2020 yılına umutla başlayan piyasalarda üst üste gelen kötü haberler ile görünüm çok hızlı bir şekilde değişti. Küreselde corona virüsü salgınıyla önce güvenli liman olarak görülen altın ve ABD tahvillerine geçiş olurken, geçtiğimiz hafta riskli olarak görülen hisse senedi endekslerinde çok sert satışlar yaşandı. TL varlıklar bu süreçte kan kaybetse de haftanın son gününe kadar görece olarak güçlü kalmaya çalıştığını söylemek mümkündü. Perşembe akşamı İdlib’den gelen şehit haberleri ile birlikte Cuma günü Borsa İstanbul’da son yılların en sert satışlarından biriyle güne başlandı. Sonrasına kayıpların bir kısmı telafi edilse de BIST 100’de geçtiğimiz yıl uzunca bir süre direnç olarak çalışan 106 bin seviyesinin altında haftalık kapanış gerçekleşerek, zayıf teknik görünüm bu haftaya da devretti.
İdlib’deki sorun büyüyor
Son haftalarda rejim güçlerinin İdlib’deki çatışmasızlık bölgesi ihlalleriyle başlayan gerilim geçtiğimiz hafta zirve yaptı. Rus destekli rejim güçlerinin hava saldırıları sonucu son günlerde çok sayıda şehit verilmiş olması, Türkiye tarafında tansiyonu yükseltti. Rejim güçlerine ait birçok hedefin vurulduğu bu süreçte, Rusya ile yapılan görüşmelerden net bir sonuç elde edilememiş olması da bölgede yükselen tansiyonun düşüşü konusunda endişeye neden oldu. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve 33 şehidin verildiği son rejim saldırısı sonrasında NATO’nun Türkiye’ye yönelik destek mesajları ve Rusya’dan gelen görüşmelerin yeniden başlaması haberleri takip edilirken, haftanın son günü somut bir adım görülemedi. Diğer taraftan İdlib’ten başlayan yoğun göç dalgası ile mücadele edilemeyeceği düşüncesi ile gayri resmi kanallar aracılığıyla mültecilerin Avrupa’ya geçişlerinin önündeki engellerin kaldırıldığı görüldü. Bu hafta da gündemimizde İdlib’deki çatışmalar, Avrupa’ya olan mülteci akını, Rusya ile ilişkiler gibi başlıklar önemli yer tutacak. Buradaki risklerin TL varlıklarda tam olarak fiyatlandığını söylemek zor olsa da geçtiğimiz hafta BIST 100’de anlık olarak görülen 100 bin civarındaki rakamların yeniden önemli ölçüde fırsat sunmaya başladığını düşünüyoruz. Bununla birlikte Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bahar Kalkanı Harekatı’nın başladığını ve başarıyla sürdüğünü ifade ederken, Türkiye – Rusya ilişkilerinin seyri önemini koruyor. 5 Mart’ta gerçekleşmesi beklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin görüşmesi ile jeopolitik gelişmeler yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alacak.
Virüs salgını risk iştahını baskılıyor
Önceki haftalarda altın ve ABD tahvili gibi güvenli limanlara yönelmeye neden olan virüs salgını, son günlerde batı ülkelerinde etkisini artırması ile hisse senetleri piyasalarında 2008 küresel ekonomik kriz ve 2013 Avrupa bankacılık krizi gibi şokların neden olduğu satışlarla yarışacak kayıplara neden oldu. ABD’de endeksler kısa sürede %15’lere varan kayılar yaşanırken, Avrupa’nın lokomotifi Almanya’da da benzer oranlarda satışlar görüldü. Virüs salgını ile ilgili yapılan açıklamaların piyasaları tatmin etmemesi ve bu esnada her geçen gün yeni bir noktada virüs tespit edilmesi risk iştahını baskıladı. Haftanın son günü akşam saatlerinde Dünya Sağlık Örgütü, COVID19'un global yayılım riskini çok yüksek seviyeye çıkardı. Geçtiğimiz hafta yaşanan bu gelişmelere rağmen globalde özellikle ABD ve Avrupa tarafında hisse senetlerinde görülen satışlarda uzun süredir hiçbir riskin fiyatlanmıyor olması ve endekslerin bu esnada görülen zirve seviyeleri geçecek yeni hikaye bulamamasının sebep olduğu kar realizasyonu isteğinin de etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle ilerleyen günlerde virüs kaynaklı gelebilecek olumlu haberler ya da başta Fed olmak üzere merkez bankalarından gelebilecek yeni likidite önlemleri bu endekslerde hızlı dönüş hikayelerine de neden olabilir. Cuma akşam saatlerine kadar bu yönde bir dönüş sinyali alınamamış olsa da bu hafta bu endekslerde yaşanan sert kayıplar sonrası bir dip çalışması olması şaşırtıcı olmamalı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
Şubat ayının zorlukları geride kaldı mı?
2020 yılına umutla başlayan piyasalarda üst üste gelen kötü haberler ile görünüm çok hızlı bir şekilde değişti. Küreselde corona virüsü salgınıyla önce güvenli liman olarak görülen altın ve ABD tahvillerine geçiş olurken, geçtiğimiz hafta riskli olarak görülen hisse senedi endekslerinde çok sert satışlar yaşandı. TL varlıklar bu süreçte kan kaybetse de haftanın son gününe kadar görece olarak güçlü kalmaya çalıştığını söylemek mümkündü. Perşembe akşamı İdlib’den gelen şehit haberleri ile birlikte Cuma günü Borsa İstanbul’da son yılların en sert satışlarından biriyle güne başlandı. Sonrasına kayıpların bir kısmı telafi edilse de BIST 100’de geçtiğimiz yıl uzunca bir süre direnç olarak çalışan 106 bin seviyesinin altında haftalık kapanış gerçekleşerek, zayıf teknik görünüm bu haftaya da devretti.
İdlib’deki sorun büyüyor
Son haftalarda rejim güçlerinin İdlib’deki çatışmasızlık bölgesi ihlalleriyle başlayan gerilim geçtiğimiz hafta zirve yaptı. Rus destekli rejim güçlerinin hava saldırıları sonucu son günlerde çok sayıda şehit verilmiş olması, Türkiye tarafında tansiyonu yükseltti. Rejim güçlerine ait birçok hedefin vurulduğu bu süreçte, Rusya ile yapılan görüşmelerden net bir sonuç elde edilememiş olması da bölgede yükselen tansiyonun düşüşü konusunda endişeye neden oldu. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve 33 şehidin verildiği son rejim saldırısı sonrasında NATO’nun Türkiye’ye yönelik destek mesajları ve Rusya’dan gelen görüşmelerin yeniden başlaması haberleri takip edilirken, haftanın son günü somut bir adım görülemedi. Diğer taraftan İdlib’ten başlayan yoğun göç dalgası ile mücadele edilemeyeceği düşüncesi ile gayri resmi kanallar aracılığıyla mültecilerin Avrupa’ya geçişlerinin önündeki engellerin kaldırıldığı görüldü. Bu hafta da gündemimizde İdlib’deki çatışmalar, Avrupa’ya olan mülteci akını, Rusya ile ilişkiler gibi başlıklar önemli yer tutacak. Buradaki risklerin TL varlıklarda tam olarak fiyatlandığını söylemek zor olsa da geçtiğimiz hafta BIST 100’de anlık olarak görülen 100 bin civarındaki rakamların yeniden önemli ölçüde fırsat sunmaya başladığını düşünüyoruz. Bununla birlikte Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bahar Kalkanı Harekatı’nın başladığını ve başarıyla sürdüğünü ifade ederken, Türkiye – Rusya ilişkilerinin seyri önemini koruyor. 5 Mart’ta gerçekleşmesi beklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin görüşmesi ile jeopolitik gelişmeler yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alacak.
Virüs salgını risk iştahını baskılıyor
Önceki haftalarda altın ve ABD tahvili gibi güvenli limanlara yönelmeye neden olan virüs salgını, son günlerde batı ülkelerinde etkisini artırması ile hisse senetleri piyasalarında 2008 küresel ekonomik kriz ve 2013 Avrupa bankacılık krizi gibi şokların neden olduğu satışlarla yarışacak kayıplara neden oldu. ABD’de endeksler kısa sürede %15’lere varan kayılar yaşanırken, Avrupa’nın lokomotifi Almanya’da da benzer oranlarda satışlar görüldü. Virüs salgını ile ilgili yapılan açıklamaların piyasaları tatmin etmemesi ve bu esnada her geçen gün yeni bir noktada virüs tespit edilmesi risk iştahını baskıladı. Haftanın son günü akşam saatlerinde Dünya Sağlık Örgütü, COVID19'un global yayılım riskini çok yüksek seviyeye çıkardı. Geçtiğimiz hafta yaşanan bu gelişmelere rağmen globalde özellikle ABD ve Avrupa tarafında hisse senetlerinde görülen satışlarda uzun süredir hiçbir riskin fiyatlanmıyor olması ve endekslerin bu esnada görülen zirve seviyeleri geçecek yeni hikaye bulamamasının sebep olduğu kar realizasyonu isteğinin de etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle ilerleyen günlerde virüs kaynaklı gelebilecek olumlu haberler ya da başta Fed olmak üzere merkez bankalarından gelebilecek yeni likidite önlemleri bu endekslerde hızlı dönüş hikayelerine de neden olabilir. Cuma akşam saatlerine kadar bu yönde bir dönüş sinyali alınamamış olsa da bu hafta bu endekslerde yaşanan sert kayıplar sonrası bir dip çalışması olması şaşırtıcı olmamalı.