Dünya savaşlardan ve felaketlerden sıkılınca ne oluyor?
Yazının Giriş Tarihi: 21.12.2023 19:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.12.2023 19:02
ABD’de Cumhuriyetçi senatörlerin Ukrayna’ya yardım paketi tasarısını engellemesinin ertesi gününde BBC’ye verdiği bir röportajda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’nin eşi Olena Zelenska, “Eğer Dünya yorulursa, bizim öylece ölmemize izin verecekler” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı 24 Şubat 2022‘den beri devam ediyor. Savaşın başlangıcından bu yana neredeyse iki sene geçti ve Ukrayna’nın ilk aşamada uluslararası kamuoyundan gördüğü ilgiden eser kalmadı. Financial Times gazetesinin bir haberine göre Amerikalı seçmenin neredeyse yarısı, Biden’ın Ukrayna’ya yardım için çok fazla para harcadığını düşünüyor.
Savaşta meydana gelen gelişmeler Dünyanın düzeni için hala finansal, jeopolitik ve insani önem taşısa da küresel siyaset Ukrayna-Rusya savaşının süregeldiği mevcut bir gidişat üzerine oturmuş gibi gözüküyor.
Şubat 2022’den bu yana uluslararası sistemdeki dengeleri sarsan birçok olaya tanıklık ettik.
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ savaşı.
İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan Kadın, Yaşam ve Özgürlük Hareketi.
Sudan’da Libya Ulusal Ordusu ve Sudan Silahlı Kuvvetleri arasında patlak veren savaş.
Türkiye, Suriye ve Fas’ta meydana gelen depremler.
Şimdi de Gazze’de yaşanan felaket.
Bu olayların her biri, bir sonrakinin büyük hadisenin başlangıcıyla ehemmiyetini yitirdi.
Gözler bir sonraki felakete kaydığında, devam eden krizler bir nevi unutuldu. Ülkelerin öncelikleri değişti ve vatandaşlar hayatlarına geri döndüler.
Ne yazık ki, Dünya kamuoyunun yiten ilgisi ve savaşan taraflara askeri ve insani yardımda bulunan ülkelerin değişen mali öncelikleri bu savaşların ve insani krizlerin sonuçlandığı anlamına gelmiyor.
Aslında Gazze’deki insani felaketin tabanını oluşturan sebeplerden biri de ülkelerin değişen öncelikleri sebebiyle uluslararası kamuoyunun devam eden çatışmalara sırtını dönmesi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında eski gücünü yitiren Birleşik Krallık, 1944-1947 yıllarında Yahudi paramiliter gruplarının hedefi haline gelince, Filistin’deki manda yönetiminin ekonomik ve siyasi yükünü taşıyamaz hale geldi ve 15 Mayıs 1948’de Filistin’deki manda yönetiminden vazgeçerek ülkeden çekildi.
Birleşmiş Krallık, arkasında, Araplar bir Halkın Tarihi kitabının yazarı, tarihçi Eugene Rogan’ın değimiyle, “rakip ve uyumsuz iki milliyetçilik hareketini” bıraktı. Manda hükümetinin Siyonizm’e verdiği oransız destek 1948’de Nekbe’den başlayarak bugün Gazze’de gerçekleşen insani felakete kadar uzanan olayların tabanını hazırladı. Belki de Dünya, savaşlar arasında “Filistin meselesini” düşünmekten yorulmamış olsaydı kimse dikkat etmezken devam eden çatışmalar ve haksızlıkları görüp tarihten ders çıkartırdı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serra Yedikardeş
Dünya savaşlardan ve felaketlerden sıkılınca ne oluyor?
ABD’de Cumhuriyetçi senatörlerin Ukrayna’ya yardım paketi tasarısını engellemesinin ertesi gününde BBC’ye verdiği bir röportajda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’nin eşi Olena Zelenska, “Eğer Dünya yorulursa, bizim öylece ölmemize izin verecekler” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı 24 Şubat 2022‘den beri devam ediyor. Savaşın başlangıcından bu yana neredeyse iki sene geçti ve Ukrayna’nın ilk aşamada uluslararası kamuoyundan gördüğü ilgiden eser kalmadı. Financial Times gazetesinin bir haberine göre Amerikalı seçmenin neredeyse yarısı, Biden’ın Ukrayna’ya yardım için çok fazla para harcadığını düşünüyor.
Savaşta meydana gelen gelişmeler Dünyanın düzeni için hala finansal, jeopolitik ve insani önem taşısa da küresel siyaset Ukrayna-Rusya savaşının süregeldiği mevcut bir gidişat üzerine oturmuş gibi gözüküyor.
Şubat 2022’den bu yana uluslararası sistemdeki dengeleri sarsan birçok olaya tanıklık ettik.
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ savaşı.
İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan Kadın, Yaşam ve Özgürlük Hareketi.
Sudan’da Libya Ulusal Ordusu ve Sudan Silahlı Kuvvetleri arasında patlak veren savaş.
Türkiye, Suriye ve Fas’ta meydana gelen depremler.
Şimdi de Gazze’de yaşanan felaket.
Bu olayların her biri, bir sonrakinin büyük hadisenin başlangıcıyla ehemmiyetini yitirdi.
Gözler bir sonraki felakete kaydığında, devam eden krizler bir nevi unutuldu. Ülkelerin öncelikleri değişti ve vatandaşlar hayatlarına geri döndüler.
Ne yazık ki, Dünya kamuoyunun yiten ilgisi ve savaşan taraflara askeri ve insani yardımda bulunan ülkelerin değişen mali öncelikleri bu savaşların ve insani krizlerin sonuçlandığı anlamına gelmiyor.
Aslında Gazze’deki insani felaketin tabanını oluşturan sebeplerden biri de ülkelerin değişen öncelikleri sebebiyle uluslararası kamuoyunun devam eden çatışmalara sırtını dönmesi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında eski gücünü yitiren Birleşik Krallık, 1944-1947 yıllarında Yahudi paramiliter gruplarının hedefi haline gelince, Filistin’deki manda yönetiminin ekonomik ve siyasi yükünü taşıyamaz hale geldi ve 15 Mayıs 1948’de Filistin’deki manda yönetiminden vazgeçerek ülkeden çekildi.
Birleşmiş Krallık, arkasında, Araplar bir Halkın Tarihi kitabının yazarı, tarihçi Eugene Rogan’ın değimiyle, “rakip ve uyumsuz iki milliyetçilik hareketini” bıraktı. Manda hükümetinin Siyonizm’e verdiği oransız destek 1948’de Nekbe’den başlayarak bugün Gazze’de gerçekleşen insani felakete kadar uzanan olayların tabanını hazırladı. Belki de Dünya, savaşlar arasında “Filistin meselesini” düşünmekten yorulmamış olsaydı kimse dikkat etmezken devam eden çatışmalar ve haksızlıkları görüp tarihten ders çıkartırdı.