Hoca Nasrettin biraz sıkışınca ticaret ile kendini düze çıkarmak istemiş. Yapabilirim dediği de toptancıdan limon alıp pazarda tane ile satmak olmuş. Bir kasa limonu tanesi 10 kuruştan almış ve pazarda “Tanesi 15 kuruş, bol sulu limon!” diye bağırmaya başlamış. Hiç bakan olmamış, pazarın soğuğu da hocaya zor gelince, fiyat indirmeye başlamış. Fiyat 10 kuruş olduğunda bile gelen olmayınca, 9 kuruşa çekmiş. Göz açıp kapayana kadar kasadaki limonlar bitivermiş.
Hoca;
“Pazar tacir görsün, herkesin mal dururken ben hepsini sattım!”
Demiş.
Bizim Gayrimenkul yatırımı ile vatandaşlık kampanyamız da buna benziyor. Üstüne üstlük, dağdan gelen bağdakini de kovuyor. Türk Dil Kurumu, bu deyimi “Sonradan geldiği bir yerde, kendinden önce gelen kişinin yerini almaya çalışmak.” şeklinde tanımlıyor. Türkiye Cumhuriyeti 2017 Ocak ayı başında 250 bin dolarlık gayrimenkul yatırımı karşılığında vatandaşlık vermeye başladı. Bu sürecin sonunda, birçok başka etken de olmakla birlikte, büyük bir talep yarattığı için konut sektörüne ciddi bir girdi sağlandı, ama olan mevcut Türk vatandaşlarına oldu. Öyle ya, doğduğundan beri çalışarak, harcamalarında vergi ödeyerek, askerlik hizmeti yaparak ulaşabildiği haklar, çok az bir bedel ile, on binlerce kişiye sunulmuş oldu. Ayrıca bu ithal talep yüzünden konutlar daha yüksek bedellere yükseldi ve vatandaşlara bu gelişmeler zarar olarak yansıdı. Kiralar da arttı ve serbest piyasa mantığına ters bir şekilde limitlemeler getirilerek, kira pazarı da bozuldu. Üstüne üstlük, satın alınan bu gayrimenkul, 3 yıl sonra satılabiliyor ve vatandaşlık hakkı ise ömür boyu kalıcı. Gelen tepkiler, yaşanan enflasyon ve maliyet artışlarını da karşılayabilmek adına 2022 yılı ortasında bu bedel 400 bin dolara çıkartıldı. 2024 yıl sonunda, bu yoldan elde edilen gelirin 15 Milyar dolara ulaştığı açıklansa da gerçek durumun bunun altında olduğunu, evlerin tapu işleminde yüksekten gösterildiğini, ama gerçekte ödenen bedellerin bunun altında olduğunu sektördeki birçok oyuncu gayrı resmi olarak ifade ediyor.
Peki gerçekten doğru bir politika mıydı? Gelir elde ettik mi? Döviz kazandık mı?
Evet, elde ettik, ama biraz Nasrettin Hoca’nın limon satışı gibi oldu. Çünkü bize benzer ülkelerde vatandaşlık çok sıkı koşullarla başta sadece uzun oturum hakkı olarak veriliyor. En az 5 yıl, ortalama 7 yıl, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde ise 10 yıl oturum sonrası vatandaşlık yolu açılıyor. Vatandaşlık, bu süreler sonunda otomatik olarak verilmiyor. Yılın belli bir miktarını o ülkede geçirmeniz, o ülkenin dilini ve değerlerini asgari miktarlarda da öğrenmiş olduğunuzu gördükten sonra vatandaş olabiliyorsunuz. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, bölgemizde doğrudan vatandaşlık veren Türkiye dışında bir başka ülke yok.
Ülke
Yatırım
Sunulan Hak
Vatandaşlık Yolu
Türkiye
400K$
Ailecek vatandaşlık
Derhal
İtalya
250K-2M€
Oturum, Çalışma, Eğitim
10 yıl oturum sonrası
Yunanistan
400K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
7 yıl oturum sonrası
Güney Kıbrıs
300K€
Oturum, Eğitim
7 yıl oturum sonrası
Letonya (Latvia)
60K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
Yok
İspanya
500K€-2M€
Oturum, Çalışma, Eğitim
10 yıl oturum sonrası
Portekiz
250K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
5 yıl oturum sonrası
Bilgiler https://www.henleyglobal.com/countries adresinden derlenmiştir.
Ayrıca, oturum hakkı, emlak yatırımını satmama şartına bağlanmış durumda. Bunun yanında, tüm ülkelerde de emlak yatırımı dışında, bonolar, şirket yatırımı gibi finansal getirisi de olabilecek yatırımlar yapanlara, daha yüksek bedeller ile benzer mekanizmalar sunulmakta.
Peki Türkiye ne yapmalı? Geç kalınmış olmasına rağmen ne yapılmalı?
İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi, ülkenin dinamosu olan yerlerde ilgili miktar en az 2 katına çıkarılmalı ve sadece en üst seviye konutlarda bu tür yatırımlara müsaade edilmeli ki, bu şehirlerde konut kıtlığı oluşmasın. Portekiz ve Yunanistan bunu uyguluyor. Konut satışı ivedilikle 10 yıldan az olmamak şartı ile değiştirilmeli ki, spekülasyon amaçlı yatırım oluşmasın. Vatandaşlık için temel değerler ve Türk kültürü ve dilinde A2 seviyesi sınavları yapılmalı ve herkesin kabul göstereceği bir vatandaşlık yemini ile vatandaşlık verilmelidir. Ayrıca tam bir geçmiş suç kaydı vb. araştırması yapılmadan Türk Pasaportu kesinlikle verilmemelidir.
Unutmayalım, 400 bin dolar, bugün Avrupa ülkelerinde basit bir giriş seviyesi konutun fiyatıdır. “Küçük bir ev yatırımı ile vatandaşlık ve pasaport satan ülke” etiketi yüzünden tüm Türk iş dünyası, konsolosluklarda vize başvuru kâbusu yaşamaktadır.
Bu ticaretin astarı yüzünden pahalıya gelmiştir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Türk’ün ticaretle imtihanı
18.01.2025 13:15
Hoca Nasrettin biraz sıkışınca ticaret ile kendini düze çıkarmak istemiş. Yapabilirim dediği de toptancıdan limon alıp pazarda tane ile satmak olmuş. Bir kasa limonu tanesi 10 kuruştan almış ve pazarda “Tanesi 15 kuruş, bol sulu limon!” diye bağırmaya başlamış. Hiç bakan olmamış, pazarın soğuğu da
Yurtdışında gayrimenkul ve vergilendirilmiş kutsal kazanç
18.12.2024 12:49
Son yıllarda birçok yeni ajanslar/şirketler türedi, yurtdışında gayrimenkul yatırımı danışmanlığı yapıyorlar. Hatta, sadece geçen yılda 2 Milyar dolarlık yatırım yapıldığı da paylaşılan haberlerin arasında. (https://indigodergisi.com/2024/12/turklerin-yurt-disi-gayrimenkul-yatirimlari-rekor-kirdi/).
İş dünyasının en önemli maliyetlerinden birisi, mal ve hizmetlerin üretildikleri yerden tüketildikleri yere ulaştırılmasıdır. En ekonomik yol, deniz yoludur ve hemen ardından demiryolu gelir. En pahalısı ise karayolu taşımacılığıdır çünkü hem yolun yapım maliyeti yüksektir hem de kapasite ve veriml
1994 yılında 4 ay İngiltere, Cambridge de yaşamıştım. Beni en çok şaşırtan iki şey aklımda:
Londra Metrosunda gazete ve kitap okuyanlar,
Soğuk havalarda bile dışarıda şortla tişörtle koşanlar.
Şaşırmıştım ve imrenmiştim. Hani toplum olarak sporu ve okumayı sevmeyen, hep seyreden bir kül
Terme, Samsun’un Bafra ve Çarşamba’dan sonra üçüncü büyük ilçesi. 72 bin civarında nüfusu ile aslında küçük bir belediye. Şirin bir sahil şehri, keşkek ve yerel pidesi ile meşhur. Bir yönüyle daha tanımanızı istedim. Genelde büyük büyük şirketler ve teknoloji alanında çalışan şirketlerimizde duyma
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ekometre
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alim Küçükpehlivan
Türk’ün ticaretle imtihanı
Hoca;
“Pazar tacir görsün, herkesin mal dururken ben hepsini sattım!”
Demiş.
Bizim Gayrimenkul yatırımı ile vatandaşlık kampanyamız da buna benziyor. Üstüne üstlük, dağdan gelen bağdakini de kovuyor. Türk Dil Kurumu, bu deyimi “Sonradan geldiği bir yerde, kendinden önce gelen kişinin yerini almaya çalışmak.” şeklinde tanımlıyor. Türkiye Cumhuriyeti 2017 Ocak ayı başında 250 bin dolarlık gayrimenkul yatırımı karşılığında vatandaşlık vermeye başladı. Bu sürecin sonunda, birçok başka etken de olmakla birlikte, büyük bir talep yarattığı için konut sektörüne ciddi bir girdi sağlandı, ama olan mevcut Türk vatandaşlarına oldu. Öyle ya, doğduğundan beri çalışarak, harcamalarında vergi ödeyerek, askerlik hizmeti yaparak ulaşabildiği haklar, çok az bir bedel ile, on binlerce kişiye sunulmuş oldu. Ayrıca bu ithal talep yüzünden konutlar daha yüksek bedellere yükseldi ve vatandaşlara bu gelişmeler zarar olarak yansıdı. Kiralar da arttı ve serbest piyasa mantığına ters bir şekilde limitlemeler getirilerek, kira pazarı da bozuldu. Üstüne üstlük, satın alınan bu gayrimenkul, 3 yıl sonra satılabiliyor ve vatandaşlık hakkı ise ömür boyu kalıcı. Gelen tepkiler, yaşanan enflasyon ve maliyet artışlarını da karşılayabilmek adına 2022 yılı ortasında bu bedel 400 bin dolara çıkartıldı. 2024 yıl sonunda, bu yoldan elde edilen gelirin 15 Milyar dolara ulaştığı açıklansa da gerçek durumun bunun altında olduğunu, evlerin tapu işleminde yüksekten gösterildiğini, ama gerçekte ödenen bedellerin bunun altında olduğunu sektördeki birçok oyuncu gayrı resmi olarak ifade ediyor.
Peki gerçekten doğru bir politika mıydı? Gelir elde ettik mi? Döviz kazandık mı?
Evet, elde ettik, ama biraz Nasrettin Hoca’nın limon satışı gibi oldu. Çünkü bize benzer ülkelerde vatandaşlık çok sıkı koşullarla başta sadece uzun oturum hakkı olarak veriliyor. En az 5 yıl, ortalama 7 yıl, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde ise 10 yıl oturum sonrası vatandaşlık yolu açılıyor. Vatandaşlık, bu süreler sonunda otomatik olarak verilmiyor. Yılın belli bir miktarını o ülkede geçirmeniz, o ülkenin dilini ve değerlerini asgari miktarlarda da öğrenmiş olduğunuzu gördükten sonra vatandaş olabiliyorsunuz. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, bölgemizde doğrudan vatandaşlık veren Türkiye dışında bir başka ülke yok.
Ülke
Yatırım
Sunulan Hak
Vatandaşlık Yolu
Türkiye
400K$
Ailecek vatandaşlık
Derhal
İtalya
250K-2M€
Oturum, Çalışma, Eğitim
10 yıl oturum sonrası
Yunanistan
400K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
7 yıl oturum sonrası
Güney Kıbrıs
300K€
Oturum, Eğitim
7 yıl oturum sonrası
Letonya (Latvia)
60K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
Yok
İspanya
500K€-2M€
Oturum, Çalışma, Eğitim
10 yıl oturum sonrası
Portekiz
250K€
Oturum, Çalışma, Eğitim
5 yıl oturum sonrası
Bilgiler https://www.henleyglobal.com/countries adresinden derlenmiştir.
Ayrıca, oturum hakkı, emlak yatırımını satmama şartına bağlanmış durumda. Bunun yanında, tüm ülkelerde de emlak yatırımı dışında, bonolar, şirket yatırımı gibi finansal getirisi de olabilecek yatırımlar yapanlara, daha yüksek bedeller ile benzer mekanizmalar sunulmakta.
Peki Türkiye ne yapmalı? Geç kalınmış olmasına rağmen ne yapılmalı?
İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi, ülkenin dinamosu olan yerlerde ilgili miktar en az 2 katına çıkarılmalı ve sadece en üst seviye konutlarda bu tür yatırımlara müsaade edilmeli ki, bu şehirlerde konut kıtlığı oluşmasın. Portekiz ve Yunanistan bunu uyguluyor. Konut satışı ivedilikle 10 yıldan az olmamak şartı ile değiştirilmeli ki, spekülasyon amaçlı yatırım oluşmasın. Vatandaşlık için temel değerler ve Türk kültürü ve dilinde A2 seviyesi sınavları yapılmalı ve herkesin kabul göstereceği bir vatandaşlık yemini ile vatandaşlık verilmelidir. Ayrıca tam bir geçmiş suç kaydı vb. araştırması yapılmadan Türk Pasaportu kesinlikle verilmemelidir.
Unutmayalım, 400 bin dolar, bugün Avrupa ülkelerinde basit bir giriş seviyesi konutun fiyatıdır. “Küçük bir ev yatırımı ile vatandaşlık ve pasaport satan ülke” etiketi yüzünden tüm Türk iş dünyası, konsolosluklarda vize başvuru kâbusu yaşamaktadır.
Bu ticaretin astarı yüzünden pahalıya gelmiştir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir.
Türk’ün ticaretle imtihanı
18.01.2025 13:15Hoca Nasrettin biraz sıkışınca ticaret ile kendini düze çıkarmak istemiş. Yapabilirim dediği de toptancıdan limon alıp pazarda tane ile satmak olmuş. Bir kasa limonu tanesi 10 kuruştan almış ve pazarda “Tanesi 15 kuruş, bol sulu limon!” diye bağırmaya başlamış. Hiç bakan olmamış, pazarın soğuğu da
Yurtdışında gayrimenkul ve vergilendirilmiş kutsal kazanç
18.12.2024 12:49Son yıllarda birçok yeni ajanslar/şirketler türedi, yurtdışında gayrimenkul yatırımı danışmanlığı yapıyorlar. Hatta, sadece geçen yılda 2 Milyar dolarlık yatırım yapıldığı da paylaşılan haberlerin arasında. (https://indigodergisi.com/2024/12/turklerin-yurt-disi-gayrimenkul-yatirimlari-rekor-kirdi/).
Mersin - Samsun Demiryolu
18.11.2024 15:04İş dünyasının en önemli maliyetlerinden birisi, mal ve hizmetlerin üretildikleri yerden tüketildikleri yere ulaştırılmasıdır. En ekonomik yol, deniz yoludur ve hemen ardından demiryolu gelir. En pahalısı ise karayolu taşımacılığıdır çünkü hem yolun yapım maliyeti yüksektir hem de kapasite ve veriml
Yalnızlaştırma ve ‘Yalnızlık Ekonomisi’
21.10.2024 12:201994 yılında 4 ay İngiltere, Cambridge de yaşamıştım. Beni en çok şaşırtan iki şey aklımda: Londra Metrosunda gazete ve kitap okuyanlar, Soğuk havalarda bile dışarıda şortla tişörtle koşanlar. Şaşırmıştım ve imrenmiştim. Hani toplum olarak sporu ve okumayı sevmeyen, hep seyreden bir kül
Belediyeler sadece kaldırım yenilemiyorlarmış
23.09.2024 11:26Terme, Samsun’un Bafra ve Çarşamba’dan sonra üçüncü büyük ilçesi. 72 bin civarında nüfusu ile aslında küçük bir belediye. Şirin bir sahil şehri, keşkek ve yerel pidesi ile meşhur. Bir yönüyle daha tanımanızı istedim. Genelde büyük büyük şirketler ve teknoloji alanında çalışan şirketlerimizde duyma