SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yabancı Yatırımcı

Ekometre - Yabancı Yatırımcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yabancı Yatırımcı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yabancı yatırımcının DİBS portföyü azaldı Haber

Yabancı yatırımcının DİBS portföyü azaldı

Yabancı yatırımcının DİBS portföyü piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak 6 Eylül’le biten haftada 863,7 milyon dolar azaldı. Yabancı yatırımcılar tahvilde alım stratejilerine eylülün ilk haftasında ara verdi. Merkez Bankası haftalık menkul kıymet verilerine göre yabancıların piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 6 Eylül haftasında hissede net satımı 50,6 milyon dolar devlet iç borçlanma senetlerinde ise net satımı 863,7 milyon dolar oldu. Özel sektör senetlerinden de 32,1 milyon dolarlık net satışla birlikte yabancının TL varlıklardan 1 haftada çıkışı 946,4 milyon dolarla 1 milyar dolara dayandı. Merkez Bankası verilerine göre yurt dışında yerleşik kişilerin 29 Ağustos itibarıyla 34 milyar 706,4 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 6 Eylül’de 35 milyar 201,2 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku 13 milyar 862,8 milyon dolardan 13 milyar 39 milyon dolara, ÖST stokları da 371 milyon dolardan 339,4 milyon dolara geriledi. Rezervlerde gerileme sürüyor Merkez Bankası’nın haftalık verileri rezervlerde de düşüşün sürdüğüne işaret etti. 6 Eylül ile biten hafta itibariyle toplam rezervler bir önceki haftaya göre 2 milyar 612 milyon dolar düşüşle 146 milyar 761 milyon dolara indi. Net uluslararası rezervler de 40.8 milyar dolardan 39,7 milyar dolara indi. 29 Ağustos haftasında 20 milyar doların altına inen swap hariç net rezervlerde de düşüş devam etti. 6 Eylül haftasında swap hariç net rezervler 18.5 milyar dolardan 17,4 milyar dolar düzeyine geriledi. Verilere göre, 6 Eylül itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 2 milyar 761 milyon dolar azalışla 86 milyar 568 milyon dolara geriledi. Brüt döviz rezervleri, 29 Ağustos’ta 89 milyar 329 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri ise 150 milyon dolar artışla 60 milyar 43 milyon dolardan, 60 milyar 193 milyon dolara çıktı. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 6 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 612 milyon dolar azalarak 149 milyar 373 milyon dolardan, 146 milyar 761 milyon dolara indi. KKM'de düşüş ivme kaybetti Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu haftalık verileri de kur korumalı mevduatta düşüşün ivme kaybettiğini ortaya koydu. BDDK verilerine göre kur korumalı mevduatlarda 6 Eylül haftasında 19,7 milyar TL ile son 10 haftanın en yavaş düşüşü gerçekleşti. BDDK verilerine göre, kur korumalı mevduatların büyüklüğü 1,58 trilyon TL’ye geriledi. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta yükseldi. 6 Eylül haftasında yurtiçi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış döviz mevduatları 847 milyon dolar arttı. Gerçek kişilerin 251 milyon dolar gerilerken tüzel kişilerin döviz mevduatları 1 milyar 98 milyon dolar yükseldi.

Şubat ayında Türkiye’ye 240 milyon dolar UDY girişi oldu Haber

Şubat ayında Türkiye’ye 240 milyon dolar UDY girişi oldu

Paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Şubat ayında, Türkiye’ye, 240 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti. 2024 yılının ilk iki ayı toplamı değerlendirildiğinde, 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 29’luk bir düşüş kaydedildi. 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gerçekleşen UDY girişlerinin toplam değeri ise 264 milyar doları aştı. Şubat ayında gerçekleşen toplam UDY girişi içerisinde, yatırım sermayesi girişleriyle 217 milyon dolar, yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 152 milyon dolar değerinde UDY girişi kaydedildi. Yatırım tasfiyelerinin 15 milyon dolar, borçlanma araçlarının 114 milyon dolar değerinde aşağı yönde etkilemesiyle, toplam UDY girişi 240 milyon dolar olarak hesaplandı. 2024 yılının Şubat ayı içerisinde gerçekleşen 217 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 44 milyon dolarlık yatırım girişi ile ‘’mobilya imalatı ve başka yerde sınıflandırılmamış diğer imalat sanayii’’ yüzde 20,3’lük bir pay aldı. Toptan ve perakende ticaret, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans sergilemeye devam ederek aynı ay içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 19,8’ini çekti. Şubat ayında en fazla uluslararası yatırım İrlanda, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya ve İsveç’ten geldi 2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri, 2024’ün Şubat ayında yüzde 61’lik bir pay aldı. 2024’ün Şubat ayında Türkiye’ye gelen UDY yatırım sermayelerinin kaynak ülkeleri incelendiğinde ise İrlanda yüzde 18 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 15 ile Almanya, yüzde 13 ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), yüzde 10 ile İtalya ve yüzde 8 ile İsveç takip etti.

Yabancı yatırımcı seçim belirsizliğini satın almak istemiyor Haber

Yabancı yatırımcı seçim belirsizliğini satın almak istemiyor

Özay yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası'ndan faiz artışına yönelik beklentiler, seçim belirsizliği, borsadaki çıkışların ana nedeni. Yabancıların geçtiğimiz 4 haftadan bu yana çıkışı yaklaşık 500 milyon doları buldu. Yabancı yatırımcı, seçim belirsizliğini satın almak istemiyor. Özellikle seçimlerden sonra politikalar nasıl şekillenecek, görmek istiyorlar. Bu yüzden tahviller, devlet iç borçlanma senetleri ve hisseler tarafında satışlar devam ediyor.” değerlendirmesini yaptı.  Stratejist Tuğba Özay, geçtiğimiz hafta iç piyasada ve küresel piyasalarda yaşanan gelişmeleri ForInvest için yorumladı. Bu hafta hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hem de Fed’den gelecek faiz kararlarının önemli olacağını belirten Özay, “TCMB’nin net rezervlerindeki gerileme, kura müdahale ile birlikte kurun seyri, enflasyonun gidişatı, özellikle yabancı bankaların merceğinde kalmaya devam edecek.” dedi. Yabancı yatırımcı tarafındaki çekilmelere de dikkat çeken Özay, “Merkez Bankası'ndan faiz artışı yönelik beklentiler, seçim belirsizliği, borsadaki çıkışların ana nedeni. Yabancıların geçtiğimiz 4 haftadan bu yana çıkışı yaklaşık 500 milyon doları buldu. Yabancı yatırımcı, seçim belirsizliğini satın almak istemiyor. Özellikle seçimlerden sonra politikalar nasıl şekillenecek, görmek istiyorlar. Bu yüzden tahviller, devlet iç borçlanma senetleri ve hisseler tarafında satışlar devam ediyor.” açıklamasını yaptı. Tuğba Özay yaptığı değerlendirmede şu konulara dikkat çekti: İlk yarıyı enflasyonist beklentiler kötümserleştiriyor “Bu hafta Merkez Bankası'nın faiz kararı öncesinde yabancı kurumlardan gelen raporlar piyasadaki haftalık fiyatlandırmaları şekillendirdi. Yerel seçimler belirsizliği artırırken hem yabancı yatırımcıların hem yerli de yatırımcıların tedirgin bekleyişi biraz daha öne çıkmaya başladı. Deutsche Bank, Mart ayında 500 baz puanlık bir faiz artışı beklerken; BofA Mart ayının pas geçileceği tahmininde bulunmuştu. Nisan ayında ise beklenti 300 ila 500 baz puan arasında bir faiz artışı yönünde. Deutsche Bank raporunda ortodoks politikalara dönüşle birlikte görünümdeki iyileşmeye dikkat çekilirken; önümüzdeki döneme dair kalıcı enflasyonist etkiler konuşulmaya devam edecek. Yılı seçimlerden önce ve seçimlerden sonra olarak ikiye ayırmıştık. İlk yarıyı biraz da enflasyon kaynaklı beklentiler kötümserleştiriyor ama yılın ikinci yarısında, özellikle mayıs ayından sonra, enflasyonun düşeceği beklentileri, iyimserliği bir miktar artırıyor. Seçimlerden sonra ekonomi yönetiminde değişiklik olup olmaması, enflasyonda tepe nokta ötelenecek mi, faizlere ilişkin beklentiler gündemde önemini korumaya devam edecek.  Enflasyonla mücadelede faiz artışı için beklentiler artıyor Enflasyonla mücadele için faiz artışı yönünde beklentiler artarken; borçlanma maliyetlerinin de artması birçok şirket üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. Geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından iş dünyasına ve ihracatçılara yönelik yapılan değerlendirmede, geçtiğimiz dönemler hatırlatıldı. Şimşek, ucuz ve bol kredinin olduğu dönemde kredi çekip bunu ihracata ve yatırıma harcamayıp; yerine dövize, arsaya ya da diğer yatırım araçlarına giden ihracatçılara dikkat çekerek önümüzdeki dönemde bizden ucuz kredi ya da işte düşük faizli kredi beklemeyin mesajını verdi. Bu mesajlar da öne çıkan başlıklardan biri oldu. Kur korumalı mevduatın azalmasıyla birlikte döviz tevdiat hesaplarına (DTH) olan talebin de artmaya devam ettiğini görüyoruz. Özellikle enflasyonist ortamda birikimlerini korumak isteyen yatırımcı, belirsizliğin riskinden kaçınmak için dövize ve altına yönlenmeyi tercih ediyor. Bu da DTH'lerin artmasına neden oluyor.  ABD’nin faiz kararı dolar endeksinin seyri açısından önemli  Merkez Bankası'ndan gelen zorunlu karşılık hamlesiyle, bankacılık sistemindeki likiditenin sıkılaştırılarak mevduat faizlerin yükseltilmesi hedefleniyor. Mevduat faizleri yüzde 53'ler bandına gelmiş durumda. Bu hafta özellikle Merkez Bankası'nın kararı önemli olacak. ABD’den gelecek faiz kararı da önümüzdeki dönemde dolar endeksinin seyri açısından önem taşıyacak. Perşembe günü Merkez Bankası'ndan yeni bir faiz artışına gidilmeyeceği yönünde beklentiler ağırlık kazanırken; alınacak bir faiz artırım kararı, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki kararlılığını ön plana çıkarabilir.”

Yabancı birleşme ve satın alma hacmi 5,2 milyar dolara düştü Haber

Yabancı birleşme ve satın alma hacmi 5,2 milyar dolara düştü

Deloitte Türkiye’nin açıkladığı 2023 Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’na göre, artan borçlanma maliyetleri, yüksek enflasyon ve jeopolitik gerginlikler gibi zorlu koşullar altında, birleşme ve satın alma işlem hacminde ve işlem sayısında düşüş yaşandı. 2022’de yaklaşık 5,8 milyar dolar olan yabancı birleşme ve satın alma hacmi, 2023’te 5,2 milyar dolara geriledi. Bloomberg HT’nin haberine göre, pandemi sonrası 2021’de yaklaşık 4,7 trilyon ABD dolarına ulaşan küresel birleşme ve satın alma piyasası, 2023’te üst üste ikinci kez daralmaya devam etti. İşlem hacmi, yıllık yüzde 25 civarında önemli bir düşüşle 2,3 trilyon ABD dolarına gerileyerek son 5 yıllık ortalama olan 3,2 trilyon ABD dolarının altına düştü. Eş zamanlı olarak, işlem sayısı son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Sıkılaşan ekonomi politikaları, süregelen jeopolitik gerilimler ve artan enflasyon tehdidi gibi faktörler yavaşlamanın temel nedeni olarak öne çıktı. 600 milyon dolar fark oluştu Türkiye’de ise son 3 yıldır istikrarlı bir ivme kazanan birleşme ve satın alma piyasası 2022 yılında gerçekleşen 11,5 milyar dolardan 8 milyar dolara geriledi. Toplam işlem hacminde yaşanan yüzde 30 küçülmeye rağmen yabancı yatırımcılar 96 adet işlem ve 5,2 milyar ABD dolarlık hacimle geçmiş yıllara benzer seviyede bir ilgiyi korudular. Ancak 2023 yılı, 2022 yılında gerçekleşen 5,8 milyar dolarlık yabancı satın alma ve birleşme hacminin yaklaşık 600 milyon dolar gerisinde kaldı. Tarihsel trendin aksine milyar dolarlık işlemin bulunmadığı 2023’te, büyük işlemlerin sayısı da azaldı. Yılın işlem değeri açıklanan en büyük işlemleri arasında, çoğu yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen Getir (500 milyon dolar); Tofaş – Stellantis (445 milyon dolar); Tatneft–Aytemiz (336 milyon dolar) işlemleri yer aldı. Türk yatırımcıların işlem hacmi de düştü Rapora göre, yabancı yatırımcıların ilgisi ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareketlilik, birleşme ve satın almalar piyasasını zor bir yılda ayakta tuttu. Yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmine katkısı yüzde 65 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşirken, işlem hacmi 5,2 milyar dolara ulaştı. Türk yatırımcıların işlem hacmi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 oranında azaldı. Satın alma süreçlerinde oldukça temkinli davranan finansal yatırımcılar 22 adet başarılı çıkış işlemi gerçekleştirdi. Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri Özlem Ulaş: “Bu yıl hem küresel hem de lokal birleşme ve satın alma işlemlerinde daralma yaşandı. Öncelikle, 2023 yılında Türkiye’de gerçekleşen genel seçimler, yıkıcı deprem felaketi ve jeopolitik riskler gibi etkenler yatırım faaliyetlerinin yavaşlamasına ve işlemlerde durgun geçen bir yıla yol açtı. Bu zorlu koşullara rağmen yabancı stratejik yatırımcılar Türkiye’ye olan ilgilerini kaybetmediler. Avrupa, ABD ve Körfez Bölgesi’nden yatırımcılar yaptıkları orta ölçekli stratejik satın almalar ile Türkiye pazarının önemli fırsatlar sunduğunu teyit ettiler. Her ne kadar yüksek enflasyon, kurdaki dalgalanmalar, talepteki yavaşlama ve jeopolitik belirsizlikler yatırımcı iştahını baskılıyor olsa da, yabancı yatırımcının istikrarlı devam eden ilgisini olumlu buluyoruz. Türkiye piyasası zorlu zamanların ardından çok hızlı toparlanabiliyor. Önümüzdeki yılın ilk yarısında yerel seçimler gerçekleşecek, uygulanan ekonomi politikalarının da meyvelerini vermeye başlaması bekleniyor. Ayrıca küresel ekonomide istikrarın sağlanması ve finansman piyasalarının rahatlaması ile 2024 için bu yıla kıyasla daha pozitif bir beklenti içine girebiliriz” dedi. İşlemler, yeni trendleri gösteriyor Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Direktörü Duygu Doğançay: “Türkiye piyasasında son yıllarda stratejik yatırımcı trendleri, özellikle kur riski temelinde ihracat odaklı ambalaj, kimya ve otomotiv gibi sanayi şirketleri etrafında şekillendi. Stratejik yatırımların merkezinde yer alan sanayi sektörü, yatırımcıların radarında önemli bir konuma sahip. Türkiye’nin stratejik konumu, rekabetçi iş gücü ve gelişmiş endüstriyel altyapısı, yatırımcılara fırsatlar sunarak birleşme ve satın alma işlemlerinin temel dayanağını oluşturuyor. Sektörel yatırım trendlerine bakıldığında, enerji sektöründe, mikro mobilite, depolama ve enerji dönüşümü, sürdürülebilirlik gibi temalara odaklı işlemlerle, yenilenebilir enerji etrafında dinamik bir ekosistem oluşmaya başladığını görüyoruz. İnternet ve mobil hizmetler, oyun, e-ticaret ve teknoloji, girişim sermayesi ve melek yatırımcılar için halen en cazip sektörler olarak öne çıkıyor. Bununla beraber yapay zekâ ve ödeme sistemleri alanında ortaya çıkan yeni temalar, yatırımcıların bu alanlara olan ilgisini de artırdı” diye konuştu. Yabancı yatırımcı orta ölçekli şirketleri satın almaya yöneldi 2023’te yabancı yatırımcıların stratejik bakış açısıyla gerçekleştirdikleri orta ölçekli satın almalar öne çıktı. Türkiye birleşme ve satın alma piyasasındaki durgunluğa rağmen yabancı yatırımcılar Türk şirketlerine olan ilgilerini sürdürdü ve toplam yıllık işlem hacminin yüzde 65’ini oluşturdu. Yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen işlem hacmi 2023’te 5,2 milyar ABD dolarına ulaştı ve beş yıllık ortalama olan 5 milyar ABD dolarını aştı. En büyük yabancı yatırımcı işlemi Getir’e yapılan risk sermayesi yatırımı oldu (500 milyon dolar). İlk 10 işlemin 7’si değişik coğrafyalardan gelen yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi. Toplam 5,2 milyar ABD doları tutarındaki yabancı yatırımcı işlem hacminin önemli bir kısmı (4,4 milyar ABD doları) stratejik yatırımlardan kaynaklandı. Bu durum, Türkiye pazarının yabancı stratejik yatırımcılar nezdindeki çekiciliğini vurguladı. Buna karşılık Türk yatırımcıların gerçekleştirdiği işlemlerin toplam değeri yüzde 52’lik önemli bir düşüşle 2,8 milyar ABD dolarına geriledi. Değerdeki düşüşe rağmen Türk yatırımcıların toplam işlem sayısı hemen hemen aynı kaldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.