SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ulaştırma Bakanlığı

Ekometre - Ulaştırma Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ulaştırma Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ticaretin merkezi türk limanları Haber

Ticaretin merkezi türk limanları

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024 yılının ilk 8 ayında limanlarda elleçlenen yük miktarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 artarak 356 milyon 112 bin 778 ton, elleçlenen konteyner miktarının ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 artarak 9 milyon 61 bin 518 TEU’ya ulaştığını duyurdu. Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin deniz ticaretinde artan ivmesine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye’yi önemli bir liman merkezi haline getirdiklerini söyledi. Uraloğlu, “Dünyadaki deniz ticaretinden çok daha fazla pay almak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.   “Ağustos’ta Limanlarda Elleçlenen Yük Miktarı 42 Milyon 789 Bin 708 Ton” Deniz ticaret hacmini artırmanın ülke ekonomisi ve istihdamında çok önemli bir görev gördüğünü, Bakanlık olarak denizlerden sağlanan imkanların artırılması, kaynakların ekonomiye kazandırılması için gerekli atılımların ve yatırımların yapıldığını kaydeden Bakan Uraloğlu, "Bu yılın Ağustos ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 42 milyon 789 bin 708 ton olarak gerçekleşti. 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde limanlarımızda elleçlenen yük miktarı ise toplam 356 milyon 112 bin 778 tona ulaştı. Ağustos ayında limanlarımızdan yurt dışı limanlarına giden yük miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,7 azalarak 11 milyon 604 bin 33 ton olarak gerçekleşti. Yurt dışı limanlarından limanlarımıza gelen yük miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 azalarak 19 milyon 870 bin 521 ton olarak gerçekleşti. Ağustos ayında yurt dışı yük taşımaları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,7 azalarak 31 milyon 474 bin 554 ton olarak gerçekleşti.” diye konuştu. En Fazla Yük Elleçlemesi 6 Milyon 894 Bin 536 Ton Yük ile Kocaeli’de Gerçekleşti Ağustos ayında bölge liman başkanlıkları bazında ise en fazla yük elleçlemesinin 6 milyon 894 bin 536 ton yük ile Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleştiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, “Kocaeli Bölge Liman Başkanlığını 6 milyon 732 bin 894 ton ile Aliağa Bölge Liman Başkanlığı ve 5 milyon 560 bin 775 ton ile İskenderun Bölge Liman Başkanlığı takip etti.” değerlendirmesinde bulundu. Uraloğlu, Ağustos ayında limanlarda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının 5 milyon 673 bin 127 ton, kabotajda taşınan yük miktarının ise 5 milyon 651 bin 27 ton olarak gerçekleştiğini ifade etti. En Fazla Artış Buğday ve Mahlut Elleçlemesinde Ağustos ayında taşınan yük cinsleri bazında bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin buğday ve mahlut elleçlemesi olduğunu kaydederek, “Limanlardan 527 bin 235 ton buğday ve mahlut yük elleçlemesi gerçekleştirildi. Ağustos ayında portland çimentonun 738 bin 45 ton ile limanlarımızdan yurt dışına gitmek üzere gemilerle en fazla taşınan yük cinsi olurken söz konusu yük cinsini klinker ve motorin yük cinsleri takip etti. Ham petrol yük cinsi, yurt dışından limanlarımıza gelen gemilerde en fazla taşınan yükler arasında ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla, briketlenmemiş taşkömürü ve hurda demir yük cinsleri takip etti." dedi. En Fazla Yük Taşıması İtalya’ya Yapıldı Bakan Uraloğlu, Ağustos ayında limanlarımızdan deniz yolu ile yurt dışına gitmek üzere yapılan yüklemelerde en fazla yük taşımasının İtalya'ya olduğunu, bunu ABD ve Mısır’a yapılan taşımaların takip ettiğini kaydetti. Deniz yolu ile limanlarımıza gelen en fazla yükün Rusya'dan yapılan taşımalar olduğunu belirten Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Ağustos ayında limanlarımızda elleçlenen 31 milyon 474 bin 554 ton yurt dışı yükün yüzde 8’i Türk bayraklı gemilerle taşındı. Ağustos ayında Türk bayraklı gemilerle taşınan yurt dışı yük miktarı 2 milyon 462 bin 885 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 arttı. Yabancı bayraklı gemiler ile taşınan yurt dışı yük miktarı ise 29 milyon 11 bin 669 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 azaldı." Ağustos ayında limanlarda elleçlenen konteyner miktarının ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 artarak 1 milyon 179 bin 563 TEU'ya ulaştığına işaret eden Uraloğlu, yılın ilk 8 ayında limanlardan elleçlenen konteyner miktarının da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 artışla 9 milyon 61 bin 518 TEU'ya çıktığını belirtti.

Dış ticarete deniz yolu damgası Haber

Dış ticarete deniz yolu damgası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaptanlığında son 22 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiklerini bildiren Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde 87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile gerçekleştiğini bildirdi. Uraloğlu, dünya deniz taşımacılığından Türkiye’nin 11 milyar dolar pay aldığını belirterek, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemisiyle Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci olduğunu söyledi. Uraloğlu, 2023 yılında Türkiye’nin 1,94 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdiğini ifade etti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin açılış programında konuştu. 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile yabancı devletlerin Türk Deniz Ticaretindeki hâkimiyetinin sona erdiğini anımsatan Uraloğlu, “Dün 98. yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı da aziz milletimizin Mavi Vatanı olarak gördüğü denizlerine ve denizciliğe ne kadar önem verdiğinin en büyük kanıtıdır.” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu, tarih boyunca Türkiye’nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını söyleyerek, Türkiye’nin, Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumda olduğunu belirten Uraloğlu, “Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzasının da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Türk Boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Bu sebeple, doğal bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip ülkemiz için attığımız her adımda denizlerimizden en yüksek faydayı sağlamak ve dünya denizciliğine katkı yapmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı. Uraloğlu, denizcilik sektörünün, bir denizcinin oğlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ve kaptanlığında son 22 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde denizyolu taşımacılığının ve ticaretinin gelişmesi, denizlerimizde güvenliğinin sağlanması ve çevre duyarlılığıyla ilgili tüm gereklilikleri yerine getirerek uluslararası standartlara uygun çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalar Türkiye’nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak gurur verici başarılara yelken açmış ve ülkemizi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükseltmiştir. Geçen yıl Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü Konsey üyeliğine 143 ülkenin desteğiyle bugüne kadar ki en yüksek oyunu alarak üst üste 13. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır.” diye konuştu. Türkiye Deniz Taşımacılığından 11 Milyar Dolar Pay Alıyor Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde 87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile gerçekleştiğini kaydeden Uraloğlu, Dünyada deniz taşımacılığının navlun değerinin 380 milyar dolar olduğunu Türkiye’nin ise bundan 11 milyar dolar pay aldığını belirtti. Uraloğlu, 2002 yılı öncesinde neredeyse sadece İstanbul Tuzla’ya sıkışmış olan bir tersanecilik faaliyeti söz konusu olduğunu söyleyerek, “Gemi inşa sanayimiz can çekişiyordu. Türk bayraklı gemiler Paris Mou’da kara listedeydi. Denizcilik faaliyetleri üzerindeki vergi yükünden bıkmış denizcilerimiz vardı. Ama biz Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtik ve o günden bu yana beyaz listedeyiz. Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır.” dedi. “Son 20 Yılda Yaklaşık 12,8 Milyar Lira Destek ve 6,8 Milyon Ton Yakıt Desteği” 2004 yılından itibaren, sicile kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine ÖTV’siz yakıt uygulamasını başlattıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Son 20 yılda yaklaşık 12,8 milyar lira destek ve 6,8 milyon ton yakıt desteği sağladık.” diye konuştu. Uraloğlu, denizyolu taşımacılığının kombine taşımacılıktaki payının artırılması ve karayoluyla taşınan yüklerin denizyoluna aktarılmasını desteklemek üzere “Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik" çıkardıklarını anımsattı. “Türkiye 48,9 Milyon Dedveyt Ton Deniz Ticaret Filosu ile Dünyada 12’nci Sırada” Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 liman arasına girdiğini açıklayan Uraloğlu, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemi sayısıyla Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci sırada olduğunu söyledi. Uraloğlu, “Meclisimize sunduğumuz kanun ile Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu kapsamındaki gemilerimizden alınan kayıt harcı ile yıllık harçlara muafiyet getiriyoruz. Bu kapsamda, miras intikali devir işlemlerinden harçları kaldırıyoruz. Hisse devirlerinde hisse oranında harç alacağız. Elektrik gibi yeşil enerji ile çalışan gemilerimizden de kayıt harcını kaldırıyoruz, yıllık harçlarda da yüzde 50 indirim sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı. Hurdaya ayrılan Türk Bayraklı gemilerin yerlerine yeni gemi inşa edilmesi için sektör lehine bu yıl bazı değişiklikler yaparak hurdaya ayrılacak gemilerin başvuru tonajını 10 kat arttırarak 50 bin Grostona yükselttiklerini anımsatan Uraloğlu, kılavuzluk ve römorkörcülük ile palamar hizmetlerinin ücretlerini de güncelleyerek; hizmet tarifelerinin uygulanmasına yönelik sektörde uzun zamandır yaşanan karışıklıkları da ortadan kaldırdıklarını bildirdi. “Ülkemiz 1,94 Milyar Dolarlık Gemi ve Yat İhracatı Gerçekleştirdi” Uraloğlu, Türkiye’nin gemi inşa sanayi yüksek katma değerli ürünleri ile ülke ekonomisine döviz girdisi sağlayan önemli bir değer olarak yükseldiğini söyleyerek, “Gemi inşa sanayi sektörümüz yaklaşık 94 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. 85 faal tersane ile Türk Tersanelerimiz gemi siparişinde dünyada 7., gemi tonajına göre ise 11. konumdadır. 23 gemi geri dönüşüm tesisi ile gemi sökümünde dünyada 4., Avrupa’da lider konumdadır. 2023 yılında ülkemiz 1,94 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirmiştir.” diye konuştu. 339 Olayda 806 Kişi Kurtarıldı Seyir, can, mal ve çevre emniyetini artırmak için denizleri 7 gün 24 saat izlediklerini söyleyen Uraloğlu, “Bakanlığımız bünyesinde yer alan Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi’miz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil dünyanın her noktasında ülkemiz ve dünya denizciliğine hizmet vermektedir. Komşu ve diğer ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat kurabildiği ülkemizdeki tek merkezdir. Tüm denizcilerimize başta can emniyeti olmak üzere ilgili her alanda kesintisiz hizmet vermektir.” ifadelerini kullandı. Merhum İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin helikopter kazasında düşen aracın bulunmasında bu merkezden yararlanıldığını anımsatan Uraloğlu, olay gününde ilk etapta helikopterin bir sinyal verip vermediğini takip ettiklerini ve İran ile hemen irtibata geçtiklerini söyleyerek, “Ama maalesef muhtemelen sinyal sisteminin kapalı olduğu veya helikopterde o sinyal sisteminin olmadığı görüldü. Gururla belirtmek istiyorum ki bu tür kazalar sonrasında merkezimize gelen ihbarlarla 2023 yılında 339 olayda 806 kişiyi kurtardık.” ifadelerini kullandı. Doğu Akdeniz'de Türkiye’nin etkinliğinin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattıklarını söyleyen Uraloğlu, “Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Projenin tamamlanmasının ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli ölçüde artıracağız. Önümüzdeki yıl Marmara Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesini de başlatmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu. Denizcilikte Dekarbonizasyon ve Yeşil Deniz Taşımacılığının Desteklenmesi Projesi Kabul Edildi Bakan Uraloğlu, çevrenin ve denizlerin korunması adına atılan her adımın gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakma yolunda önemli bir adım olduğunu belirterek, Bakanlık olarak denizlerde seyir emniyeti, can, mal güvenliğiyle birlikte çevre güvenliğini artırmaya yönelik yatırımları tüm hızıyla sürdürdüklerini söyledi. Uraloğlu yapılacak yeni düzenleme ile limanlara gelen gemilerden “Gemi Emisyon Bedeli” tahsil edilmesi ve bu bedelin sadece denizciliğin yeşil dönüşümü kapsamında Türk Bayraklı gemilere destek olarak ödenmesini sağlayacaklarını bildirerek ilgili kanunun bu ay yasalaşmasını beklediklerini söyledi. Liman tesisleri için de uzun yıllardır sürdürülen Yeşil Liman uygulamasını güncelleyerek emisyon salınımının azaltmayı hedeflediklerini söyleyen Uraloğlu, “Ayrıca bildiğiniz üzere gemilerimizde ve limanlarımızda çevre dostu yenilikçi yeşil teknolojiler için ‘Denizcilikte Dekarbonizasyon ve Yeşil Deniz Taşımacılığının Desteklenmesi’ projemiz de Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildi. Oluşturulacak mekanizma ile sektörümüze Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 20 milyon Avro hibe, 50 milyon Avro uzun vadeli uygun maliyetli kredi desteği alacağız.” ifadelerini kullandı. Deniz turizm araçlarının marinalara kalkış işlemlerinde kullandıkları kâğıt ortamındaki seyir izin belgesi uygulamasını, bu işlemleri kolaylaştırmak ve bürokrasiyi azaltmak için dijital ortama taşıma işleminin de son aşamaya geldiği müjdesini de veren Uraloğlu, on binlerce vatandaşın bu işlemleri liman başkanlığına gitmeden internet üzerinden halledebileceklerini söyleyerek sistemi bu ay devreye alacaklarını bildirdi. Bir milyonu aşan amatör denizci ve 140 bin aktif gemi insanının denizcilik sektörünün en önemli parçaları olduğunu belirten Uraloğlu, gemi insanlarının tüm işlemlerini daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini temin etmek için Gemi İnsanları Bilgi Sistemini güncelleyerek devreye aldıklarını ifade ederek, “Bu sayede gemi insanımızın tüm denizcilik işlemlerini çok daha hızlı ve sistematik olarak yürüterek başvurularını ortalama 3 gün içinde sonuçlandırıyoruz. Yeni kurulan sistem sayesinde de vatandaşlarımız dünyanın herhangi bir yerinden, gemide görevdeyken bile e-Devlet entegrasyonu üzerinden neredeyse hiç belge sunmadan başvuru yapabilir ve işlemlerini takip edebilirler.” dedi. “Kuzey-Güney ve Doğu-Batı Lojistik Koridorlarının Kesiştiği Yerde Bulunan Türkiye’miz Bölgenin En Güçlü ve İstikrarlı Ülkesidir” Denizcilik sektörünün Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’yi işgali, Kızıldeniz ve Basra Körfezindeki gemilere düzenlenen saldırılar gibi küresel nedenlerle önemli dönüşümlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Tüm bu ateş çemberinin ortasında, Kuzey-Güney ve Doğu- Batı lojistik koridorlarının kesiştiği yerde bulunan Türkiye’miz bölgenin en güçlü ve istikrarlı ülkesidir. 22 Nisan’da Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında mutabakatı imzalanan Kalkınma Yolu Projesi de küresel ticaretin gelişimi açısından çok önemli bir projedir. Bildiğiniz üzere Uzakdoğu ülkeleri ve Çin’den Avrupa’ya yapılan ticaret Kuzey, Orta ve Güney olarak adlandırdığımız üçlü koridor üzerinden ilerlemektedir.” ifadelerini kullandı. Güney koridorunun Kalkınma Yoluyla stratejik açıdan kesiştiğini söyleyen Uraloğlu, Kalkınma Yoluyla Çin’den başlayan taşıma zincirinin, Basra Körfezi’nde inşa edilmekte olan Irak’ın Faw Limanı’na kadar uzanarak önce Türkiye sonra Avrupa’ya kadar genişleyebileceğini söyledi. Uraloğlu, bu hattın Kuşak Yol projesinin Çin-Hindistan limanlarından hareketle deniz yoluyla Süveyş Kanalı’nı kullanarak, Akdeniz’den Avrupa’ya uzanan eksene de alternatif olacağını söyledi. Denizciliğin gücünü aynı zamanda özel sektörden de aldığını kaydeden Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye Yüzyılı’nda denizciliğimizi en üst seviyeye çıkarmak adına hepimize önemli görevler ve sorumluluklar düştüğünün farkında olarak inşallah sektörümüzü her alanda geliştirmek için birlikte çalışarak başaracağız. Sizlerin problemlerini biliyoruz. Çözüm üretiyoruz ve iş birliği yapıyoruz. Bunu da yapmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin öngörülen amaçlara ulaşma sürecinde başarılı sonuçlar vermesini ve denizcilik sektörü için yararlı olmasını diliyorum. Bir kez daha başta IMO Genel Sekreteri Ansenio Dominguez ve IMO Sekretaryası olmak üzere tüm yerli ve yabancı konuklarımıza büyük destek ve yüksek katılımları için teşekkür ediyorum. Mavi Vatanımızın güvencesi, denizlerdeki bağımsızlığımızın simgesi Denizcilik ve Kabotaj Bayramımızı tekrardan kutluyorum.” dedi.

E-imza’dan sonra e-mühür geliyor Haber

E-imza’dan sonra e-mühür geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Elektronik Mühür altyapısının tamamlanarak hizmete hazır hale getirildiğini bildirerek, “Elektronik Mühür ile kamu işlemlerinin dijitalleşmesinin yanı sıra zamandan, kâğıttan ve birçok diğer giderden tasarruf sağlayacak, resmi evrak güvenliğini artıracak bir adımı daha atmış bulunuyoruz” dedi. Elektronik İmza Kanunu’nda yapılan düzenlemeler sonucunda Elektronik Mührün resmi mühür dahil her türlü fiziki mühür ile aynı hukuki niteliğe sahip olacağını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Elektronik Mührün, Mali Mühür yerine kullanılabileceğine ilişkin düzenlemelerin yapılmasının ardından ülkemizde kullanımını başlatmayı planlıyoruz” diye konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yapılan “Elektronik Mühür” düzenlemelerine dair açıklamalarda bulundu. Elektronik İmzanın gerçek kişilere verildiğini ve kişinin ıslak imzasına karşılık olarak geldiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, imza sahibinin kimliğinin doğrulanmasını ve imzalanan verinin bütünlüğünü sağladığını söyledi. Elektronik mührün ise tüzel kişiliklere yani şirketlere, kuruluşlara ve kurumlara verildiğini belirten Bakan Uraloğlu, mühür sahibinin kimliğini doğrulama amacıyla kullanılacağını ifade etti. Uraloğlu “Elektronik bir dokümanın tüzel kişi tarafından oluşturulduğunun ve kaynağının belirlenmesi, mühürlenen verinin bütünlüğü elektronik mühür ile sağlanacak. Kamu işlemlerinin dijitalleşmesinin yanı sıra zamandan, kâğıttan ve birçok diğer giderden tasarruf sağlayacak, resmi evrak güvenliğini artıracak bir adımı daha atmış bulunuyoruz” dedi. “Gerekli Hazırlık Çalışmaları Tamamlandı” Türkiye’de, 5070 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ve aktif olarak faaliyet gösteren 8 adet elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı (ESHS) bulunduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, “Yönetmelik ile düzenlenen elektronik mühürler de elektronik imza mevzuat kapsamında faaliyet gösteren ESHS’ler tarafından verilebilecek. Bunun için gerekli hazırlık çalışmalarımızı tamamladık. Elektronik Mührün, Mali Mühür yerine kullanılabileceğine ilişkin düzenlemelerin de yapılmasının ardından ülkemizde elektronik mührün kullanımını başlatmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu, ıslak imzaların “gerçek kişiler” tarafından kullanıldığını ve imza sahibinin kimliğinin doğrulanmasını sağladığını anımsatarak, “Elektronik mühür ise tüzel kişiliklere yani şirketlere, kuruluşlara ve kurumlara verilecek. Mühür sahibinin kimliğini doğrulama amacıyla kullanılacak. Elektronik bir dokümanın tüzel kişi tarafından oluşturulması ve kaynağının belirlenmesi, mühürlenen verinin bütünlüğü elektronik mühür ile sağlayacak” diye konuştu. “Teknolojik Gelişmelere Paralel Olarak Elektronik İmzalı Verileri Kimin İmzaladığı Kadar Yazıyı İmzalayanın Hangi Kurum Adına İmza Attığı Önemli İhtiyaç Haline Geldi” Teknolojik gelişmelere paralel olarak elektronik imzalı verileri kimin imzaladığı kadar yazıyı imzalayanın hangi kurum adına imza attığının önemli bir ihtiyaç haline geldiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Elektronik ortamda bir belgeyi üreten kurum, kuruluş, işletme ya da tüzel kişiliğin belirlenebilmesi için “Mali Mühür” uygulamasını başlattık. 5070 sayılı Kanun ve İlgili Yönetmelik ile hukuki dayanağı oluşturulan ‘Elektronik Mühür’ ile ilgili çalışmaların yapılmasının ardından Elektronik mührün hem mali mühür hem de kurumsal mühür yerine kullanılabilmesini sağlayacağız.” açıklamasında bulundu.

Karayolları 100. yıl kütüphanesi açıldı Haber

Karayolları 100. yıl kütüphanesi açıldı

Bakan Uraloğlu, Medeniyetin kitapla, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulduğunu belirterek, “Hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi. Bakan Uraloğlu, ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının da Karayolları Genel Müdürlüğünün katkıları ile hazırlandığını belirterek, Osmanlı döneminde yollarla ilgili düzenlemelerden 2021 yılına kadar olan sürecin kitapta ayrıntılı olarak yer aldığını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak bir vizyonla hayata geçirdiği “Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin” açılışı ile Karayolları Genel Müdürlüğü ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) işbirliğiyle hazırlanan “Karayolları’nın Asırlık Yol Çizgileri Kitabı’nın” tanıtım töreninde konuştu. “Medeniyetimiz Kitapla, Defterle, Kalemle Kıvamını Bulmuştur.” Bakan Uraloğlu, “Bizler, Hazreti Ali’nin (r.a) “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) “İlim Çin’de de ola gidip alınız” sözleriyle yoğrulmuş bir milletin mensuplarıyız. Medeniyetimizin temeli kültürdür. Ve medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur.  Ecdadımız duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutmuştur. Çünkü kütüphaneler bizim köklerimizi, biriktirdiklerimizi, bildiklerimizi, öğrendiklerimizi gelecek nesillere aktaran en önemli araçlarımızdır. Milletlerin ilerlemesini, gelişmesini, kalkınmasını sağlayan en önemli unsurların başında, zengin kütüphanelerin gelmesi de bu nedenledir.” diye konuştu. “Ülkemizin Topyekun Gelişmesi İçin Okumalıyız, Okutmalıyız” Günün hafızasını, gelecek kuşaklara aktarmak için kütüphaneleri muhafaza etmenin, onları daha da zenginleştirerek modern imkânlarla donatmanın önemine değinen Uraloğlu, “Ülkemizin topyekun gelişmesi için de okumalıyız, okutmalıyız. Ve bizler de geçmişimizi kitaplardan öğrenmeli, geleceğimizi kitapların, bilimin ışığında inşa etmeliyiz. Bu bakımdan Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi de çok yerinde ve kıymetli bir adımdır. Genel Müdürlüğümüzce muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve Karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi. Karayollarının hali hazırda çok zengin bir arşivi olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “2021 yılında, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası tarafından derlenen ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının hazırlanması için Genel Müdürlüğümüz arşivini açarak, bilgi, belge ve görsel paylaşımıyla büyük destek sağlamıştır. 700 sayfa ve 5 ana bölümden oluşan söz konusu kitabımız; Yolların medeniyetlerin gelişimine katkısından, Osmanlı döneminde yollarla ilgili yapılan düzenlemelere, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarından, Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluşundan 2000 yılına kadar uzanan 50 yıllık döneme, Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirdiğimiz mega karayolu projelerine kadar çok kapsamlı bir çalışmadır.  Kitapta ayrıca, önceki yıllarda görev yapmış Ulaştırma Bakanlarımız, Karayolları Genel Müdürlerimiz ve sektör temsilcileri ile yapılan röportajlara da yer verilerek adeta tarihi kaynak niteliği taşıyan bir esere de dönüştürülmüştür.” şeklinde konuştu. Kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine teşekkür eden Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu vesileyle de bu kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Sayın Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine başta olmak üzere herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca inanıyorum ki kütüphanemiz çalışma arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine ve daha geniş ufuklara sahip olmalarına vesile olacaktır. Sizlerle birlikte daha büyük bir heyecan ve kararlılıkla milletimizin özlemle beklediği, ülkemizi geleceğe taşıyacak nice dev projelere imza atacağız. Türkiye sevdasıyla, akıllı, çevreci ve bütünsel kalkınmaya katkı sağlayacak politikalar çerçevesinde yatırım faaliyetlerimizi daha da arttıracağız. Bu düşüncelerle çalışmalarını genel müdürlüğüm döneminde başlattığım Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin Türkiye Yüzyılı’nda hayata geçmesinde emeği olan Karayolları Genel Müdürlüğü’müz ve tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyor, Kütüphanemizin başta karayolu camiası olmak üzere tüm ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.” Bakan Uraloğlu konuşmasında ayrıca helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye Allah’tan rahmet, İran halkına başsağlığı dileklerini iletti. Uraloğlu, açılış kurdelesinin kesimin ardından kütüphaneyi gezdi.

Yolcu trafiği şubat ayında yüzde 25,5 arttı Haber

Yolcu trafiği şubat ayında yüzde 25,5 arttı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında şubat ayı içerisinde 14 milyon 748 bin 115 yolcunun taşındığını bildirerek “Havayollarımızı kullanan yolcu sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,5 gibi rekor bir artış yaşadı. Bununla birlikte yılın ilk iki ayında havalimanlarımızın hizmet verdiği yolcu sayısı ise 29 milyon 505 bin 779’e ulaşırken taşınan yük ve kargo miktarı 662 bin 353 tona yükseldi” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Şubat ayı içerisinde 66 bin 898’i iç hatlar, 49 bin 167’u dış hatlar olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 154 bin 308 uçak trafiğine ulaşıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, şubat ayında hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı ayına kıyaslandığında toplamda yüzde 10,4 gibi önemli oranda artış yaşadığını açıkladı. Uraloğlu, “Şubatta, havalimanlarımızda iç hat yolcu sayısı ise 7 milyon 220 bin 127’ye, dış hatlarda ise 7 milyon 518 bin 213’e ulaşırken transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 14 milyon 748 bin 115’e yükseldi. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 25,5 gibi rekor oranda artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük ve kargo miktarı ise şubat ayında iç hatlarda 62 bin 860 ton, dış hatlarda 261 bin 920 ton olmak üzere 324 bin 780 tona ulaştı” diye konuştu. İki Ayda 29.5 Milyon Yolcu Taşındı Uraloğlu, 2024 yılının ilk iki ayında havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 128 bin 365, dış hatlarda ise 102 bin 391 olduğunu belirterek üst geçişler ile birlikte toplam 309 bin 529 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirdi. 2024 yılı şubat sonunda hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 7,9 artış gösterdiğinin de altını çizen Uraloğlu, “Havaalanlarımız İç hatlarda 14 milyon 284 bin 212, dış hatlarda ise 15 milyon 202 bin 885 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 29 milyon 505 bin 779 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Hizmet verilen yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre iç hatlarda yüzde 15,5 artarken dış hatlarda yüzde 17, toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 16,2 gibi önemli oranda artış yaşadı” dedi. Uraloğlu, söz konusu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 125 bin 10 ton, dış hatlarda ise 537 bin 343 ton olmak üzere toplamda 662 bin 353’e ulaştığını bildirdi. İstanbul Havalimanı 11,8 Milyon Yolcu Taşıdı Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı’nda ise iki aylık sürede; iç hatlarda 17 bin 497, dış hatlarda 61 bin 552 olmak üzere toplamda 79 bin 49 uçak trafiğine ulaşıldığını kaydetti. İlk iki ayda İstanbul Havalimanı’nı iç hatlarda 2 milyon 423 bin 993, dış hatlarda ise 9 milyon 352 bin 832 yolcu olmak üzere 11 milyon 776 bin 825 yolcunun kullandığını ifade eden Uraloğlu, “2024 yılı şubat sonunda hizmet verilen yolcu sayısı 2023 yılının aynı dönemine göre toplam yüzde 9 artış yaşadı” dedi. Uraloğlu, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ise iki aylık sürede 37 bin 804 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirerek, yolcu sayısının ise iç hatlarda 2 bin 930 bin 774, dış hatlarda 3 milyon 403 bin 604 olmak üzere toplamda 6 milyon 334 bin 378’e çıktığını açıkladı. Uraloğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda şubat sonu itibariyle iç hat yolcu trafiğinin yüzde 18; dış hat yolcu trafiğinin yüzde 25 olmak üzere toplam yüzde 22 artış yaşadığını söyledi.

Hava yolu yolcu trafiğinde rekor artış Haber

Hava yolu yolcu trafiğinde rekor artış

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ocak’ta, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında iç hat yolcu trafiğinin 7 milyon 46 bin 117, dış hat yolcu trafiğinin ise 7 milyon 684 bin 672 olduğunu belirterek, “Bu ayda direkt transit yolcular ile birlikte toplam 14 milyon 739 bin 696 yolcu trafiğine hizmet verildi.” ifadesini kullandı. Yolcu ve çevre dostu havalimanlarında iniş-kalkış yapan uçak sayısının, iç hatlarda 61 bin 467, dış hatlarda ise 53 bin 224 olduğunu bildiren Uraloğlu, böylece toplam uçak trafiğinin üst geçişler ile birlikte 155 bin 221’e ulaştığını kaydetti. İç hat yüzde 4,2, dış hat yolcu trafiği yüzde 11,9 arttı Ocak ayında hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında üst geçişler dahil toplam uçak trafiğinde yüzde 5,6 artış meydana geldiğine işaret eden Bakan Uraloğlu, “Ocak’ta, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında iç hat yolcu trafiği 7 milyon 46 bin 117, dış hat yolcu trafiği 7 milyon 684 bin 672 oldu. Bu ayda direkt transit yolcular ile birlikte toplam 14 milyon 739 bin 696 yolcu trafiğine hizmet verildi. 2024 yılının Ocak ayında hizmet verilen yolcu trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında iç hat yolcu trafiğinde yüzde 4,2; dış hat yolcu trafiğinde yüzde 11,9 olmak üzere direkt transit dahil toplam yolcu trafiği yüzde 8,1 artış gösterdi.” bilgisine yer verdi. Uraloğlu, havalimanları yük (kargo, posta ve bagaj) trafiğinin; ocak ayında iç hatlarda 62 bin 19 ton, dış hatlarda 275 bin 424 ton, toplamda 337 bin 443 tona ulaştığını kaydetti.  İstanbul Havalimanı’nda ocak’ta 6 milyon yolcuya hizmet verildi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı’na ocak ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiğine ait verilere de yer vererek, şunları kaydetti: “İç hatlarda 8 bin 910, dış hatlarda 31 bin 938 olmak üzere toplamda 40 bin 848’e ulaştı. Bu havalimanında iç hatlarda 1 milyon 234 bin 576, dış hatlarda 4 milyon 767 bin 043 olmak üzere toplamda 6 milyon yolcuya hizmet verildi. 2024 yılının Ocak ayında hizmet verilen yolcu trafiği 2023 yılının aynı aynı ile kıyaslandığında iç hat yolcu trafiğinde yüzde 1; dış hat yolcu trafiğinde yüzde 7 olmak üzere toplam yolcu trafiği yüzde 6 artış gösterdi. 2024 yılının Ocak ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam uçak trafiği yüzde 5 arttı. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yolcu trafiği yüzde 13 arttı Bakan Uraloğlu, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda; ocak ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin iç hatlarda 8 bin 616, dış hatlarda 10 bin 561 olmak üzere toplamda 19 bin 177 olarak gerçekleştiğini, yolcu trafiğinin ise; iç hatlarda 1 milyon 446 bin 739, dış hatlarda 1 milyon 708 bin 314 olmak üzere toplamda 3 milyon 155 bin 53 olduğunu belirtti. 2024 yılının Ocak ayında hizmet verilen yolcu trafiğinin de 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında iç hat yolcu trafiğinde yüzde 7; dış hat yolcu trafiğinde yüzde 18 olmak üzere toplam yolcu trafiği yüzde 13 artış gösterdiğini bildiren Bakan Uraloğlu, “2024 yılının Ocak ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam uçak trafiği yüzde 9 artış gösterdi. Genel havacılık faaliyetlerinin devam ettiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ocak ayında 2 bin 71 uçak trafiği gerçekleşti.” bilgisini paylaştı.

Türkiye gökyüzüne imzasını atmaya devam ediyor Haber

Türkiye gökyüzüne imzasını atmaya devam ediyor

Bakan Uraloğlu, Antalya’da ‘Türk Hava Yolları Yönetim 2024 Zirvesi’ne katıldı. Programda konuşan Uraloğlu, “22 yıl önce Türk Hava Yolları’nın küresel bir marka ve dünya çapında oyuncu olması bir hayaldi. Bugün, bu hayalin sizlerin emeğiyle gerçeğe dönüştüğüne şahit oluyoruz. Bu hepimize büyük mutluluk ve gurur veriyor.” ifadelerine yer verdi. Alper komutanımız Türkiye’nin uzay faaliyetlerine önemli katkılar sunacak Uraloğlu, hem havacılık hem uzay çalışmaları bakımından çok önemli bir dönem yaşanıldığını belirterek, Türkiye’nin ilk, insanlı uzay misyonu kapsamında bir Türk astronotunun uzaya gönderdiğini ifade etti.  Uraloğlu, “Meşakkatli bir eğitim sürecinin ardından Alper Gezeravcı, inşallah 13 farklı alanda uzayda bilimsel çalışmamıza öncülük edecek. Dualarımız Alper komutanımızla olacak. Alper Komutanımız bilimsel çalışmalara imza atacak, Türkiye’nin uzay faaliyetlerine önemli katkılar sunacak.” dedi. Türksat 6a’yı uzaya fırlattığımızda haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasına gireceğiz Türkiye’nin ilk yerli ve milli uydusu TÜRKSAT 6A’yı Haziran ayında uzaya fırlatacaklarını ifade eden Uraloğlu, ”Söz konusu çalışmalar TUSAŞ tesislerindeki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezinde (USET) devam ediyor. Çok az kaldı. TÜRKSAT 6A bizim için bir milat olacak. İnşallah TÜRKSAT 6A’yı uzaya fırlattığımızda haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasına gireceğiz.” şeklinde konuştu. Havalimanlarını sadece yeşilçam filmlerinde gören türkiye, şimdi anadolu’nun her noktasına uçuyor Uraloğlu, Türk Havayolları’nın Türk bayrağını göklerde gururla taşıdığını belirterek, Dünya’da havacılık sektörünün öncü firmalarından biri haline geldiğini belirtti. Bu gelinen noktanın sürpriz olmadığını kaydeden Uraloğlu, “Bu eser siyasetimizin bir ürünüdür. Düşünsenize, çok değil birkaç on yıl önce insanımız havalimanlarını Yeşilçam filmlerinde görürdü. Bugün Anadolu’muzun en ücra köşelerinde dahi iniş kalkış yapılabilen havalimanlarıyla her kesimden vatandaşımıza hizmet eden bir sektörümüz var.” diye konuştu.   2023 yılında Türkiye semalarından yaklaşık her 15 saniyede bir uçak geçti 2002’den bu yana aktif havalimanı sayısının 26’dan 57’ye çıkarıldığına dikkati çeken Uraloğlu, şu ifadelere yer verdi: “Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken uçuş ağımıza 283 yeni nokta ekleyerek 130 ülkede 343 noktaya yükselttik. 2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yolcu sayımız, 34.5 milyondu, 2023 yılında yolcu sayımızı 214 milyonun üstüne çıkardık. 982,046 kilometre olan Türk hava sahamızda 2023 yılında gerçekleşen transit üst geçişler dâhil uçuş sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 14,9 artış göstererek 2 milyon 167 bin 19'a yükseldi. Böylece 2023 yılında Türkiye semalarından yaklaşık her 15 saniyede bir uçak geçti.” HAVA YOLU İŞLETME SAYIMIZ 14’E YÜKSELDİ 2 Ocak’ta, yine bir Türk Hava Yolları İştiraki olan AJET’in de dâhil olmasıyla havayolu işletme sayısının 14’e yükseldiğini kaydeden Uraloğlu, havayolu işletme, hava taksi işletme, genel havacılık, balon işletme ve hafif hava aracı işletme olmak üzere tüm hava ulaştırma işletmelerinin sayısının 232’ye ulaştığını söyledi. 2002 yılında 489 olan toplam hava aracı sayısının yüzde 280 artışla, 1.856’ya yükseldiğini aktaran Uraloğlu, “162 olan hava yolu işletmesi uçak sayımız yüzde 312 artışla 668’e, koltuk kapasitemiz yüzde 372 artışla 27 bin 599'dan 130 bin 196’ya, kargo kapasitemiz ise yüzde 730 artışla 302 bin 737 kilogramdan 2 milyon 513 bin 875 kilograma ulaşmıştır.” diye konuştu. 2002 YILINDA 65 BİN CİVARINDA OLAN ÇALIŞAN SAYISI BUGÜN 262 BİNİN ÜZERİNE ÇIKTI Tüm bu gelişmelere paralel sektörel istihdamda da büyük bir artış olduğunu anlatan Uraloğlu, “2002 yılında 65 bin civarında olan çalışan sayısı bugün 262 binin üzerine çıkmıştır. Bu gelişmelerin diğer bir olumlu sonucu olarak sektörün cirosu da 2,2 milyar dolardan 35,7 milyar dolara ulaşarak yaklaşık 16 katına çıkmıştır.” açıklamasında bulundu. HAVA ULAŞTIRMA ANLAŞMASI BULUNAN ÜLKE SAYISINI 173’E YÜKSELTTİK 2003 yılında Hava Ulaştırma Anlaşması bulunan ülke sayısını 81’den, 2023 yılsonu itibarıyla 173’e yükseltildiğini belirten Uraloğlu, “Uçuş ağımızı, 2023 yılsonu itibarıyla 130 ülkede 343 noktaya ulaştırdık.2023 yılsonu itibarıyla 24 müzakere gerçekleştirerek 10 nokta ve 422 ilave frekans kazanımı sağladık.  Moldova, Karadağ, Venezuela Ve Brezilya ile nokta ve frekans kısıtlamasını kaldırdık.” dedi. TÜRK HAVA YOLLARI TÜRKİYE EKONOMİSİNE 144 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLAYACAK Airbus’a 355 adet uçak siparişi veren Türk Hava Yolları’nın önümüzdeki 10 yıllık plan kapsamında 2033 yılına gelindiğinde Türkiye ekonomisine yaklaşık 144 milyar dolar katkı vereceğine dikkati çeken Uraloğlu, “Türk Hava Yolları ile 2023 yılında 83,4 milyon yolcu seyahat etti. Tedarik zinciri, turizm ve diğer dolaylı katkılar ile Türkiye ekonomisine 56 milyar dolarlık bir katkıda bulundu. Ayrıca, Türk Hava Yollarımız 2033 yılına kadar; uçak filosu büyüklüğünü 813’e, yolcu sayısını 171 milyona çıkarmayı, 3,9 milyon ton kargo taşımayı hedefliyor. Dijitalleşme hususunda hava yolları arasında dünyada ilk 3 içerisine girmeyi ve karbon nötr hava yolu olmayı planlıyor.” şeklinde konuştu. SON 22 YILDA ULAŞIM VE HABERLEŞME ALTYAPISINA 250 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPILDI Uraloğlu, son 22 yıl içerisinde Türkiye’nin ulaşım ve haberleşme altyapısına 250 milyar dolar yatırım yapıldığını belirterek, çok önemli başarılar elde edildiğini söyledi. Uraloğlu, “6 bin 100 km olan bölünmüş yol ağımızı 29 bin 373 km'ye, 1.714 km olan otoyol ağımızı ise 3 bin 726 km'ye yükselttik.10 bin 948 km olan demiryolu ağımızı 14 bin 165 km’ye çıkardık. Ülkemizi sıfırdan hızlı trenle buluşturarak 2 bin 251 kilometre hızlı tren ağı inşa ettik. Denizcilik alanında da 152 olan uluslararası liman sayımızı 190’a yükselttik.” ifadelerine yer verdi. İSTANBUL VE SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANLARIMIZIN ULUSLARARASI BİR HAVA KARGO, BAKIM-ONARIM VE AKTARMA MERKEZİ OLACAK Yatırımları gerçekleştirirken tüm ulaşım modlarının birbiriyle entegrasyonunun sağlanmasına da önemli ölçüde dikkat ettiklerini söyleyen Uraloğlu, şu ifadelere yer verdi: “Bakanlığımızın hayata geçirdiği en önemli uluslararası koridor çalışmalarından biri olan Kalkınma Yolu Projesi’nin en önemli halkası ‘Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ üzerinden geçecek demir yolu projesinin de ihalesini bu yıl içerisinde yapmayı planlıyoruz. Hem ülkemiz hem de İstanbul için kritik öneme sahip bu atılımla Sabiha Gökçen Havalimanımız ile İstanbul Havalimanımızı birbirine demir yoluyla bağlayacağız. Böylece İstanbul ve Sabiha Gökçen havalimanlarımızın uluslararası bir hava kargo, bakım-onarım ve aktarma merkezi olmasını da sağlayacağız.” İSTANBUL HAVALİMANI İLE BİRLİKTE THY DÜNYANIN 1 NUMARALI HAVA YOLU ŞİRKETİ OLACAK “Önümüzdeki 20 yılda; dünya genelinde hava trafiğinin iki katına çıkması, hizmet verilen yolcu sayısının ise yıllık ortalama yüzde 4,4 oranında artması beklenmektedir.” diyen Uraloğlu, “Tüm etapları tamamlandığında 150 havayolu şirketine ve 350’nin üzerinde destinasyona uçuş imkânı sağlayacak İstanbul Havalimanımız ile birlikte Türk hava yolları dünyanın 1 numaralı hava yolu şirketi olma yolunda da emin adımlarla yürümektedir.” diye konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatı lojistik forumu istanbul da başladı Haber

Türk Devletleri Teşkilatı lojistik forumu istanbul da başladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Çok Modlu Ulaştırma ve Lojistik Forumu’na katıldı.  Burada konuşan Bakan Uraloğlu, konuşmasına bir atasözünü hatırlatarak, başladı. Uraloğlu, “Bir Türk atasözü der ki; ‘Kimse, komşusuna ihtiyaç duymayacak kadar zengin değildir.’ Kimse artık tek başına zengin değil ya da kendi kendine yetmiyor. Kapılarını örtersen, gözlerini, kulaklarını kapatarak dünyadaki gelişmelere uzaktan bakarsan, dost edinmezsen bugünün dünyasında yerin yok. Herkesin elinde pastaya katacağı güzel tatlar ve pastadan alacağı payı var. Devir artık ‘kazan-kazan’ devri. Ulaşım sektörü ise kazan-kazan devrinin en önemli dinamosudur. İşte böyle bir düzende burada sadece ulaşım ve lojistik sektörlerinin geleceği için değil ülkelerimizin ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği içinde bir araya gelmiş bulunuyoruz” dedi. Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinin 160 milyonluk genç ve dinamik nüfusu ve 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklükte küresel bir güç olma potansiyeline sahip bir topluluk olduğunun altını çizen Uraloğlu, bu büyük potansiyelin hayata geçirilmesi için iş birliği ve dayanışma iradesiyle ortak gücün açığa çıkartılmasının gerekliliğine dikkati çekti. Bakan Uraloğlu, konuşmasında ilk bölümünde karayolu taşımacılığına değindi. “Üzülerek altını çizmek isterim ki, karayolu ile ülkeler arası geçiş prosedürlerimiz taşımacılıktaki artışlar karşısında, oldukça yetersiz kalmaktadır” diyerek, üye ülkelere transit karayolu geçiş belgesi kotalarının kaldırılması çağrısında bulundu. Uraloğlu, bu konuda şunları kaydetti: “Taşımacılığın ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve taşıma maliyetlerini azaltmak için Teşkilat bünyesinde ortak menfaatimize olacak bütüncül bir yaklaşım benimsemeli ve hayata geçirmeliyiz. Bu doğrultuda, dost ve kardeş ülkelerimiz arasında ikili ve transit karayolu geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekmektedir. Kırgızistan ile ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi hususunda mutabakata vardığımızı ve son aşamaya geldiğimizi bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Diğer üyelerle de bir an önce bu tür adımları atmayı umuyoruz.” Kombine Taşımacılık Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kombine taşımacılık konusunda Teşkilat bünyesinde özverili çalışmalar sonucunda imzalanan Kombine Taşımacılık Anlaşmasının en kısa sürede yürürlüğe girmesini umduğunu kaydetti. Uraloğlu, “Anlaşmayı hayata geçirdiğimizde kombine taşımacılık operasyonlarını ve Hazar geçişlerini kayda değer biçimde teşvik edeceğiz. Böylece hepimizin önem atfettiği Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridorunun Avrasya taşımalarındaki payını önemli ölçüde artırmış olacağız” diye konuştu. Orta Koridor ve Hazar geçişleri Bakan Uraloğlu, Teşkilat üye ülkeleri arasındaki fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden biri olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolunun, Türk dünyasının ekonomik kalkınması ve refahı için öneminin büyük olduğunu söyledi. Uraloğlu bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü: “Nisan 2016 tarihinden itibaren aldığımız tedbirler sonucunda, ortak ve ulusal transit rejimlerinde demiryolu ile basitleştirilmiş usulde taşıma yapılabiliyoruz. Orta Koridor üzerinde demiryolu hattından gerçekleştirilen yük taşımalarında iki yıl önce ortak taşıma belgesinin kullanımına başladık. Ortak taşıma belgesiyle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayarak koridorun rekabetçiliği için önemli bir adım daha atmış olduk. Çin-Türkiye arasında Orta Koridor ve BTK demiryolu hattı üzerinden, orta vadede yıllık 200’ün üzerinde düzenli blok konteyner treni işletilmesini hedefliyoruz. Diğer taraftan, bölge ülkeleri ile, Orta Koridorun bir diğer önemli bileşeni olan Hazar geçişinin etkin, verimli ve ekonomik hale getirilmesine de yoğunlaştık. Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımız ile ivedilikle çözeceğimize ve Hazar Geçişlerini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergâha dönüştüreceğimize eminim. Teşkilatımız bünyesinde yürütülen çalışmaların tamamlayıcısı olan ilave iş birlikleri de geliştiriyoruz. Örneğin, Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan olarak geçen yıl Bakü’de bir araya gelerek Orta Koridoru destekleyici 56 maddelik eylem planı belirledik. Aldığımız kararları uygulamaya aktaracak adımların da takipçisi oluyoruz.” Zengezur bağlantısı Bakan Uraloğlu, Zengezur Bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktığını ve bu bağlantının Kafkasya'daki normalleşme için hayati önem taşıdığını söyledi. Uraloğlu, “Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve karayolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantılarıyla birlikte bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çok yakın çalışıyoruz” dedi. Ulaştırma Koridorlarında yeni iş birlikleri Bakan Uraloğlu, Türkiye olarak sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey güney aksında da planlamalara devam ettiğini söyledi. “Basra Körfezi’ni, Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacağız” diyen Uraloğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Irak Başbakanı bu konuda gerekli iradeyi oraya koymuşlardır. Bizler, bu amaçla gerek Irak ile gerekse diğer bölge ülkeleri ile yakın iş birliği içerisindeyiz. Kalkınma yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergahın Türkiye tarafındaki gerekli teknik çalışmaları tamamladık. Şunun altını çizmek isterim ki, taşıma koridorlarının kesişiminde olduğumuzun bilinciyle, en verimli çözümleri ortaklarımız ile birlikte hayata geçirmekte kararlıyız.” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, üye ülkelere seslendiği konuşmasında ülkeler arasında ticareti zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır alma zamanının çoktan geldiğini, korumacı ve kapalı politikaların dikkatle ve farklı bir gözle yeniden ele alınmasının gerektiğine inandığını söyledi. Uraloğlu, ulaştırmada dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda e-TIR, e-taşıma belgesi gibi uygulamalarda öncü bir ülke olarak, dileyen üye ülkelerle tecrübe paylaşımına hazır olduklarını belirtti ve şöyle konuştu;   “Örnek vermek gerekirse, Türkiye ile Özbekistan arasında gerçekleştirilen ve uluslararası karayolu taşımacılığında taşımacılara büyük kolaylık sağlayacak e-Permit yani Elektronik Geçiş Belgesi Sisteminin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sistem ile taşımacılar fiziki belge için uzun süre beklemek zorunda kalmayacak, taşıt nerede olursa olsun elektronik olarak belgeye erişim imkânı olacaktır. Bu örnekleri çoğaltmalıyız. Halihazırda, Çin’den Avrupa’ya karadan giden yükün yalnızca %3 ila %5’i Orta Koridor üzerinden geçiyor. Geniş bir vizyonla bu oranın %30’lar civarına çıkarılması için önümüzde fırsatlar ve görevler bulunuyor. Bugün ülkemizde yüzde 4 olan Demiryolunun taşımacılıktaki oranının, 2029 yılında yüzde 11’in üzerine yükselmesini, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Böylece ülkemizdeki demiryolunun, yük taşımacılığındaki payı 2053’e kadar 7 kat artacak. Yine yurtdışına yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz. Ulaştırma alt yapısına 2002 yılından bu yana 172 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bundan sonra da 2053 yılına kadar yaklaşık 198 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladık. Bu rakamdan en büyük payı demiryolu altyapısını geliştirmek için ayırdık.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.