Merkez Bankası 10 Ocak 2020’den itibaren yabancı para zorunlu karşılıklardan komisyon alacak. USD cinsinden yüzde 2,5 - diğer döviz cinslerinden binde 2,5 oranında yıllık komisyon kesintisi olacak. Bir önceki hafta da yabancı para zorunlu karşılıkların oranını 2 puan arttırmıştı. %17 olan zorunlu karşılık oranı %19’a yükseltilmişti. Tüm bunların sebebi; dolarizasyonun önüne geçmek, yatırımcıyı döviz cinsi mevduattan uzaklaştırmak olarak yorumlanıyor. Bankalarda 100 USD toplamında YP mevduat varsa, bunun 19 USD’si merkez bankasına park etmek zorunda. Bu 19 USD’NİN de yaklaşık 0,50 cent USD’si merkez bankasına kalacak. Aslında tam tersi olması beklenirken bir bakıma negatif faiz uygulamasının kapısı açılmış oluyor. Bankalar bu maliyeti tasarruf sahiplerine yansıtmak zorunda olacağı için önümüzdeki günlerde döviz mevduat faizlerinde düşüş görmeye başlarız. Tabi şöyle bir çelişki var; dövize yatırım yapanlar dövizdeki faizden faydalanmak için değil, kurdaki artıştan nemalanmak için dövize yöneliyorlar. Dolayısıyla bu uygulamanın döviz mevduatlarında erime yaratacağı fikrinde değiliz.
Şimdi tamamen hayal ürünü bir senaryo oluşturalım. Örneğin; 3 ay sonra yeni bir vergi doğsun. Adı da YPMV olsun. Yani; Yabancı Para Mevduat Vergisi… Bireysel ve ticari tüm döviz mevduatlardan yıllık %1 oranında YPMV vergisi alınsın. Ve bu vergi günlük olarak yıllıktan günlüğe indirgenerek otomatik tahsil edilsin. Bankada 360.000 USD paranız varsa her gün 10 USD vergi alınsın, bunun üzerine de %15 BSMV… Yani günlük toplam 11,50 USD vergi kesintisi doğsun. Bu senaryo nasıl bir sonuç verir? A-) Bankalardaki YP mevduat azalır, B-) Tam tersi YP mevduata talep artar, C-) Her ikisi de…
YP mevduata talep artabilir. Ama bankalardaki YP mevduat tutarı azalma eğilimi gösterebilir. Yastık altı, kiralık kasa ya da yurtdışına çıkış… Sonuç bunlardan biri olur gibi görünüyor. Hazine bu yeni vergiden yıllık 2 milyar USD’nin üzerinde gelir elde eder. Ama kur, pek de kontrol altında tutulamaz. Paranın yurtdışına çıkışı kontrol altına alınsa dahi, kayıtdışına kayacak bölüm engellenemez.
Aslında uç noktadaki bu senaryonun söylediği şey şu; bir şeyi yasaklarla engellemek ona olan eğilimi arttırır. Bir şeyi azaltmak için muadili olan başka bir ‘şeyi’ cazip hale getirmek daha iyi bir seçenek olabilir. O da TL mevduatı cazip hale getirmek… Merkez Bankası 2020 yılı içinde her ay para politikası kurulunu toplayacak. Önceki yıllarda genelde yılda 8 defa olan bu toplantı, şimdi her ayın ortasında yapılacak. Dolayısıyla faizle ‘oynama’ esnekliği yüksek. En azından yılın ilk yarısı faizlerde herhangi bir değişikliğe gidilmemesi (bundan kastımız düşüş yönüdür) ve TL stopajda belli bir süre sıfırlama ‘muadil cazibe’ olabilir. Böylelikle serbest piyasa ekonomisi kurallarına zeval verilmemiş olur, diğer yandan da döviz mevduatlarda artış trendi kesintiye uğrayabilir.
Her ne kadar yazımızın başlığı ‘zorunlu karşılıklara komisyon uygulaması’ olsa da, bu yazıyı ‘muadil cazibe’ olarak kayıtlara geçmek istiyorum. Çünkü önümüzdeki günlerde muhtemelen TL stopajlarda indirim haberleri geldiğinde bu tanımlamayı hatırlayacağız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz Velioğlu
Zorunlu karşılıklara komisyon uygulaması
Merkez Bankası 10 Ocak 2020’den itibaren yabancı para zorunlu karşılıklardan komisyon alacak. USD cinsinden yüzde 2,5 - diğer döviz cinslerinden binde 2,5 oranında yıllık komisyon kesintisi olacak. Bir önceki hafta da yabancı para zorunlu karşılıkların oranını 2 puan arttırmıştı. %17 olan zorunlu karşılık oranı %19’a yükseltilmişti. Tüm bunların sebebi; dolarizasyonun önüne geçmek, yatırımcıyı döviz cinsi mevduattan uzaklaştırmak olarak yorumlanıyor. Bankalarda 100 USD toplamında YP mevduat varsa, bunun 19 USD’si merkez bankasına park etmek zorunda. Bu 19 USD’NİN de yaklaşık 0,50 cent USD’si merkez bankasına kalacak. Aslında tam tersi olması beklenirken bir bakıma negatif faiz uygulamasının kapısı açılmış oluyor. Bankalar bu maliyeti tasarruf sahiplerine yansıtmak zorunda olacağı için önümüzdeki günlerde döviz mevduat faizlerinde düşüş görmeye başlarız. Tabi şöyle bir çelişki var; dövize yatırım yapanlar dövizdeki faizden faydalanmak için değil, kurdaki artıştan nemalanmak için dövize yöneliyorlar. Dolayısıyla bu uygulamanın döviz mevduatlarında erime yaratacağı fikrinde değiliz.
Şimdi tamamen hayal ürünü bir senaryo oluşturalım. Örneğin; 3 ay sonra yeni bir vergi doğsun. Adı da YPMV olsun. Yani; Yabancı Para Mevduat Vergisi… Bireysel ve ticari tüm döviz mevduatlardan yıllık %1 oranında YPMV vergisi alınsın. Ve bu vergi günlük olarak yıllıktan günlüğe indirgenerek otomatik tahsil edilsin. Bankada 360.000 USD paranız varsa her gün 10 USD vergi alınsın, bunun üzerine de %15 BSMV… Yani günlük toplam 11,50 USD vergi kesintisi doğsun. Bu senaryo nasıl bir sonuç verir? A-) Bankalardaki YP mevduat azalır, B-) Tam tersi YP mevduata talep artar, C-) Her ikisi de…
YP mevduata talep artabilir. Ama bankalardaki YP mevduat tutarı azalma eğilimi gösterebilir. Yastık altı, kiralık kasa ya da yurtdışına çıkış… Sonuç bunlardan biri olur gibi görünüyor. Hazine bu yeni vergiden yıllık 2 milyar USD’nin üzerinde gelir elde eder. Ama kur, pek de kontrol altında tutulamaz. Paranın yurtdışına çıkışı kontrol altına alınsa dahi, kayıtdışına kayacak bölüm engellenemez.
Aslında uç noktadaki bu senaryonun söylediği şey şu; bir şeyi yasaklarla engellemek ona olan eğilimi arttırır. Bir şeyi azaltmak için muadili olan başka bir ‘şeyi’ cazip hale getirmek daha iyi bir seçenek olabilir. O da TL mevduatı cazip hale getirmek… Merkez Bankası 2020 yılı içinde her ay para politikası kurulunu toplayacak. Önceki yıllarda genelde yılda 8 defa olan bu toplantı, şimdi her ayın ortasında yapılacak. Dolayısıyla faizle ‘oynama’ esnekliği yüksek. En azından yılın ilk yarısı faizlerde herhangi bir değişikliğe gidilmemesi (bundan kastımız düşüş yönüdür) ve TL stopajda belli bir süre sıfırlama ‘muadil cazibe’ olabilir. Böylelikle serbest piyasa ekonomisi kurallarına zeval verilmemiş olur, diğer yandan da döviz mevduatlarda artış trendi kesintiye uğrayabilir.
Her ne kadar yazımızın başlığı ‘zorunlu karşılıklara komisyon uygulaması’ olsa da, bu yazıyı ‘muadil cazibe’ olarak kayıtlara geçmek istiyorum. Çünkü önümüzdeki günlerde muhtemelen TL stopajlarda indirim haberleri geldiğinde bu tanımlamayı hatırlayacağız.