Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Nebati'nin Bursa İş Dünyası ile buluşmasına katıldım. Basına açık ilk bölümde Bakan Nebati görüşlerini aktardı, ki pek çok mecrada izlediniz. Bakan Nebati, basına kapalı ikinci bölümde ise sorunlarını aktaran iş dünyası temsilcilerini dinledi ve soruları cevaplandırdı.
Basına kapalı ikinci bölüme gazeteci kimliğimle değil, BTSO Komite Başkanvekili olarak katıldığım için detayları yazamam fakat genel değerlendirmemi paylaşayım.
İş dünyası, reel sektör yıllardır aynı konudan muzdarip.. KDV sistemimiz, mükelleflerinin Maliye’yi finanse ettiği bir sistem haline gelmiş durumda. Devir KDV nin yarattığı finansman yükü artık iş dünyasının taşıyamayacağı boyutta.. Bakan Ağbal döneminde KDV Reformu ile KDV konusunda sadeleştirmeye gidileceğini ve İş Dünyası’ndan öneri beklendiğini söylemiş, bu sözleri de EKOMETRE de manşete taşımıştık..
Yıllar geçse de, bakanlar değişse de sorunlar değişmiyor.
25 yıldır yakinen izlediğim siyasetçi-iş dünyası ilişkilerinde hep sorunlar Ankara’ya aktarılıyor. Hep “çözeriz, hallederiz” nakaratı bitmiyor, kervan hep yolda düzülüyor! Neden?
Her bakana, her hayırlı olsun ziyaretinde, her kente geldiğinde sorunlar rapor halinde sunuluyor.. Sonra?
Sonrasını şu raporları zamanında Ankara kapılarında çok sunmuş biri olarak ne olduğunu söyleyeyim. Bakan müsteşara , müsteşar yardımcısına, o daire başkanına, daire başkanı bir uzmana verip, “oku bakiim” diyor.. O da “biz yıllardır uğraşıyoruz, bizden iyi mi bilecekler” edasıyla bir göz atıyor ve yoğun işleri arasında sümenaltı olup gidiyor..
Bu kadar yıldır heyetler, Odalar, SİAD lar kah Ankara'ya giderek, kah bugünkü gibi ziyaretlerde derdini anlatıyor da sorunlar neden bir türlü çözülüp bitmiyor?
Çözülüyor ise yenileri nasıl türüyor, sistem yeniden sorun mu üretiyor?
100. yılına giren Cumhuriyetimiz neden kurumsallaşıp tıkır tıkır işleyen bir sisteme kavuşamıyor?
Neden?