Bir taraftan KKM den çıkanlar ev alıp yatırım derdindeyken, diğer taraftan uzun vadeli çek ile ev satın almaya çalışanlar ev alma yarışına girmiş gibiler. Çek ile ev almaya çalışanların derdi bankalara teminat yaratıp kredi alabilmek!

Sonuçta; konut satışları tekrar hareketlendi.

Ayrıca ev fiyatlarındaki artış beklentisi kişilerde şimdiden yatırım yapma ihtiyacı oluşturdu.

Üreticilere yönelik kredilerin faizleri bu kadar yüksekken Yeterince uzun vadeli konut kredisi yokken Kredi kullanım hacmi daralmışken

Ev satışlarının hızlanmış olması herkeste merak uyandırıyor. Çünkü yatırımlık alınan evler kiracı ilişkisini yönetmeyi gerektiriyor.

Ayrıca kiracı- ev sahibi dertleri her geçen gün artmaya devam ediyor.

Yeni gündemde;

“Elden kira ödeme döneminin bitmesi” yer alıyor.

Konut ve iş yeri kira ödemelerinin, miktarı ne olursa olsun bankalar veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunlu oldu. Elden gerçekleştirenlere her bir tespit için kira tutarının yüzde 10'u oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek. Kesilecek ceza tutarı 5 bin liradan az olamayacak.

Merkez Bankası Ekim ayında da faizi sabit tuttu. Bu kararı vermeye mecburdu, çünkü enflasyon yeterince düşmemişti.

Ev sahibi mi enflasyon yarattı?

Enflasyon mu ev sahipliği yarattı?

Fiyat artış hızı herkesi ev alma duygusuna taşımıştı ve enflasyon ev sahibi sayısını artırdı. Şimdi ise ev sahiplerinin kiralara uyguladığı zamların enflasyona sebep olduğu düşünülüyor.

Oysaki zamlar enflasyonun sonucudur.

Kiracı her durumda yoruluyor ancak ev sahibi de kiracı kadar yorgun düştü.

Sistem kendi kendi kendine kısır döngü yaratsa da;

Bugünlerde gram altın satışı 2989 TL’yi gördü,

Gümüş teknik direnci olan 32.20 yi kırdı,

Ev satışları hareketlendi,

Konut kredi faizleri kısmen düştü,

Şimdilik kur hala 34.22 TL.

Sıradaki beklenti ne yönde olur?