SON DAKİKA
Hava Durumu

Bize her risk sistematik

Yazının Giriş Tarihi: 21.10.2024 11:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.10.2024 12:00

Risk yönetimi literatüründe şirketlerin maruz kaldıkları riskler iki ana sınıflandırmaya tabi tutulur: Sistematik riskler ve sistematik olmayan riskler… Sistematik riskler; tüm ekonomiyi ilgilendiren, işletmeden bağımsız risklerdir. Bu riskleri şirket yönetimi bertaraf etmek için tedbir alamaz.

Faiz oranları, enflasyon oranı, kur riski, jeopolitik riskler bunlara örnektir. Sistematik olmayan riskler ise daha çok işletmeye özgü veya bir nebze çemberi genişletirsek içinde bulunduğu sektöre özgü risklerdir. Satışlardaki dalgalanma, hammadde fiyatlarındaki değişimler, grev veya sendikal riskler, yönetim riski, yabancı kaynak, sermaye riski gibi unsurlar sistematik olmayan risklere örnek verilebilir.

Bugünlerde, özellikle ülkemizde sistematik olmayan risklerin dahi sistematik risklerin bir parçası olduğu göze çarpıyor. Asgari ücret 2 ay sonra belirlenecek. Bu sistematik riske karşın, ihracatçı şirketlerin karşı karşıya kaldığı kur seviyesindeki yatay seyri de dikkate alırsak, kur riski de sistematik olarak görülebilir. Ama işte bu riskler satış hacmini doğrudan etkileyecek, karlılığı azaltacak ve buna karşın işletmenin alacağı en öncelikli tedbir personel sayısındaki düşüş yoluna gitmek olacak. İhracatçı şirketler, arge çalışmaları ile kalitesini, pazarını arttırmak yerine bugünlerde bunların hesabı yapıyor. Sermaye artışı yerine yabancı kaynak kullanmak bir noktaya kadar optimum sayılırken, şimdi borç içinde yüzen ihracatçı şirketler, yıllık faiz oranı kadar artamayan döviz kurunun sarmalında boğuşuyor. Ana tema, sarmal… Tematik sistematik risk ise Türkiye’nin ihracatının karşı karşıya olduğu durumun hicivli ana başlığı…

Hani ‘şiir sokakta’, ‘edebiyat sokakta’ diye beylik laflar vardır ve sokak arasındaki duvarlarda bir, en fazla bir buçuk cümle ile anlatılan keskin sözler ve konular vardır. Bugünlerde ekonomi sokakta diye başlasak konuya, 750 TL ile biten beylik bir cümle kurulur. Ama işte ekonomi, sokaktakinden çok daha ciddi sistematik risklerle 2025’e doğru ilerliyor. Literatüre ‘sokakta’ kalıbı ile bir söz eklesek, ‘Bize her risk sistematik…’ demeden edemeyeceğiz.

Döviz kurunda her artış sonrası fakirleştiğimiz günler geride kaldı. Kur artmasa da fakirleşiyoruz. Hane halkı kur artmadığı için işsiz kalma riski ile karşı karşıya kalacak. İhracat yapan ve emek yoğun sektörlerin 2024 yılı başındaki çalışan sayısı ile 2025 yılı ortasındaki çalışan sayılarını karşılaştırdığımızda bu sonucu göreceğiz.

Ne olmalı? En geç Aralık ayı faiz toplantısında faiz indirim kararı alınmalı, TL devalüe edilmeli ve 3 sene önceki senaryo yeniden başlamalı. Kur en az asgari ücret oranındaki artış kadar artmazsa, 2025 Haziran ayında çalışan sayılarındaki düşüşü maalesef ki göreceğiz.

Sistematik risklerin azalmasını, sistematik olmayan risklerin de yönetilebilir olmasını dilemekten başka bir sonuç cümlesi aklıma gelmedi. Şiir sokakta, ekonomi sokakta demişken, risk de sokakta! Güvenli günler…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.