SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye

Ekometre - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CIMPOR Global’e Hollanda’da ödül Haber

CIMPOR Global’e Hollanda’da ödül

Türkiye çimento endüstrisinin kapasite ve pazar lideri OYAK Çimento’nun da bünyesinde yer aldığı TCC Grubu'nun iştiraki CIMPOR Global, sürdürülebilirlik alanındaki başarılı uygulamaları ile Hollanda-Afrika İş Konseyi (NABC) tarafından düzenlenen Doing Business in Africa Award 2024’te “İkincilik Ödülü”nün sahibi oldu. Afrika'da iş yapan Hollandalı şirketleri destekleyen bir organizasyon olan NABC (Hollanda-Afrika İş Konseyi) tarafından her yıl Afrika'da sürdürülebilir ve etkili işler yapan sınırlı sayıda üyeye verilen Doing Business in Africa Award, alanındaki en önemli ödül organizasyonlarından biri kabul ediliyor. Afrika ülkelerinin Hollanda'daki büyükelçilerinin katılımıyla Wassenaar kentinde düzenlenen törende, finansal sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve ekonomik kalkınmaya katkı kriterleri değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda düzenlenen ödül törenine CIMPOR Global'i temsilen katılan CIMPOR Global İç Denetim, Risk ve Uyum Direktörü Özge Aşçıoğlu, konuyla ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: “Afrika'daki kısa zamanda yapmış olduğumuz çalışmaların sonuçlarını burada paylaştık. Bu ödülü aldığımız için tüm ekip olarak son derece mutluyuz. TCC Gruba bağlı Cimpor Global çatısı altında faaliyet gösteren ve tepe yönetimimde Türk yöneticilerin bulunduğu şirketlerin, başta Afrika olmak üzere, diğer faaliyet gösterilen ülkelerdeki başarıları önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Yakın zamanda birincilik ödülünü alacağımıza tüm kalbimle inanıyorum.” Afrika'da sürdürülebilir yatırımlar CIMPOR, 2020 yılında Fildişi Sahili'nde başlattığı Afrika yatırımlarını Kamerun'da sürdürüyor. Şirket, Kamerun'un Kribi kentinde dünyanın ilk flaş kalsinasyon teknolojisiyle çalışan kalsine kil üretim hattını 29 Ekim 2023'te devreye aldı. Kribi'deki yeni fabrika, yıllık 1,2 milyon ton çimento ve 400 bin ton kalsine kil üretim kapasitesine sahip bulunuyor. Şirketin geliştirdiği 'deOHClay' teknolojisi sayesinde, ton başına karbondioksit emisyonlarında yüzde 90'a, elektrik enerjisi tüketiminde yüzde 35'e ve ısıl enerji tüketiminde yüzde 40'a varan tasarruf sağlanıyor. CIMPOR, Hollanda, Türkiye, KKTC, Portekiz, Romanya, İspanya, Fransa, İngiltere, Fildişi Sahili, Kamerun, Gana ve Yeşil Burun Adaları'nda faaliyet gösteriyor. Grup, 3 kıtada toplam 10 entegre çimento fabrikası, 8 çimento öğütme tesisi ve 3 kalsine kil üretim tesisi işletiyor.

Türkiye'nin dijitalleşme notu aynı seviyede kaldı Haber

Türkiye'nin dijitalleşme notu aynı seviyede kaldı

Ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye'nin dijitalleşme performansının yer aldığı rapor, Türkiye'nin dijital dönüşümünün ekonominin genel gidişatıyla ve eğitim ile hukuk sistemi gibi kurumsal altyapılarla yakından ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.   Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), her yıl yayınladığı Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi adını verdiği; Türkiye'nin dijital dönüşüm hızını, bu hızın belirleyicilerini, dijital dönüşüm için hangi alanlardaki adımların atılması gerektiğini ortaya koyduğu raporun 2023 sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Uluslararası kuruluşlardan alınan karşılaştırılabilir verilerin yanı sıra sektördeki yöneticilerin Türkiye'nin dijital dönüşüme hazırlığı ve yeterlilikleri hakkındaki niteliksel değerlendirmelerinden yararlanılarak hazırlanan endeks;  ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört ana bileşen altında 10 farklı alt başlıkta, 61 gösterge üzerinden Türkiye'nin dijitalleşme performansını ortaya koyuyor. Endeksin hesaplanmasında Türkiye'nin yanı sıra 139 ülkenin verileri de kullanılıyor. Dolayısıyla, endeks değerini belirleyen sadece Türkiye'nin dijitalleşmesi değil, diğer ülkelerin Türkiye'yle birlikte küresel dijital dönüşümdeki konumları oluyor.   Türkiye'nin dijital dönüşüm notu 3,09 Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2023 Raporu'na göre, Türkiye dijitalleşme performansı açısından geçtiğimiz yıla göre herhangi bir gerileme ya da artış göstermedi ve endeks 5 üzerinden 3,09 olarak hesaplandı. Genel endeks değerini oluşturan 61 alt göstergenin 29'u 2023 yılında artarken, 30 göstergenin endeks değeri geriledi, 2 göstergenin değeri ise değişmedi.   Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi – 2023    2019 2020 2021 2022 2023 TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ENDEKSİ   2,90* 3,00* 3,20* 3,09* 3,09 A. EKOSİSTEM BİLEŞENİ  2,58 2,7 2,85 2,77 2,77 1.Boyut: Yasal Zemin ve İşleyiş  2,74 2,79 3 2,93 2,91 2. Boyut: Yenilik ve Yatırım Ortamı  2,42 2,6 2,7 2,6 2,64 B. YETERLİLİK BİLEŞENİ  3,15 3,21 3,37 3,35 3,2 3. Boyut: Altyapı  2,45 2,46 2,72 2,72 2,72 4. Boyut: Satın Alınabilirlik  4,25 4,36 4,44 4,41 4,12 5. Boyut: Beceriler  2,74 2,81 2,97 2,9 2,75 C. KULLANIM BİLEŞENİ   3,02 3,23 3,38 3,21 3,35 6. Boyut: Bireysel Kullanım  3,25 3,27 3,39 3,37 3,44 7. Boyut: İş Dünyası Kullanımı  2,77 3,32 3,39 3,09 3,35 8. Boyut: Kamu Kullanımı  3,05 3,1 3,37 3,18 3,26 D. DÖNÜŞÜM BİLEŞENİ  2,85 2,86 3,18 3,05 3,05 9. Boyut: Dijitalleşen Ekonomi  2,35 2,33 2,48 2,39 2,38 10. Boyut: Dijitalleşen Toplum  3,35 3,39 3,87 3,7 3,72   “Dijital dönüşüm süreci dünyada ivmelenirken Türkiye bu sürecin dışında kalmamalı” 2023 yılında da endeksin 2022 yılıyla aynı değeri aldığını belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, “Dijital dönüşüm bakımından, Türkiye'de 2019 yılından 2021 yılına kadar kaydedilen ilerlemenin 2022'de duraksadığını, bir başka ifadeyle diğer ülkelere göre göreceli olarak hesapladığımız dijital dönüşüm endeksinin gerilediği görülüyor. 2023 yılında da endeks 2022 yılı ile aynı değeri alarak, iki yıl önce yakalamış olduğu seviyenin gerisinde kaldı. Bu dönem aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik istikrar problemleriyle karşı karşıya olduğu bir dönem. Dijitalleşme sürecinin kesintisiz devam etmesi açısından ekonomik istikrar önemli olduğu gibi, gelecek dönem ekonomik performansını belirleyecek olan başlıca unsurlardan birisi de dijitalleşme sürecinin hızı ve derinliği olacaktır. Dijital dönüşüm süreci dünyada ivmelenirken Türkiye bu sürecin dışında kalmamalı ve politikalarını bu ihtiyaca göre planlayarak uygulamalıdır” dedi. Rapordan öne çıkan bulgular şöyle sıralanıyor:Genel endeks değerini oluşturan 61 alt göstergenin 29'u 2023 yılında iyileşmiştir. Aynı dönemde değişmeyen iki gösterge bulunurken, 30 göstergenin endeks değeri ise gerilemiştir.   2023 yılında, endeksi oluşturan dört alt bileşenden, “Kullanım” bileşeninin endeks değerinin artığı, “Ekosistem” ve “Dönüşüm” bileşenlerinin endeks puanın değişmediği, buna karşılık “Yeterlilik” bileşeninin endeks değerinin düştüğü görülmektedir. Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi'nin beş yıllık performansı, Türkiye'nin dijitalleşmesinin ekonominin genel gidişatıyla ve eğitim ile hukuk sistemi gibi kurumsal yapılarla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir.Ekonomik istikrarın bozulması dijitalleşme sürecinin aksamasına, buna karşılık ekonomik istikrarın yeniden tesis olacağı beklentisi dijitalleşme sürecinin hızlanmasına neden olmuştur.  Dijitalleşme süreci üzerinde ülkenin genel ekosisteminin, özellikle de yasal zeminin, etkili olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim tüm yıllarda “Ekosistem” bileşeni Türkiye'nin dijitalleşme notunu aşağı çeken en önemli bileşen olmuştur.  Ekosistemin yanı sıra eğitim sistemini geliştirmek ve nitelikli işgücünü ülkede tutmak üzere uygulanan politikalar da dijitalleşme sürecini etkilemektedir.  “Dijitalleşen Ekonomi” alt bileşeni de düzenli olarak genel endeksi aşağıya çeken etkenlerdendir. Türkiye'nin ekonomik yapısında dijitalleşme sürecinin beklenen etkileri henüz gözlemlenmemektedir.Beceriler boyutunu aşağı çeken dört alt gösterge “STEM alanında yükseköğrenim mezunları”, “Matematik ve fen eğitiminin kalitesi”, “Eğitim sisteminin BİT becerisi kazandırma yetkinliği” ve “BİT becerisi olan işgücüne ihtiyaç”tır.İş dünyasının BİT sektöründeki nitelikli işgücü açığını kendi imkanları ile aşmaya çalıştığı sonucuna varılabilir.Endeksin alt kırımlarına bakıldığında Türkiye'nin dijital dönüşümünde esas kısıtının dijital teknolojileri benimsemek ve kullanmakta olmadığı görülmektedir. Bireysel kullanım ve kamu kullanımı açısından gösterilen performans benzer ülkelere oranla daha iyi olsa da buna karşılık dijital dönüşüm performansı ekonominin genel gidişatı ile eğitim ve hukuk sistemi gibi kurumsal yapılarla çok yakından ilişkili. Bu da teknolojik devrimlere uyumun sadece bilim ve teknoloji politikalarıyla sınırlı olmadığına işaret etmektedir.Daha önceki teknolojik devrimlerde olduğu gibi bu kez de dijital devrim, uygun altyapı, teknolojileri geliştirecek becerilerle donanmış bir işgücü ve şirketler kesiminin bu teknolojileri iş hayatında uygulaması için uygun bir yasal çerçeve ve rekabet ortamına ihtiyaç bulunmaktadır.    Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi periyodik olarak her sene TÜBİSAD tarafından gerçekleştirilen ve ülkemizin dijitalleşmede gelişimi için bulguları ortaya koymak amacıyla düzenlenen bir rapordur.        2019 2020 2021 2022 2023 TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ENDEKSİ   2,90* 3,00* 3,20* 3,09* 3,09 A. EKOSİSTEM BİLEŞENİ  2,58 2,7 2,85 2,77 2,77 1.Boyut: Yasal Zemin ve İşleyiş  2,74 2,79 3 2,93 2,91 1.01 Kanunların uygulanmasında etkinlik  2,24 2,36 2,49 2,51 2,47 1.02 Bilgi İletişim Teknolojileri ile ilgili kanunlar   2,58 2,72 3,15 2,96 2,95 1.03 Anlaşmazlıkların çözümünde yasal sistemin etkinliği  1,87 1,96 2,33 2,16 2,07 1.04 Kamu kurumları ile olan anlaşmazlıklarda yargı sisteminin adil işlemesi  2,06 2,15 2,47 2,3 2,24 1.05 Fikri mülkiyet haklarının korunması  2,41 2,42 2,71 2,62 2,6 1.06 BİT Düzenleme Takibi   4,69 4,74 4,74 4,74 4,74 1.07 Alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları 3,34 3,21 3,11 3,2 3,3 2. Boyut: Yenilik ve Yatırım Ortamı  2,42 2,6 2,7 2,6 2,64 2.01 En yeni teknolojilere erişim  3,07 3,89 4 3,04 3,95 2.02 Risk sermayesine erişim  2,48 2,38 2,67 2,74 2,6 2.03 Kurumlar vergisi oranı (%)  2,49 2,49 2,49 2,71 2,37 2.04 Yerel rekabetin yoğunluğu  2,79 2,66 2,72 2,77 2,81 2.05 BİT alanında üniversite-sanayi işbirliği  2,16 2,46 2,38 2,57 2,45 2.06 İleri teknoloji ürünlerinin kamu tarafından tedariki  2,11 2,29 2,65 2,46 2,31 2.07 Ar-Ge harcaması (% GSYH)  1,85 2,06 2 1,93 1,98 B. YETERLİLİK BİLEŞENİ  3,15 3,21 3,37 3,35 3,2 3. Boyut: Altyapı  2,45 2,46 2,72 2,72 2,72 3.01 Elektrik üretimi (kWh/kişi başı)  1,27 1,27 1,28 1,3 1,29 3.02 Mobil ağ kapsamı, (nüfusun yüzdesi)  4,96 4,96 4,96 4,97 4,97 3.03 Uluslararası internet bant genişliği (kb/s kullanıcı başına)  1 1 1 1 1 3.04 Telekomünikasyon hizmetlerindeki yıllık yatırımın gelir içindeki payı (% telekomünikasyon geliri)  1,65 2,27 2,43 2,58 2,89 3.05 Gayri safi sermaye oluşumu (% GSYH)   2,71 2,18 3,53 3,67 3,5 3.06 Firma düzeyinde BİT yatırımının yeterliliği  2,49 2,64 2,75 2,67 2,65 3.07 BİT altyapısının gelişkinliği  3,11 2,91 3,09 2,88 2,78 4. Boyut: Satın Alınabilirlik  4,25 4,36 4,44 4,41 4,12 4.01 Ön ödemeli mobil hücresel tarifeler* (SGP $)  4,22 4,26 4,42 4,46 3,71 4.02 Sabit genişbant internet tarifeleri, (SGP $/aylık)  4,55 4,74 4,79 4,59 4,31 4.03 BİT altyapısının pahalılığı 3,98 4,06 4,11 4,19 4,33 5. Boyut: Beceriler  2,74 2,81 2,97 2,9 2,75 5.01 Eğitim sisteminin BİT becerisi kazandırma yetkinliği  2,19 2,23 2,53 2,51 2,17 5.02 Matematik ve fen eğitiminin kalitesi  1,69 1,78 2,2 2,05 1,93 5.03 Ortaöğretimde okullaşma oranı (%)  3,69 3,68 3,71 4,02 3,88 5.04 Okur-yazarlık oranı (%)  4,85 4,71 4,84 4,79 4,87 5.05 STEM alanında yükseköğrenim mezunları, (20-29 yaş arası, 1000 kişide)   2,09 2,01 1,84 1,66 1,24 5.06 BİT becerisi olan işgücüne ihtiyaç  1,95 2,45 2,69 2,39 2,43 C. KULLANIM BİLEŞENİ   3,02 3,23 3,38 3,21 3,35 6. Boyut: Bireysel Kullanım  3,25 3,27 3,39 3,37 3,44 6.01 Cep telefonu aboneliği (her 100 kişide)  2,02 1,96 2,01 1,97 2,13 6.02 Bireysel internet kullanımı (%)  3,8 3,9 4,04 4,17 4,25 6.03 Hanelerde bilgisayar sahipliği (%)  3,34 3,24 3,08 3,07 3,06 6.04 Hanelerde internet erişimi (%)  4,34 4,52 4,62 4,66 4,75 6.05 Sabit genişbant internet üyeliği (her 100 kişide)  2,42 2,45 2,67 2,75 2,8 6.06 Mobil genişbant internet üyeliği (her 100 kişide)  2,08 2,14 2,27 2,31 2,39 6.07 Bireylerin sosyal ağları (Facebook, Twitter, LinkedIn vb.) kullanımı  4,63 4,45 4,64 4,61 4,62 6.08 Bireylerin eğitim, sağlık ve finansal hizmetler gibi alanlarda BİT kullanımı  3,33 3,49 3,76 3,42 3,55 7. Boyut: İş Dünyası Kullanımı  2,77 3,32 3,39 3,09 3,35 7.01 Firmaların son teknolojileri özümsemesi  3,05 3,78 3,97 3,23 3,88 7.02 Yenilik kapasitesi  2,62 3,82 3,86 3,04 3,5 7.03 PCT patent başvurusu (bir milyon kişi başına)  1,09 1,09 1,09 1,09 1,09 7.04 İşletmeler arası işlemlerde BİT kullanımı  3,58 3,86 3,82 3,59 3,87 7.05 İşletme müşteri arası işlemlerde BİT kullanımı  3,78 3,87 3,8 3,83 3,87 7.06 Personel eğitim yatırımları  2,54 3,5 3,82 3,76 3,91 8. Boyut: Kamu Kullanımı  3,05 3,1 3,37 3,18 3,26 8.01 Devletin dijital değişim yönetimi   2,34 2,48 2,98 2,54 2,78 8.02 Çevrimiçi Kamu Hizmetleri Endeksi (0-1 arası)  4,5 4,5 4,42 4,42 4,39 8.03 BİT kullanımında kamu desteği  2,3 2,31 2,7 2,57 2,6 D. DÖNÜŞÜM BİLEŞENİ  2,85 2,86 3,18 3,05 3,05 9. Boyut: Dijitalleşen Ekonomi  2,35 2,33 2,48 2,39 2,38 9.01 BİT'in iş modelleri üzerinde etkisi  3,87 3,77 3,91 3,8 4,03 9.02 BİT alanında patent başvuruları (bir milyon kişi başına)  1,05 1,06 1,07 1,06 1,06 9.03 BİT'in organizasyon modelleri üzerinde etkisi  3,68 3,71 4,02 3,86 3,76 9.04 Bilgi yoğun faaliyetlerde istihdam edilen işgücü oranı (%)  2,38 2,34 2,48 2,28 2,3 9.05 Tam zamanlı telekomünikasyon çalışanları (bir milyon nüfus başına)  1,09 1,32 1,29 1,32 1,29 9.06 Tasarım ürünleri ihracatı (% toplam ticaret)  3,61 3,61 3,93 3,2 3,15 9.07 BİT hizmetleri ihracatı (% toplam hizmet ticareti)  1,17 1,14 1,35 1,26 1,19 9.08 Dijital olarak teslim edilebilir hizmet ihracatı (% toplam hizmet ticareti)  1,41 1,39 1,68 1,49 1,4 9.09 Mobil ağlardan elde edilen gelirler (% telekomünikasyon hizmetleri)  2,85 2,6 2,63 3,28 3,2 10. Boyut: Dijitalleşen Toplum  3,35 3,39 3,87 3,7 3,72 10.01 e-Devlet hizmetlerinin kullanımı  3,47 3,56 4,05 4,03 4,28 10.02 Eğitimde BİT kullanımı  2,78 2,81 3,58 3,2 3,38 10.03 e-Devlet hizmetlerinin kalitesi  3,38 3,55 3,92 3,76 4,09 10.04 e-katılım Endeksi (0-1 arası)  4,39 4,39 4,56 4,56 4,12 10.05 Internet kullanımında cinsiyet eşitsizliği 2,75 2,65 3,25 2,96 2,73  

TCMB G20 ülkeleri arasında 18. sırada yer aldı Haber

TCMB G20 ülkeleri arasında 18. sırada yer aldı

Sıralamanın en üstünde Fransa Merkez Bankası bulunurken, ABD Merkez Bankası'nın düşük skoru da dikkat çekti. İngiltere merkezli kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Positive Money, Yeşil Merkez Bankacılığı Karnesi hazırladı. G20 merkez bankaları tarafından benimsenen tüm yeşil politika ve girişimleri dikkate alan 2024 sıralamasına göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 20 ülke arasında 18. oldu. Sıralamaya göre en yeşil merkez bankası ise Fransa Merkez Bankası oldu. Sıralamada 130 üzerinden 96 puan alan Fransa’yı 91 puanlı Almanya ve İtalya takip ederken Avrupa Merkez Bankası (AMB) 87 puanla dördüncü sırada yer aldı. Çin ve Brezilya merkez bankalarının da yüksek puan aldığı görüldü. Fed’in düşük skoru dikkat çekti Bunlara karşılık, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) düşük skoru dikkat çekti. Kuruluş, Fed’in çevresel riskleri ele alma konusundaki eylem eksikliğinin küresel bir endişe kaynağı olduğunu belirtti. Fed 15 puanla 17. sırada yer alırken onu 10 puanla TCMB takip etti. En yeşil merkez bankaları arasında 18. olan TCMB’yi 5 puanla Arjantin ve 1 puanla Suudi Arabistan izledi. TCMB ve BDDK’nın Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı üyesi olduğu hatırlatılan raporda BDDK’nın konut kredileri için enerji sınıflarına göre değerlendirme yapmasının ve iklim riskleri için yönergeler yayınlamasının skora etki ettiği belirtildi.

Türkiye’de ultra zengin sayısı arttı Haber

Türkiye’de ultra zengin sayısı arttı

Bir yanda alışverişe, tatile, eğlence milyonlar harcayanlar, diğer yanda 17.002 liralık asgari ücret ile geçinmeye çalışan milyonlar... Zenginlerin servetleri artarken, yoksul daha da yoksullaşıyor. Ünlü İngiliz dergisi The Economist, Türkiye’deki gelir eşitsizliğine yönelik analizi yayımladı. Türkiye’de gelir farkı uçurumunun derinleştiğine dikkat  çekilen haberde hem lüks tüketimin patladığı hem de yüksek enflasyonun düşük ve orta gelirli  kesimlerin alım gücünü erittiği vurgulandı. Türkiye’de son yıllarda gelir adaletsizliği artarken, servet dağılımında da fark giderek büyüyor. En zengin yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ını alırken, yüksek enflasyon da  gelir adaletsizliği makasını daha da açıyor.  Ultra zengin sayısı arttı Haberde zenginlerin daha zengin olmasına örnek olarak  şu ifadelere yer verildi: “Hafta içi bir öğleden sonra, İstinye Park AVM’de butikler zarif bir şekilde hareketleniyor. Şehrin Michelin yıldızlı restoranları aylarca dolup taşıyor ve yat limanları dolu. Türkiye’nin en büyük şehrinde, lüks malların tüketimi artarken, şaşırtıcı bir servet patlamasının belirtileri her yerde görülüyor. Zenginler daha da zenginleşiyor: Türkiye’de ultra zenginlerinin (30 milyon dolar veya daha fazla servete sahip olanlar) sayısı 2022 ile 2023 arasında yüzde 10 arttı. Ancak ortalama bir Türk’e daha zengin olduklarını hissedip hissetmediklerini sorun, cevap neredeyse kesinlikle hayır olacaktır.” The Economist’tin  haber analizinde İsviçreli banka UBS’in Türkiye raporuna değinilirken, Türkiye’de ortalama bir kişinin varlığının (mali ve mülk varlıklar eksi borçlar) 2022 ile 2023 arasında TL cinsinden yüzde 158 oranında arttığı ifade edildi. Ücret artışı kağıt üstünde kalıyor Dar ve orta gelirli kesimin gelirindeki artışın “kağıt üzerinde” olduğuna dikkat  çekilen haberde  eriyen satın alma gücünün ve nominal ortalama ücretlerin son yıllarda düştüğü belirtildi. Türkiye’nin yeni ekonomi yönetiminin, Mehmet Şimşek’in liderliğinde enflasyonu kontrol altına almak için yeni bir programı devreye aldığı belirtilerek, Merkez Bankası’nın faizi yüzde 50’de tuttuğu, asgari ücret başta olmak üzere maaşlarda zamların sona erdiği ve kiraların da artmaya devam ettiği de belirtildi. Milyonerler çoğalıyor The Economist’in haberinde  görüşlerine yer verilen iktisatçı Murat Üçer, “Finansal riskten korunabilenler daha zenginleşiyor, korunamayanlar ise daha da yoksullaşıyor” dedi. Haberde kaynak gösterilen UBS’nin 2024 Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye’de milyoner sayısında gelecek yıl yüzde 43’ü bulan artış bekleniyor.

Türkiye’de 3 kişiden 2’si gelirini kaybetme endişesi taşıyor Haber

Türkiye’de 3 kişiden 2’si gelirini kaybetme endişesi taşıyor

Araştırmada, son dönemde özellikle sağlık hizmetleri konusundaki sigorta çözümlerine yönelik ilginin de arttığı kaydedildi. BNP Paribas Cardif, Ocak-Şubat aylarında 21 ülkeden 21 bin katılımcıyla gerçekleştirdiği "Protect & Project Oneself" (Kendini Koruma ve Planlama) Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmada Türkiye’de yaşayan katılımcıların en çok kaygılandıkları konular; yüzde 87 ile doğal afetler, yüzde 86 ile kritik hastalıklar ve yüzde 84 ile kazalar oldu. Sigorta sektörünün öncü markaları arasında yer alan BNP Paribas Cardif, Türkiye'de değişen sigorta algısı ve trendlerine ilişkin sonuçların da yer aldığı küresel "Protect & Project Oneself" (Kendini Koruma ve Planlama) Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Ocak-Şubat aylarında 21 ülkeden 21 bin katılımcıyla çevrim içi olarak gerçekleştirilen araştırmada, Türkiye'den ankete katılan her 3 kişiden 2'si gelirini kaybetmekten endişe duyduğunu söyledi. Araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerle kıyaslandığında, ülkemiz özelinde farklı konularda endişe düzeyinin oldukça yüksek seyrettiğini görüyoruz. Ülkemizden ankete katılanları en çok kaygılandıran durumlar ise sırasıyla doğal afetler, kritik hastalıklar ve kazalar oldu. Kısa ve orta vadede gelir kaybı endişesi dikkat çekti Maddi kaygılarla ilgili olarak, katılımcıların yarısı ölüm, hastalık veya işsizlik gibi istenmeyen olaylar karşısında kendilerinin veya ailelerinin maddi yük altında kalacaklarını belirtti. Araştırmada, Türkiye’deki potansiyel sigorta müşterilerinin yüzde 87’si doğal afetlerden, yüzde 86’sı kritik hastalıklardan ve yüzde 84’ü ise kazalardan endişe duyduklarını aktardı. Ülkemizden araştırmaya katılanların yüzde 67 gibi büyük bir kısmı ise kısa veya orta vadede gelirlerini kaybetmekten endişe duyduklarını açıkladı. Bu oran, Türkiye'de yaşayan her 3 kişiden 2'sinin düzenli gelir açısından gelecek kaygısı taşıdığını ortaya koydu. Kredi hayat sigortalarına olan ilgi arttı Araştırmalara göre, eğişen sigorta algısı ve eğilimler hakkındaki sonuçlarıyla da dikkat çekti. Beklenmedik yaşam olaylarının olması halinde mevcut yaşam standartlarını koruyamayacaklarını düşünen katılımcıların, özellikle kredi hayat sigortalarına yönelik pozitif bakış açılarının arttığı gözlemlendi. Katılımcıların yüzde 71 gibi büyük bir kısmı, 2020 yılındaki pandeminin etkisiyle sağlık sigortalarına olan ilgilerinin büyük oranda arttığını ifade etti. Katılımcılar, hayat sigortaları ile beklenmedik olaylara ya da kaza riskine karşı koruma altında olduklarını düşündüklerini aktardı. Bu bağlamda sigorta müşterilerinin yüzde 66’sının, sigortacılarından; sağlık uzmanlarıyla görüşme fırsatı, koçluk seansları teminatı, kişiselleştirilmiş kapsamlı destek programları, online bilgi ve tavsiye ile kişiselleştirilmiş dijital uygulamaya erişim gibi taleplerde bulundukları da belirlendi. Bu oran, Şubat 2023'te yaşanan deprem felaketinin etkisiyle Türkiye'de sigorta bilincinin giderek geliştiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı. 10 kişiden 8’i sigorta çözümlerine erişmekte zorlanıyor Sigorta çözümlerine erişim konusuna incelendiğinde ise Avrupa'daki sigorta müşterilerinin yaklaşık yüzde 70’i çözümlere sahip olma sürecinde zorluklar yaşadıklarını belirtirken, bu oran Türkiye’de yüzde 80’in üzerinde seyretti. Bunun bir sonucu olarak, araştırmaya katılan tüketicilerin neredeyse yarısı, sigorta çözümü almaktan vazgeçtiğini söyledi. Genel kanı sigortaya erişime engel olan ana faktörün fiyat olduğu yönünde olsa da araştırmada çıkan sonuç bu tezi doğrulamadı. Türkiye’deki tüketiciler; sigorta çözümlerinin içerikleri, çözümlerdeki istisnalar ve çözümlere sahip olma koşulları konularında daha çok netlik beklediklerini ifade etti.

Singapur dünyanın en güçlü pasaportları arasında ilk sırada Haber

Singapur dünyanın en güçlü pasaportları arasında ilk sırada

Şehir-devlet statüsündeki ülke vatandaşlarına dünyanın 227 ülkesinden 195’ine vizesiz seyahat olanağı sunarak bu alanda başka bir rekora daha imza attı. Endeksin en alt sırasında Afganistan yer alırken, geçen yıl 52. sırada yer alan Türk Pasaportu 7 basamak yükselerek dünyanın en güçlü 45. pasaportu oldu. Henley & Partners tarafından, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) resmi verilerine kapsamında düzenli olarak yayınlanan Pasaport Endeksi dünyanın en güçlü pasaportları sıralamasında dikkat çekici veriler ortaya koydu. Endekse göre yurttaşlarına 195 ülkeye vizesiz seyahat etme imkânı sağlayan Singapur Pasaportu dünyanın en güçlü pasaportu olarak yeniden ilk sıraya yerleşti. Bir önceki endekste Singapur ile birlikte liderliği paylaşan Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İspanya ise en güçlü pasaportlar listesinde ikinci sırada yer aldılar. Bu beş ülkeden birinin pasaportuna sahip olanlar dünyada 192 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor. Diğer taraftan daha önce benzerine rastlanmamış bir şekilde, Avusturya, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Güney Kore ve İsveç’ten oluşan 7 ülke, 191 ülkeye vizesiz seyahat olanağı sunarak endekste üçüncü sırayı paylaştı.  Britanya ve ABD pasaportları güç kaybediyor 10 yıl önce dünyanın en güçlü pasaportları olarak zirveyi paylaşan Birleşik Krallık ve ABD pasaportları sıralamada gerilemeye devam ediyor. 2024 endeksine göre Birleşik Krallık pasaportu ile vizesiz seyahat edilebilen ülke sayısı 190’a düştü. Yeni endekste Birleşik Krallık, Belçika, Danimarka, Yeni Zelanda, Norveç ve İsviçre 4. sırada yer aldı. Diğer taraftan endekste son 10 yıldaki düşüş trendini sürdüren ve 186 ülkeye vizesiz seyahat edilebilen ABD pasaportu listede 8. sırada yer alıyor. 26 ülkeye vizesiz seyahat edilebilen Afganistan pasaportu sıralamanın dibine demir atmış durumda. Bu, 19 yıldır yayınlanan listenin tarihinde görülen en düşük skor olarak kayda geçti.   Endekse ilişkin bir değerlendirme yapan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, “2006 yılında küresel bazda vizesiz seyahat edilebilen ortalama ülke sayısı 58 iken bu sayının 2024’te neredeyse ikiye katlanarak 111’e yükseldi. Ancak, listenin en üstünde yer alanlarla en altında yer alanlar arasındaki makas daha önce hiç olmadığı kadar açılmış durumda. Listenin en üst sırasında yer alan Singapur pasaportu ile 195 ülkeye vizesiz seyahat edilebilirken en alt sırada yer alan Afganistan pasaportu ile sadece 26 ülkeye gitmek mümkün.  Havayolu ulaşımında maliyetler düşüyor IATA verilerine göre 2024 yılı içinde havalimanları 22 bin rota ve 39 milyon uçuşla yaklaşık 5 milyar insanı buluşturacak. Havacılık Sektörünün bu yılki gelir beklentisi yaklaşık 1 trilyon dolar seviyesinde olsa da giderlerin de 936 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşacağı öngörülüyor.  Bu da 30,5 milyar dolarlık bir net kar demek. Buradan yola çıkarak yolcu başına en düşük net karın sıradan bir otel kafesinde single espresso fiyatına tekabül eden 6,14 dolar düzeyinde olacağını gösteriyor. Buna karşın, uçak yolculuğunun gerçek maliyeti son 10 yılda yüzde 34 oranında düşmüş durumda. (Bkz. International Air Transport Association) Endekste yükselenler, düşenler ve seçim etkisi Sıralamada en görkemli yükselişi gösteren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) pasaportu endeksin ilk yayınlandığı yıl olan 2006’dan bu yana vizesiz seyahat haritasına 152 destinasyon dahil ederek vizesiz seyahat edilebilen ülke sayısını 185’e çıkardı. Endekste 62. sırada olan BAE, 53 basamak yükselerek 9. sıraya yerleşti ve bu yıl ilk kez ilk 10 içinde yer buldu. Endekste son 10 yıldaki en sert düşüşü ise 25. sıradan 42. sıraya gerileyen Venezüella yaşadı. Ülke, son 10 yılda ülkesini terk etmek zorunda kalan 7 milyondan fazla Venezüellalının kaderini şekillendirebilecek 28 Temmuz’daki başkanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Diğer taraftan, Henley Küresel Mobilite 2024 Raporunda da vurgulandığı üzere ABD’de göç ve turizme bağlı sektörler de yaklaşan genel seçimler konusunda oldukça kaygılı bir görünüm içinde. Bu kesimin en fazla öne çıkan endişeleri olası yeni bir Trump yönetiminin Geçici Koruma Statüsü uygulamasını sonlandırması ve toplu sınır dışı etmelerin gündeme taşıması. Afrika’dan yapılan Schengen başvurularının yüzde 30’una ret Yayınlanan rapor içinde yer alan yeni bir araştırma ise Schengen vizesi için en fazla ret yanıtı alan pasaportların çeşitli Afrika ülkelerine ait olduğunu gösteriyor. Buna göre Afrika’dan iletilen her 10 Schengen başvurusundan 3’ü ret yanıtı alıyor. Dünya genelinde ise Schengen başvurularının yüzde 10’u reddediliyor. Bununla birlikte Afrika kıtası kişi başı Schengen başvurusunda en düşük orana sahip. Araştırma başvuru yapılan Afrika ülkesinin yoksulluk düzeyiyle alınan ret yanıtlarının doğru orantılı olduğunu da ortaya koyuyor.  Türk Pasaportu ile 118 ülkeye vizesiz seyahat Türkiye Ocak 2024’ten bu yana endekste 7 basamak tırmanarak 52. sıradan 45. sıraya tırmandı. Bu yükselişle birlikte Türk pasaportuyla vizesiz gidilebilen ülke sayısı 118’e yükseldi. Türkiye’nin sıralamada yükseldiği yeni konum aynı zamanda son 10 yıldaki en iyi performansı olarak göze çarpıyor.

Andersen Global, Çelen ile işbirliği anlaşması imzaladı Haber

Andersen Global, Çelen ile işbirliği anlaşması imzaladı

Üst yapı, alt yapı, sanayi amaçlı geliştirmeler ve yatırım ortamlarının farklı alanlarında 50 yıllık kapsamlı, çeşitlendirilmiş uygulamalı deneyim ile Çelen; halka açık yerli ve yabancı şirketlere, kamu kuruluşlarına, özel sektör şirketlerine ve ailelere kapsamlı ve çeşitli değerleme hizmetleri sunmaktadır. 1995 yılında kurulan ve yönetici ortak Güniz Çelen tarafından yönetilen Çelen'in değerleme şirketi, 18'den fazla ülkede verdiği hizmetler ile büyüyerek Türkiye'nin en köklü değerleme firmalarından biri haline gelmiştir. "Yıllar içinde, yüksek düzeyde belirsizlik ortamlarında etkili ve yenilikçi çözümler sunarak müşterilerimizle güçlü ve sürdürülebilir ilişkiler kurduk" diyen Güniz Çelen, "Müşterilerimize entegre hizmet anlayışı ile geniş bir takım olarak, sınır ötesi hizmet sunmak ve pazardaki rekabet avantajımızı sürdürmek için Andersen Global'in üyeleri ve iş birliği yaptığı firmalarıyla çalışmayı dört gözle bekliyoruz" diye ekledi. Andersen Global Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mark L. Vorsatz, "Çelen, müşterilere en iyi hizmeti sunma taahhüdümüzü paylaşmaktadır" dedi. "Güniz ve ekibinin değerleme sektöründeki bilgi birikimi, müşterilere bütüncül, sınır tanımayan çözümler sunma, Türkiye ve bölgedeki üye ve iş birliği yapan firmalar arasında sinerjik çalışma ilişkileri yaratma kararlılığımızı destekliyor" diye ekledi. Andersen Global, dünya çapında vergi, hukuk ve değerleme uzmanlarından oluşan, yasal olarak ayrı, bağımsız üye firmalardan oluşan uluslararası bir yapıdır. 2013 yılında ABD’li üye firma Andersen Tax LLC tarafından kurulan Andersen Global, bugün dünya genelinde 16,000'den fazla kişiden oluşan yetkin ekibe sahip olup, üyeleri ve işbirliği yaptığı firmaları ile 450'den fazla lokasyonda faaliyet göstermektedir.  

Türkiye’nin UDY' den aldığı pay  geriledi Haber

Türkiye’nin UDY' den aldığı pay geriledi

Küresel uluslararası doğrudan yatırım (UDY) trendleri ile dünya, bölge ve ülke düzeyindeki yatırım gerçekleşmelerini ele alan Dünya Yatırım Raporu, özelikle gelişmekte olan ülkelerdeki UDY’nin artırılması için politika ve strateji önerileri de içeriyor. Yüzde 1’in altına indi Rapor, 2023 yılındaki küresel UDY hacminin 1,36 trilyon dolardan yüzde 2’lik bir düşüşle 1,33 trilyon dolara gerilediğine işaret ediyor. Yatırımların diğer ülkelere aktarımına aracılık eden Avrupa ülkelerindeki UDY akışları dışarıda bırakıldığında, küresel UDY akışındaki gerilemenin ’un üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapan rapor, proje finansmanında gerçekleşen gerilemenin özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının üzerinde de önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 2024 yılının zor bir yıl olacağını ifade eden rapor, finansman olanaklarının gelişmesi ve yatırımları kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi halinde yılın geri kalanında sınırlı bir iyileşme gözlemlenebileceğini işaret ediyor.   Rapor verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılındaki UDY akışlarından aldığı pay bir önceki yıla göre yüzde 1’den yüzde 0,8 düzeyine gerilemiş durumda. Türkiye'nin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'la birlikte bölgesinde geçen yıla oranla daha fazla UDY projesi çektiğini ifade eden rapor Türkiye'nin Batı ve Orta Asya'da en fazla sayıda imalat sanayii projesi çeken ülke olduğunu işaret ediyor.   Raporun bu seneki ana temasına yönelik ilk bilgilendirme YASED’in 5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlediği Küresel Yatırım Günleri etkinliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Birim Başkanı Dr. Amelia Santos-Paulino tarafından gerçekleştirilmişti. Yatırım süreçlerinin basitleştirilmesi, yatırımcıların bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, şeffaflığın artırılması ve idari süreçlerin birbirleri ile uyumunun artırılmasında dijital devlet çözümlerinin önemli katkı sağlama imkanı olduğunu ifade eden rapor buna yönelik inisiyatiflerin her geçen gün arttığını da gösteriyor. YASED Küresel Yatırım Günleri 2024 programı, önümüzdeki günlerde; UNCTAD, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve YASED başkanları ve temsilcileri ile birlikte gerçekleştirilecek ve Türkiye’nin UDY stratejilerinin ve performansının değerlendirileceği programlarla sona erecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.