SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tekstil

Ekometre - Tekstil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tekstil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tekstil ve giyim sektörleri alarm veriyor Haber

Tekstil ve giyim sektörleri alarm veriyor

Yılın ilk ayında iki sektörde toplam istihdam kaybı 14 bin 720 oldu. Yılın ikinci yarısında bekledikleri toparlanmayı 2026’ya erteleyen sektör temsilcileri gelecek yıl için de endişeli. Geçen yılı 65 bin kişilik istihdam kaybıyla kapatan tekstil ve hazır giyim sektörleri, 2025’e de kötü başladı. Yılın ilk çeyreğinde ihracattaki düşüşe şirket kapanmaları ve yeni işsizlik dalgası eklendi. İki sektörde sadece bir ayda yaklaşık 15 bin kişi daha işsiz kaldı. Ocak ayında hazır giyim sektöründe 10 bin 640, tekstil sektöründe ise 4 bin 80 kişilik istihdam kaybı yaşandı. Aynı sürede tekstil sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı 19 bin 461’den 19 bin 231’e gerilerken konfeksiyon sektöründe ise 917 şirket kapandı ve toplam firma sayısı 38 bin 723’e düştü. Aslında Türkiye ekonomisinin en fazla istihdam sağlayan sektörlerinden tekstil ve hazır giyim, iki yıldır süren durgunluğu aşamıyor. 2024’te hem ihracat hem üretim hem de istihdamda ciddi kayıplar yaşayan iki sektör, 2025’in ilk çeyreğinde de toparlanma sinyali veremedi. Tekstil sektöründe ihracat yılı yatay seyirle açarken, hazır giyim ve konfeksiyonda önemli bir daralma yaşandı. Sektörün 3 aylık ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,6 geriledi ve 4 milyar 528 milyon dolardan 4 milyar 185 milyon dolara düştü. Hedef pazarlardaki düşük talep, kurun seviyesi ve içeride artan üretim maliyetleri bu düşüşte belirleyici oldu. Firma sayısı da istihdam da düşüyor Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre tekstilde 230, giyimde ise 917 firmanın kapanması, üretim çarklarının yavaşladığını ve birçok firmanın faaliyetlerini sürdüremez hale geldiğini gösteriyor. Yine SGK verilerine göre iki sektörde ocak ayında toplam istihdam 14 bin 715 kişi birden azalarak 944 bine geriledi. Bu tablo, 2024 genelinde yaşanan 65 bin kişilik istihdam kaybıyla birleştiğinde, son 13 ayda yaklaşık 80 bin kişilik istihdamın kaybedildiğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu, yalnızca sanayi üretimi açısından değil, sosyal etki bakımından da kritik eşik anlamına geliyor. Sektör temsilcileri, yılın ikinci yarsında bekledikleri toparlanmayı önümüzdeki yıla ertelerken göstergelerin 2026 için de çok pozitif olmamasından endişe ediyor. Umutlar 2026’ya ertelendi Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Üyesi ve Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “2024, tüm dünyada yaşanan ekonomik daralma, bölgesel savaşlar ve Türkiye’deki yüksek enflasyon, kurun enflasyonla oranında artmaması, artan işçilik/hammadde fiyatları, iç pazarda daralma nedeniyle hazır giyim ihracatçıları açısından oldukça zor geçti. Sene başında yaptığımız tahminlerde toparlanmanın yılın son çeyreğinde olmasını bekliyorduk. Ancak ana pazarımız Avrupa’daki durgunluğun beklenenden uzun sürmesi sonucu toparlanma beklentilerimizi 2026 başına ertelemek durumunda kaldık. Açıkçası pandemi sonrası açılma dönemindeki siparişleri şu an arıyoruz. Umarım önümüzdeki yıl beklentilerimizin 2027 yılına ertelendiğini konuşmak durumunda kalmayız” dedi. 250 ve üstü istihdam sağlayan 18 tesis kapandı SGK verilerine göre şirket sayılarında da önemli değişiklik yaşandı. İki sektörde toplam firma sayısı bin 147 azalarak 59 bin 101’den 57 bin 954’e düştü. 250 kişi ve üstü istihdam sağlayan şirket sayısı tekstil sektöründe 263’ten 260’a düşerken, giyimde ise 219’dan 204’e düştü. Yani 18 adet büyük ölçekli şirket üretimini sonlandırmak zorunda kaldı. Ücret artışları asgari ücret zammının altında kaldı Yener Karadeniz'in haberine göre, iki sektördeki istihdam kaybında EYT ile emekli olanların etkisi önemli olmakla birlikte bir diğer etken ise ücret artışları oldu. 2025 yılı için asgari ücret zammı yüzde 30 olarak belirlenirken SGK verilerine göre her iki sektörde de günlük ücret artışı aynı oranda gerçekleşmedi. Verilere göre tekstil sektöründe ortalama günlük kazanç ocakta geçen yıla göre yüzde 16,62 artarak bin 135,16 TL’den bin bin 323,85 TL’ye çıkarken giyimde ise yüzde 23,47 artarak 826,04 TL’den bin 19,97 TL’ye çıktı. Başka bir ifade ile her iki sektörde de ücret artışı asgari ücret artış oranının altında kaldı. Ancak aylık ücret tekstil sektöründe 39 bin 806, giyimde ise 30 bin 600 TL ile 22 bin 104 TL’lik ücretin üstünde gerçekleşti.

Tekstil sektöründe tehlike çanları çalıyor Haber

Tekstil sektöründe tehlike çanları çalıyor

Sektör temsilcileri istihdamın dörtte birinin kaybedildiğini ve bunun da süreceğini söylerken, şirketler yüksek enflasyon nedeni ile üretimi Mısır'a kaydırıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa hazır giyim sektörünün yurt dışı yatırımı, yurt içi yatırımın üç katı oldu. Türkiye ekonomisinde önde gelen özellikle ihracatta en güçlü sektörlerden olan tekstil ve hazır giyim sektörü, son yıllardaki ekonomide yaşananlardan en çok etkilenen sektör olarak ağır bir kriz yaşıyor. Döviz kurları, enflasyondaki yükseliş, maaşlardaki artışlar sektörü derinden etkilerken, sektörde çalışan sayısı 1 milyonun altına geriledi. Döviz kurlarındaki artışın enflasyonun ve ücret artışlarının gerisinde kalmasıyla tekstil üretim merkezleri Mısır'a taşınırken, Türk şirketlerinin Mısır'da kurduğu fabrikalarının sayısı 200’e çıktı. DW Türkçe'den Aram Ekin Duran’ın haberine göre, sektör temsilcileri, tekstil ve hazır giyim sektöründe ağır bir kan kaybı yaşandığını belirtiyor. Sektörün önde gelen isimleri bu şekilde devam ederse Türkiye'nin bu sektördeki iddiasını da kaybedeceği uyarısında bulunuyorlar.  “Anadolu'da çalıştıracak kimse yok” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye tekstil ve hammaddeleri sektörü 2024 yılında 207 ülke ve serbest bölgeye ürün sattı. Bu dönemde tekstil ihracatı bir önceki yıla göre binde 6 gerileme ile 9,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde hazır giyim ihracatı yüzde 6,9 gerileme ile 17,9 milyar dolar, deri ve mamülleri ihracatı ise yüzde 17,9 düşüşle 1,5 milyar dolara indi. 2024’te en fazla ihracat Avrupa Birliği ülkelerine yapılırken, ilk üç sırayı İtalya, İngiltere ve İspanya aldı. Geçtiğimiz günlerde tekstil sektörünün içinde bulunduğu sıkıntılara ilişkin bir açıklama yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye'nin tekstil ihracatının 2022’de 10,35 milyar dolarla zirveyi gördüğünü, ardından 2023’te 9,55 milyar dolara, 2024'te ise 9,49 milyar dolara gerilediğine dikkat çekmişti. Tekstil ve hazır giyim sektöründe son 2 yılda 250 bin kişilik istihdam kaybı yaşandığına işaret eden Gültepe, "Anadolu'ya gittiğinizde çalıştıracak kimse yok; başvuru olmuyor" demişti.  “Kabaca toplam istihdamımızın yüzde 25’ini kaybettik" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, 2024'ün son ayları da hesap edildiğinde, sektördeki istihdam kaybının 300 bine ulaştığını ifade ediyor. 2022 sonunda 1 milyon 250 bin kişinin çalıştığı sektörde, bu sayının 950 bine kadar düştüğünü dile getiren Şeref Fayat, "Yani kabaca toplam istihdamımızın yüzde 25’ini kaybettik" diyor. Türkiye'de ekonomi yönetiminin döviz kurunu baskılaması nedeni ile ihracat gelirlerinin enflasyonun altında kaldığını, bununla birlikte ana pazar olan Avrupa’da yaşanan durgunluk nedeni ile sipariş kayıplarının yaşandığını dile getiren Fayat, "Tüm bu olumsuz koşullar Türkiye’de yatırım yapmayı çok zorlaştırdı. 2025 yılında da bu olumsuz tablonun devam edeceğini ve ihracatın yüzde 5 küçüleceğini söyleyebiliriz. Ne yazık ki sektörümüzde işten çıkarmalar devam edecektir" diye konuşuyor.  Romanya daha avantajlı Ege İhracatı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi de Türkiye'nin tekstil ve hazır giyimde kan kaybetmesi ile dış pazarlarda özellikle Mısır, Vietnam ve Bangladeş’in öne çıktığına, hatta Avrupa'da Portekiz ve Romanya'nın bile Türkiye'den avantajlı hale geldiğine değiniyor.  "Rakibimiz olan 100-300 dolar arasında aylık ücret verirken, onlarla rekabet edemeyiz" diye konuşan Eskinazi, 2025 yılında da özellikle hazır giyimde yaşanan üretim ve istihdam sıkıntısının artarak devam edeceğini vurguluyor.    “Cumhuriyeti tarihinde bir ilk" Son dönemde yerli tekstil firmaları, yüksek enflasyon ve artan üretim maliyetleri nedeniyle fabrikalarını Türkiye'den Mısır'a taşımaya başladı. Mısır-Türk İş Konseyi verilerine göre, Türk tekstil şirketlerinin Mısır'da açtığı fabrika sayısı 200'e ulaşmış durumda. Son birkaç yılda asgari ücret maliyetinin 450-500 dolardan 1000 dolar seviyesine çıktığını, bu durumun Türkiye'de üretilen tekstil ve hazır giyim ürünlerinin rakip ülkelere göre çok daha pahalıya satılması sonucunu getirdiğini anlatan Şeref Fayat, "Şirketler üretim sorunu yaşayınca, fabrikalarını maliyetlerin Türkiye’ye göre dörtte bir düzeyinde olduğu Mısır’a kaydırmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa hazır giyim sektörünün son bir yıl içindeki Türkiye dışı yatırımı, Türkiye içi yatırımının üç katı oldu" şeklinde konuşuyor.  “Rusya öksürse diğer ülke pazarları sıtma oluyor” 1000'e yakın üyesi ile 57 ülkeye tekstil ve hazır giyim ürünleri ihraç eden Laleli Esnaf ve Sanayiciler Derneği’nin (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca ise, Türkiye ekonomisinin kendi sorunları yanında yakın coğrafyalardaki savaş ve çatışmaların da tekstil ve hazır giyim sektörünü olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.  Türkiye'nin en yoğun pazarları olan Balkan ve Doğu bloku ülkelerinin Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle sıkıntı yaşadığını belirten Eyyüpkoca, "Rusya öksürdüğü zaman bu pazarlar adeta sıtma oluyor. Tüketim alışkanlıklarında ve harcama dengelerinde ciddi bir sıkıntı oluştu. İnanılmaz bir durgunluk söz konusu. Aynı sorunu Avrupa ülkelerinde de yaşıyoruz" şeklinde konuşuyor.  Sektör olarak 2025'ten olumlu bir beklenti içinde olmadıklarını kaydeden Eyyüpkoca, "Sipariş olmayınca, enerji ve çalışan maliyetleri de arttıkça mecburen işten çıkarmalar, hatta şirket kapanmaları oluyor. Bu yıl için umutlu bir beklentimiz yok" diyor. "Çalışanlara düşük ücret baskısı" Tekstil ve hazır giyim sektöründe işverenler asgari ücret artışı nedeni ile çalışan maliyetlerinden şikâyet ederken, çalışanlar ise patronların ücretleri baskıladığını ve işçilerin yaşam koşullarını zora soktuğunu dile getiriyor. Tekstil ve hazır giyim alanında iş kayıplarının daha da artmasından endişe ettiklerini ifade eden DİSK Tekstil İşçileri Sendikası İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, "İşverenler maliyetleri kısmak için çalışanlara düşük ücreti dayatıyor, kabul etmeyeni işten çıkarıyorlar. Her geçen gün etrafımızda yeni işten çıkarmalar olduğunu, hatta küçük işletmelerin kapandığını söyleyebilirim" şeklinde konuşuyor. 

Sürdürülebilir deri üretimi sektörün ömrünü uzatıyor Haber

Sürdürülebilir deri üretimi sektörün ömrünü uzatıyor

Tekstil sektörünün merkezine inovasyonu alarak, geçmişten bugüne ihracatını 80’den fazla ülkeye ulaştıran Hefa Group; üretim süreçlerinde zararlı kimyasallardan kaçınıyor, yenilenebilir enerji kullanıyor ve atıkları minimumda tutarak sektöre ve gelecek nesillere daha iyi bir gelecek bırakmayı hedefliyor. Suni deri üretiminde, sürdürülebilir ham madde ürünler tercih ediliyor. Üretim sürecinde okyanuslarda ve doğada atıl halde bulunan ve çevreye zarar veren pet şişeler, geri dönüşüm tesislerinde ipliğe dönüştürülüyor. Pet şişelerin geri dönüşümü ile elde edilen bu iplikler ise tesisin çeşitli alanlarında kullanılmak üzere kumaş üretiminde kullanılıyor. Giyimlik, döşemelik, suni deri alt bezi vb. gibi birçok alanda kullanılan iplikler, recyle sürecinin devamlılığını sağlıyor. Hefa Group, GRS (Global Recycle Standard), Ekoteks sertifikası ve USDA sertifikası ile uluslararası alanda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca Yunanistan Georgia Üniversitesi’nin laboratuvarlarında yapılan testlerle bio bazlı ürünlerinin kalite standartlarını belgeliyor.  Pet şişelerden iplik üretimi sektörde ön plana çıkıyor. Türkiye'nin önde gelen tekstil üreticilerinden biri olan ve doğaya saygı gösterilmesinin altını çizen Hefa Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Şahinler:’ Sürdürülebilirlik konusuna büyük bir önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik, bizim iş stratejimizin temel bir parçası. Özellikle İthip’in birincilik ödülü aldığı sürdürülebilirlik çalışmalarında şirket olarak büyük destek verdik. Üretim süreçlerimizde çevre dostu malzemeler kullanarak ve geri dönüşüme odaklanarak çevresel etkimizi minimize etmeye çalışıyoruz. Global Recycle Standard donelerine uygun olarak pet şişelerin geri dönüştürülmesi ile üretilen iplikleri üretim tesislerimizde kullanıyoruz. Geçtiğimiz yıl GRS sertifikasını almaya hak kazanarak sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemi de resmi olarak belgelemiş olduk. Bununla birlikte üretim süreçlerimizde hem doğaya zarar vermeyecek hem de insan sağlığını koruyacak ham maddeleri tercih ediyoruz. Sürdürülebilirlik ve etik değerlere odaklanarak, hayvan derileri ve kürklerinden üretim yapmak yerine vegan veya doğa ve hayvan dostu malzemeleri tercih ederek suni deri ve kumaş üretimi yapıyoruz. Tüm ürünlerimizin bu özelliklerini laboratuvar ortamında yapılan testler ve sertifikalarla tescilliyoruz.’ İfadelerine yer verdi. GES Projesinden de bahseden Murat Şahinler: ‘Üretim tesislerimizde de baca gazı filtreleri ile hava kirliliğini önlerken az miktarda su tüketimini hedefleyen çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda 11.5 megawattlık GES projeleriyle çevreye duyarlı, temiz enerji üretimine katkıda bulunarak sürdürülebilirlik misyonumuza hizmet ediyoruz. Hefa Group olarak, sadece müşteri memnuniyetini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir ve etik bir üretim süreci izleyerek topluma ve çevreye de değer katma hedefimizi ön planda tutuyoruz. Bu çerçevede, iş süreçlerimizi sürekli olarak iyileştirmek ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hareket etmek en önemli önceliklerimizden biri.’ açıklamasında bulundu.  

Global tekstil markaları Türkiye den gidiyor Haber

Global tekstil markaları Türkiye den gidiyor

Türkiye'de artan maliyetler üretimle birlikte ihracatı da olumsuz etkiliyor.  Bu durumdan en fazla etkilenen önemli sektörlerden biri hazırgiyim geliyor. Türkiye'nin hazırgiyim ihracatı yılın ilk 7 ayında yüzde 7 azaldı. Kapasite kullanım oranı Haziran 2023’te yüzde 70.8'e kadar geriledi. Yılbaşından bu yana durgunluk yaşanan hazırgiyimde sorunlar geçen haziran ayı ile birlikte zirveye çıktı. Cumhuriyet gazetesinden Ali Can Polat'ın haberine göre birçok atölye ve fabrika kapanma noktasına gelirken toplu üretim tesisi satışları da başladı. Bu gelişmeden en çok etkilenen kesim olan makineciler, yaşananları 2000 krizine benzetiyor. Hazırgiyimci durgunluğa dayanamayıp atölyesini satmak isterken makineci "Herkes kapatıyor alan yok. Bizim de ödeme dengemiz bozuldu" diyor. "Ramazan bayramından bu yana piyasada iş yok" İstanbul’da faaliyet gösteren Sandıkçı Makine’nin sahibi Mustafa Sandıkçı satışların geçen yıla göre yarı yarıya düştüğünü belirterek "Şubatta durgunluk başladı. Ramazan Bayramı'ndan bu yana da piyasada hiç iş yok. Büyük fabrikalar da kapanıyor. Seçimden sonra toparlanma bekliyorduk ama olmadı. En son 2000 yılı krizinde görmüştüm böyle bir durgunluğu" dedi. 30 yıldır sektörde olduğunu söyleyen makineci Selim Liv ise yaşananları bir başka kriz yılı olan 2008'e benzetiyor. Var olan makine stoğuna konfeksiyoncuların sattığı makineler de eklenince piyasada makine enflasyonu yaşandığını söyleyen Liv şöyle devam etti: “Yaz başından bu yana sert bir düşüş var. Anadolu’da yüksek adetli üretim yapan yerler de kapanmaya başladı. İhracat müşterisi Bangladeş ve Hindistan'a gitti bu da bizim fabrikaları boş bıraktı. En son 2008'de yaşamıştım buna benzer bir dönemi ama tabi o daha kötüydü. Umarım bugünlerin sonu da o gün gibi olmaz."  "Ucuzlukla tehdit eden markaları boykot edelim" Merter'de makine satışı yapan bir başka makineci ise şunları söyledi: "Bizim de nakit akışımız durdu. Borçların günü geldi, konfeksiyoncunun yanında biz de zordayız.”  Sektördeki sorunları doğrulayan Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (Birtek-Sen) Başkanı Mehmet Türkmen, daralmanın etkisiyle son bir yılda 150 bin istihdam kaybı yaşandığını söyledi. İşten çıkarılmayan işçilerin de düşük ücretlerle açlığa mahkum edildiğini vurgulayan Türkmen, "Patronlar, 'Global markalar fiyat sebebiyle Türkiye'den kaçıyor' diyorlar. Onların ucuz üretim talebi işçinin üstüne yıkılıyor. Bu yükü işçiye yıkmak yerine bizi ucuzlukla tehdit eden markaları boykot edelim" dedi.

Bursa’nın 2021 ihracatı 15 milyar dolar oldu Haber

Bursa’nın 2021 ihracatı 15 milyar dolar oldu

Bursa'dan geçen sene 184 ülke ile 14 serbest bölgeye ihracat yapıldı. Otomotiv 6.7 milyar dolar ihracatla Bursa ihracatının % 44,78'ini karşıladı. Otomotivin ardından Bursa'dan en fazla ihracat, 1.7 milyar dolarla "hazır giyim ve konfeksiyon" sektörü tarafından yapıldı. Bursa'dan en fazla ihracat Almanya'ya gerçekleştirildi. İkinci sırada Fransa, üçüncü sırada İtalya ve dördüncü olarak İspanya geldi. Bursa'dan geçen sene 14 milyar 959 milyon 238 bin dolarlık ihracat yapıldı. İlin ihracatında otomotiv sektörü başı çekti. OYAK Renault, TOFAŞ, Bosch ve Karsan gibi dev firmaların faaliyet gösterdiği Bursa'da otomotiv endüstrisi, 6 milyar 698 milyon 856 bin dolarlık ihracatla ilin toplam ihracatının yüzde 44,78'ini karşıladı. Otomotivin ardından Bursa'dan en fazla ihracat, 1 milyar 718 milyon 27 bin dolarla "hazır giyim ve konfeksiyon" sektörü tarafından yapıldı. Kent ihracatında "tekstil ve ham maddeleri" sektörü üçüncü sırada yer aldı. Sektörün 2021 yılındaki dış satımı 1 milyar 198 milyon 469 bin dolar oldu. Bursa'nın geçen yılki ihracatına, makine ve aksamları sektörü 953 milyon 446 bin, çelik sektörü 949 milyon 237 bin, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 820 milyon 589 bin, kimyevi maddeler ve mamulleri 691 milyon 137 bin, demir ve demir dışı metaller sektörü ise 624 milyon 745 bin dolar katkıda bulundu. Almanya'ya 2,1 milyar dolarlık ihracat Bursa'dan en fazla ihracat Türkiye'nin en önemli pazarlarından Almanya'ya gerçekleştirildi. Bu ülkeye geçen yıl dış satım, 2020'ye göre yüzde 18,9 artışla 1 milyar 797 milyon 774 bin dolardan, 2 milyar 138 milyon 208 bin dolara yükseldi. İkinci sıradaki Fransa'ya ihracat ise aynı dönemde yüzde 7,3 artarak 1 milyar 541 milyon 780 bin dolardan, 1 milyar 655 milyon 18 bin dolara çıktı. Üçüncü sıradaki İtalya'ya 2020'de 1 milyar 70 milyon 117 bin dolarlık ürün satılırken, 2021'de yüzde 12,8 artışla 1 milyar 207 milyon 24 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İspanya 1 milyar 148 milyon 516 bin dolarla dördüncü, ABD ise 766 milyon 133 bin dolarla beşinci ülke olarak kayıtlara geçti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.