SON DAKİKA

Katil yetiştiren “Zorunlu” eğitim

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2025 10:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2025 10:41

24 Ocak 2025 günü 15 yaşındaki bir evladımız, yine 15 ve 16 yaşındaki iki evladımız tarafından bıçaklanarak ve dövülerek öldürüldü. Eğitim sistemimiz ile ilgili kaygılarımı geçmişte belirtmiştim ama bu son olay artık külahı önümüze koyup düşünmemizi gerektiriyor.

Zorunlu Eğitim nüfusumuz, 21 AB ülkesinden kalabalık, ülke olarak yüksek öğrenim öncesi 18,7 Milyon öğrencimiz var. 1 Milyon 168 Bin de öğretmen hizmet veriyor. Yani sadece üniversite öncesi eğitimle meşgul olan nüfusumuz Hollanda’nın toplam nüfusundan bile fazla.

(https://sgb.meb.gov.tr/www/2023-2024-egitim-ogretim-istatistikleri-aciklandi/icerik/633)

Buna göre baktığımızda ise, nüfusu bize yakın ve AB’nin en kalabalık ülkesi Almanya’dan çok geride bir milli gelire sahibiz. Yani kaynaklarımızı iyi kullanamıyoruz. Yoksa Alman’lar Hitler’in iddia ettiği gibi üstün ırk filan da değil. En azından Almanya’da çalışan üç milyona yakın Türk bunun canlı kanıtı. Bununla birlikte, Almanya’nın milli geliri 4,6 Trilyon Dolar iken Türkiye’nin 1,12 Trilyon Dolar. Yani Türk ve Alman araba benzetmesi yapsak, aynı yolu Alman arabası 2,5 litre benzin ile giderken, Türk arabası 10 litre ile gitmektedir. Bu sorunu çözmeden başarılı olmamız ise mümkün değil. Bunun temel sebeplerinden ilki ve belki de en önemlisi eğitim sistemimizdeki kurgumuzun yanlışlığı. İşte sistemin değersiz hale getirdiği bir lise öğrencisi, değerli olabilmiş bir başka lise öğrencisini sokak ortasında katletti ve bu çocuklar gibi binlercesi var. Mecburen eğitimi odağa almak ve analiz etmek durumundayız.

Almanya nasıl yapıyor?

Almanya, nüfus ve doğal kaynaklar açısından bize çok benziyor. Petrol ve doğalgaz çıkan bir ülke değil yani bedava doğal kaynakları yok, nüfus olarak benzer hacimde ve kolaylıkla örnek alınabilecek durumdalar. 2. Dünya savaşından sonra geldikleri mesafe göz kamaştırıcı.

https://www.cbs.de/en/blog/school-education-system-in-germany/

Öncelikle Almanya’da zorunlu eğitim 15 yaşına kadar. İsteyen 18 yaşına kadar eğitimine devam edebiliyor. Üniversite ve yüksek öğrenim 18 yaş sonrası. Almanlar, 10 yaşını bitiren öğrenciler için üç alternatif okul sunuyorlar ve bunu 10 yaşına kadar aldığı ana okulu ve ilk okul eğitiminde alınılan puanlara göre, herhangi bir sınava sokmadan belirleyerek yapıyorlar.

Gymnasium:

Üniversiteye gidebilecek seviyede iyi öğrenciler sadece bu okula kayıt yapabiliyor. En iyi beyinleri topluyorlar. Ağırlıklı olarak Matematik, Fen ve yabancı dilleri öğretiyorlar.

Realschule:

Gymnasium’dan daha basit, öğrencilerin %40 ı bu okulu tercih ediyor.

Hauptschule:

Akademik standartları en düşük okul, üniversite ve yüksek öğrenime gitmek yerine meslek edinmek isteyen öğrenciler tarafından da tercih ediliyor. Yüksek akademik başarı göstermeyen öğrenciler bu okullara yönlendiriliyor.

Bazı eyaletlerde aynı okulun içinde bu üç altyapıyı birleştiriyorlar, ama yine ders ve puan takibi benzerlik gösteriyor (Gesamtschule)

Bu sayede, akademik yetenekleri yerine, el becerileri ve veya meslek edinme kabiliyeti yüksek öğrencileri daha orta öğretim seviyesinde ayrı rotalara aktarıyorlar. Bu sayede, sağlıklı bir toplumun ihtiyacı olan her türlü iş gücü için tam zamanında ayırım yapılabiliyorlar. Üniversite sisteminde de akademik niteliklere göre ayrım devam etmekte ve tüm öğretim altyapısı yetenek ve niteliklere göre sınavsız bir şekilde yürütülüyor.

Eğitimde sisteminde güzel bir söz var;

Hayvanlar aleminde ağaca tırmanma sınavı yaparsan timsahtan file hepsi sınıfta kalır. Bizim eğitim sistemi maalesef bu durumda ve bu yüzden herkesi üniversiteye hazırlayan, üniversiteyi bitirince hiçbir ayrıştırıcı özelliği bulunmayan yüzbinlerce işsiz, mesleksiz nüfus yaratan bir eğitim sistemimiz var. Mevcut eğitim sistemimize adapte olamayan iki gencin, bir yaşıtlarını sokakta katletmeye ve bununla gurur duymaya varan davranış bozukluklarını hepimiz gördük.

Bu yüzden;

Mezun olunca alanında veya ilgili çalışabileceği bir iş bulunmayan üniversite öğrencisi yetiştirmeye, yetenekleri ile sanatkâr olabilecek iken akademik başarısızlıklarla mutsuzluğa ve vasıfsızlığa savrulan bir gençlik yaratmaya bir an önce son verilmelidir. Eğitim sistemimiz, 15 yaşına kadar mecburi eğitim veren, niteliklerine göre daha ilkokul, ortaokul sıralarında rotaları genel olarak netleşen bir altyapıya evrilmelidir. En nitelikli kaynağımız olan genç neslimizi israf etmeye son vermeliyiz.

Eğitim şart, ama doğru verilmezse kesinlikle kötülük ve israf.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.