SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye

Ekometre - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de ultra zengin sayısı arttı Haber

Türkiye’de ultra zengin sayısı arttı

Bir yanda alışverişe, tatile, eğlence milyonlar harcayanlar, diğer yanda 17.002 liralık asgari ücret ile geçinmeye çalışan milyonlar... Zenginlerin servetleri artarken, yoksul daha da yoksullaşıyor. Ünlü İngiliz dergisi The Economist, Türkiye’deki gelir eşitsizliğine yönelik analizi yayımladı. Türkiye’de gelir farkı uçurumunun derinleştiğine dikkat  çekilen haberde hem lüks tüketimin patladığı hem de yüksek enflasyonun düşük ve orta gelirli  kesimlerin alım gücünü erittiği vurgulandı. Türkiye’de son yıllarda gelir adaletsizliği artarken, servet dağılımında da fark giderek büyüyor. En zengin yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ını alırken, yüksek enflasyon da  gelir adaletsizliği makasını daha da açıyor.  Ultra zengin sayısı arttı Haberde zenginlerin daha zengin olmasına örnek olarak  şu ifadelere yer verildi: “Hafta içi bir öğleden sonra, İstinye Park AVM’de butikler zarif bir şekilde hareketleniyor. Şehrin Michelin yıldızlı restoranları aylarca dolup taşıyor ve yat limanları dolu. Türkiye’nin en büyük şehrinde, lüks malların tüketimi artarken, şaşırtıcı bir servet patlamasının belirtileri her yerde görülüyor. Zenginler daha da zenginleşiyor: Türkiye’de ultra zenginlerinin (30 milyon dolar veya daha fazla servete sahip olanlar) sayısı 2022 ile 2023 arasında yüzde 10 arttı. Ancak ortalama bir Türk’e daha zengin olduklarını hissedip hissetmediklerini sorun, cevap neredeyse kesinlikle hayır olacaktır.” The Economist’tin  haber analizinde İsviçreli banka UBS’in Türkiye raporuna değinilirken, Türkiye’de ortalama bir kişinin varlığının (mali ve mülk varlıklar eksi borçlar) 2022 ile 2023 arasında TL cinsinden yüzde 158 oranında arttığı ifade edildi. Ücret artışı kağıt üstünde kalıyor Dar ve orta gelirli kesimin gelirindeki artışın “kağıt üzerinde” olduğuna dikkat  çekilen haberde  eriyen satın alma gücünün ve nominal ortalama ücretlerin son yıllarda düştüğü belirtildi. Türkiye’nin yeni ekonomi yönetiminin, Mehmet Şimşek’in liderliğinde enflasyonu kontrol altına almak için yeni bir programı devreye aldığı belirtilerek, Merkez Bankası’nın faizi yüzde 50’de tuttuğu, asgari ücret başta olmak üzere maaşlarda zamların sona erdiği ve kiraların da artmaya devam ettiği de belirtildi. Milyonerler çoğalıyor The Economist’in haberinde  görüşlerine yer verilen iktisatçı Murat Üçer, “Finansal riskten korunabilenler daha zenginleşiyor, korunamayanlar ise daha da yoksullaşıyor” dedi. Haberde kaynak gösterilen UBS’nin 2024 Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye’de milyoner sayısında gelecek yıl yüzde 43’ü bulan artış bekleniyor.

Türkiye’de 3 kişiden 2’si gelirini kaybetme endişesi taşıyor Haber

Türkiye’de 3 kişiden 2’si gelirini kaybetme endişesi taşıyor

Araştırmada, son dönemde özellikle sağlık hizmetleri konusundaki sigorta çözümlerine yönelik ilginin de arttığı kaydedildi. BNP Paribas Cardif, Ocak-Şubat aylarında 21 ülkeden 21 bin katılımcıyla gerçekleştirdiği "Protect & Project Oneself" (Kendini Koruma ve Planlama) Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmada Türkiye’de yaşayan katılımcıların en çok kaygılandıkları konular; yüzde 87 ile doğal afetler, yüzde 86 ile kritik hastalıklar ve yüzde 84 ile kazalar oldu. Sigorta sektörünün öncü markaları arasında yer alan BNP Paribas Cardif, Türkiye'de değişen sigorta algısı ve trendlerine ilişkin sonuçların da yer aldığı küresel "Protect & Project Oneself" (Kendini Koruma ve Planlama) Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Ocak-Şubat aylarında 21 ülkeden 21 bin katılımcıyla çevrim içi olarak gerçekleştirilen araştırmada, Türkiye'den ankete katılan her 3 kişiden 2'si gelirini kaybetmekten endişe duyduğunu söyledi. Araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerle kıyaslandığında, ülkemiz özelinde farklı konularda endişe düzeyinin oldukça yüksek seyrettiğini görüyoruz. Ülkemizden ankete katılanları en çok kaygılandıran durumlar ise sırasıyla doğal afetler, kritik hastalıklar ve kazalar oldu. Kısa ve orta vadede gelir kaybı endişesi dikkat çekti Maddi kaygılarla ilgili olarak, katılımcıların yarısı ölüm, hastalık veya işsizlik gibi istenmeyen olaylar karşısında kendilerinin veya ailelerinin maddi yük altında kalacaklarını belirtti. Araştırmada, Türkiye’deki potansiyel sigorta müşterilerinin yüzde 87’si doğal afetlerden, yüzde 86’sı kritik hastalıklardan ve yüzde 84’ü ise kazalardan endişe duyduklarını aktardı. Ülkemizden araştırmaya katılanların yüzde 67 gibi büyük bir kısmı ise kısa veya orta vadede gelirlerini kaybetmekten endişe duyduklarını açıkladı. Bu oran, Türkiye'de yaşayan her 3 kişiden 2'sinin düzenli gelir açısından gelecek kaygısı taşıdığını ortaya koydu. Kredi hayat sigortalarına olan ilgi arttı Araştırmalara göre, eğişen sigorta algısı ve eğilimler hakkındaki sonuçlarıyla da dikkat çekti. Beklenmedik yaşam olaylarının olması halinde mevcut yaşam standartlarını koruyamayacaklarını düşünen katılımcıların, özellikle kredi hayat sigortalarına yönelik pozitif bakış açılarının arttığı gözlemlendi. Katılımcıların yüzde 71 gibi büyük bir kısmı, 2020 yılındaki pandeminin etkisiyle sağlık sigortalarına olan ilgilerinin büyük oranda arttığını ifade etti. Katılımcılar, hayat sigortaları ile beklenmedik olaylara ya da kaza riskine karşı koruma altında olduklarını düşündüklerini aktardı. Bu bağlamda sigorta müşterilerinin yüzde 66’sının, sigortacılarından; sağlık uzmanlarıyla görüşme fırsatı, koçluk seansları teminatı, kişiselleştirilmiş kapsamlı destek programları, online bilgi ve tavsiye ile kişiselleştirilmiş dijital uygulamaya erişim gibi taleplerde bulundukları da belirlendi. Bu oran, Şubat 2023'te yaşanan deprem felaketinin etkisiyle Türkiye'de sigorta bilincinin giderek geliştiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı. 10 kişiden 8’i sigorta çözümlerine erişmekte zorlanıyor Sigorta çözümlerine erişim konusuna incelendiğinde ise Avrupa'daki sigorta müşterilerinin yaklaşık yüzde 70’i çözümlere sahip olma sürecinde zorluklar yaşadıklarını belirtirken, bu oran Türkiye’de yüzde 80’in üzerinde seyretti. Bunun bir sonucu olarak, araştırmaya katılan tüketicilerin neredeyse yarısı, sigorta çözümü almaktan vazgeçtiğini söyledi. Genel kanı sigortaya erişime engel olan ana faktörün fiyat olduğu yönünde olsa da araştırmada çıkan sonuç bu tezi doğrulamadı. Türkiye’deki tüketiciler; sigorta çözümlerinin içerikleri, çözümlerdeki istisnalar ve çözümlere sahip olma koşulları konularında daha çok netlik beklediklerini ifade etti.

Singapur dünyanın en güçlü pasaportları arasında ilk sırada Haber

Singapur dünyanın en güçlü pasaportları arasında ilk sırada

Şehir-devlet statüsündeki ülke vatandaşlarına dünyanın 227 ülkesinden 195’ine vizesiz seyahat olanağı sunarak bu alanda başka bir rekora daha imza attı. Endeksin en alt sırasında Afganistan yer alırken, geçen yıl 52. sırada yer alan Türk Pasaportu 7 basamak yükselerek dünyanın en güçlü 45. pasaportu oldu. Henley & Partners tarafından, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) resmi verilerine kapsamında düzenli olarak yayınlanan Pasaport Endeksi dünyanın en güçlü pasaportları sıralamasında dikkat çekici veriler ortaya koydu. Endekse göre yurttaşlarına 195 ülkeye vizesiz seyahat etme imkânı sağlayan Singapur Pasaportu dünyanın en güçlü pasaportu olarak yeniden ilk sıraya yerleşti. Bir önceki endekste Singapur ile birlikte liderliği paylaşan Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İspanya ise en güçlü pasaportlar listesinde ikinci sırada yer aldılar. Bu beş ülkeden birinin pasaportuna sahip olanlar dünyada 192 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor. Diğer taraftan daha önce benzerine rastlanmamış bir şekilde, Avusturya, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Güney Kore ve İsveç’ten oluşan 7 ülke, 191 ülkeye vizesiz seyahat olanağı sunarak endekste üçüncü sırayı paylaştı.  Britanya ve ABD pasaportları güç kaybediyor 10 yıl önce dünyanın en güçlü pasaportları olarak zirveyi paylaşan Birleşik Krallık ve ABD pasaportları sıralamada gerilemeye devam ediyor. 2024 endeksine göre Birleşik Krallık pasaportu ile vizesiz seyahat edilebilen ülke sayısı 190’a düştü. Yeni endekste Birleşik Krallık, Belçika, Danimarka, Yeni Zelanda, Norveç ve İsviçre 4. sırada yer aldı. Diğer taraftan endekste son 10 yıldaki düşüş trendini sürdüren ve 186 ülkeye vizesiz seyahat edilebilen ABD pasaportu listede 8. sırada yer alıyor. 26 ülkeye vizesiz seyahat edilebilen Afganistan pasaportu sıralamanın dibine demir atmış durumda. Bu, 19 yıldır yayınlanan listenin tarihinde görülen en düşük skor olarak kayda geçti.   Endekse ilişkin bir değerlendirme yapan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, “2006 yılında küresel bazda vizesiz seyahat edilebilen ortalama ülke sayısı 58 iken bu sayının 2024’te neredeyse ikiye katlanarak 111’e yükseldi. Ancak, listenin en üstünde yer alanlarla en altında yer alanlar arasındaki makas daha önce hiç olmadığı kadar açılmış durumda. Listenin en üst sırasında yer alan Singapur pasaportu ile 195 ülkeye vizesiz seyahat edilebilirken en alt sırada yer alan Afganistan pasaportu ile sadece 26 ülkeye gitmek mümkün.  Havayolu ulaşımında maliyetler düşüyor IATA verilerine göre 2024 yılı içinde havalimanları 22 bin rota ve 39 milyon uçuşla yaklaşık 5 milyar insanı buluşturacak. Havacılık Sektörünün bu yılki gelir beklentisi yaklaşık 1 trilyon dolar seviyesinde olsa da giderlerin de 936 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşacağı öngörülüyor.  Bu da 30,5 milyar dolarlık bir net kar demek. Buradan yola çıkarak yolcu başına en düşük net karın sıradan bir otel kafesinde single espresso fiyatına tekabül eden 6,14 dolar düzeyinde olacağını gösteriyor. Buna karşın, uçak yolculuğunun gerçek maliyeti son 10 yılda yüzde 34 oranında düşmüş durumda. (Bkz. International Air Transport Association) Endekste yükselenler, düşenler ve seçim etkisi Sıralamada en görkemli yükselişi gösteren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) pasaportu endeksin ilk yayınlandığı yıl olan 2006’dan bu yana vizesiz seyahat haritasına 152 destinasyon dahil ederek vizesiz seyahat edilebilen ülke sayısını 185’e çıkardı. Endekste 62. sırada olan BAE, 53 basamak yükselerek 9. sıraya yerleşti ve bu yıl ilk kez ilk 10 içinde yer buldu. Endekste son 10 yıldaki en sert düşüşü ise 25. sıradan 42. sıraya gerileyen Venezüella yaşadı. Ülke, son 10 yılda ülkesini terk etmek zorunda kalan 7 milyondan fazla Venezüellalının kaderini şekillendirebilecek 28 Temmuz’daki başkanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Diğer taraftan, Henley Küresel Mobilite 2024 Raporunda da vurgulandığı üzere ABD’de göç ve turizme bağlı sektörler de yaklaşan genel seçimler konusunda oldukça kaygılı bir görünüm içinde. Bu kesimin en fazla öne çıkan endişeleri olası yeni bir Trump yönetiminin Geçici Koruma Statüsü uygulamasını sonlandırması ve toplu sınır dışı etmelerin gündeme taşıması. Afrika’dan yapılan Schengen başvurularının yüzde 30’una ret Yayınlanan rapor içinde yer alan yeni bir araştırma ise Schengen vizesi için en fazla ret yanıtı alan pasaportların çeşitli Afrika ülkelerine ait olduğunu gösteriyor. Buna göre Afrika’dan iletilen her 10 Schengen başvurusundan 3’ü ret yanıtı alıyor. Dünya genelinde ise Schengen başvurularının yüzde 10’u reddediliyor. Bununla birlikte Afrika kıtası kişi başı Schengen başvurusunda en düşük orana sahip. Araştırma başvuru yapılan Afrika ülkesinin yoksulluk düzeyiyle alınan ret yanıtlarının doğru orantılı olduğunu da ortaya koyuyor.  Türk Pasaportu ile 118 ülkeye vizesiz seyahat Türkiye Ocak 2024’ten bu yana endekste 7 basamak tırmanarak 52. sıradan 45. sıraya tırmandı. Bu yükselişle birlikte Türk pasaportuyla vizesiz gidilebilen ülke sayısı 118’e yükseldi. Türkiye’nin sıralamada yükseldiği yeni konum aynı zamanda son 10 yıldaki en iyi performansı olarak göze çarpıyor.

Andersen Global, Çelen ile işbirliği anlaşması imzaladı Haber

Andersen Global, Çelen ile işbirliği anlaşması imzaladı

Üst yapı, alt yapı, sanayi amaçlı geliştirmeler ve yatırım ortamlarının farklı alanlarında 50 yıllık kapsamlı, çeşitlendirilmiş uygulamalı deneyim ile Çelen; halka açık yerli ve yabancı şirketlere, kamu kuruluşlarına, özel sektör şirketlerine ve ailelere kapsamlı ve çeşitli değerleme hizmetleri sunmaktadır. 1995 yılında kurulan ve yönetici ortak Güniz Çelen tarafından yönetilen Çelen'in değerleme şirketi, 18'den fazla ülkede verdiği hizmetler ile büyüyerek Türkiye'nin en köklü değerleme firmalarından biri haline gelmiştir. "Yıllar içinde, yüksek düzeyde belirsizlik ortamlarında etkili ve yenilikçi çözümler sunarak müşterilerimizle güçlü ve sürdürülebilir ilişkiler kurduk" diyen Güniz Çelen, "Müşterilerimize entegre hizmet anlayışı ile geniş bir takım olarak, sınır ötesi hizmet sunmak ve pazardaki rekabet avantajımızı sürdürmek için Andersen Global'in üyeleri ve iş birliği yaptığı firmalarıyla çalışmayı dört gözle bekliyoruz" diye ekledi. Andersen Global Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mark L. Vorsatz, "Çelen, müşterilere en iyi hizmeti sunma taahhüdümüzü paylaşmaktadır" dedi. "Güniz ve ekibinin değerleme sektöründeki bilgi birikimi, müşterilere bütüncül, sınır tanımayan çözümler sunma, Türkiye ve bölgedeki üye ve iş birliği yapan firmalar arasında sinerjik çalışma ilişkileri yaratma kararlılığımızı destekliyor" diye ekledi. Andersen Global, dünya çapında vergi, hukuk ve değerleme uzmanlarından oluşan, yasal olarak ayrı, bağımsız üye firmalardan oluşan uluslararası bir yapıdır. 2013 yılında ABD’li üye firma Andersen Tax LLC tarafından kurulan Andersen Global, bugün dünya genelinde 16,000'den fazla kişiden oluşan yetkin ekibe sahip olup, üyeleri ve işbirliği yaptığı firmaları ile 450'den fazla lokasyonda faaliyet göstermektedir.  

Türkiye’nin UDY' den aldığı pay  geriledi Haber

Türkiye’nin UDY' den aldığı pay geriledi

Küresel uluslararası doğrudan yatırım (UDY) trendleri ile dünya, bölge ve ülke düzeyindeki yatırım gerçekleşmelerini ele alan Dünya Yatırım Raporu, özelikle gelişmekte olan ülkelerdeki UDY’nin artırılması için politika ve strateji önerileri de içeriyor. Yüzde 1’in altına indi Rapor, 2023 yılındaki küresel UDY hacminin 1,36 trilyon dolardan yüzde 2’lik bir düşüşle 1,33 trilyon dolara gerilediğine işaret ediyor. Yatırımların diğer ülkelere aktarımına aracılık eden Avrupa ülkelerindeki UDY akışları dışarıda bırakıldığında, küresel UDY akışındaki gerilemenin ’un üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapan rapor, proje finansmanında gerçekleşen gerilemenin özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının üzerinde de önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 2024 yılının zor bir yıl olacağını ifade eden rapor, finansman olanaklarının gelişmesi ve yatırımları kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi halinde yılın geri kalanında sınırlı bir iyileşme gözlemlenebileceğini işaret ediyor.   Rapor verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılındaki UDY akışlarından aldığı pay bir önceki yıla göre yüzde 1’den yüzde 0,8 düzeyine gerilemiş durumda. Türkiye'nin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'la birlikte bölgesinde geçen yıla oranla daha fazla UDY projesi çektiğini ifade eden rapor Türkiye'nin Batı ve Orta Asya'da en fazla sayıda imalat sanayii projesi çeken ülke olduğunu işaret ediyor.   Raporun bu seneki ana temasına yönelik ilk bilgilendirme YASED’in 5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlediği Küresel Yatırım Günleri etkinliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Birim Başkanı Dr. Amelia Santos-Paulino tarafından gerçekleştirilmişti. Yatırım süreçlerinin basitleştirilmesi, yatırımcıların bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, şeffaflığın artırılması ve idari süreçlerin birbirleri ile uyumunun artırılmasında dijital devlet çözümlerinin önemli katkı sağlama imkanı olduğunu ifade eden rapor buna yönelik inisiyatiflerin her geçen gün arttığını da gösteriyor. YASED Küresel Yatırım Günleri 2024 programı, önümüzdeki günlerde; UNCTAD, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve YASED başkanları ve temsilcileri ile birlikte gerçekleştirilecek ve Türkiye’nin UDY stratejilerinin ve performansının değerlendirileceği programlarla sona erecek.

Norveç Varlık Fonu'nun  Türkiye'deki yatırımları Haber

Norveç Varlık Fonu'nun Türkiye'deki yatırımları

Dünyanın en büyük varlık fonu olan Norveç Varlık Fonu'nun Türk şirketlerinin hisselerine yaptığı toplam yatırım 1 milyar 306 milyon 58 bin doları bulurken, fonun portföyünde Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (Tüpraş), Galata Wind Enerji, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) hisseleri de yer aldı. Fonun, söz konusu 3 enerji şirketindeki ortaklık hisse değeri yaklaşık 146 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. En büyük yatırım Tüpraş'a Norveç Varlık Fonu'nun, Türkiye'deki yatırımlarından en büyük payı Tüpraş aldı. Tüpraş'ın yüzde 1,30 hissesine sahip olan fonun, söz konusu şirketteki toplam yatırımı yaklaşık 121,7 milyon dolara ulaştı. Fon tarafından, Koç Holding'e 106 milyon 154 bin dolar, Birleşik Mağazalar AŞ (BİM) hisselerine 90 milyon 984 bin dolar, Akbank hisselerine 73 milyon 89 bin dolar, Türk Hava Yolları hisselerine 63 milyon 389 bin dolar ve Aselsan hisselerine 60 milyon 539 bin dolar yatırıldı. Fonun Türkiye portföyündeki en büyük hisse payı ise yüzde 4,18'ine ortak olduğu Mavi Giyim'de bulunuyor. Mavi Giyim'e yatırım miktarı 32 milyon 734 bin dolar oldu. Bu şirketi, yüzde 3'erlik payla Yataş ile İş Yatırım izliyor. Söz konusu şirketlerin hisse senetlerine bağlanan toplam yatırım miktarı sırasıyla 3 milyon 688 bin dolar ve 48 milyon 741 bin doları buldu. Türkiye'de 2001'den bu yana küçük yatırımlar yapan Norveç Varlık Fonu, 2008'den itibaren Türk şirketlerinin hisse senetlerine yaptığı yatırımları artırdı. Türkiye'de Ulaşım, Kimya, Otomotiv, Yazılım ve Çelik sektörüyle ilgileniyorlar Norveç Varlık Fonu, 1990'dan itibaren ülkenin petrol ve doğal gaz üretiminin getirisiyle yabancı ülkelerin hisse senetleri, tahvil ve emlak piyasalarına yatırım yapıyor. Norveç hükümeti, fon gelirlerinin çok az bölümünü kullanabiliyor, geriye kalan yüksek kısım ise gelecek nesiller için biriktiriliyor. Geçen yıl 65 ülkede 8 bin 859 firmaya yatırım yapan fon, son yıllarda yoğun olarak yenilenebilir enerji projelerine yatırımı tercih ediyor. Fonun piyasa değeri, 31 Aralık 2023 itibarıyla 15 trilyon 765 milyar Norveç kronu (1 trilyon 507 milyar dolar) oldu. Norveç Varlık Fonu, Türkiye'de ulaşım, kimya, otomotiv, yazılım ve çelik sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketlerin hisseleriyle de ilgileniyor. Fon, Türkiye için 2021'de 485 milyon dolar olan yatırımlarını 2022'de 1 milyar 217 bin dolara yükseltmişti. Fon yönetimi tarafından yapılan açıklamada "zayıf" geçen 2022'nin ardından geçen yıl 213 milyar dolarlık karla rekor kırıldığı kaydedildi.

Kaya gazı, yeniden Türkiye’nin gündeminde Haber

Kaya gazı, yeniden Türkiye’nin gündeminde

Ekolojik nedenlerle çıkarılması tartışmalara yol açan kaya gazı, yeniden Türkiye’nin gündeminde. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) daha önce yayınladığı “Kaya Gazının Küresel Enerji Piyasalarındaki Yeri ve Türkiye’deki Geleceği” Raporunda özellikle Trakya ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğun bir kaya gazı bulunduğunu belirtmişti. Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre bu iki bölgede teknik olarak çıkarılabilir yaklaşık 679 milyar metreküp kaya gazı ve 4.7 milyar varil kaya petrolü bulunduğu kaydediliyor. TPAO’nun önceliği Karadeniz gazına ve Gabar petrolüne vermesi nedeniyle kaya gazı çalışmalarının yavaşladığı ancak gelecek dönemde gazı faaliyetlerinin de hızlanacağı vurgulandı. Kaya gazının bulunması ve işletmeye alınmasının diğer hidrokarbonlara göre daha maliyetli olduğu belirtiliyor. Bu alanda yeni çalışmaların yapılması yönünde eylem Cumhurbaşkanlığı programına da girmişti. Programa göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2024 yılında 2 yeni kaya gazı sondaj kuyusu açacak. 4T Platformu Başkanı ve Yenilenebilir Enerji Uzmanı Ali Rıza Öner, Türkiye’nin kaya gazı üretimine yönelik yaptığı değerlendirmede “Türkiye bugün sahip olduğu teknolojik donanımla bu gazı çıkarabilecek kabiliyette bir ülke. Gazın açığa çıkması için istenilen derinliğe inildikten sonra kaya katmanları içinde yatay kırılmalar yapılarak yüzeye katkı maddeli basınçlı su enjekte edilerek bu gaz çıkarılabiliyor. Hüseyin altında 4-5 1000 metre derinlikte bulunuyor” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.