Bu haftanın ana gündemi salgın ve yeni önlem beklentileri
Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2021 21:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2021 21:28
Güçlü gelen ekonomik veriler küresel ölçüde risk iştahını desteklese de vaka sayılarındaki artış ve ülkeler arasında aşılama rakamlarında görülen ayrışmalar endişelere neden oluyor. ABD ve İngiltere bu süreçte öne çıkıyor. Özellikle ABD’deki aşılama hızına bağlı olarak ekonomideki toparlanmanın beklentilerin üzerine geçebileceğine dair yorumlar ön plana çıkmaya başladı. Bu süreçte St Louis Fed Başkanı James Bullard’dan da tahvil alımlarıyla ilgili dikkat çekici bir açıklama geldi. Bullard, ABD'de aşılamanın %75'e ulaşmasının tahvil alımlarına yönelik tartışmaya olanak sağlayabileceğine dikkat çekti. Bullard, ABD'de bu aşılama oranına ulaşılmasının salgının sonuna gelindiğini işaret edeceğini, bunun da Fed'in tahvil alım programını gözden geçirmesi için gerekli bir unsur olduğunu belirtti. Bununla birlikte hafta içinde ABD Çalışma Bakanlığı, mart ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi verisini açıkladı. Buna göre, ABD'de mart ayında tüketici fiyatları aylık bazda beklenti olan %0,5’in hafif üzerinde, %0,6 artarken, yıllık değişim %2,5’lik beklentiyi aşarak %2,6 oldu. Çekirdek tüketici fiyatları martta, aylık %0,3 ve yıllık %1,6 yükseldi. Geçtiğimiz haftaki üretici enflasyonunda beklentiyi iki kat aşan rakamın ardından, tüketici enflasyonunun beklentinin hafif üzerinde gelmesi piyasa tarafında çok etkili olmadı. Buna karşın gelecek aylar için enflasyon rakamları daha kritik hale geldi.
İlk çeyrek rakamları güçlü geliyor
Türkiye’de sanayi üretimi şubatta da güçlü kalmaya devam etti. Şubatta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi piyasa beklentilerine paralel yıllık %8,8 artış gösterdi. Arındırılmamış (ham) sanayi üretimi ise yıllık %5,7 artışa işaret etti. Takvim etkisi ve mevsimsellikten arındırılmış endekste mayısta başlayan aylık artış trendi şubatta da devam etse de artış hızı sadece %0,1 ile sınırlı kaldı. Sanayi üretiminde salgın sonrası nisan ayındaki dip seviyeden toparlanma kabaca %67’ye ulaştı. Toptan satışlar ve otomotiv satışlarında devam eden güçlü seyir nedeniyle, perakende ve toptan ticaret ciro endeksinde yıllık reel artış %15,3’lük güçlü bir tempoda devam ediyor. Bu rakamların da katkısı ile manşet büyümede momentum güçlü gözükse de sektörler arasında büyümenin çok dengesiz olduğunu da belirtmek lazım. Bu da güçlü büyüme rakamlarının istihdama neden aynı ölçüde yansımadığını açıklayan faktörlerden biri olabilir. Perakende satışlar, turizmle bağlantılı sektörler ve inşaatta devam eden zayıflığa karşın, imalat sanayi aktivitesi çok güçlü seyretmeye devam ediyor. Buna bağlı olarak da birinci çeyrekte güçlü bir büyüme sağlanması olası görünüyor. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Ramazan'ın ilk iki haftası boyunca kısmi kapanma önlemlerinin uygulanacağını duyurdu. Kapanma önlemleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması saatleri güncellenirken, eğitimden yeme içme sektörüne kadar birçok alanda da yeni önlemler açıklandı. İlk iki haftanın ardından ortaya çıkan tabloya göre kapanmanın boyutunun nereye ulaşacağı ve ne kadar süreceği ikinci çeyrek rakamları üzerinde belirleyici olacaktır. Piyasalardaki fiyatlamada buradaki beklentinin çok daha etkili olacağını düşünüyoruz. Ramazan ayının ikinci yarısı ve bayram dönemi için tam kapanma gündeme gelecek olur ise piyasalarda bir süre baskı görebiliriz.
TCMB yeni faiz artışı düşünmüyor ama…
TCMB politika faizini beklendiği gibi %19,0’da sabit bıraktı, ancak daha az şahin bir mesaj yayımladı. TCMB politika faizi olan haftalık repo faizini piyasadaki genel beklentiye paralel, %19,0 seviyesinde sabit bıraktı. Ancak, gerekmesi durumunda ek parasal sıkılaştırma yapılacağı ifadesinin metinden çıkarılmış olması nedeniyle, geçen aya göre daha az şahin bir duruş sergilemiş oldu. Metindeki değişikliklerden en dikkat çekici olanı, önceki metinde yer alan ek parasal sıkılaştırma vurgusunun metinden çıkarılmış olması oldu. Buna karşın TCMB, “enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği” vurgusunu korudu. Metinden çıkan ve korunan bu iki ifadeyi göz önünde bulundurduğumuzda TCMB’nin yeni bir faiz artışı düşünmediği ancak enflasyonun politika faizine yakınsaması ya da geçmesi durumunda da faiz artışı silahını kullanmak durumunda olacağını anlıyoruz. Bu durumda ilerleyen aylarda enflasyonun politika faizine yakınsaması durumunda makul reel faizin ne olduğu ve TCMB’nin bu makul seviyenin gerisinde kalıp kalmadığı tartışma konusu olabilir. Enflasyon politika faizine ne kadar yakınlaşırsa piyasa etkisi de o kadar sertleşebilir. Bu nedenle yakın dönemde açıklanacak enflasyon rakamları en önemli veriler arasına girmiş olacaktır. Enflasyonda son dönemde yaşanan artışa ilave olarak kurlar tarafında son dönemde yaşanan yükseliş ve üretici enflasyonundaki sert artış, kısa vadede para politikasında bir gevşemeye izin vermediğini düşünüyoruz.
Özetle…
Yılın ilk çeyreğinde tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa dışında birçok bölgede toparlanma hız kazansa da bu toparlanmanın seyrinde ikinci çeyrekte salgının gidişatına göre çok daha fazla ayrışma dikkat çekebilir. Bu süreçte Türkiye aşılama hızı artırılamaz ve uygulanan tedbirler istenilen vaka düşüşünü getiremezse yaz aylarında turizm dahil birçok alanda önemli kayıplar yaşanılmasına neden olabilir. Son dönemde çeşitli ülkelerden Türkiye’ye yönelik seyahatlere yönelik getirilen önlemler yaz ayları için çok daha kritik bir hal alabilir. Bu nedenle ülkemiz için vaka sayıları ve salgının seyri en az enflasyon rakamları kadar önemli hale gelmiş durumda.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
Bu haftanın ana gündemi salgın ve yeni önlem beklentileri
Güçlü gelen ekonomik veriler küresel ölçüde risk iştahını desteklese de vaka sayılarındaki artış ve ülkeler arasında aşılama rakamlarında görülen ayrışmalar endişelere neden oluyor. ABD ve İngiltere bu süreçte öne çıkıyor. Özellikle ABD’deki aşılama hızına bağlı olarak ekonomideki toparlanmanın beklentilerin üzerine geçebileceğine dair yorumlar ön plana çıkmaya başladı. Bu süreçte St Louis Fed Başkanı James Bullard’dan da tahvil alımlarıyla ilgili dikkat çekici bir açıklama geldi. Bullard, ABD'de aşılamanın %75'e ulaşmasının tahvil alımlarına yönelik tartışmaya olanak sağlayabileceğine dikkat çekti. Bullard, ABD'de bu aşılama oranına ulaşılmasının salgının sonuna gelindiğini işaret edeceğini, bunun da Fed'in tahvil alım programını gözden geçirmesi için gerekli bir unsur olduğunu belirtti. Bununla birlikte hafta içinde ABD Çalışma Bakanlığı, mart ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi verisini açıkladı. Buna göre, ABD'de mart ayında tüketici fiyatları aylık bazda beklenti olan %0,5’in hafif üzerinde, %0,6 artarken, yıllık değişim %2,5’lik beklentiyi aşarak %2,6 oldu. Çekirdek tüketici fiyatları martta, aylık %0,3 ve yıllık %1,6 yükseldi. Geçtiğimiz haftaki üretici enflasyonunda beklentiyi iki kat aşan rakamın ardından, tüketici enflasyonunun beklentinin hafif üzerinde gelmesi piyasa tarafında çok etkili olmadı. Buna karşın gelecek aylar için enflasyon rakamları daha kritik hale geldi.
İlk çeyrek rakamları güçlü geliyor
Türkiye’de sanayi üretimi şubatta da güçlü kalmaya devam etti. Şubatta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi piyasa beklentilerine paralel yıllık %8,8 artış gösterdi. Arındırılmamış (ham) sanayi üretimi ise yıllık %5,7 artışa işaret etti. Takvim etkisi ve mevsimsellikten arındırılmış endekste mayısta başlayan aylık artış trendi şubatta da devam etse de artış hızı sadece %0,1 ile sınırlı kaldı. Sanayi üretiminde salgın sonrası nisan ayındaki dip seviyeden toparlanma kabaca %67’ye ulaştı. Toptan satışlar ve otomotiv satışlarında devam eden güçlü seyir nedeniyle, perakende ve toptan ticaret ciro endeksinde yıllık reel artış %15,3’lük güçlü bir tempoda devam ediyor. Bu rakamların da katkısı ile manşet büyümede momentum güçlü gözükse de sektörler arasında büyümenin çok dengesiz olduğunu da belirtmek lazım. Bu da güçlü büyüme rakamlarının istihdama neden aynı ölçüde yansımadığını açıklayan faktörlerden biri olabilir. Perakende satışlar, turizmle bağlantılı sektörler ve inşaatta devam eden zayıflığa karşın, imalat sanayi aktivitesi çok güçlü seyretmeye devam ediyor. Buna bağlı olarak da birinci çeyrekte güçlü bir büyüme sağlanması olası görünüyor. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Ramazan'ın ilk iki haftası boyunca kısmi kapanma önlemlerinin uygulanacağını duyurdu. Kapanma önlemleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması saatleri güncellenirken, eğitimden yeme içme sektörüne kadar birçok alanda da yeni önlemler açıklandı. İlk iki haftanın ardından ortaya çıkan tabloya göre kapanmanın boyutunun nereye ulaşacağı ve ne kadar süreceği ikinci çeyrek rakamları üzerinde belirleyici olacaktır. Piyasalardaki fiyatlamada buradaki beklentinin çok daha etkili olacağını düşünüyoruz. Ramazan ayının ikinci yarısı ve bayram dönemi için tam kapanma gündeme gelecek olur ise piyasalarda bir süre baskı görebiliriz.
TCMB yeni faiz artışı düşünmüyor ama…
TCMB politika faizini beklendiği gibi %19,0’da sabit bıraktı, ancak daha az şahin bir mesaj yayımladı. TCMB politika faizi olan haftalık repo faizini piyasadaki genel beklentiye paralel, %19,0 seviyesinde sabit bıraktı. Ancak, gerekmesi durumunda ek parasal sıkılaştırma yapılacağı ifadesinin metinden çıkarılmış olması nedeniyle, geçen aya göre daha az şahin bir duruş sergilemiş oldu. Metindeki değişikliklerden en dikkat çekici olanı, önceki metinde yer alan ek parasal sıkılaştırma vurgusunun metinden çıkarılmış olması oldu. Buna karşın TCMB, “enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği” vurgusunu korudu. Metinden çıkan ve korunan bu iki ifadeyi göz önünde bulundurduğumuzda TCMB’nin yeni bir faiz artışı düşünmediği ancak enflasyonun politika faizine yakınsaması ya da geçmesi durumunda da faiz artışı silahını kullanmak durumunda olacağını anlıyoruz. Bu durumda ilerleyen aylarda enflasyonun politika faizine yakınsaması durumunda makul reel faizin ne olduğu ve TCMB’nin bu makul seviyenin gerisinde kalıp kalmadığı tartışma konusu olabilir. Enflasyon politika faizine ne kadar yakınlaşırsa piyasa etkisi de o kadar sertleşebilir. Bu nedenle yakın dönemde açıklanacak enflasyon rakamları en önemli veriler arasına girmiş olacaktır. Enflasyonda son dönemde yaşanan artışa ilave olarak kurlar tarafında son dönemde yaşanan yükseliş ve üretici enflasyonundaki sert artış, kısa vadede para politikasında bir gevşemeye izin vermediğini düşünüyoruz.
Özetle…
Yılın ilk çeyreğinde tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa dışında birçok bölgede toparlanma hız kazansa da bu toparlanmanın seyrinde ikinci çeyrekte salgının gidişatına göre çok daha fazla ayrışma dikkat çekebilir. Bu süreçte Türkiye aşılama hızı artırılamaz ve uygulanan tedbirler istenilen vaka düşüşünü getiremezse yaz aylarında turizm dahil birçok alanda önemli kayıplar yaşanılmasına neden olabilir. Son dönemde çeşitli ülkelerden Türkiye’ye yönelik seyahatlere yönelik getirilen önlemler yaz ayları için çok daha kritik bir hal alabilir. Bu nedenle ülkemiz için vaka sayıları ve salgının seyri en az enflasyon rakamları kadar önemli hale gelmiş durumda.