Küresel ekonomilerde mayıs ayından bu yana gözlenen ekonomik toparlanma ve verilerdeki iyileşme genel olarak devam ediyor. Geçen ay içerisinde aşı çalışmalarıyla ilgili olumlu haber akışları, piyasalardaki iyimser beklentilerin güç kazanmasına katkı sağladı. Ekonomilerde gözlenen toparlanma ile aşı kaynaklı iyimser beklentiler küresel risk iştahı ve piyasaları destekleyen temel gelişmeler olarak izlendi. Buna karşın önceki haftalarda da ifade ettiğimiz üzere salgın kaynaklı endişeler tam anlamıyla unutulmuş da değil. Salgına ek olarak ABD – Çin ilişkileri de küresel risk iştahı açısından önemli olmaya devam ediyor. Ağustos ayının son haftalarında iki ülke arasındaki tansiyon belirli ölçüde yatışmasa da ABD’deki seçimler öncesinde yeni gerilim konuları doğabilir. Gerilimin artış kaydetmesi güvenli liman talebini ön plana çıkarırken, risk iştahı üzerinde baskı oluşturabilir. Tüm bunların yanında eylül ayına ABD’de hisse senetleri endekslerinde teknoloji şirketleri öncülüğünde başlayan sert satışlarla başladık. Uzun süredir rekorlar tazeleyen endekslerde satışların genele yayılma riski takip edilecek en önemli başlıklardan biri. Perşembe ve cuma günü Borsa İstanbul’da bu satışlar çok fazla yankı bulmadı. Önceki haftaların aksine Borsa İstanbul geçtiğimiz hafta bu iki günde pozitif ayrışması ile dikkat çekti.
TL varlıklarda satış baskısı devam ediyor
Son haftalarda kur cephesinde yaşanan fiyatlamalar yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alıyor. Kurdaki yükselişlere bağlı olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) açıklama ve hamleler gelirken, TCMB fonlama yapısını değiştirerek ortalama fonlama faizini yükseltmeye devam ediyor. Ayrıca Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkinin seyri piyasaların yakın takibinde. NATO’nun da Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilime arabulucu olma çabası mevcut. Hafta içinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de çatışmayı önleme mekanizmaları kurmak için teknik görüşmeler yapmak üzere mutabakata vardığını açıklarken, bu haber daha sonra Yunanlı yetkililer tarafından yalanlandı. Yunanistan konusuna ek olarak ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis ile hafta içinde yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu 2021 mali yılı için kaldırdığını bildirdi. Sadece bu konular ile sınırlandırmak ve açıklamak mümkün olmasa da geçmişten gelen yabancı çıkışlarının devam ettiği görülüyor. Bu durum TL varlıklar üzerindeki baskının devam etmesine neden oluyor. Haftanın son iki günü Borsa İstanbul’da pozitif ayrışma dikkat çekse de bu durumun devam ettirileceğine yönelik henüz yeterli sinyal oluştuğunu düşünmüyoruz.
Yeni haftanın gündemi…
Ekonomiklerde gözlenen toparlanma ve aşı kaynaklı iyimser beklentiler risk iştahı ve piyasaları destekleyen temel katalizörler olurken, veri akışları ve aşı çalışmalarıyla ilgili açıklamalar önemini korumaktadır. Öte yandan vaka sayılarındaki artış ve salgın kaynaklı endişeler aşağı yönlü risk unsuru olarak izlenmeye devam ediliyor. Yeni haftada ayrıca ABD’de teknoloji hisseleri öncülüğünde başlayan düzeltme hareketinin devam edip etmeyeceği de yakından izlenecektir. Yeni haftada yurt içinde 10 Eylül Perşembe günü haziran dönemi işsizlik rakamları açıklanacak. 10 Ağustos tarihinde açıklanan mayıs dönemi işsizlik oranı %12,9 olarak gerçekleşmişti. Salgın hastalık kaynaklık beklenen ekonomik daralma, bu dönemde turizm ve ilişkili sektörlerinde yaşanmakta olan zorluklar istihdam üzerinde baskı oluştururken, istihdamın korunmasına yönelik atılan adımlar istihdam piyasasındaki bozulmayı sınırlayabilecektir. 11 Eylül Cuma günü ise temmuz ayına ait cari işlemler dengesi rakamları takip edilecek. Piyasadaki konsensüs beklentiler temmuz ayında cari işlemler dengesinin 2,0 milyar dolar açık vermesi yönünde şekilleniyor. Yeni haftada Euro Bölgesi’nde 2020/2Ç GSYH rakamı ve ECB toplantısı; ABD’de iş imkanları personel değişim oranı, ÜFE, toptan stoklar ve TÜFE rakamı takip edilecektir. Üçüncü okumanın gerçekleşeceği GSYH rakamında önemli bir sapma yaşanmadığı sürece piyasa etkisinin sınırlı kalacağını değerlendiriyoruz. İkinci okumada Euro Bölgesi, çeyreklik bazda %12,1; yıllık bazda ise %15,0 oranında daralma kaydetmişti.Hafta içerisinde yurt dışında ABD’de açıklanacak enflasyon verileri ile 10 Eylül Perşembe günü gerçekleşecek Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı ön planda yer alacaktır. ECB’nin faiz oranlarında değişikliğe gitmesi beklenmezken, piyasalarla kurulacak iletişim önem taşımaktadır. ECB Başkanı Lagarde’nin Avrupa ekonomisi ile ilgili değerlendirmeleri ve vereceği mesajlar piyasaların takibinde olacaktır. Özellikle son günlerde ECB üyeleri eurodaki değer kazanımına ilişkin rahatsızlıklarını dile getirirken, Lagarde’ın bu konudaki olası mesajları yakından izlenecektir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Onurcan Bal
ABD’deki düzeltme süreci izleniyor
Küresel ekonomilerde mayıs ayından bu yana gözlenen ekonomik toparlanma ve verilerdeki iyileşme genel olarak devam ediyor. Geçen ay içerisinde aşı çalışmalarıyla ilgili olumlu haber akışları, piyasalardaki iyimser beklentilerin güç kazanmasına katkı sağladı. Ekonomilerde gözlenen toparlanma ile aşı kaynaklı iyimser beklentiler küresel risk iştahı ve piyasaları destekleyen temel gelişmeler olarak izlendi. Buna karşın önceki haftalarda da ifade ettiğimiz üzere salgın kaynaklı endişeler tam anlamıyla unutulmuş da değil. Salgına ek olarak ABD – Çin ilişkileri de küresel risk iştahı açısından önemli olmaya devam ediyor. Ağustos ayının son haftalarında iki ülke arasındaki tansiyon belirli ölçüde yatışmasa da ABD’deki seçimler öncesinde yeni gerilim konuları doğabilir. Gerilimin artış kaydetmesi güvenli liman talebini ön plana çıkarırken, risk iştahı üzerinde baskı oluşturabilir. Tüm bunların yanında eylül ayına ABD’de hisse senetleri endekslerinde teknoloji şirketleri öncülüğünde başlayan sert satışlarla başladık. Uzun süredir rekorlar tazeleyen endekslerde satışların genele yayılma riski takip edilecek en önemli başlıklardan biri. Perşembe ve cuma günü Borsa İstanbul’da bu satışlar çok fazla yankı bulmadı. Önceki haftaların aksine Borsa İstanbul geçtiğimiz hafta bu iki günde pozitif ayrışması ile dikkat çekti.
TL varlıklarda satış baskısı devam ediyor
Son haftalarda kur cephesinde yaşanan fiyatlamalar yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alıyor. Kurdaki yükselişlere bağlı olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) açıklama ve hamleler gelirken, TCMB fonlama yapısını değiştirerek ortalama fonlama faizini yükseltmeye devam ediyor. Ayrıca Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkinin seyri piyasaların yakın takibinde. NATO’nun da Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilime arabulucu olma çabası mevcut. Hafta içinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de çatışmayı önleme mekanizmaları kurmak için teknik görüşmeler yapmak üzere mutabakata vardığını açıklarken, bu haber daha sonra Yunanlı yetkililer tarafından yalanlandı. Yunanistan konusuna ek olarak ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis ile hafta içinde yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu 2021 mali yılı için kaldırdığını bildirdi. Sadece bu konular ile sınırlandırmak ve açıklamak mümkün olmasa da geçmişten gelen yabancı çıkışlarının devam ettiği görülüyor. Bu durum TL varlıklar üzerindeki baskının devam etmesine neden oluyor. Haftanın son iki günü Borsa İstanbul’da pozitif ayrışma dikkat çekse de bu durumun devam ettirileceğine yönelik henüz yeterli sinyal oluştuğunu düşünmüyoruz.
Yeni haftanın gündemi…
Ekonomiklerde gözlenen toparlanma ve aşı kaynaklı iyimser beklentiler risk iştahı ve piyasaları destekleyen temel katalizörler olurken, veri akışları ve aşı çalışmalarıyla ilgili açıklamalar önemini korumaktadır. Öte yandan vaka sayılarındaki artış ve salgın kaynaklı endişeler aşağı yönlü risk unsuru olarak izlenmeye devam ediliyor. Yeni haftada ayrıca ABD’de teknoloji hisseleri öncülüğünde başlayan düzeltme hareketinin devam edip etmeyeceği de yakından izlenecektir. Yeni haftada yurt içinde 10 Eylül Perşembe günü haziran dönemi işsizlik rakamları açıklanacak. 10 Ağustos tarihinde açıklanan mayıs dönemi işsizlik oranı %12,9 olarak gerçekleşmişti. Salgın hastalık kaynaklık beklenen ekonomik daralma, bu dönemde turizm ve ilişkili sektörlerinde yaşanmakta olan zorluklar istihdam üzerinde baskı oluştururken, istihdamın korunmasına yönelik atılan adımlar istihdam piyasasındaki bozulmayı sınırlayabilecektir. 11 Eylül Cuma günü ise temmuz ayına ait cari işlemler dengesi rakamları takip edilecek. Piyasadaki konsensüs beklentiler temmuz ayında cari işlemler dengesinin 2,0 milyar dolar açık vermesi yönünde şekilleniyor. Yeni haftada Euro Bölgesi’nde 2020/2Ç GSYH rakamı ve ECB toplantısı; ABD’de iş imkanları personel değişim oranı, ÜFE, toptan stoklar ve TÜFE rakamı takip edilecektir. Üçüncü okumanın gerçekleşeceği GSYH rakamında önemli bir sapma yaşanmadığı sürece piyasa etkisinin sınırlı kalacağını değerlendiriyoruz. İkinci okumada Euro Bölgesi, çeyreklik bazda %12,1; yıllık bazda ise %15,0 oranında daralma kaydetmişti.Hafta içerisinde yurt dışında ABD’de açıklanacak enflasyon verileri ile 10 Eylül Perşembe günü gerçekleşecek Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı ön planda yer alacaktır. ECB’nin faiz oranlarında değişikliğe gitmesi beklenmezken, piyasalarla kurulacak iletişim önem taşımaktadır. ECB Başkanı Lagarde’nin Avrupa ekonomisi ile ilgili değerlendirmeleri ve vereceği mesajlar piyasaların takibinde olacaktır. Özellikle son günlerde ECB üyeleri eurodaki değer kazanımına ilişkin rahatsızlıklarını dile getirirken, Lagarde’ın bu konudaki olası mesajları yakından izlenecektir.