Önceki haftanın son gününe girerken ABD’nin Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda Haşd-i Şabi komutanlarını hedef alan saldırısında İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşd-i Şabi komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in öldürüldüğünü duyurması ile tırmanan tansiyonun ardından Trump’ın İran’ın karşılık vermesi durumunda belirlenen 52 noktayı vuracaklarını açıkladı. Bu açıklamadan bir gün sonra İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İranlı general Kasım Süleymani'nin intikam operasyonu kapsamında, ABD'nin Irak'taki Ayn el-Esed Hava Üssü'nün onlarca karadan karaya balistik füzeyle vurulduğunun belirtilmesi piyasalarda şok etkisi yarattı. Ancak kısa bir süre sonra İran’ın füze saldırısının ABD tarafından önceden bilindiğinin ve gerekli önlemlerin alınarak can kaybının önlendiğinin anlaşılması, devamında Trump’ın yaptığı açıklamada görece olarak olaylara daha ılımlı yaklaşması tansiyonu düşürdü. Trump yaptığı açıklamada "İran şu aşamada durulmuş görünüyor. Bu da tüm taraflar ve dünya için iyi bir şey" ifadelerine yer verdi. Devamında İran’dan kayda değer bir karşılık gelmemiş olması bölgedeki endişeleri kısmen azalttı. Küresel ölçüde hisse senetleri piyasalarında sürecin getirdiği şok kısa sürede atlatılırken, birçok hisse senedi endeksinde ya son zamanların ya da tarihinin en yüksek seviyeleri görüldü. Borsa İstanbul’da da haftanın ortasından itibaren oldukça olumlu bir hava oluşurken, özellikle 2020’ye yönelik projeksiyonları beğenilen bankalara gelen alımlar dikkat çekti. Piyasalarda yaşanan bu son fiyatlamada İran’ın ABD’ye yeni bir karşılık vermeyeceği görüşünün etkili olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle bunun aksi yönünde bir gelişme yaşanacak olur ise reaksiyonların çok sert olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Piyasalardaki iyimser fiyatlamaya rağmen bu olasılığın da tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ticaret müzakerelerinde mutlu sona ulaşılıyor
Çin Ticaret Bakanlığı yapılan açıklamada Başbakan Yardımcısı Liu He’nin, ABD ile kısmi ticaret anlaşmasını imzalamak üzere 13 – 15 Ocak tarihleri arasında Washington'da bulunacak heyete liderlik edeceği belirtildi. Trump daha önce yaptığı açıklamalarda Faz 1 anlaşmasının tamamlanmasının hemen ardından Faz 2 görüşmelerinin başlayabileceğini ifade etmişti. Geçtiğimiz hafta ise bu konunun Kasım ayındaki ABD Başkanlık seçimleri sonrasına kalabileceğini ifade ederek, ticaret savaşlarının yeniden ivmelenebileceği endişesini azalttı. Trump yaptığı açıklamada Faz 1 sonrası düzenlemelerin yapılmasının biraz zaman alabileceğini işaret ederek, “Sanırım, Çin ile ticaret anlaşmasını bitirmek için 2020 seçimlerinin sonrasına dek bekleyebilirim. Bu şekilde daha iyi bir anlaşma yapabiliriz, çok daha iyi bir anlaşma” ifadesini kullandı. Küresel ölçüde geçtiğimiz hafta İran riskine rağmen piyasaların negatif reaksiyonunun sınırlı kalması ve tepkilerin çok kuvvetli gelmesinde ticaret savaşları riskinin azalmış olmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Anlaşmanın gerçekleşmesinin beklentinin sonlanması olarak değerlendirilerek bir kar realizasyonuna neden olma ihtimali olsa da orta vade için pozitif görünümü desteklemeye devam edeceği kanaatindeyiz.
TCMB faiz indirimlerine devam edecek mi?
Geçtiğimiz yıl enflasyonda beklenenden hızlı gerçekleşen düşüşün desteğini arkasına alan ve hatta bu düşüşü önden yüklemeli bir şekilde faizlere yansıtan TCMB, yıl içinde toplamda 1200 baz puan (12 puan) faiz indirimi gerçekleştirerek, burada beklentilerin üzerine çıktı. Aralık ayına ait son rakamın da 3 Ocak’ta açıklanması ile birlikte 2019 yılının TÜFE rakamı %11,84 oldu. Haftalık fonlama oranı ile TÜFE’de yıllık gerçekleşme oranını kıyaslayarak reel faiz hesaplaması yapmak çok doğru bir yaklaşım olmasa da yıllık enflasyonun altında gerçekleşecek bir fonlama oranının negatif algı oluşturabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle TCMB’nin bu ayki toplantıyı pas geçerek olası bir indirim için gelecek ayları işaret etmesinin daha doğru olabileceği kanaatindeyiz. TCMB’nin bu noktada olası bir faiz indiriminin ekonomi ve büyüme üzerindeki pozitif etki ile kur tarafında neden olabileceği hareket ve TCMB’nin etkinliği tartışmalarının neden olabileceği negatif etkiyi iyi tartması gerekeceğini düşünüyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
ABD – İran gerilimi tamamen yatıştı mı?
Önceki haftanın son gününe girerken ABD’nin Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda Haşd-i Şabi komutanlarını hedef alan saldırısında İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşd-i Şabi komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in öldürüldüğünü duyurması ile tırmanan tansiyonun ardından Trump’ın İran’ın karşılık vermesi durumunda belirlenen 52 noktayı vuracaklarını açıkladı. Bu açıklamadan bir gün sonra İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İranlı general Kasım Süleymani'nin intikam operasyonu kapsamında, ABD'nin Irak'taki Ayn el-Esed Hava Üssü'nün onlarca karadan karaya balistik füzeyle vurulduğunun belirtilmesi piyasalarda şok etkisi yarattı. Ancak kısa bir süre sonra İran’ın füze saldırısının ABD tarafından önceden bilindiğinin ve gerekli önlemlerin alınarak can kaybının önlendiğinin anlaşılması, devamında Trump’ın yaptığı açıklamada görece olarak olaylara daha ılımlı yaklaşması tansiyonu düşürdü. Trump yaptığı açıklamada "İran şu aşamada durulmuş görünüyor. Bu da tüm taraflar ve dünya için iyi bir şey" ifadelerine yer verdi. Devamında İran’dan kayda değer bir karşılık gelmemiş olması bölgedeki endişeleri kısmen azalttı. Küresel ölçüde hisse senetleri piyasalarında sürecin getirdiği şok kısa sürede atlatılırken, birçok hisse senedi endeksinde ya son zamanların ya da tarihinin en yüksek seviyeleri görüldü. Borsa İstanbul’da da haftanın ortasından itibaren oldukça olumlu bir hava oluşurken, özellikle 2020’ye yönelik projeksiyonları beğenilen bankalara gelen alımlar dikkat çekti. Piyasalarda yaşanan bu son fiyatlamada İran’ın ABD’ye yeni bir karşılık vermeyeceği görüşünün etkili olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle bunun aksi yönünde bir gelişme yaşanacak olur ise reaksiyonların çok sert olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Piyasalardaki iyimser fiyatlamaya rağmen bu olasılığın da tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ticaret müzakerelerinde mutlu sona ulaşılıyor
Çin Ticaret Bakanlığı yapılan açıklamada Başbakan Yardımcısı Liu He’nin, ABD ile kısmi ticaret anlaşmasını imzalamak üzere 13 – 15 Ocak tarihleri arasında Washington'da bulunacak heyete liderlik edeceği belirtildi. Trump daha önce yaptığı açıklamalarda Faz 1 anlaşmasının tamamlanmasının hemen ardından Faz 2 görüşmelerinin başlayabileceğini ifade etmişti. Geçtiğimiz hafta ise bu konunun Kasım ayındaki ABD Başkanlık seçimleri sonrasına kalabileceğini ifade ederek, ticaret savaşlarının yeniden ivmelenebileceği endişesini azalttı. Trump yaptığı açıklamada Faz 1 sonrası düzenlemelerin yapılmasının biraz zaman alabileceğini işaret ederek, “Sanırım, Çin ile ticaret anlaşmasını bitirmek için 2020 seçimlerinin sonrasına dek bekleyebilirim. Bu şekilde daha iyi bir anlaşma yapabiliriz, çok daha iyi bir anlaşma” ifadesini kullandı. Küresel ölçüde geçtiğimiz hafta İran riskine rağmen piyasaların negatif reaksiyonunun sınırlı kalması ve tepkilerin çok kuvvetli gelmesinde ticaret savaşları riskinin azalmış olmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Anlaşmanın gerçekleşmesinin beklentinin sonlanması olarak değerlendirilerek bir kar realizasyonuna neden olma ihtimali olsa da orta vade için pozitif görünümü desteklemeye devam edeceği kanaatindeyiz.
TCMB faiz indirimlerine devam edecek mi?
Geçtiğimiz yıl enflasyonda beklenenden hızlı gerçekleşen düşüşün desteğini arkasına alan ve hatta bu düşüşü önden yüklemeli bir şekilde faizlere yansıtan TCMB, yıl içinde toplamda 1200 baz puan (12 puan) faiz indirimi gerçekleştirerek, burada beklentilerin üzerine çıktı. Aralık ayına ait son rakamın da 3 Ocak’ta açıklanması ile birlikte 2019 yılının TÜFE rakamı %11,84 oldu. Haftalık fonlama oranı ile TÜFE’de yıllık gerçekleşme oranını kıyaslayarak reel faiz hesaplaması yapmak çok doğru bir yaklaşım olmasa da yıllık enflasyonun altında gerçekleşecek bir fonlama oranının negatif algı oluşturabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle TCMB’nin bu ayki toplantıyı pas geçerek olası bir indirim için gelecek ayları işaret etmesinin daha doğru olabileceği kanaatindeyiz. TCMB’nin bu noktada olası bir faiz indiriminin ekonomi ve büyüme üzerindeki pozitif etki ile kur tarafında neden olabileceği hareket ve TCMB’nin etkinliği tartışmalarının neden olabileceği negatif etkiyi iyi tartması gerekeceğini düşünüyoruz.