoçözümlerle mümkün Doğa ile bilimin kusursuz bir denge içinde buluştuğu, biyoteknolojinin sınırlarının yeniden çizildiği bu özel gecede, ikinci panel “Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi İnşa Etmek: Geleceği Beslemek İçin Yenilik ve Stratejiler” başlığıyla gerçekleşti. Sürdürülebilir Gıda Ekosistemleri Savunucusu Ebru Akdağ ve Sustainable Brands Türkiye Başkanı Semra Sevinç, gıda üretimi ve tedarikinin karşı karşıya olduğu zorlukları ele aldı. Küresel nüfus artışı, çevresel baskılar ve değişen tüketici taleplerinin, gıda sistemlerinin büyük bir dönüşüm ihtiyacı içinde olduğunu gösterdiğini belirttiler. Sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişin, mevcut sorunların doğru tespit edilmesi ve yenilikçi çözümler üretilmesiyle mümkün olabileceğinin altını çizdiler. Novonesis Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Gıda ve İçecek Biyoçözümlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jes Jensen ise “Küresel Uzmanlıkla Türkiye’ye Özgü Yerel İnovasyon” başlıklı konuşmasında, küresel bilgi ile yerel dinamiklerin birleştiğinde ortaya çıkan sinerjiye dikkat çekti. Novonesis’in küresel vizyonla hareket ederken yerel gerçekleri dikkate alarak daha etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmeyi amaçladığını belirtti. Gece boyunca fuaye alanında Novonesis’in yarattığı değer ekosistemini deneyimleme fırsatı bulan katılımcılar, sürdürülebilir bir dünya için birlikte hareket etmenin gücünü keşfettiler.

Bulutistan ve Sagesse Tech'ten güç birliği Haber

Bulutistan ve Sagesse Tech'ten güç birliği

Türkiye’nin en büyük yerli bulut hizmet sağlayıcı firmalarından Bulutistan’ın güçlü bulut altyapısı, Sagesse TECH’in ileri siber güvenlik çözümleriyle birleşerek işletmelere en üst düzeyde koruma sağlayacak. Ortaklık işletmelerin dijital geleceğini güvence altına alarak SAP ve Oracle sistemlerini hedef alan siber tehditlere karşı maksimum güvenlik sağlayacak. Bu güç birliği, ölçeklenebilir ve düşük gecikmeli hizmetleriyle kesintisiz bir performans sunacak. Ayrıca, tüm çözümler global standartlara ve regülasyonlara tam uyum sağlayarak işletmelere güvenilir ve sertifikalı hizmet avantajı yaratacak.   Bu iş birliği, Türkiye’deki işletmelere yenilikçi çözümler sunmanın ötesinde, küresel pazarda da yankı uyandıracak. Dijital dönüşümün güvenli bir şekilde hızlanmasını sağlayarak şirketlere rekabet avantajı kazandıracak.  Gökhan Gençtürk: Sınırları Aşan Dijital Güvenlik Bulutistan ve Sagesse TECH iş birliğini değerlendiren Bulutistan Genel Müdürü Gökhan Gençtürk iş şöyle konuştu: “Bulutistan ve Sagesse TECH iş birliğinin, sadece Türkiye pazarında değil, küresel ölçekte de büyük bir yankı uyandıracağına inanıyorum. SAP ve Oracle sistemlerini güvenli bir şekilde buluta taşıma vizyonu, global işletmelerin güvenlik ve operasyonel verimlilik anlamında yeni standartlar benimsemesini sağlayacak.”   Tayfun Bırakoğlu: Güçlü Altyapı, Kusursuz Güvenlik Sagesse TECH CEO’su Tayfun Bırakoğlu iş birliğini şu sözlerle değerlendirdi: “İş birliğimiz işletmelerin dijital geleceğini güvence altına alırken, verinin en değerli varlık olduğu günümüzde, en yüksek güvenlik standartlarıyla korunmasını sağlayacaktır. Bulutistan ve Sagesse TECH'in güç birliği, SAP ve Oracle sistemleri için en güçlü ve yenilikçi güvenlik çözümlerini sunarak, dijital dönüşümde yeni bir çağ başlatacaktır.”

Türk teknoloji girişimi, Almanya’da birinci oldu Haber

Türk teknoloji girişimi, Almanya’da birinci oldu

Teknoloji girişimi Poltio, Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden E-commerce Germany Awards 2025’te “En İyi İletişim ve Etkileşim Çözümü” kategorisinde birinci oldu. SaaS platformu Poltio, birçok global markanın herhangi bir geliştirme yapmasına gerek kalmadan, uçtan uca kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunmasını sağlıyor. E-ticaret dünyasında yapay zeka ile kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunmak, markaların başarısını belirleyen en önemli unsurlardan biri haline geliyor. Bu akıllı rehberli satış çözümleri, her tüketiciye özel alışveriş yolculuğu tasarlayarak markaların kusursuz deneyimler sunmasını, satışlarının da büyük oranda artırmasını sağlıyor. Bu gelişme, e-ticaret dünyasında yeni bir dönüşümün başlangıcını müjdelerken, yerli teknoloji girişimi Poltio, bu alandaki yeni projesiyle Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden E-commerce Germany Awards 2025’te “En İyi İletişim ve Etkileşim Çözümü” kategorisinde birinci oldu.  “Bu ödül, ekibimizin ve iş ortaklarımızın çabalarının sonucu” Bu ödülle birlikte, Almanya e-ticaret pazarında önemli bir oyuncu olduklarını bir kez daha kanıtladıklarını söyleyen Poltio Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Tosun, konuya dair şu açıklamada bulundu: "E-ticarette kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi her zamankinden daha önemli. Poltio olarak, markaların yapay zeka destekli dijital alışveriş asistanları ile müşteri etkileşimini ve satışlarını artırmalarına yardımcı oluyoruz. Beko ile gerçekleştirdiğimiz başvuru projemiz ile 17 ülkede kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sunarak küresel bir başarıya imza attık. Bu ödül, ekibimizin ve iş ortaklarımızın çabalarının sonucu ve başarımızın bir kanıtı oldu.” Markaların uçtan uca kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunmasını sağlıyor Poltio, yapay zeka destekli dijital alışveriş asistanıyla kullanıcıları için kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi yaratarak müşteri bağlılığını dönüşüm oranlarını önemli ölçüde yükseltiyor. Bu global başarının rüzgarını motivasyon kaynağına dönüştüren Türk SaaS girişimi, birçok ülkede önemli markaların herhangi bir geliştirme yapmasına gerek kalmadan uçtan uca kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunmasını sağlıyor. Böylece satış performansını ve müşteri deneyimini maksimize ediyor.

Dijital dünyada güvende miyiz? Haber

Dijital dünyada güvende miyiz?

Araştırmada, spam maillerin ve kimlik avı saldırılarının en yaygın tehditler olduğu görülürken, dünya genelinde katılımcıların %64’ü, Türkiye’de ise %47’si kişisel verilerinin kötüye kullanıldığı durumlarla karşılaştığını belirtiyor. Sonuçlar, bu tehditlere karşı dijital okuryazarlığın kritik önem taşıdığını vurguluyor. BAREM Pazar Araştırma ve Danışmanlık ajansının global ortağı WIN International ile birlikte dijital dünyanın tehlikelerine dair bireysel deneyimleri araştırdı. Dünya genelinde 39 ülkede, 33.866 kişi ile yapılan anket, verilerin kötüye kullanımını detaylı bir şekilde analiz ederek çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Verilerin kötüye kullanımı (data misuse), verilerin, toplandıkları veya izin verilen amacın dışında, genellikle hata, ihmal veya etik dışı yollarla kullanılmasıdır. Örneğin, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması veya pazarlama iletişiminde kullanılması bu kapsama girer. Verilerin agresif olarak kötüye kullanımı (aggressive misuse) ise,verilerin kasıtlı, planlı ve zarar verme amacıyla kötüye kullanılmasıdır. Kimlik avı saldırıları, fidye yazılımları veya dolandırıcılık gibi yöntemlerle veriler üzerinden maddi veya manevi kazanç elde etme girişimleri bu kapsamda değerlendirilir. Özetle; verilerin kötüye kullanımı daha geniş ve genel bir kavramken, agresif kötüye kullanım doğrudan zarara yönelik, kasıtlı ve planlı eylemleri ifade ediyor. Araştırmada katılımcılara, spam, kimlik avı, oltalama, kişisel bilgilerin sızdırılması, banka ya da kredi kartı hesabının hacklenmesi veya e-posta hesabının hacklenmesi durumlarıyla karşılaşıp karşılaşmadıkları soruldu. Bunlardan son üç durum, agresif olarak kötüye kullanım olarak tanımlandı. Verilerin kötüye kullanımına erkekler daha çok maruz kalıyor Araştırma sonuçlarına göre yukarıda bahsedilen durumlardan herhangi biri ile karşılaşanların oranı dünya genelinde %64, Türkiye’de ise %47. Kadınlar, hem dünya genelinde hem de Türkiye’de bu tür durumlara erkeklere oranla daha az maruz kalıyor. Yaş gruplarına göre bakıldığında, dünyada yaş grupları benzerlikler gösterirken, Türkiye’de 35-54 yaş grubunda bu oran diğer gruplara kıyasla daha yüksek. En yaygın dijital tehdit spam ve kimlik avı Küresel çapta verilerin kötüye kullanıldığı vakalar incelendiğinde, spam mailler %43'lük oranla en yaygın tehdit olarak öne çıkarken, kimlik avı/oltalama %34 oranla yaşanıyor. Agresif kötüye kullanım eylemlerinde ise kişisel bilgilerin sızdırılması ve e-posta hesaplarının hacklenmesi %13, banka veya kredi kartı hesaplarının hacklenmesi ise %12 oranlarında dağılım gösteriyor. Türkiye’de verilerin kötüye kullanımı vakalarında, katılımcıların %34’ü spam maili aldığını, %14’ü kimlik avına maruz kaldığını ifade ediyor. Agresif kötüye kullanımın başında kişisel bilgilerin sızdırılması (%14), ardından banka ya da kredi kartı hesabının hacklenmesi (%11) ve e- posta hesabının hacklenmesi (%10) geliyor. Verilerin dünyada ve ülkemizde kötüye kullanımı, özellikle de “banka hesabının veya kredi kartının hacklenmesi” gibi agresif kullanım oranlarının yüksekliği, dijitalden korkma nedenlerine açıklık getiriyor. Aynı zamanda güvende olmak için dijital okur yazarlığın önemini ortaya koyuyor.

2025’te Teknolojide Yapay Zeka devrimi  Haber

2025’te Teknolojide Yapay Zeka devrimi 

Teknoloji liderleri için 2025 öngörülerini paylaşan Dell Technologies Türkiye ve eCIS  Genel Müdürü Işıl Hasdemir, “2025 yılı yapay zekanın keşif aşamasından uygulama aşamasına geçtiği bir yıl olacak” dedi. Teknolojinin hızlı gelişimi, çalışma, yaşama ve yenilik yapma şekillerini kökten dönüştürmeye devam ediyor. Yapay zeka (AI), artık sadece popüler bir terim olmaktan çıkıp küresel dönüşümün merkezinde yer alıyor. EMEA bölgesindeki teknoloji liderlerinin geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olacak 2025’teki öngörülerini paylaşan Dell Technologies Türkiye & eCIS Genel Müdürü Işıl Hasdemir, “2024 yılı, işletmelerin yapay zeka araçlarını deneyimlediği bir keşif yıldı. 2025 yılıysa yapay zekanın keşif aşamasından uygulama aşamasına geçtiği bir yıl olacak.  McKinsey’e göre, Generatif AI kullanımı sadece 10 ayda iki katına çıktı. İşletmeler bu süreçte öğreniyor, test ediyor ve yapay zekanın neler başarabileceğine dair içgörüler elde ediyor” dedi.   Oyunun kuralları değişiyor Şirketlerin 2025 için sağlam temelleri olan bir yapay zeka stratejisi geliştirmesi gerektiğine dikat çeken Işıl Hasdemir, uyum sağlayamayan şirketlere de geri planda kalabilecekleri uyarısında bulundu. Hasdemir, IDC’nin “Geleceğin İşletmesi Dayanıklılık ve Harcama Araştırması” verilerinine göre Avrupa’daki şirketlerin yüzde 40’ı GenAI’a ciddi yatırımlar yapıyor ve bu yatırımlar önümüzdeki 18 ayda daha da artacak. Ayrıca, şirketlerin yüzde 30’u, üretim aşamasında GenAI destekli uygulama ve hizmetler kullanmaya başladı. Önümüzdeki yıl boyunca işletmeler, yapay zekayı ölçeklendirdikçe gerçek yatırım getirisini (ROI) görmeye devam edecek. Bu tam anlamıyla oyunun kurallarını değiştiriyor. EMEA bölgesindeki sağlık, finans ve lojistik sektörleri için – yapay zeka destekli yeniliklere açık olan bu alanlarda – pilot projelerden ölçeklenebilir çözümlere geçiş yapmanın zamanı geldi. Odak noktası, mevcut zorlukları çözerken şirketleri gelecekteki fırsatlar için de konumlandıran, özel ve ölçeklenebilir yapay zeka uygulamaları geliştirmek olmalı. Eğer yapay zeka stratejiniz henüz hazır değilse, 2025'te bunu en öncelikli hedefiniz haline getirin. Kullanılan araçlar hızla gelişiyor, uyum sağlayamayan işletmelerse geri planda kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor” diye konuştu. “Yapay zeka destekli bilgisayarlar devrim yaratacak” Hasdemir’e göre 2025 yılında yapay zeka destekli bilgisayarlar, iş süreçlerinde önemli bir devrim yaratacak. Gömülü yapay zeka özelliklerine sahip bu cihazların iş süreçlerini hızlandırırken verimliliği artıracağını belirten Dell Technologies Türkiye ve eCIS  Genel Müdürü Işıl Hasdemir, “Dahili yapay zeka yetenekleriyle donatılmış olan bu cihazlar, verileri yerel olarak işleyebiliyor; bu da daha hızlı performans, gelişmiş güvenlik ve maliyet verimliliği sağlıyor. Bu teknolojilerin, hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yaygın olduğu EMEA bölgesinde, iş yapma şekillerini yeniden tanımlayarak fayda sağlıyor. Günümüz iş dünyasında akıllı cihazlara sahip olmak artık bir lüks değil, bir gereklilik haline geldi. Daha yüksek performanslı CPU'lar, GPU'lar ve NPU'ların bulunduğu bu dönemde şirketler, eski donanımları geride bırakarak yapay zeka destekli cihazlara yatırım yapmayı düşünmeli” dedi. Veri Merkezlerinin alt yapılarına yatırım şart  Hasdemir, 2025 yılında veri merkezlerininin de yeniden tasarlanması gerektiğine de dikkat çekerek göz önünde bulundurulması gereken kritik noktaları şöyle açıkladı:   “Yapay zeka iş yükleri, geleneksel veri merkezlerinin sınırlarını zorluyor. 2025 itibarıyla, yapay zeka uygulamalarının yüzde 95’inin gerçek zamanlı karar almayı desteklemesi bekleniyor. Ancak bu durum, veri merkezlerinin daha esnek, ölçeklenebilir ve enerji verimli yapılara dönüşmesini zorunlu kılıyor. Bu noktada enerji verimliliği, yapay zeka iş yüklerinin çevresel etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Dell Technologies olarak enerji verimli sıvı soğutma çözümleri gibi yeniliklerimizle işletmelere rehberlik ediyoruz. Veri merkezlerini modernize etmek, performans ve sürdürülebilirlik arasında bir denge kurmanın anahtarı olarak karşımıza çıkıyor. McKinsey’in araştırmalarına göre, Avrupa’daki veri merkezlerine olan talebin 2030 yılına kadar yaklaşık 35 gigawatta (GW) çıkması bekleniyor. Bu talebi karşılamak için veri merkezi altyapısına 250-300 milyar dolar arasında bir yatırım yapılması gerekiyor.” 2028 yılına kadar üretken yapay zeka etkileşimlerinin üçte birini yapay zeka ajanları yönetecek  Hasdemir’e göre 2025 yılı, sohbet botları veya sanal asistanların ötesine geçen, yapay zeka ajanlarının yükselişine de sahne olacak. Yapay zeka ajanlarının belirlenen hedeflere ulaşmak için plan yapabilen, karar alabilen ve harekete geçebilen ileri düzey yazılım sistemleri olduğunu açıklayan Hasdemir,  “Yapay zeka ajanları, işletmelerin sınırlarını genişletiyor ve reaktif sistemlerden proaktif çözümlere geçiş yapmamızı sağlıyor. Örneğin, Dell olarak, ekiplerin bilgi kaynaklarını - içerik veya kod gibi - daha etkili bir şekilde sınıflandırmalarına yardımcı olmak için yapay zeka ajanlarıyla çalışıyoruz ve bu süreçte elde ettiğimiz değerli deneyimleri müşterilerimizle paylaşıyoruz. Özellikle karmaşık iş süreçlerini yönetmede ve müşteri deneyimlerini kişiselleştirmede büyük bir devrim yaratıyorlar. Gartner’ın tahminlerine göre, 2028 yılına kadar üretken yapay zeka etkileşimlerinin üçte birini bu ajanlar yönetecek. Hasdemir, bu dönüşümün yalnızca işletmeler için değil, bireyler için de teknolojiyle etkileşimde devrimsel bir değişim olduğunu vurguluyor” dedi. 2025’te bu 4 alana odaklanın!  Dell Technologies Türkiye ve eCIS Genel Müdürü Işıl Hasdemir, son olarak işletmelerin 2025’te odaklanması gereken gereken dört alana işaret etti: “2025, teknolojinin iş dünyasını yeniden şekillendireceği bir yıl olacak. EMEA bölgesindeki işletmelerin bu değişimi fırsata çevirebilmesi için cesur, hızlı ve stratejik adımlar atması gerekiyor. Bunun için dört ana odak çok önemli. Birincisi; yapay zeka yatırımları. Yapay zeka stratejinizi oluşturun ve başarılı çözümleri hızla ölçeklendirin. İkincis; altyapınızı modernize edin. Yapay zeka destekli cihazlar ve modern veri merkezi çözümleriyle teknolojik dönüşümünüzü hızlandırın. Üçüncüsü; sürdürülebilirliğe öncülük Edin. Enerji verimliliğine odaklanan teknolojilere yatırım yaparak çevresel sorumlulukta liderlik edin. Son olarak ekiplerinizi güçlendirin. Yapay zeka araçlarını kullanarak çalışanları tekrar eden görevlerde kurtararak stratejik hedeflere odaklanmasını sağlayın.”

Yapay Zeka ile 675 milyon TL'lik sahtecilik engellendi  Haber

Yapay Zeka ile 675 milyon TL'lik sahtecilik engellendi 

“Ödemeleri Özgürleştirme” mottosuyla çalışan Lidio, indirim dönemi olarak bilinen Kasım ayında güçlü teknolojik altyapısı ve yapay zekâ destekli sahtecilik önleme araçlarıyla 675 Milyon TL değerinde 56.000 adet dolandırıcılık işlemini engelledi. Her şart altında pürüzsüz ödeme deneyimi sunmayı hedefleyen Lidio, gelişen ödemeler dünyasında işletmeleri ve son tüketiciyi alanında en deneyimli ekiple koruyor.   Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen online ödeme sürecini yapay zekâ destekli araçlarıyla 7/24 izleyen, sunduğu uçtan uca çözümlerle ödeme trafiğinin hızlı ve güvenli biçimde yönetilmesini sağlayan Lidio, indirimleriyle ünlü Kasım ayına dair çarpıcı veriler açıkladı.   Lidio Operasyon Direktörü Cemal Bekar, 2024 Kasım ayı verilerini şöyle yorumladı:  “Lidio'da biz ödemeler dünyasının üzerinde durduğu en önemli sacayaklarından biri olan güvenlik konusunu yüksek teknolojiye dayalı sahtecilik önleme çözümlerimizle güçlendiriyoruz. E-ticaretin hızla gelişen dinamiklerinde, finansal bilgilerin güvenliği, sadece bireysel tüketicilerin değil, aynı zamanda ekosistemdeki işletmelerin sürdürülebilirliği ve rekabet avantajı açısından da hayati bir rol oynuyor.  Yılın en yoğun alışveriş dönemlerinden biri olan Kasım ayındaki 56.000 adet işlemin de bu kapsamda olduğunu tespit ettik ve yapay zekâ destekli araçlarımızla tam 675 Milyon TL'lik kaybın önüne geçtik. 2023'ten 2024'e fraud işlemleri yüzde 391,77 oranında artış gösterdi. Sahtecilik işlemlerinin ödemelerdeki payı 2024 yılında geçen yıla kıyasla yüzde 1,89'dan yüzde 4,99'a çıkarak toplam ödemelerdeki payı yüzde 3,11 arttı. Bu tablo da gerek işletmeler gerekse tüketiciler için güvenli bir ödeme altyapısı kullanmanın önemini gözler önüne seriyor.”  Alışverişin şampiyonları Marmara, İç Anadolu ve Ege oldu, en çok bilgisayar satıldı  “2023 yılının Kasım ayına kıyasla 2024'ün Kasım ayında toplam işlem hacminde yüzde 86,18 oranında artış kaydettik. 2023 yılında ortalama sepet tutarı 1.577 TL iken bu yıl yüzde 130'luk bir artış gösterdi ve 3.624 TL oldu. Tüketiciler ödemelerin yüzde 85'ini taksitle gerçekleştirmeyi tercih ederken, en çok işlem gerçekleşen üç bölge Marmara, İç Anadolu ve Ege oldu. Bu bölgeleri sırasıyla Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu takip etti. En yoğun alışveriş yapan iller İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Antalya, Bursa, Kocaeli, Adana, Denizli ve Muğla olarak sıraanıyor. En çok hangi kategoride alışveriş yapıldığını incelediğimizde ise Bilgisayar, Donanım ve Yazılım, Oyun, Hobi, Kitap Mağazaları, Mobilya, Ev Dekorasyon Mağazaları, Tekstil, Kumaş, İplik Toptancıları, Diğer Giyim ve Aksesuar Mağazaları şeklinde bir sıralama görüyoruz.”   Debit kart kullanımında neden düşüş yaşandı?  “Debit kartın tüm ödemelerdeki payı 2023 yılında yüzde 10,59 iken bu oranın 2024'te yüzde 8,05'e gerilediğini gördük. Debit kart kullanımının toplam ödemelerdeki oranında kaydedilen bu düşüş tüketicilerin alışveriş tercihlerindeki değişimlerle ilişkilendirilebilir. Özellikle kayıtlı kartlarla alışveriş yapma oranındaki artış ve debit kartların güvenlik sebebiyle genellikle şifresiz işleme kapalı olması, debit kart kullanımının düşüşüne yol açan önemli faktörler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, tüketicilerin kredi kartı kampanyalarına ve taksitli ödeme seçeneklerine yönelmesi de bir diğer önemli etken olabilir. Ayrıca bireylerin harcamalarını daha kontrollü yönetme ihtiyacı da bu eğilimi destekleyen unsurlar arasında değerlendirilebilir.” 

Yapay Zeka pazarlamanın demirbaşı olacak Haber

Yapay Zeka pazarlamanın demirbaşı olacak

Yapay Zeka ile Dönüşüm Yolculuğu başlıklı tema ile gerçekleşen etkinlikte MooF Digital Agency Ceo’su Yasin Kaplan, pazarlama sektöründe yapay zekanın dönüşümünü ve 2025 yılında getireceği yenilik ve değişen stratejileri ele aldı. Kaplan, yapay zekanın sunduğu sınırsız imkanlar, doğru ve etkili stratejik hamlelere dönüştürülürse yapay zekanın önümüzdeki yıl pazarlama sektörünün demirbaşı olacağını söyledi. Pazarlama Türkiye’nin 12 Aralık tarihinde Çırağan Sarayı’nda organize ettiği E-Ticaret Zirvesi’nde; e-ihracat, ödeme sistemleri, lojistik, pazarlama, reklam, iletişim, teknoloji, ulaşım, telekomünikasyon, otomotiv, gayrimenkul, sağlık ve finans sektörlerinden profesyoneller buluştu. Dijital dönüşümde sıklıkla konuştuğumuz yapay zekanın önümüzdeki yıl özellikle pazarlama sektöründe köklü değişiklikler yapacağına dikkat çeken MooF Digital Agency Ceo’su Yasin Kaplan, “Aynı zamanda e-ticaretin geleceğini şekillendiren ve pazarlama dünyasında devrim yaratacak yeniliklere şahit olacağız. Özellikle görsel ve sanatsal içerik üretiminde yapay zeka etkin bir şekilde kullanılacak. Yapay zeka, markaların tüketicilerle kurduğu bağları derinleştirerek dikkat çekici ve yaratıcı içerikler üretmelerine olanak tanıyacak. Tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları etkilemek için yapay zekanın sunduğu sınırsız imkanları stratejik hamlelere dönüştürmek büyük önem taşıyacak. İçerikleri kişiselleştirme ve yaratıcı içerikler oluşturma, yapay zeka ile daha da değer kazanacak kavramlar olacak. Buradaki en kritik nokta, yapay zekanın doğru şekilde entegre edilmesi ve insan faktörünü unutmadan bir denge kurulmasıdır” dedi. Konuşmanın ardından ise Yasin Kaplan son çıkardığı Yapay Zeka & Dijital Pazarlama Aşkı adlı kitabı için imza günü düzenledi.  

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.