Carry trade, düşük faizli ülkenin para biriminden borçlanıp, bu parayı yüksek faizli ülkeye götürüp o ülkenin parasına çevirip, bir süre nemalanıp, sonra tekrar düşük faizli ülkenin parasına çevirip, parayı yeniden düşük faizli borçlandığın ülkeye geri getirip borcu kapatmak olarak tanımlanabilir. Bu biraz tekerleme gibi bir tanım olduysa, haydi gelin mizahi bir kurguyla carry trade'i inceleyelim.

Japonya’da tavukların az yumurtladığını gören bir tüccar adayı, dahiyane bir fikir geliştirir. Amaç; tavukları Japonya’daki çiftlikten alıp, onları daha iyi yumurtlayacakları ortamlara götürmek ve yumurtaya yumurta dememektir. Miyu ismindeki Japon ev kadını, ülkesindeki çiftliğe gider, tavukları sonrasında geri vermek kaydıyla alır, çiftlik sahibi de boş boş duracaklarına al götür, hayrını gör, ama sonra geri getir der... Miyu, tavukları trene doldurur, arada feribot yaparlar, sonra yine tren, arada uçak, sonra yine tren... Tavuklar; Amerika, Avrupa hatta Türkiye’ye bile gider. Üstelik yol masrafları da Miyu’ya ait değil, masrafları misafir oldukları ülkeler karşılar. Tavuklara gittikleri ülkede biraz makyaj yapılır, süslenir, püslenir... Sonra gelsin yumurtalar... Bir süre yumurtaya doyulur...Miyu, tavukların makyajını siler, eski haline getirir, yine trene koyar bunları... Kazandığı yumurtaları da yanına alır, gerisin geri Japonya’ya döner... Tavukları çiftliğe geri verir, elindeki yumurtalar onundur... İşte bu trene, kâr treni, carry trade diyoruz...

Geçtiğimiz günlerde, Japonya merkez bankası faiz artışına gitti, İngiltere faiz indirdi, Fed indirmeye hazır, Avrupa ve Türkiye de faiz indirecek... Yani Japonya ile diğerleri arasındaki makas azıcık kapanacak. Bizim Miyu, önceden ne yapıyordu? Japonya’daki çiftlikten tavukları alıp, trene koyup diğer yerlerde tavuk başına 50 yumurta kazanıyordu. Şimdi ne olacak? Japon çiftlik sahibi uyandı, bana da tavuk başına 2 yumurta ver diyecek, dışarıda yumurta kazandığı yerler de artık tavuk başına 50 tane değil 45 tane yumurta vereceğiz diyecek. Ah be Miyu, niye boşuna panikliyorsun. Tavuk başına 50 yumurta değil de, 43 yumurta kazan, ne olacak yani? Bizi de boşu boşuna panikletiyorsun. Senin trenin yine kârlı... Carry trade’in sağlam... Zaten sen demirden korksan trene binmezsin!

Sevgili Miyu gelecekte de bu işten kazanmaya devam eder de, biz bize gelen o tavukları pişirip yemeseydik iyiydi!

İşte Carry Trade dediğimiz hadise, tam olarak böyle...Türkiye açısından yakın gelecekte, para çıkışı hızlanır, giriş daha da yavaşlarsa, bir sonraki kurgumuzu da güzide türkülerimizden biriyle açıklarız, ne dersiniz? Kâr Treni gecikir, belki hiç gelmez!