SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkonfed

Ekometre - Türkonfed haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkonfed haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Girişimde Kadın Gücü Projesi Haber

Girişimde Kadın Gücü Projesi

Girişimde Kadın Gücü Projesi; Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) yürütücülüğünde, Türkiye İş Bankası desteği ile 2021 yılında hayata geçirilmiştir. Programın hedefi, Türkiye’nin farklı bölgelerinde üretim yapan girişimci kadınları, sektör, ölçek ve bölge ayrımı olmaksızın desteklemektir. Program, içinde bulunduğumuz değişim ve dijitalleşme döneminde, girişimci kadınların iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olmak amacını taşımaktadır.   Girişimde Kadın Gücü Projesi Programının, yeni döneminde TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK), Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği (EMCC Türkiye) iş birliği ile 2024 yılında 50, 2025 yılında 50 girişimci kadın olmak üzere 2 yılda toplamda 100 girişimci kadına 6 ay boyunca, sektöründe başarılı kadınlar ve alanında uzman kişiler tarafından mentorluk desteği sağlayacaktır.   Mentiler için mentorluk programı aşamaları   Girişimde Kadın Gücü Projesi Mentorluk Programı 2 aşamalı olarak gerçekleştirilecektir:Online Başvuru Teknik ElemeNOT: Teknik eleme aşamasını başarıyla geçen girişimci kadınlar mentorluk programına kabul edileceklerdir.   Menti başvuru şartları  Girişimde Kadın Gücü eğitim portalına kaydolmak,(Portal Kayıt Linki: https://egitimportal.girisimdekadingucu.com/)Portaldaki eğitimleri ve eğitim sonunda verilen katılım belgelerini almak veya online canlı eğitimlere katılıp eğitim sonunda verilen değerlendirme formunu doldurup katılım belgesini almış olmak,Kurucu girişimci kadın olmak veya %50 ’den fazla ortaklık payına sahip kadın olmak veya imza yetkisine sahip kadın olmak,Türkiye’de kayıtlı ve tüzel kişiliğe sahip, dernekler, vakıflar, kooperatifler, ticaret ve sanayi odaları, diğer meslek örgütleri ve belediyeler de programa başvuru yapabilir.İşletmesinin başka şubesi bulunmamak,İşini büyütmek isteyen, bu motivasyona sahip ve öğrenmeye açık olan, İşletme, küçük işletme sahibi girişimci kadınlar başvurularını gerçekleştirebilirler.  2021-2023-2024 yılları arasında mentorluk programından faydalanan kişilerin başvurusu geçersiz sayılacaktır.Mentorluk Programı'na başvurunuz ücretsiz gerçekleştirilecektir.Online canlı eğitim alan kişilerin tekrardan portaldan eğitim almasına gerek yoktur.Değerlendirme en yüksek eğitim sayısından en düşük eğitim sayısına göre yapılacaktır.Başvuru formuna bilgilerinizi doğru girdiğinizden emin olunuz.Başvuru formunu eksiksiz ve zamanında doldurduğunuzdan emin olunuz.Bütün aşamalar ücretsiz olarak GKG Projesi kapsamında organize edilecektir.  Başvuru Esnasında Dikkat Edilmesi Gerekenler  Başvuru formuna yüklediğiniz görsel ve belgelerin yükleme süresi bulunmaktadır.Lütfen görsel ve belgelerin başvuru formuna tam ve eksiksiz bir şekilde yüklendiğini kontrol ediniz.İnternet bağlantınızın hız durumuna göre formun yüklenme süresi değişiklik göstermektedir.Bu sebeple formu doldurup bekleyin ve 2-3 dakika sonra gönder butonuna tıklayın.  Son Başvuru Tarihi: 20 Aralık 2024 Cuma günü, Saat 23:59 ‘ye kadar yapılabilir.   Sorularınız için girisimdekadingucu@turkonfed.org adresine e-posta atabilirsiniz.   NOT: Başvurular 2025 yılı için alınacak olup, seçilmiş 50 mentiye, 6 ay boyunca mentorluk desteği sağlanacaktır.

TÜRKONFED Başkanı: Ülkede gelir adaletsizliği alarm veriyor Haber

TÜRKONFED Başkanı: Ülkede gelir adaletsizliği alarm veriyor

Türk İş Dünyası Konfederasyonunun (TÜRKONFED) 15. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yeniden Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Süleyman Sönmez, konuşmasında yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyümenin gelir dağılımında bozulmaya yol açtığına dikkat çekti. Sönmez, “Anadolu’da bir söz vardır: ‘Komşun açken tok yatılmaz’. Ancak ülkemizde en zengin bölgenin en zengin yüzde 10'u ile en yoksul bölgenin en yoksul yüzde 10'u arasında 55 kat fark var. Yani gelir adaletsizliği alarm veriyor. Bu fark da toplumsal yapıyı tahrip ediyor, ülke olarak birlik duygusunu zedeliyor.” dedi. "65 yaş üstü grupta yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranında da özellikle geçtiğimiz yıl keskin bir sıçrama yaşandı" diyen Sönmez ayrıca, küresel sistemdeki değişimin fırsata çevrilmesi ve Türkiye’nin yeni bir kalkınma hamlesi başlatabilmesi için ekonomi, hukuk ve eğitimi kapsayan 7 maddelik bir yol haritası açıkladı. 'Yüksek enflasyon ekonominin kimyasını bozuyor' Gelir dağılımında bozulmaya yol açan faktörlerin başında yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyümenin geldiğini ifade eden Sönmez, “Enflasyonist ortamda nasıl iş yapmak gerektiğini mecburen öğrendik. Ama yüksek enflasyon ülke ekonomisinin kimyasını bozuyor. Bizi düşük gelir seviyesine, teknolojiye ve rekabetçiliğe hapsediyor" dedi. "En büyük öncelik enflasyonun düşürülmesi olmalıdır" çağrısı yapan Sönmez, "Bu da her şeyden önce doğru politikalar ve liyakatli kadrolar gerektirir. Bu koşulları sağlamış durumdayız. Umudumuz, Merkez Bankasının öngörüleri doğrultusunda enflasyonun kontrol altına alınmasıdır" ifadelerini kullandı. 2023 son çeyrek rakamlarına göre tüketim artışı yüzde 9,3 iken artış oranının sanayide 1,9, tarım ve hayvancılıkta ise yalnızca yüzde 0,5'te kaldığına işaret eden Sönmez, "Enflasyonu düşüreceksek üretim ve tüketim arasındaki bu büyük makası kapatmak gerekiyor” diye konuştu. İnsan kaynağı sıkıntısı Üretim yapısında dönüşüm sağlanması için ekonomi dışında da yapılması gerekenler olduğunu vurgulayan Sönmez şöyle devam etti; “‘Orta Gelir’ tuzağını aşmanın yolu ‘Orta Demokrasi’ ve ‘Orta Eğitim’ tuzaklarını aşmaktan geçiyor. Her şeyden önce de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının sağlanması geliyor." Anadolu’yu gezdiklerinde iş insanlarının en çok yakındıkları konulardan birinin insan kaynağı sıkıntısı olduğunu gördüklerini belirten Sönmez, "Geçmişin temel bilgi alanları üzerine kurulu olan eğitim artık demode oldu. Bugün yapay zeka uygulamalarına ve dijital teknolojilere alan açmak gerekiyor. Beklentimiz, çağın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere sahip nesiller yetiştirmek. Bunun da tek bir yolu var: Laiklik ve bilimsellik ilkelerinden hiçbir ödün vermemek" dedi. İki kutuplu dünyanın yerini çok kutuplu dünyaya bıraktığını belirten Sönmez, “Türkiye iki kutuplu bir dünyada köprü rolü oynamıştı. Şimdi sahnede Brezilya, Hindistan, Rusya, Çin, Orta Doğu ülkeleri gibi birçok güçlü aktör var. Güç dengelerindeki değişimin yanı sıra iklim krizinden göç dalgaları ve toplumsal hareketlere uzanan çok sayıda risk ve tehditle de mücadele etmek gerekiyor. Aslında bu süreçte Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar var. Küresel sistemdeki değişimi fırsata çevirip, yeni bir kalkınma hamlesi başlatabiliriz” şeklinde konuştu. TÜSİAD Başkanı: TL istikrarlı olmalı TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da toplantıdaki konuşmasında “Dünya ekonomisinde büyümenin düştüğü ve ticaretin yavaşladığı bir atmosferde makroekonomide öngörülebilirlik sağlamak ve TL’nin değerine istikrar getirmek gerekiyor" dedi. "Enflasyonla mücadeleyi güçlendirmek önceliğimiz. Merkez Bankası’nın, yüksek enflasyonun kontrol altına alınması için başlattığı parasal sıkılaştırma sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz" diyen Turan, şöyle devam etti: "Dış ticaret açığının iyileşme eğilimine girmesini de ekonomide dengelenme sürecinin bir göstergesi olarak görüyoruz. Gençlerimize dijital çağın aradığı niteliklere sahip olmalarını sağlayacak iyi bir eğitim veremezsek, yeni teknolojik devrimi yakalayamayacak ve dolayısıyla geleceğin dünyasında hak ettiğimiz yeri alamayacağız. Eğitim müfredatımızı çocuklarımıza 21. yüzyıl becerilerini kazandıracak şekilde güncellemeli ve tüm çocuklarımız için fırsat eşitliği sağlamalıyız. Eğitim müfredatını yenilerken, laiklik ve bilimsellik ilkelerini temel almalıyız.”

MARSİFED Başkanı Kaya: ‘İş Dünyası için Yerel Kalkınma’ dedi Haber

MARSİFED Başkanı Kaya: ‘İş Dünyası için Yerel Kalkınma’ dedi

TÜRKONFED ve CIPE işbirliği ile hayata geçirilen ‘İş Dünyası için Yerel Kalkınma’ projesinin beşinci dönemdeki ikinci etkinliği Giresun’da düzenlendi. DOKASİFED ev sahipliğinde, GİRGENDER’in desteği ile gerçekleştirilen etkinlikte işletmelerde tedarik zinciri yönetimi ve dijitalleşmenin çevre üzerindeki etkisine yönelik eğitimler gerçekleştirildi. Türk Girişim ve İş Dünya­sı Konfederasyonu (TÜRKON­FED), ABD merkezli Center for International Private En­terprise (CIPE) işbirliği ile haya­ta geçirilen “İş Dünyası için Yerel Kalkınma” projesi kapsamında Giresun’da kamu, yerel yönetim, iş dünyası ve sivil toplum kuru­luşlarının temsilcileri ile bir ara­ya geldi. Trabzon, Ordu, Gire­sun, Rize, Artvin, Gümüşhane’yi kapsayan bölgede faaliyetlerini sürdüren Doğu Karadeniz Sa­nayi ve İş Dünyası Federasyonu (DOKASİFED) ev sahipliğinde, Giresun Genç İş İnsanları Der­neği (GİRGENDER) desteği ile düzenlenen etkinlikte konuşan TÜRKONFED Yönetim Kuru­lu Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, bölgelerarası gelişmişlik farklarının giderilmesinde ye­rel kalkınmanın önemine vurgu yaptı. Kaya, “2021 yılı verileri­ne baktığımızda Giresun da da­hil olmak üzere neredeyse tüm Karadeniz illerindeki kişi başı­na milli gelir seviyesinin 2006 yılıyla aynı olduğunu görüyoruz. Giresun’un son olarak açıklanan 2021 yılı rakamlarına göre 5 bin 260 dolar olan kişi başına geli­rini 25 bin dolara ulaştırıp, böl­gesel gelir dağılımında eşitliği sağlarsak, işte o zaman ülkemi­zin orta gelir tuzağını aştığına tanıklık edeceğiz. Ülkemizin ve­rimlilik, katma değer ve yüksek teknoloji sıçraması, Giresun’un ekonomik, sosyal ve kültürel ola­rak gelişmesi ile mümkün” de­ğerlendirmesini yaptı. Türki­ye’nin kalkınması ve rekabetçi­liği için dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüme işaret eden Kaya, ve­rimlilik ve katma değer yarata­cak şekilde yerelin dinamiklerini kullanan ülkelerin, küresel reka­betçilikte ön plana çıktığını ifa­de etti. Ramazan Kaya, Tür­kiye’nin en önemli ekonomik so­runlarından birinin ekonomik faaliyetin ve refahın, bölgeler ve kentler arasında adaletsiz dağı­lımı olduğunu belirterek, “Kent­lerimizin bileşenleri ve bölgesel paydaşlarının ortak işbirliğine dayalı bir model olan yerel kal­kınma, ülkemizin kronik sıkıntı­sı olan ‘orta gelir ve orta demok­rasi’ tuzaklarının da panzehri­dir” dedi. Tedarik zinciri güvenliğinin öneminin deprem felaketiyle bir kez daha anlaşıldığını belirten Kaya, şöyle devam etti: “Ulaşım ve lojistik altyapınız kullanıla­maz hale geldiğinde, arama kur­tarmadan acil ihtiyaçların afet bölgelerine sevk edilmesine ka­dar tüm süreçler uzar ve maale­sef can kayıpları da artar. Bunun­la birlikte dayanıklı topluma ve dayanıklı kentlere giden süreçte sadece fiziki altyapı ve üstyapı­nın değil aynı zamanda insan ve çevre odaklı dijital altyapılarımı­zın da hazırlıklı olmasını gözden kaçırmamalıyız.” Aktaş: Niteliğimizi artırmalıyız Bölgedeki istihdam oranının tarımda Türkiye ortalamasının üstünde, sanayi ve hizmet sek­töründe ise ortalamanın altında olduğuna dikkati çeken DOKA­SİFED Yönetim Kurulu Başka­nı Samet Aktaş da, “Ortalamanın üzerinde olsak da tarımın modernleşmesi, tarıma dayalı sanayi ile fındığın ana kaynağından daha yüksek katma değerli bir üretim ve ihracatın gerçekleştirilmesine odaklanacak yeni bir bakış açısı­na ihtiyacımız olduğu da bir ger­çek. Sanayi ve hizmet alanında ise yeni teknolojilerin ve yeni gi­rişimlerin desteği ile niteliğimizi artırmamız gerekiyor. Ülkemizin en önemli tarımsal gelir kaynak­larından olan fındık ve çayın böl­gede yetişmesi, işlenmesi ve ni­hai ürüne dönüşerek katma değer yaratması; bakır cevheri gibi ülke ve bölge ihracatında önemli bir yere sahip olan madenlerimizin yine teknolojik altyapının yanı sıra insan ve çevre odaklı bir üre­tim yapısına kavuşması ulusal ve uluslararası pazarda etkinliğimi­zi de artıracaktır. Biyokütle, rüz­gar, hidrolik ve termik dahil ener­ji kaynaklarının çevre-doğa-in­san odaklı bir perspektifte, daha akılcı planlanması ile de üretim­de verimliliği artırabiliriz” diye konuştu. Eğitim verildi, fikir alışverişi yapıldı Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, ‘Teda­rik Zincirinde Afet Dayanıklılığı ve Uluslararası Gündem’ başlıklı eğitim verirken, DOKA Gire­sun Yatırım Destek Ofisi Koor­dinatörü Murat Aladağ da, bölge hakkında sunum gerçekleştirdi. EYODER Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Somuncu tarafından ise, “Dijitalleşmenin Getirdiği Çev­resel Riskler ve Fırsatlar” temalı bir sunum yapıldı. Eğitim ve su­numların bitiminde katılımcılar­la fikir alışverişinde bulunuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.