SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tekstil Sektörü

Ekometre - Tekstil Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tekstil Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tekstil Sektörünün Kalbi Bursa Textile Show’da attı Haber

Tekstil Sektörünün Kalbi Bursa Textile Show’da attı

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde KFA Fuarcılık organizasyonuyla 9-11 Ekim 2024 tarihleri arasında yerli ve yabancı iş profesyonellerini Bursa’da buluşturan organizasyon, trend alanı ve ilham verici seminerlerle birçok yeniliğe ev sahipliği yaptı. Tekstil fuarlarında ilk kez uygulanan “Fast Production & Fast Trading” (Hızlı Ürün Hazırlama & Hızlı Teslimat) konsepti ile 40’dan fazla ülkeden alıcıyı ağırlayan Bursa Textile Show’da stant açan firmalar organizasyonun her geçen dönem kalitesini daha da artırdığını söyledi. Tekstilde asırlara dayanan üretim tecrübesine sahip Bursa, ihracatını Bursa Textile Show Fuarı ile güçlendirmeye devam ediyor. Bursa tekstil sektörünü tek çatı altında buluşturan Bursa Textile Show, firmaların sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi tekstil ürünlerini 40’tan fazla ülkeden alıcılarla buluşturdu. Global moda endüstrisinin önde gelen markalarının yanı sıra yurt içinden büyük firmaların satın alma gruplarının da katılımcılarla iş görüşmeleri gerçekleştirdiği Bursa Textile Show ayrıca sürdürülebilir kumaşlar ve eko tasarımların sergilendiği 2025-2026 sonbahar-kış trend alanları ve yapay zeka ile modaya odaklanan seminerleri ile de ziyaretçilerin beğenisini topladı. Bursa Textile Show Sektöre Güç Kattı Sektörün marka buluşmasında, yurt dışından nitelikli alıcılar Bursalı firmalarla işbirliği masasında bir araya geldi. Avrupa, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarından gelen yabancı alıcılar, fuarda stant açan firmalarla önemli iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Tekstil sektörünün nabzının attığı fuarda, Pascaline Wilhelm tarafından hazırlanan ve sonbahar kış 2025-26 trendlerinin sergilendiği trend alanları beğeni topladı. Fuar boyunca ayrıca sektörün önde gelen isimleri tarafından ilham verici seminerler düzenlendi. Moda ve yapay zeka ile sürdürülebilirlik konularına odaklanılan seminerlere özellikle genç tasarımcılar büyük ilgi gösterdi.  ‘Çok Sayıda Görüşme Gerçekleştirdik’ Yabancı alıcılar, Bursa Textile Show’da kaliteli ve tasarımıyla ilham verici ürünlere hızlıca ulaşma imkanı bulduklarını belirtti. İngiltere’den gelen Next PLC firması yetkilisi Amara Eve Berger, “Aradığımız ürünleri birçok farklı seçenekte bulduk. Bursa Textile Show fuarında birçok çeşit var ve hızlıca ulaşabiliyoruz. Çok sayıda firma ile görüşmeler gerçekleştirdik. Burada ilham veren birçok ürün keşfettim. Bu ürünleri müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.  “Bursa Textile Show’a Katıldığımızda Başka Fuarlara Katılma Gereği Duymuyoruz” Fuara Tunus’tan gelen sektör temsilcisi Sonia İlyas ise “Bursa Textile Show’da sunulan ürünler hem Tunus’a hem de Avrupa’ya çok yakın olduğu için işimizi kolaylaştırıyor. Bu nedenle Bursa Textile Show’a katıldığımızda başka fuarlara katılma gereği duymuyoruz.” ifadesini kullandı.  İtalya’dan gelen sektör temsilcisi Gifty Merrebel Ackah ise “Bursa Textile Show çok güzel ve kendine has bir organizasyon. Bir sonraki fuara tekrar gelmek istiyorum. Kullanmak isteyeceğim ilham verici ürünler buldum ve görüşmeler gerçekleştirdim.” şeklinde konuştu. İngiltere’den gelen bir başka ziyaretçi Daniella Rabaiotti, “Bursa’ya ilk kez geliyorum. Fuardan çok etkilendim. Kalitesinden, tasarımına ve dokusuna kadar başarılı birçok ürün buldum.” dedi. “Fuar Boyunca Çok Sayıda Görüşme Gerçekleştirdik” Sektör temsilcileri de tekstilde modayı belirleyen fuarın bu sene “Fast Production & Fast Trading” (Hızlı Ürün Hazırlama & Hızlı Teslimat) konsepti ile sektörün ihracat hedeflerine ulaşması için önemli bir adım attığını belirtti. Bursa Textile Show katılımcısı Marsala Tekstil Satış Müdürü Sibel Akden, “Türkiye’deki fuarları çok önemsiyoruz. Bu fuardan çok memnun kaldık. BTSO Başkanımız İbrahim Burkay’a çok teşekkür ediyoruz. Beklediğimizden daha fazla görüşme gerçekleştirdik. Her kıtadan alıcıyla burada görüşme imkanımız oldu. Hem farklı müşterilerin hem de kendi müşterilerimizin talepleriyle Ar-Ge imkanı bulduğumuz için Textile Show’u önemsiyoruz.” dedi.  Fuarda ikili görüşmelerin çok başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade eden Kükrer Tekstil firması sahibi Ali Serdar Kükrer ise “Ziyaretçi profilimiz çok güzel. Fuarımız da güzel bir şekilde tanıtılmış ki yerli ve yabancı çok sayıda misafirimiz var. Bursa Textile Show’a ilk günden bu yana katılıyoruz ve burada yer almaktan çok memnunuz.” şeklinde konuştu. “İlham Veren Bir Fuar” Erşat Tekstil İhracat Müdürü Ali Er, “Fuarda çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bursa tekstil sektöründe kalite anlamında çok geniş yelpazeye sahip. Bu anlamda Textile Show hem katılımcıların faydasına olan bir fuar hem de biz üreticilerin müşterilerden gelen dönüşlere göre kendimizi sonraki sezona hazırlamamız için ilham veren bir fuar.” açıklamasında bulundu.   

Sürdürülebilir deri üretimi sektörün ömrünü uzatıyor Haber

Sürdürülebilir deri üretimi sektörün ömrünü uzatıyor

Tekstil sektörünün merkezine inovasyonu alarak, geçmişten bugüne ihracatını 80’den fazla ülkeye ulaştıran Hefa Group; üretim süreçlerinde zararlı kimyasallardan kaçınıyor, yenilenebilir enerji kullanıyor ve atıkları minimumda tutarak sektöre ve gelecek nesillere daha iyi bir gelecek bırakmayı hedefliyor. Suni deri üretiminde, sürdürülebilir ham madde ürünler tercih ediliyor. Üretim sürecinde okyanuslarda ve doğada atıl halde bulunan ve çevreye zarar veren pet şişeler, geri dönüşüm tesislerinde ipliğe dönüştürülüyor. Pet şişelerin geri dönüşümü ile elde edilen bu iplikler ise tesisin çeşitli alanlarında kullanılmak üzere kumaş üretiminde kullanılıyor. Giyimlik, döşemelik, suni deri alt bezi vb. gibi birçok alanda kullanılan iplikler, recyle sürecinin devamlılığını sağlıyor. Hefa Group, GRS (Global Recycle Standard), Ekoteks sertifikası ve USDA sertifikası ile uluslararası alanda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca Yunanistan Georgia Üniversitesi’nin laboratuvarlarında yapılan testlerle bio bazlı ürünlerinin kalite standartlarını belgeliyor.  Pet şişelerden iplik üretimi sektörde ön plana çıkıyor. Türkiye'nin önde gelen tekstil üreticilerinden biri olan ve doğaya saygı gösterilmesinin altını çizen Hefa Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Şahinler:’ Sürdürülebilirlik konusuna büyük bir önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik, bizim iş stratejimizin temel bir parçası. Özellikle İthip’in birincilik ödülü aldığı sürdürülebilirlik çalışmalarında şirket olarak büyük destek verdik. Üretim süreçlerimizde çevre dostu malzemeler kullanarak ve geri dönüşüme odaklanarak çevresel etkimizi minimize etmeye çalışıyoruz. Global Recycle Standard donelerine uygun olarak pet şişelerin geri dönüştürülmesi ile üretilen iplikleri üretim tesislerimizde kullanıyoruz. Geçtiğimiz yıl GRS sertifikasını almaya hak kazanarak sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemi de resmi olarak belgelemiş olduk. Bununla birlikte üretim süreçlerimizde hem doğaya zarar vermeyecek hem de insan sağlığını koruyacak ham maddeleri tercih ediyoruz. Sürdürülebilirlik ve etik değerlere odaklanarak, hayvan derileri ve kürklerinden üretim yapmak yerine vegan veya doğa ve hayvan dostu malzemeleri tercih ederek suni deri ve kumaş üretimi yapıyoruz. Tüm ürünlerimizin bu özelliklerini laboratuvar ortamında yapılan testler ve sertifikalarla tescilliyoruz.’ İfadelerine yer verdi. GES Projesinden de bahseden Murat Şahinler: ‘Üretim tesislerimizde de baca gazı filtreleri ile hava kirliliğini önlerken az miktarda su tüketimini hedefleyen çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda 11.5 megawattlık GES projeleriyle çevreye duyarlı, temiz enerji üretimine katkıda bulunarak sürdürülebilirlik misyonumuza hizmet ediyoruz. Hefa Group olarak, sadece müşteri memnuniyetini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir ve etik bir üretim süreci izleyerek topluma ve çevreye de değer katma hedefimizi ön planda tutuyoruz. Bu çerçevede, iş süreçlerimizi sürekli olarak iyileştirmek ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hareket etmek en önemli önceliklerimizden biri.’ açıklamasında bulundu.  

ATHİB Başkanı: Tekstil sektörü zor bir dönem geçiriyor Haber

ATHİB Başkanı: Tekstil sektörü zor bir dönem geçiriyor

Yaşanan olumsuz gidişat nedeniyle sektör, uluslararası pazarlarda elde ettiği kazanımları büyük ölçüde Endonezya, Türkmenistan, Özbekistan, Bangladeş ve Çin'e kaptırdı. Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, Türkiye'de iplik üreten fabrikaların çoğunun kapandığını, ayakta kalma mücadelesi veren işletmelerin ise yüzde 30 kapasite ile çalışabildiğini söyledi. Doğan, sorunun giderek içinden çıkılamaz bir duruma geldiğini belirterek, hükümetten acil destek paketi beklediklerini dile getirdi. İhracat yüzde 9,5 düştü Başkan Doğan, Türkiye'nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının 2023 yılı Ocak-Ağustos ayları arasında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 oranında düşüşle 6 milyar 287 milyon dolar düzeyinde gerçekleştiğini, aynı dönemde ATHİB'in ihracatının yüzde 23,8 düşüşle 687 milyon 827 bin dolar olduğunu aktardı. “Sektörümüzün ihracat performansındaki düşüşün ana nedenleri maliyet artışları, alım gücündeki azalış, talepte yaşanan düşüş ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır” diyen Doğan, mevcut tabloda iplik fabrikaları ayakta kalıp üretimlerini sürdürmekte çok zorlandığını ve ortaya çıkan krizin pamuk piyasasını da etkilediğini söyledi. Doğan, yaşanan krizi şu sözlerle anlattı:  “Fabrikalarımız üretim yapamadıkları için üreticinin pamuğunu alamıyorlar. Üreticilerimiz de ellerindeki pamuğu bulabildikleri fiyata yurt dışına ihraç etmeye çalışıyor bu da haliyle fiyatlarda azalışları beraberinde getiriyor. Şu an Türk pamuğu dünyanın en ucuz pamuğu haline geldi.” ‘Acil destek bekliyoruz’ Sektörün işlerin düzelme ihtimaline karşı uzunca bir süredir stoka çalıştığını, işlerin düzelmemesi nedeniyle artan maliyet ve finans yükünden kaynaklı olarak üretimin sürdürülemez bir noktaya gelmesiyle fabrikaların üretimlerine ara verdiğini dile getiren Başkan Doğan şöyle devam etti: “Kimse zararına üretimini sürdürmek istemez. Bölgemizdeki deprem nedeniyle yeniden imar faaliyetlerinden kaynaklı olarak sektörümüzde çalışacak personel bulmakta zorluk yaşıyoruz. Eli tornavida tutabilen çok kıymetli hale geldi ve maliyetler yükseldi. Finansman maliyetlerimizde de faizler yüzde 50 seviyelerine çıktı. İşletmelerimiz ayakta kalmak için çok büyük uğraş veriyor. Ayakta kalmaya çalışan fabrikalarımızda kapasiteler ise yüzde 30'lara düştü. Devletimizden işçilik, enerji ve hammadde fiyatları konusunda acil destek bekliyoruz.” İthal ürüne bağımlılık uyarısı Dünya genelinde pamuk üretiminde dramatik değişimler yaşandığını da dile getiren Başkan Doğan, değişimleri şu sözlerle açıkladı: “Dünya genelinde gıda tedariki ön plana çıktığı için Çin'de pamuk üretimi yıllık 8 milyon tondan 5 milyon tona geriledi. Özbekistan'da yıllık pamuk üretimi 2,5 milyon tondan 800 bin tona düştü. Özbekistan üreticisini korumak için pamuk ihracatını yasakladı. Özbekistan kendi pamuğunu kendi iplikçisine uluslararası fiyattan yüzde 15 ucuza verip ihracatını da benzer oranda destekliyor. Yani toplamda verilen destek yüzde 30'ları buluyor. Sektör olarak ihracatımızın büyük bölümünü gerçekleştirdiğimiz Avrupalı alıcılar Özbekistan'a çocuk işçi çalıştırdığı için uyguladığı ambargoyu kaldırdı. Hatta bu ülkeye yüzde 5 oranında teşvik vermeye başladı. Hindistan çeşitli teşviklerle yıllık 2,5 milyon ton olan pamuk üretimini 6 milyon tona çıkardı. Biz pamuk ihracatı yasaklansın demiyoruz. Sonuçta üretici ürettiği ürünü satacak. Ancak Türk pamuğunun dünyanın en ucuz pamuğu haline gelmesini de istemiyoruz. Üretici para kazanamaz ise gelecek senelerde pamuk ekiminden vazgeçer. Bu da tekstil ve konfeksiyon olarak 2 milyonu aşkın istihdam sağlayan sektörümüzü tam anlamıyla ithal ürüne bağımlı hale getirir. Böyle bir durumda da uluslararası piyasalarda rekabet etme şansımız kalmaz. Devletimizden Özbekistan başta olmak üzere dünya ülkelerindeki uygulamalar gibi sektörümüze yönelik sonuç odaklı acil destek bekliyoruz.”

Global tekstil markaları Türkiye den gidiyor Haber

Global tekstil markaları Türkiye den gidiyor

Türkiye'de artan maliyetler üretimle birlikte ihracatı da olumsuz etkiliyor.  Bu durumdan en fazla etkilenen önemli sektörlerden biri hazırgiyim geliyor. Türkiye'nin hazırgiyim ihracatı yılın ilk 7 ayında yüzde 7 azaldı. Kapasite kullanım oranı Haziran 2023’te yüzde 70.8'e kadar geriledi. Yılbaşından bu yana durgunluk yaşanan hazırgiyimde sorunlar geçen haziran ayı ile birlikte zirveye çıktı. Cumhuriyet gazetesinden Ali Can Polat'ın haberine göre birçok atölye ve fabrika kapanma noktasına gelirken toplu üretim tesisi satışları da başladı. Bu gelişmeden en çok etkilenen kesim olan makineciler, yaşananları 2000 krizine benzetiyor. Hazırgiyimci durgunluğa dayanamayıp atölyesini satmak isterken makineci "Herkes kapatıyor alan yok. Bizim de ödeme dengemiz bozuldu" diyor. "Ramazan bayramından bu yana piyasada iş yok" İstanbul’da faaliyet gösteren Sandıkçı Makine’nin sahibi Mustafa Sandıkçı satışların geçen yıla göre yarı yarıya düştüğünü belirterek "Şubatta durgunluk başladı. Ramazan Bayramı'ndan bu yana da piyasada hiç iş yok. Büyük fabrikalar da kapanıyor. Seçimden sonra toparlanma bekliyorduk ama olmadı. En son 2000 yılı krizinde görmüştüm böyle bir durgunluğu" dedi. 30 yıldır sektörde olduğunu söyleyen makineci Selim Liv ise yaşananları bir başka kriz yılı olan 2008'e benzetiyor. Var olan makine stoğuna konfeksiyoncuların sattığı makineler de eklenince piyasada makine enflasyonu yaşandığını söyleyen Liv şöyle devam etti: “Yaz başından bu yana sert bir düşüş var. Anadolu’da yüksek adetli üretim yapan yerler de kapanmaya başladı. İhracat müşterisi Bangladeş ve Hindistan'a gitti bu da bizim fabrikaları boş bıraktı. En son 2008'de yaşamıştım buna benzer bir dönemi ama tabi o daha kötüydü. Umarım bugünlerin sonu da o gün gibi olmaz."  "Ucuzlukla tehdit eden markaları boykot edelim" Merter'de makine satışı yapan bir başka makineci ise şunları söyledi: "Bizim de nakit akışımız durdu. Borçların günü geldi, konfeksiyoncunun yanında biz de zordayız.”  Sektördeki sorunları doğrulayan Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (Birtek-Sen) Başkanı Mehmet Türkmen, daralmanın etkisiyle son bir yılda 150 bin istihdam kaybı yaşandığını söyledi. İşten çıkarılmayan işçilerin de düşük ücretlerle açlığa mahkum edildiğini vurgulayan Türkmen, "Patronlar, 'Global markalar fiyat sebebiyle Türkiye'den kaçıyor' diyorlar. Onların ucuz üretim talebi işçinin üstüne yıkılıyor. Bu yükü işçiye yıkmak yerine bizi ucuzlukla tehdit eden markaları boykot edelim" dedi.

Tekstil sektörü zor durumda Haber

Tekstil sektörü zor durumda

Artan maliyetler, rakip ülkelere göre pahalılaşan üretim, öngörülemeyen döviz kuru, alım gücündeki erimeyle birlikte talepte yaşanan düşüş ve dolu stoklar, birçok sektörü olduğu gibi ihracatın önemli sektörlerinden tekstil ve hazırgiyimi de vurdu. Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'ın haberine göre; Tekstilde birçok fabrika işçilere yıllık izin kullandırarak durgun sezonu atlatmaya çalışıyor. Sendikalar, “Yaklaşık 1.5 milyon işçinin istihdamı tehlikede” derken işveren ise “Sektör dönüşüm içinde ve bu en az bir yıl sürecek. Bu süreçte ayakta kalmak için ucuz finansman şart” diyor. Bu yılın ilk altı ayında ciro bazlı yüzde 10, adet bazlı yüzde 15 küçüldüklerini söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, buna paralel olarak istihdamda ise son bir yılda yaklaşık 150 bin düşüş yaşandığını belirtti. Sektördeki daralmanın birçok nedeni olduğunu söyleyen Kaya, sorunun nedenlerinin başında Avrupa’daki resesyonun talebi düşürmesinin geldiğini belirtti. “Geçen yılın stokları erimedi, hızlı moda yavaş modaya dönünce bizim alım gruplarımızın acelesi kalmadı. Bizde maliyet nedeniyle fiyat artınca Bangladeş, Hindistan gibi ülkelerden fiyat aldılar. Bu ülkelerle aramızdaki yüzde 15 olan fiyat farkı şu an yüzde 50. İşçilik ücretimiz de 250-300 dolardan servis, yemek, kreş vs. hesaplanınca 700 dolara çıktı.”  Sektörün katma değerli üretim için bir dönüşüm sürecine girdiğini ve bunun bir yıl sürebileceğini anlatan Kaya, “Ayakta kalmamız için düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmana ihtiyacımız var” dedi.   İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe de tekstilde kapasite kullanım oranlarının yüzde 70’e gerilediğini belirterek şu bilgileri verdi: “İşlerin durmasının nedeni yüzde 70-80 rekabetçiliğimizi kaybetmemizden yüzde 20-25 ise talep düşüşünden kaynaklanıyor. Yalnızca Avrupa değil iç pazarda markalarımız da döviz kuru enflasyon kadar artmayınca iç pazar yerine ithalata yöneldi. Fabrikalar işçilere yıllık izin kullandırarak bu durgun dönemi aşmaya çalışıyorlar.”   İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Gürkan Gözmen ise deri sektöründe sorunların daha da büyük olduğunu belirterek “Rusya-Ukrayna savaşı bizim sektörü etkiledi. Oteller pahalı olduğu için turist sayısı ve turiste satışımız da düştü” dedi. Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Celal Aslan da sektörde zorunlu yıllık izin kullanımının arttığını belirtti ve “Çoğu fabrika da perşembe, cuma günü kapatarak yarım çalışıyor. İhracattaki düşüş vurdu sektörü. Yaklaşık 1.5 milyon çalışan var bu sektörde ve şu an istihdam büyük tehlikede” diye konuştu. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, “Hayalimizdeki Türkiye” temasıyla gerçekleştirilen buluşmalar kapsamında Aydın’daydı. Burada yaptığı konuşmasında Türkiye’nin asgari ücret ekonomisinden çıkması gerektiğini belirten Sönmez, “Düşük ve orta yoğunluklu üretim yapısının ürünü asgari ücret ekonomisinden yüksek teknoloji ile yüksek katma değerli üretim ekonomisine dönüşümü başlatmak zorundayız” dedi. Sönmez ayrıca vergi yükünü artırmak yerine bütçe harcamalarını kısmanın ve topluma örnek olacak tasarruf politikalarının hayata geçirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.